![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57907
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ağabeyin Değirmenleri
Memleketimi dolaşıyorum gah yürüyerek gah araçla öğleden sonra bir vakit kimi yerler bozkır,kimi, yeşil! Yel değirmenleri her yerde. Birer dev gibi sanki hepsi,feraceli. Al yanaklı köylü fadik bacı gibi. Ortadalar hepsi,bozkırda. Rüzgar hepsini yalar. kimi döner, kimide hala nazlı nazlı bekler,rüzgar yetmez soruyorum,bunların burdalığı neden? Neden demir ile sac?cevap yok. Anama gösteriyorum değirmenleri, bak ana!memleketi bunlar doyuruyor. Elektiriğide bunlar verir,suyuda. Hatta tarladaki başağı,bahçedeki ıspanağı, sofrandaki kaşığı bunlarla doldurursun be ana. Bazen yıldırım gibi düşünceler çakılır beynime ana! Bu değirmenlerin tümü,alayı ya rüzgarla dans edemez, nazlı nazlı ufukta bir sağa bir sola dönemez kaybolur ise ufuktaki bozkırda. Köylü Mehmet bakınırsa hışımla! El vermez ise ağabey Mehmet ağaya, girmek lazım gelir artık mağaraya. Vay o zaman halimize. Değil tarladaki başak ve de ıspanak, zindan olur bizede, bu dünyada aldanarak yaşamak.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
Konu Araçları | |
Görünüm Modları | |
|
|