www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

 
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 08-08-2006, 10:39 PM   #1
blAcksmith
Bağımlı Üye
 
blAcksmith Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar: 3,412
Teşekkür Etme: 278
Thanked 713 Times in 478 Posts
Üye No: 8785
İtibar Gücü: 2459
Rep Puanı : 36043
Rep Derecesi : blAcksmith has a reputation beyond reputeblAcksmith has a reputation beyond reputeblAcksmith has a reputation beyond reputeblAcksmith has a reputation beyond reputeblAcksmith has a reputation beyond reputeblAcksmith has a reputation beyond reputeblAcksmith has a reputation beyond reputeblAcksmith has a reputation beyond reputeblAcksmith has a reputation beyond reputeblAcksmith has a reputation beyond reputeblAcksmith has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan pascal ile discoya gidelim

Öncelikle kendimi tanıtayım biraz. Ben 5 yıldan beri Londra’da yaşıyorum. Grafik tasarımcısıyım, İzmirliyim ve tam bır futbol tutkunuyum. Zamanında Galatasaray ve Fenerbahce için forma, eşorfman, taraftar aksesuarları tasarımları filan yaptım. Birçok kez spor spikerligi icin başvurmadığım TV kanalı kalmadı. Şimdi ise Londra’da iyi kötü yaşıyorum.

Gelelim benim anıma...

Londra’da beş yıldızlı bir otelde 2 yıl kadar barmenlik yaptım. Otelin ismi Selsdon Park Hotel. Burası Londra’nın güney semtinin en eski ve en ünlü oteli. Ayrıca Crystal Palace futbol takımının da yabancı futbolcuları barındırdığı yer. Crystal Palace ile maç yapan bütün takımlar bu otele geliyorlar. Ben de bu sayede Crystal Palace ile mac yapan birçok takımın futbolcularıyla sohbet etme ve de imzalı formalarını alma fırsatım oldu. İçlerinden en önemlileri Guus Hiddink, Graeme Souness, Brad Frıedel, Alan Shearer gibi.

Ama, hatırladıkça tüylerimi diken diken tanışma olayını ise geçen sene Ağustos ayında yaşadım.

O zaman herkes otelde kalan siyahi futbolcuyu konusuyor. Neymış Crystal Palace denemek için getirmış, oteldekı bütün güzel kızlara asılıyormuş. Ben bu söylenenleri pek dikkate almamıştım, çünkü pek sevdiğim takım değildir Crystal Palace.

Bir gün barda servis yapıyorum, garip kıyafetli bır adam bara geldı. Kafasında kırmızı bir şapka, kırmızı bir kemer ve de kırmızı Reebok marka ayakkabı giymiş siyahi bir eleman. Dedim ki kendi kendime kesin bu eleman o bahsettiklerı futbolcu. Benden içki istedi kötü bir İngılizce ile. O sırada ben içkiyi doldururken yakamdaki ismime dikkatle bakıyordu. Bende biraz rahatsız oldum ve de kafamı kaldırdım ters bir şekilde. Bir de ne göreyim tanıdık bir yüz. Sonra birden gülümseyerek ve kollarını açarak bana aynen şöyle dedi:

“Emre, kardeşim..."

Ben şok oldum, adam beni barın öteki tarafından kucakladı resmen. Karşımdaki kişi Pascal Nouma idi. Biranın parasını ödemek istedi, ben kesinlikle olmaz dedim. Sonra başladık muhabbete. Ama, o ne guzel Turkçe öyle, söylediği her şeyi kelimesi kelimesine anladım. Bir de bir güzel küfürler ediyor, yerlere yatarsanız gülmekten. O an fazla durmadı orada, yarın gene gelcem dedı, sakın gazetecileri çağırma diye de espri yaptı.

Ertesi gün, ben gene barda calışıyorum. Barın kapısının önünde bağıran bir ses duydum, Emre buraya yumruk havaya diye. Ben resmen şok olmuştum, koskocaman bir otelde Türkce tezahürat yapan birini ilk kez duydum, hem de benim ismimi söyleyerek. O an attığım havayı düşünemezsiniz. Neyse, bara oturdu, ona güzel bir yemek siparişı verdim, bes kuruş para almadı. Bana birçok şey anlattı. Fenerbahce maçında yaptığı hareketin sebebini anlattı, tanınmış mankenlerle olan ilişkilerini, Türkiye’de ünlü ne kadar futbolcu, manken, iş adamı varsa onların bütün bilinmeyen taraflarını anlattı. Anlattıkları hiç de abartı gelmedi. Hepsi de inandırıcı şeylerdi. Ama en çok anlattığı şey, bir türlü unutamadığı Beşiktaş taraftarı, en yakın arkadaşı Ahmet Dursun, sürekli gittiğı kelle paça çorbacısı ve de Çağla Şikel...

Ama maalesef Crystal Palace takımı onu beğenmedi ve ertesi gün ülkesine gitmek için otelden ayrıldı. Otelden ayrılmadan once, beni resepsiyondan aradılar, burada seni birisi görmek istiyor diye. Kostüm, gittim baktım, Pascal Nouma karşımda gene bağırıyordu. Size yemin ediyorum şoyle diyordu: Fransa’da doğdu, Beşıktaşlı oldu, helal olsun sana PASCAL NOUMA PASCAL NOUMA...

Sonra bir Türk gibi sarıldık, öpüştük ve vedalaştık...

Gerçekten de anlatıldıgı gibi deli bir adamdı, ama tam bir Türk gibiydi... Konuşması, her beş dakikada bir bana kardeşim demesi, bilinen küfürleri ve argo lafları sürekli söylemesi beni gerçekten cok şaşırtmıştı...



noumahmet kardeşime itafen
__________________
Beşiktaşlı olmak Gözyaşı Değildir akıp Gitsin,
Bir Mevsim Değildir Zamanı Gelince Bitsin,
Bir Heves Değildir Gelip Geçsin ve
"BEŞİKTAŞ" Ömür Değil Ölünce Bitsin..


BeşiktAşımız ile ilgili son haberler




Moderator başvurusu için tıklayın
blAcksmith çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Eski Bugün   #n/a 
Teşekkür Botu
Bot
bot Çevrimiçi

Avatar

Giriş Tarihi: Ocak 2005
Yaş: 0
Mesaj : 0
Üye No: 0
Rep Power: Çok
noumAhmet (08-09-2006) bu konu için teşekkür ettiler...
bot Çevrimiçi Tesekkur botuna Rep veremezsiniz. Yinede Tesekkurler. Kurallara Aykırı Mesajı Bildir  
 


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Blaise Pascal BeatLes Matematik 0 03-31-2010 11:51 PM
Pascal 'Saha'ya indi! Author41 Beşiktaş 0 06-20-2009 04:10 PM
Gidelim GooD aNd EvıL Eskiler (Arşiv) 0 01-26-2008 11:56 AM
Al Beni Gidelim MyTBuSTeR Eskiler (Arşiv) 0 07-16-2007 05:15 PM
Pascal Pascal Nouma carsi1903 Eskiler (Arşiv) 5 05-25-2006 09:52 PM

Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:05 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.