![]() |
![]() |
#591 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Siz Olmasanız da...
Öyle çok şekle büründüm kendi yüreğimin ellerinde, öyle hallere düştüm ki bu sevdadan, yine de sorsalar pişman mısın diye, ömrüm boyunca söylediğim bütün evetleri silip atma pahasına hayır derdim. Böyle birşey olsa gerek “acıya gönüllü olmak.” Yazılan onca şiiri tekrar tekrar okumanın verdiği buruk haz. Ben o evcilleştirilmiş acılarım sayesinde öğrendim aslında hergün biraz daha sağlam adımlarla yürümeyi hayatta… Bilir misiniz nasıldır, hayatınızdaki herkesin sizi dinlemesi ancak söylediklerinizin tek kelimesini bile anlamaması. İnsanlar vardı hayatımda, her anımda. İnsanlar vardı beni seven veya nefret eden… İnsanlar vardı, beni anlamayan ancak anladığını zannedip inatla yol göstermeye çalışan . Oysa mümkün müydü bir an için benim gözlerimle bakabilmeleri dünyaya. Sevmek, en büyük bencillikti insanın yüreğinde. Kıldan inceydi bu yüzden aşk ve nefret arasındaki çizgi ve söylenen bütün sözler “Seni kendim için sevdim” diyen şaiiri haklı çıkartıyordu sanki. Oysa ben nefret edemedim sevdiğim hiçbir kızdan, sevgimi buruşturup bir köşeye atmış olsalar bile. Bu sevda sayesinde öğrendim daha önce bilmediğim, kendime ait birçok şeyi. Evet ondan önce de şiirler yazıyordum ama ondan sonra öğrendim şair olduğumu, gerçek sevginin sevileni de aşabileceğini, ölesiye sevdiklerimizin aslında içimizdeki aşkın sadece bir nesnesi olduğunu (yani onlar olmasa da bu duygunun bizdeki mevcudiyetini) , sahip olunan bir düşün bütün sihrini yitirdiğini onu elde ettiğimizde Ve en önemlisi, “İspatın öze dönük” olduğunu… Şimdi yalnızca birkaç dize kaldı geriye o sevdalardan; Yazılacaktı zaten o şiirler Siz olsanız da Olmasanız da Yazılıyordu sizden önce de Ve yazılacak Sizden sonra da... 2006 |
![]() |
![]() |
![]() |
#592 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Siz Sevemedikçe...
Gökyüzü Beyaz bir kılıç gibi Saplıyor öfkesini geceye İnan ki küsmedim hiçbir maviye En zayıf yerime saplamış olsa da bıçağını Dikeni yüzünden güle darılmak şaire yakışmaz Yağmuruyla sevdim gökyüzünü Toprağı çamuruyla Yenilmişliğiyle sevdim yurdumu Eksik yaşanmışlığıyla hayatı Dikenlerle kaplanmış olsa da her yanın Sarmaşıklar sarmış olsa da duvarlarını Sevmek Kavgaya girmek demektir Hesapsızca Sonunun ne olacağını düşünmeden Güneşe yürümek gibi çılgınca Ürkek ve tedirgin ellerin En cesur türküsünü söylemeye başlar aniden Haykırır bütün sustuklarını, Düşünmeden Nerede ve nasıl son bulacağını... Kafanda aykırı bir düşünce belirir Yaşayabilmek için öldürmek değil Ölmek, Yaşatabilmek için... Göğsünde kabaran bıçak yarası değil cesaret, Elinde mavzerinle Dalmak değil Aç ve arkasız köylerin yoksul hanelerine Yalnız hürriyet için çıkar kurşun silahımızdan Yaşatmak için, Öldürmek için değil, Koskoca bir halkın Rahatlıkla sığabileceği şu göğsümde Sevgiye daha çok yer var. Her acı, sevgiye biraz daha yer açar Aşık oldukça cesurdur, Her acı biraz daha azdırır inancımı Siz sevemedikçe Her gün daha da çok seviyorum sizi... 18 Nisan 2003 |
![]() |
![]() |
![]() |
#593 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sizi, Size Rağmen
Sizi Size rağmen Sizin sevemediğiniz kadar Çok seviyorum Masum bir bakıştı En çok yaralayan O önemsiz sesinle Yaşasın özgürlük diyebilmek Özgür olamasanda hiçbir zaman, Ve sevebilmek Yüreğinin hissebildiği ne varsa Sevilmemiş olsanda hiçbir zaman Çirkin sesleriyle Kendi sessizliklerine boğmak isterler sesini Konuşamazsın Bağıramazsın Kururken alın teri gün be gün Kaybolurken ufukta Bir zamanlar yollarına düştüğün O yürekli sevda Çok yukarılardan gelen Bir ölüm fermanıdır sanki o çaresizlik Sizi Size rağmen Sizin sevemediğinizden daha çok seviyorum Yine de........... Melih Coşkun |
![]() |
![]() |
![]() |
#594 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Soldu Bugün
Soldu bugün Döktü bütün yapraklarını Yurdumun meyve vermeyen tek ağacı Niye dikmişlerdi ki zaten onu oraya Gözü pek çocuklarının çıkıp ta İnmeyi başaramadıkları tek ağacı Neden dikmişlerdi zaten En güzel şiirler yazılsın diye mi son akşamlarda Yok etmek için mi bir dost gülüşü? Peki nasıl susar haykırışı 17’sinde asılanın Son sigara kahrolmaz mı şimdi Keşke hemen tükenmeseydim diye O çingene bulabilecek mi artık Kaybettiği şahsiyetini Artık çiçek açar mı o darağacı Ve söyleyin Kim geri getirebilir Kaybedilen dostların gülüşlerini... 01 Eylül 02 00: 17 Melih Coşkun |
![]() |
![]() |
![]() |
#595 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Son Balıkçı
Bir oltanın ucuna takıp yüreğimi Sallıyorum kederin kıyısından Bütün balıkların Başka sulara göç ettiği Kimsesizlik denizine Dev borulardan Oluk oluk akarken kirletilmiş yalnızlıklarımız Sevgisizlik yetip artıyor Yaşadığının bile farkına varamayan bunca insana... Martılar bile ağlıyorlar artık çaresizliklerine Kentin göğsü dökerken kahverengi kanını Her gün biraz daha çoğalıp Daha da yalnızlaştığı günlerine, Madem ki dipsizdir artık bu deniz Ve şehrin sevgisizliği Öldürmüştür bütün balıklarını Vakti gelmiştir artık Uzak denizlere açılmanın Aşk üzerine yazılmış Bir kitapta Vakti gelmiştir artık sevilmenin... Ben bu denizin son balıkçısıyım Kanaması durunca Göğsünde şehrin Dönerim mutlaka Bir akşam vakti... 13 Mayıs 2003 17:58 Melih Coşkun |
![]() |
![]() |
![]() |
#596 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Son Bir Şiir Daha Yazacağım Sana
Son bir şiir daha yazacağım sana Sımsıcak bir maviyi büyüterek ellerimle Bütün umutları saklamışsa ardına Tesadüflerin büyüttüğü O korkunç köşe başı yalnızlığı Ve bir celladın Kurbanına baktığı gibi bakıyorsa tüm gözler Vazgeçmez yine de sevmekten Dünyaya aşık o çocuk Susmaktı belki her şeyi en iyi anlatacak olan Susamadım Çığlar büyüdü içimde Ağır gelmeye başladı İçimde sakladığım ne varsa Konuştum yine de Susmayı göze alarak bir ömür boyu Kaldırımda yürüyen bir görünmez adam En güzel türkülerini söyler Dinlemese de hiç kimse Derim ki yine de Aldırma dostum Önemli olan söylenmesidir o türkünün Ve ses yürekten geliyorsa eğer Dünyanın en güzel türküsüdür o artık En berbat sesinle söylemiş olsan bile Hiçbir söz anlatamadı seni O türkü kadar Hiçbir şey avutamadı o sazın teli kadar Yine örgütlenen bir şeyler var içimde Pişmanlık değil bu Korku değil Söyledim söylenmesi gereken ne varsa Korkmadan ve pişmanlık duymadan hiçbir zaman Deseler ki Sevmenin ilk Hayatın son günü bu yaşadığın Yürürdüm yine de bu yolda En ufak bir pişmanlık duymadan... Asi bir karanfilim ben toprağına sığmayan Mevsimi yok içimde hiçbir duygunun Sığmasa da hayata Bilirim ki yaşanır ölümden sonra da Son bir şiir daha yazacağım sana bilmesen de hiçbir zaman Sımsıcak bir maviyi büyüteceğim ellerimle... 21 Mayıs 2003 16:34 Melih Coşkun |
![]() |
![]() |
![]() |
#597 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Son Sivil Türküm
Beni aradığında Belki çok uzakta olurum Belki hiç bilmediğim bir şehirde Hasretin üç beş nöbetinde Duygusuz bir demir yığınıyla sevişirim her gece Belki daha önce adını bile duymadığım bir köyde Çapraz tüfek kuşanıp Yüklenirim gecenin karanlığını sırtıma Beni aradığında Belki çok uzakta olurum Bir duyguda, daha önce hiç tatmadığım Yabancı bir gökyüzü altında Sırtımı yeşilliğine yaslayıp hiç yatmadığım Beni aradığında Belki çok uzakta olurum Sadece türkülerini duyduğum Ama insanlarının yüzlerini Toprak kokusu gibi içimde hissettiğim bir memlekette... Son sivil türküm bu sana yaktığım Mektup yazarsan bana, ucunu yakmayı unutma sakın... Tuzla Piyade Okulu Jandarma Komando Asteğmen- Melih COŞKUN (Beni sorarsanız ben orada olacağım, Kulağım çınlarsa eğer *******i biliyorum ki şiirlerimi okuyan birileri var uzaklarda. En yakın zamanda görüşmek dileğiyle, Şiirle kalın dostlar...) Melih Coşkun |
![]() |
![]() |
![]() |
#598 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Son Söz
Biliyorum ne desem eksik kalacak Dünyaya ve sana dair Biliyorum gözlerimin ardındaki ‘sen’i göremeyecek kimseler Sustukça daha da büyüteceğim seni içimde Sana söylediğim son söz Yazılmış en güzel şiirim olsun Öylesine ki Yüzyıllar geçse bile kaybetmesin güzelliğini ceylan gözlerin… 2007 |
![]() |
![]() |
![]() |
#599 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sonsuzluk Kadar Çok Vaktin Var Susmak İçin
Uykusuz gözlerimdeki kırmızılık, Beni şiir yazmaktan alıkoyan ruhsuz gece, Susma temiz kalan yanım benim Susma ey insanlığım benim Konuş, Susmak için sonsuzluk kadar çok vaktin olacak Korkunç gözleri Acımasızca baktığında gözlerinin içine Söyleyecek birkaç delikanlı sözün olsun Konuş Dilinin döndüğünce Yüreğinin yettiğince En çaresiz anlarında bile Tükenmekte olan bir yaşama Soluk verir gibi gelmeli sesin Sustuktan sonra yankısı yarına kalmalı... Melih Coşkun |
![]() |
![]() |
![]() |
#600 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sorma Bana Kendine Sürgün Yüreğimin Kederini
Sakın sorma bana kendine sürgün yüreğimin kederini. Acıyı bu denli sahiplenişime mantıklı bir sebep bulmak öyle zor ki... Öyle zor ki güzel çocuk, acı tebessümümü büyük şehirlerin yalnızlığa bırakıp bir ıhlamur kokusunun peşine takılıp gidebilmek. Kendimi bildim bileli boğazımda bir yumruyla dolaşıyorum. Saçları bir kez okşanmayan bütün çocuklukların yasını tutuyorum her gece. Omuzları çökmüş her babanın kederini taşıyorum omuzlarımda... Senin suçun değil çocuk, deniz kıyısında bir martının gözlerine bakıp hayata dair cümleler kuramayışın Hayatı bir yarış diye anlattılar çünkü bize. Bizi kendimizden çalmaya uğraştılar büyümeye başladığım günden beri. Kimi zaman kirli yeşil bir kağıt parçasının gölgesine saklamak istediler insan oluşumuzu, kimi zaman kendi kirli çarklarının parçası olmaya zorladılar bir nefeslik gökyüzü karşılığında. Hayatın paylaşmak olduğuna inandım oysa kendimi bildiğim günden bu yana ve sırf bu yüzdendi karanlık her düştüğünde peşime çocukluğuma kaçışım. Bu ülkenin çocukları biraz erken büyüyor derler ya, Bakışlarınızın ardına sakladığınız yarayı görmeseydim bu kadar erken büyümezdim belki de ben. Beş yaşında bir çocuğun gözleriyle bakardım o zaman dünyaya. Dişlerimle dudaklarımı kanatırcasına isyankar cümleler kurmazdım her gece. O kadar çok şey okudum ki gözlerinizde; Sevecendi kiminiz, bakışlarınızın değdiği yerde bahar çiçekleri açardı. Kiminizinse çirkindi bakışları, her güldüğümde masumiyetimin yüzüne tükürürdünüz. Yine de vazgeçemezdim “sizi, size rağmen, beni sevemeyeceğiniz kadar çok sevmekten....” Sorma bana çocuk, Kendine sürgün yüreğimin kederini. Çocuk gözlerime bakıp aldanma Öylesine büyük işler yapmaya yeminli ki ellerim... İnan bana Ne olur inan Hayatın yarış değil Paylaşım olacağı o güzel günlere... 2006 |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|