El ele verelim[19 Temmuz 2006 Çarşamba]

[CaKaLBoT]

El ele verelim

19 Temmuz 2006 Çarşamba
> Cemil Yıldız

> Refah terörü kurutur
“TERÖR konusunda el ele vermek zorundayız. Gezdiğim yerlerde şu gerçeği gördüm; Eğer o bölgenin halkı teröre destek vermiyorsa kanun dışı oluşumlar burada barınamıyor. Türkiye’nin İstanbul’u neyse Van’ı da aynı derecede refah seviyesine kavuşmalıdır. Bunu gerçekleştirdiğimizde terörün barınacak yeri kalmayacaktır.”

> İş adamları Anadolu’ya
“ANADOLU’da yetişen iş adamları doğup büyüdükleri bu bölgelere yatırım yapmalıdır. Bu vatanın her metre karesi bizim için kutsaldır. Bu topraklarda bizim dışımızda hiç kimse hak id-dia edemez. Yeter ki bu şuurda olalım, birlik beraberlikten ayrılmayalım. Huzurumuzu tehdit eden kim olursa olsun izin vermeyelim.”


İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) dün Ceylan Otel’de düzenlenen Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda yaptığı konuşmada toplumun her kesimine çağrıda bulunarak, “İşsizlikle, terörle ve sefaletle mücadelede başarıyı ancak el ele, gönül gönüle vererek yapabiliriz” dedi. “Terör aslında, kendi özel amaçlarını gerçekleştirebilmek için etnik unsurları istismar etmek suretiyle buradan nemalanıyor” diyen Erdoğan, terörü refahın bitirebileceğini söyledi.

Birlikte ‘dur’ diyelim
Türkiye’nin İstanbul’u ile Doğu illeri arasında refah yönünden uçurum olduğunu hatırlatan Erdoğan, Anadolu’da yetişen, oraların ekmeğini yiyen iş adamlarını bölgeye yatırım yapmaya çağıdı. Erdoğan, “Gezdiğim yerlerde şu gerçeği gördüm. Eğer o bölgenin halkı teröre destek vermiyorsa yasa dışı oluşumlar burada barınamıyor. Terör asla etnik bir amaç uğruna yapılamaz. Terörün nemalandığı bu etnik ayrımcılıktan kurtulmak zorundayız. Biz bu sebeple baştan beri bölgesel milliyetçiliğe ve ayrımlara karşı çıktık, çıkmaya da devam ediyoruz. Türkiye’nin İstanbul’u neyse Hakkari’si Van’ı da aynı derecede refah seviyesine kavuşmalıdır. Bunu gerçekleştirdiğimizde terörün barınacak yeri kalmayacaktır. KÖYDES projesi ile de 2007 sonuna kadar yolu suyu olmayan tek bir köy bile bırakmayacağız” diye konuştu. Bölgedeki 30-40’a yakın etnik grup olduğu gerçeğini görmezlikten gelemeyeceklerini kaydeden Erdoğan, “Ancak bu farklılıkları tek vatan, tek millet ve tek bayrak çatısı altında birleştirmek hepimizin ortak gayesi olmalıdır. 780 bin kilometre karelik vatan toprağının her zerresi bizim için kutsaldır. Bu topraklarda bizim dışımızda hiç kimsenin hak iddia etmeye hakkı yoktur” uyarısında bulundu.

Seyirci kalamayız
Orta Doğu’da ve Türkiye’de yaşanan sıcak gelişmeleri de değerlendiren Erdoğan açıklamalarına şöyle devam etti: “Biz bütün dünyada barışın hakim olmasını istiyoruz. Ama ne yazık ki burnumuzun dibindeki komşu ülkede çocukların acımasızca katledilmesi, şehirlerin bombalanmasına seyirci kalamayız. Ama bazı zihniyetler Türkiye’deki terör ile Orta Doğu’daki terörü ayrı kategoride görüyor. Kimse kusura bakmasın, biz kendi başımızın çaresine bakmayı da iyi biliriz. Bir terör örgütü suçlanıyor diye bütün bir ülkenin halkını cezalandıramazsınız. Lübnan’daki ateş çemberini bizim orada yaşayan vatandaşlarımızın çektikleri sıkıntılarla da gördük. Eğer böyle giderse bu kan gölü büyüyecek bütün dünyayı boğacaktır. İş işten geçmeden bölgedeki büyük küçük bütün aktörleri göreve çağırıyoruz. Çünkü şiddeti şiddetle değil ancak ortak akılla yenebilirsiniz.”

Topyekun mücadele
Başbakan Erdoğan toplantı çıkışında gazetecilerin terörle mücadele konusundaki sorularını cevaplandırırken, “Terörle mücadeleye hiç ara vermeden bugüne kadar devam ettik. Bunun taktikleri her zaman değişecektir. Bu kısa süreli bir mücadele değildir. Benim tek arzum, siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri olarak, devlet-millet kaynaşmasıyla teröre karşı ortak mücadele anlayışı içinde olmamızdır. Hiçbir kuruluşumuz teröre karşı mücadelede, seyirci kaldığımızı veya kalmaya devam ettiğimizi söyleyemez. Çünkü terörle mücadelenin bir bedeli vardır. Sadece Türkiye için değil ABD, Rusya, Çin ve AB ülkeleri için de bunun bir bedeli vardır. Yapacağımız bu mücadelede tabii ki bütün imkanlarımızı seferber ederek, en az kayıpla bunu gerçekleştirmektir” dedi.


> Hariri’nin oğlunu kabul etti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, öldürülen Lübnan eski Başbakanı Refik Hariri’nin oğlu Milletvekili Saad Hariri’yi, İstanbul’da Dolmabahçe’deki Başbakanlık Çalışma Ofisi’nde kabul etti. Basına kapalı gerçekleştirilen görüşme öncesinde kısa bir süre görüntü alınmasına izin verildi.


> “İlgili ülke liderleriyle görüşüyoruz”
İSTANBUL- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson’un sınır ötesi harekatla ilgili açıklamalarına ilişkin, “Böyle bir şeyin kararını Sayın Büyükelçi veya büyükelçiler veremez. Bu kararı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti yetkili kurulları verir. Kararımızı veririz, uygularız” dedi. Başbakan Erdoğan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Olağan Genel Kurul Toplantısının açılışında yaptığı konuşmanın ardından, gazetecilerin sorularını cevapladı. Sınır ötesi operasyon tartışmalarına ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, Bakanlar Kurulu Toplantısından önce Terörle Mücadele Yüksek Kurulu’nun en üst düzeyde toplandığını ve gerekli görüşmelerin yapıldığını hatırlattı. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson’un, bazı gazetelerde yer alan, İsrail’in sınır ötesi operasyonunu haklı bulup, aynı şeyi Türkiye’nin yapmasını nasıl karşılayacağı sorusuna verdiği “Türkiye tek taraflı davranmamalı” sözlerinin hatırlatılması üzerine Başbakan Erdoğan, bunu gazetelerden okuduğunu belirterek şunları kaydetti: “Büyükelçinin yapmış olduğu açıklama, eğer doğruysa, bilemiyorum, çok çok yanlış bir açıklama... Böyle bir şeyin kararını Sayın Büyükelçi veya büyükelçiler veremez. Bu kararı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti yetkili kurulları verir. Kararımızı veririz, uygularız. Ama nedir? İlgili olan ülke varsa, arzu ederiz ki bu ilgili ülkelerle beraber verelim.” Başbakan Erdoğan, ABD Başkanı George W. Bush ile konuya ilişkin görüşme yapıp yapmadığına ilişkin bir soruya da “Yaptık, yapıyoruz” cevabını verdi.


> Devletin zirvesi sancak töreninde
ANKARA - Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayının 86. Kuruluş Yıl dönümü ve Sancak Devir Teslimi dolayısıyla tören düzenlendi. Törene, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Kuvvet Komutanları, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu, üst düzey komutanlar ve davetliler katıldı. Törende, Kurmay Albay Hamza Koçyiğit’in öperek teslim ettiği sancağı, Kurmay Albay Burhanettin Aktı, yemin ederek ve öperek teslim aldı. Daha sonra, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Işık Koşaner, sancak devir teslim tutanağını onayladı ve Alay Brövesini Kurmay Albay Aktı’ya taktı. Orgeneral Koşaner, yaptığı konuşmada, “Bir asker için böyle bir birliğe komuta etmek büyük bir şereftir. Daha büyük bir şeref ise bu bayrağı lekesiz ve tertemiz olarak kendisinden sonra gelene teslim etmektir” dedi.