www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

 
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 11-24-2006, 10:26 PM   #11
bluekeys™
Forum Demirbaşı
 
bluekeys™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Nov 2005
Konum: Ç.KALE/BİGA
Yaş: 44
Mesajlar: 5,907
Teşekkür Etme: 594
Thanked 2,624 Times in 685 Posts
Üye No: 3332
İtibar Gücü: 3969
Rep Puanı : 132808
Rep Derecesi : bluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond reputebluekeys™ has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan

MUHTEVASI
Manas Destanı'nın ana temasını, Manas'ın Kırgız Türkleri için vermiş olduğu özgürlük mücadelesi ve onları bir bayrak altında toplama ülküsü oluşturur. Temel ideoloji öz yurdundan uzaklaşan ve dağılan halkı bir bayrak altında birleştirme olduğundan, hadiseler bu ideolojiye paralel olarak Manas'ın dış düşmanlara karşı vermiş olduğu mücadeleler ile bağlantılı olarak anlatılıyor. Manas Destanı öncelikle Nogaylar devri Kazak- Kırgız ortak hayatlarının sonra 1100 yıllık Kırgız Türklüğünün daha sonra bütün Türk alemini benzeştiren değerler dünyasının edebi ve ebedi sembolüdür.
Nogaylar, eski Türk boylarından biridir. Bugün Nogaylar dağınık bir coğrafyada hayatlarını idame ettirmektedirler. Bir kısmı Karaçay-Çerkes Cumhuriyetinde; bir kısmı Dağıstan'da; bir kısmı Stavronal eyaletinde ve Çeçenistan'da yaşamaktadırlar. Tarihte 15-17. asırlar Nogayların; Kazaklar, Kırgızlar, Karakalpaklar ile komşu olarak onlarla sıkı bağlar kurarak yaşadıkları zamanlar diye tanınır. Bu zaman Orta-Asya Türk halklarının destanlarında da "Nogay Çağı" diye belirtilmiştir. Türklerin içtimai hayata bakışlarını, diğer milletlere karşı aldıkları tavırları gösteren ilk edebi metin Orhun Abideleri’dir. Orhun Abideleri'nde "aç milleti doyurmak, çıplak milleti giydirmek, yoksulu bay kılmak, dağılmış birbirinden uzaklaşmış, esir ve köle olmuş boyları toplulukları derleyip hür ve bağımsız bir devlet kurmak” ülküsü yer alır. Paralel duygu ve düşüncelere Manas Destanı'nda da rastlamak mümkündür.
Manas Destanı'nın teşekkül ettiği coğrafi mekan dikkat çekicidir. Tanrı Dağları’nda Isık Göl ve çevresinde hayatlarını idame ettiren Kırgız Türkleri, Manas Destanı'nı kendileri için kutsal bir emanet görmüşler ve bugüne kadar getirmişlerdir. Kuzeydoğu Türkleri için Ötüken ne derece önemli ise Güneydoğu Türkleri için de Tanrı Dağları aynı ölçüde kıymete sahiptir. Eski Türk destanı olan Alp Er Tonga destanından bizi haberdar eden ve bu destandan bize bazı parçalar ulaştıran Kaşgarlı Mahmut da Tanrı Dağları'ndan gelmiş ve Türklüğe karşı gösterdiği engin sevgisi ve bağlılığı bu dağlara bağlı ananelerden mülhem olmuştur; Türklere dair yüce Tanrı’nın sözlerini naklettikten sonra "onları (Türkleri) yeryüzünün en yüksek yerine, havası en temiz ülkelerine yerleştirmiştir" diye izahındaki "yüksek yer" şüphesiz Tanrı Dağları’dır. Alp Er Tonga'dan bahseden diğer bir Türk müellifi, Balasugunlu Yusuf Has Hacip'tir. O da Tanrı Dağlarının oğludur. "Oğuz Destanı"ndan, "Dede Korkut Destanı"ndan, "Ergenekon"dan bahseden ve 17. asrın en büyük Türkçüsü olan Ebulgazi Bahadır Han da Tanrı Dağlarında dolaşmıştır. Onun rivayet ettiği destana göre, "Türk'ün babası oğullarına buyurdu ki; Türk'ü kendinize hakan biliniz. Onun sözünden dışarı çıkmayınız... Türk pek akıllı ve terbiyeli kişidir." Babasının ölümünden sonra dünyayı dolaştı. Nihayet bir yeri beğenip oraya yerleşti. Bu yere "Isık-Köl" denilir. "Isık -göl" halk etimolojisine göre "sıcak göl" demek ise de, "mukaddes göl" manasına gelen "Izık -Kol" denilmiş olması daha uygun bulunmuştur. Manas Destanı, Türklerin çok eski tarihlerden beri kutsal olarak benimsedikleri coğrafi mekanda (Isık Göl, Tanrı Dağları) teşekkül etmiştir.
Manas Destanı, muhtevası itibariyle göçebe ve savaşçı Kırgız Türklerinin hayatını bütün ayrıntısı ile yansıtır. Kırgız Türklerinin mitolojileri en eski dini telakkileri evlenme ve düğün adetleri, eğlenceleri, sevinçleri, üzüntüleri, tabiat ve düşmanları ile mücadeleleri, cenaze merasimleri, şölenleri ... bu destanda ana hatları ile kendisine yer bulmuştur.
Manas Destanı'nın ilk parçasından bugüne kadar eski geleneksel motiflerin bütün varyantlarında aynı şekilde ele alındığı çeşitli araştırmalar ve incelemeler neticesinde görülmektedir.
Kırgız Türkleri'nin çeşitli dönemlerdeki duygularını, düşüncelerini, ızdıraplarını, sevinçlerini yansıtan Manas Destanı'na, her dönemde yeni unsurlar eklenerek zenginleştirilip, geliştirilmiştir. Destan, en eski devirlerden günümüze kadar meydana gelen hadiselerin hiçbirini dışarıda bırakmamış her devirde cereyan eden önemli hadiseleri bünyesine dahil etmiştir.
Manas Destanı'nda muhtelif kültür tabakaları görülmektedir. Bunun sebebi, Manas Destanı'nın çok eski devirlerden beri Kırgızlarla beraber hayatını sürdürmüş olmasıdır. Bundan dolayıdır ki tabakalaşma bakımından diğer milli destan ve hikayelerimizden daha karışıktır. Çünkü bu destanı meydana getiren Kırgız Türkleri'nin hayat tarzları da normal seyrini takip etmemiş, bir devirde ziraat ve şehir hayatına geçerken daha sonra göçebe ve avcılık hayatına gerilemişlerdir. 8. asırda yüksek bir kültüre malik olan Kırgız Türkleri, 9. asırda göçebe ordular halinde görülmüşlerdir. Aynı devirde çeşitli yabancı kültürlerin tesiri altına da girmişlerdir. Bir taraftan Çin, Hind, Tibet kültürleri, diğer taraftan İran - İslam kültürü, son asırlarda ise Avrupa -Rus kültürü. Manas Destanı'nda bu kültürlerin tesirleri görülmektedir.
Kırgız Türkleri'nin etnografyası yanında destanın bütün bölümlerinde savaş hadiselerine geniş yer verilmiştir. Manas Destanı'nda anlatılan savaşlar asıl destandaki olaylardan ziyade, 16-17. yüzyıllarda cereyan eden Kırgız Kalmuk savaşları, belki Orta- Asya ve Doğu Avrupa Türklerinin putperest Kalmuk ve Çinlilerle yaptıkları savaşlardır. Kalmuk istilası bugün Nogay, Başkurt, Kazak, Kırgız, Özbek destanlarında anlatılan eski savaşlara ait hatıraları unutturmuştur. Bu savaşlarda Nogaylı boylarda olan alpler unutulmaz kahramanlıklar göstermiş olacaklar ki destanlardaki efsanevi alpler dahi Nogaylı sayılmaktadır. Nitekim Manas Destanı'nın baş kahramanı da Nogaylıdır. Bu durum destanda "Sarı Nogay Er Manas" mısrası ile dile getirilmektedir. Eski destanlarda anlatılan savaşları ve düşmanları yerine 16. yüzyıldan sonraki Kalmuk- Oyrat savaşları geçtiği gibi destanlardaki inanç ve adetler yerini müslümanlıktan gelen bazı efsane ve menkıbelere bırakmıştır. Bununla beraber bu destanlarda eski destanların kahramanları, inançları ve motifleri de muhafaza edilmiştir.
Nogay halkı ile ilişkilerin kuvvetli olduğu devirler, Manas Destanı'nın meydana gelmesinde çok etkili olmuştur. Manas'ın Nogay boyundan olmasıyla ilgili motife destanın bütün nüshalarıyla birlikte Seyfeddin'in eseri olan Mecmatü't- Tevarih'te de rastlanır. Manas adı, 16. yüzyılda Tacikçe yazılan bu eserde Toktamış Han'ın arkadaşı olarak geçmektedir. Mecmatü't-Tevarih adlı eserde Manas, Kalmuk Colay'a karşı müslümanlar safında savaşmış ve ele geçen Kalmukların müslüman olmalarına vesile olmuştur. Orazbakoğlu varyantında Kaplan Manas tarafından Nogay ismi şu şekilde zikredilmektedir:
Şöhretli yerim Nogay diyerek
Bu iş nasıl kolay olur diyerek
Kaplan Manas Bahadırı
Halkı için kaygı çekerek
Destanda yer alan kahramanların savaşı her varyantta benzer özellikler taşır. Manas'ın Colay ile savaşı, onbir Duu-du ile olan savaşı Tekes Han'ı yenmesi, Akunbeşim'i yenmesi, Altay'dan Ancıyan'ın göçü Manas'ın Kaşkar'ı kendine karatması, Şooruk Han'ı yenip kızı Akılay'ı alması gibi savaş hadiseleri "Manas"' destanının ananevi konularını oluşturan olaylardır.
Destanın konusunu, destanın teşekkül ettiği zamandan 19. yüzyıla gelene kadar Kırgız Türkleri'nin yaşamış olduğu tarihi olaylar meydana getirmektedir. Bunun içindir ki destan her devre ait vakaları kapsamaktadır. Destanın zengin bir içerik kazanmasında Türk boylarının ortak ataları olan Hunların, Gök Türklerin tesiri olmuştur. Kırgız Türkleri'nin Çinlilere, Kıtaylara, Kamuklara karşı verdikleri bağımsızlık mücadeleleri çok geniş bir şekilde destanda yer almaktadır. Bu mücadelelerin sembolleşmiş başbuğu Manas'tır.
840 yılında Uygur Kağanlığı ile yapılan ve Kırgız Türkleri'nin zaferi ile sonuçlanan savaşta, Külük Buga Tarkan adlı bir Uygur komutanı Kırgız Türkleri'nin safına askerleri ile birlikte geçerek, Uygurların mağlubiyetinde önemli ve tarihi bir rol oynamıştır. Bu tarihi hadisede dikkati çeken nokta Manas Destanı'ndaki Kalmuk prensi Almambet ile Külük Buga Tarkan arasındaki benzerliktir. Destanda Almambet Kırgız Türkleri'nin safına geçmiş ve Manas'ın en yakın arkadaşı olmuştur. Tarihi bir hadisenin Manas Destanı'na yansıtılmasına başka bir örnek de şudur: 1517 tarihinde Çağatay hanlarından Sultan Seyid Han Kırgız Türklerine saldırır. Bu devirde Kırgız Türklerine önderlik yapan Muhammed Kırgız'dır. Bu saldırı esnasında Muhammed Kırgız'ın yardımcıları kendisine ihanet eder ve Kırgız orduları mağlup olur. Tarihçi Muhammed Haydar bu hadiseyi şu şekilde nakletmektedir; Kırgız sürüleri Seyid Han tarafindan ele geçirilir, yardımcıları tarafından ihanete uğrayan ve düşmana teslim edilen Muhammed Kırgız ise esir olarak Kaşgarya'ya götürülür. Manas Destanı'nda da bu şekilde yapılmış bir ihanete dikkat çekilir. Destanda ihaneti yapan hainlerin başı Kançora'dan bahsedilir. Kançora Manas'ın oğlu Semetey'in en yakın yardımcısıdır. Fakat iktidar hırsı Semetey'e ihanet ile sonuçlanır ve Semetey düşmana teslim edilir. Manas, asırlar boyunca Kırgız Türkleri'nin başından geçen tarihi hadiselerin sanatkarane bir biçimde ortaya konulduğu bir eserdir.
Manas'ın idealleri Türk cihan hakimiyeti mefkuresine paralellik göstermektedir. Destanın özünde, bağımsızlık ve milli birlik savaşı veren bir destan kahramanının şahsında Türk devletlerinin birlik mücadelesi yatmaktadır.
Değişik coğrafyalara sürülen Kırgız Türklerinin ümidinin ve dileğinin Talas'a ulaşmak olduğu, destanın başından sonuna kadar vurgulanan temalarından biridir. Destandaki iyi kahramanların şahsi görüşüne göre, insanların arzuladığı bütün güzellikler Talas'ta yani Kırgız yurdunda bulunur. Bu nedenle Talas'tan çıkan her kahraman vatanseverdir. Onların halk ve vatan için yaptıkları mücadele de bu epik vatan içindir. Talas'ı düşman ele geçirdiğinde halkın hayatında trajik ve sıkıntılı bir zaman başlamıştır. Talas Kırgız Türkleri için "Ata Vatan”ı simgeleyen bir ideolojidir.
Manas birçok epizotta Türklerin bulunduğu her yeri "il"i, kendi yurdu sayar. İslam memleketlerini kafirlerden kurtarmak için savaşır mücadele verir. Manas Destanı'nda İslamiyet, kahramanların ve Kırgız Türkleri'nin kimliğinin tarifinde belirleyici bir unsur olarak yer almaktadır. Bu unsur zamanla bir ülkü haline dönüşmekte ve Manas'ın mücadelesinin esasını teşkil etmektedir. Destanın temel ideolojisine göre Manas kafirlerle savaşıp islamın yolunu açacak; sonunda komşu bütün kavimleri Kırgızların bayrağı altında toplayacaktır.
Destanda alplerin at koşturdukları coğrafi alan çok geniştir. Bu coğrafya, Pekin (Beecin) şehrinden Kırım'a Orhun ırmağından Rum ülkesine, Hint ülkesinden Kuzey Buz denizi kıyılarına kadar uzanmaktadır. İç feodal çarpışmaları ile dış/Oyral-Cungar, Kalmuk / yağmacı saldırıların geçtiği devirler XI- XVIII. yüzyıl Manas Destanı'nın gelişmesinde önemli etkenleri olan karmaşık dönemlerdir. Bunlar destanın klasik durumuna gelene kadar gelişmesini gösteren anlamlı dönemler olmuşlardır. Manas metinlerinde, Manas ve neslinin en büyük düşmanı Çinliler ve Kalmuklar olmuşlardır. Bu iki devlet sürekli Kırgız Türklerine saldırmış ve eziyet etmişlerdir. Bu milletlerle yapılan savaşlar, mücadeleler destanın ana konularından birini teşkil etmektedir. Tarihi bilgilere göre, Türkçe konuşan halklar, yüzlerce yıl Batı Moğolistan'da Çungarya'da yaşayan Oyratları, Kalmuklar olarak adlandırmışlardır.
Ruslar da onları "Kalmuk" adıyla tanımışlardır. Manas Destanında diğer bir mücadele de iç çekişmeler olarak yaşanmıştır. Jirmunsky'e göre; iç çekişmelerin yoğun bir şekilde tezahür ettiği devir, Manas'ın oğlu Semetey'in dönemi olmuştur. Semetey ve Seytek bölümlerinde kendi çıkarlarını devlet ve millet çıkarlarının üstünde gören ve bu çıkarlar için ülkede kargaşaya sebep olanlara duyulan nefret dile getirilmiştir.
Kendi öz kültürünün dışında başka bir kültürün değerler sistemi ile yetişmiş ve o kültürün tesirinde kalmış ferdin vatanı ve milleti için felaket olacağı fikri destanda işlenmiş en çarpıcı konulardan birisidir. Cakıp Han'ın kardeşi Köz Kaman Kalmuklar içinde yetişmiş ve oğulları da orada terbiye görmüşlerdir. Bunlar Manas'a gelmişlerdir; ancak Manas'ın annesi bunu kabul etmemiş ve şu ifadeyi kullanmıştır:
Adı Burbulcun olandan ne hayır!
İsmi Dubrulcun olandan ne hayır!
Kalmuklarla, yani Manas Destanı'ndaki Kırgız Türklerinin baş düşmanlarından birisi ile Manas'ın mücadelesi sırasında bu kardeşler, Manas'a, Kırgız Türklerine ihanet ediyorlar.
Manas Destam'nda bilgelik müessesesine verilen ehemmiyeti görmek mümkündür. Bu insanlara derin saygı gösterilmektedir. Bilgeler devlet adamı, komutan yetiştirir; zor durumlarda ortaya çıkarak konu hakkında fikir beyan ederler. Müşavirler, Manas, Semetey ve Seytek'in danıştığı, fikir aldığı insanlar konumundadır. Oğuzlardaki Dede Korkut'un, Gök Türklerde Tonyukuk'un görevini Manas Destanı'nda bilge insan Bakay üstlenir.
Cakıp Han Manas'ın her yönden (dini, siyasi, askeri ) eğitilmesi görevini bilgili ve tecrübeli Bakay Han'a verir. Bakay Han bilgeliğin, tecrübenin sembolüdür. Manas'ın bir bilge tarafından muntazam bir şekilde eğitilmesi önemlidir. Çünkü Manas ilerde ordular yönetecek ve bir milletin geleceğini tayin edecektir.
__________________



[sakın] bana bulaşma kalp kırarım bazen]
bluekeys™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
 


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Türk Amatör Resim Arşivi 2 (Süper Türk Kızları Karşınızda) ozqr Türk Adult Resimler 2 04-06-2010 12:59 AM
Türk Amatör Resim Arşivi 2 (Süper Türk Kızları Karşınızda) ozqr Türk Adult Resimler 0 02-08-2010 06:55 PM
Türk Amatör Resim Arşivi 1 (Süper Türk Kızları Karşınızda) ozqr Türk Adult Resimler 0 02-08-2010 06:54 PM
Terör Türk nişanlısını öldürdü bakıcısı Türk hemşireyle evlendi / 13 mayıs M@D_VIPer Eskiler (Arşiv) 0 05-13-2007 10:49 AM
Türk azgin lezbiyenler,ve 2 türk gizli cekimi (3 yerli video) ferdifon Adult eski arşiv 0 11-11-2006 09:02 PM

Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:26 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.