![]() |
![]() |
#1 |
Guest
Mesajlar: n/a
Üye No:
Cinsiyet :
|
![]() Bir yaprak kopuyordu dalından, gözlerimin önünde
Rüzgarla dans eder gibi, döne döne süzülüyordu düşerken Maviliğin göğsünden ayrılıp, siyaha yol alıyordu Sanki bu gidiş, ardında ölümü avuçlarıma bırakıyordu... "Dur" diyemiyordum, "Gitme, kal" topu topu, iki kelimeydi Dilim dönmüyordu, Hecelerimde ağır-aksak bir gidiş, yolunu bulamayan Bir araya gelip de, beni sana anlatamıyordu... Bir yaprak koptu, dalının canını yaka yaka Fırtına koptu ansızın, beklenmedik bir çığlık gibi Güneşin ortasından doğdu, kanlar içinde Elinde bir yırtık ses, Beyaza boyanmış bir sayfaya iliştirilmiş "Seni çok seviyorum, hoşça kal" diyordu... Besbelli veda ediyordu, Gün gibi aşikardı, okundukça yüreğime batıyordu Göz yaşlarımı saklamaya, Ne utanç ne de korku yetiyordu... Ağaç küstü dalına, dalının suçu yoktu oysa Yaprak bıraktı kendini hayatın akışına, Küskün edasını takındı sevimli suratına Rüzgarın hoyrat savruluşlarında Düşerken yağmur taneleri, bitişi anlatıyordu Ve, başlıyordu sonu belirsiz tango... Baharlara gebe kışlar taşıyacaktı kahverengili umutlarında.Sararmış rengine bakmadan, hep yeşilmiş gibi gülümseyerekHep geri dönecekmiş gibi bakardı, ayrılırken dalından Burukluğuna sığınırdı acıların,Ama bu gidişin acısı başkaydı...Güneşi doğuran fırtınanın altında atılan O şen kahkahalarda gizliydi,Gerçekte çekilen acılar... Artık viraneye dönmüştü gözlerimde; Savaştan yeni çıkmış gibi, üstüne hüznü ve yalnızlığı Sımsıkı bürünmüş, bu bomboş ve anlamsız şehir Ağlamıyordum da, olmayan rıhtımında, Beklerken, belki bir daha hiç gelmeyecek o yolcuyu... Ve artık, Yüzüme değmiyordu onca yağmurun bir tanesi Yüzüme değmiyordu onca kar tanesinden hiç biri Yüzüme değmiyordu, ellerin gibi Her gün bıkıp-usanmadan doğan güneşin, bir tek ışığı Aydınlatmıyordu benim karanlıklarımı Başlıyordu aynı dipsiz kuyulardaki Sessiz, çıldırtan müzik.O ölümsüz hasretin doğurduğu yalnızlık çemberi.Giderek büyüyordu... İlk kez, iki kelimeyi bir araya getirmek bu kadar zordu.Büyüyordu harfler dimağımda, kocaman oluyordu Ne sığıyordu bedenime ne de okunuyordu dilimde Kuruyordu damağım, yapışıp kalıyordu cümleler Ben sana öykünüyordum, sen bana yalnızca uzun uzun bakıyordun Bu kez gözler, Bir türlü bitmeyen o senfoninin sonunu yazıyordu, veda diye; "Gitme, kal" diyordu... |
![]() |
![]() |
#n/a |
Bot
![]()
Giriş Tarihi: Ocak 2005
Yaş: 0
Mesaj : 0
Üye No: 0
Rep Power: Çok
|
İsTaNBuL-GoNeN (11-30-2006) bu konu için teşekkür ettiler...
|
![]() ![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Hükümran Senfoni Online için Céidot Game Studios, Mynet ile anlaştı | LeJYoNeR | Eskiler (Arşiv) | 0 | 03-02-2008 01:05 PM |
Bitmeyen Senfoni | GooD aNd EvıL | Eskiler (Arşiv) | 0 | 01-18-2008 09:36 PM |
Sessiz Senfoni | GooD aNd EvıL | Eskiler (Arşiv) | 0 | 10-12-2007 09:39 AM |
Senfoni | GooD aNd EvıL | Eskiler (Arşiv) | 0 | 10-10-2007 08:02 PM |
KiraÇ & Ahmet Kaya Veda Havasi Şarkisi + Denİz&Alİye Veda Sahnesİ | GeCeLeR | Yerli Diziler | 2 | 08-10-2006 02:30 PM |