www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

 
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 11-17-2008, 09:17 PM   #1
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57908
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan Downer: Çözüm şansı ilk kez bu kadar yüksek

BM Genel Sekreteri’nin özel danışmanı Alexander Downer, Türk basınından ilk kez NTV’ye konuştu. Liderlerin önümüzeki yaza kadar bir sonuca ulaşmasını beklediğini açıklayan Downer, “Çözüm olasılığı ilk kez bu kadar yakın.” dedi.

LEFKOŞA - Kıbrıs müzakerelerine yardımcı olması amacıyla BM Genel Sekreteri’nin özel danışmanı olarak atanan Alexander Downer, Türk basınına verdiği ilk röportajda, gelişmeleri ve beklentilerini anlattı. NTV’nin sorularını yanıtlayan Downer, çözüm olasılığının ilk kez bu kadar yüksek olduğunu belirtti.

Sayın Downer, önce Kıbrıs sorununun neden bugüne kadar çözülemediğinden başlayalım. Sizin bu konudaki görüşünüz ne yönde?
Annan Planı’nın uluslararası bir plan olduğu, ancak hedefine ulaşamadığı yönünde bir algı var. Ama geçmişten dersler çıkardığımızı düşünüyorum. Şimdi çözüme ulaşmak için çaba harcayacaklarını taahüt eden iki lider var. Biz, BM olarak, onlara yardım edebiliriz. Görüşmelere ev sahipliği yapıyoruz, liderlerle, temsilcileriyle ve danışmanlarıyla çok geniş konuları tartışıyoruz. Fakat sonunda bu süreci, varacakları anlaşmayı liderler sahiplenmeli. Şimdi her iki tarafta da farklı liderler ve farklı bir atmosfer var. Beklentiler yüksek.

MÜZAKERENİN HIZI KONUYA GÖRE DEĞİŞİYOR

Görüşmelerde gelinen noktayı bize anlatabilir misiniz? Gösterilen siyasi irade ve kaydedilen ilerleme sizi tatmin ediyor mu?
Ben yeterli siyasi iradenin varolduğunu düşünüyorum. Her iki lider de siyasi geleceğini, elde edilecek başarılı bir sonuca bağladı. Bu nedenle gerçekten çaba harcıyorlar. Başlangıca kıyasla liderler biraz daha rahatladı. Dostça, dinamik bir süreçte görüş alışverişi yapılıyor. Müzakerler yoluna girdikçe, liderler daha fazla esneklik gösteriyor. Daha hızlı hareket etmemiz ve yıl sonuna kadar anlaşmaya varmamız gerektiğini düşünenler var. Ama bence bu gerçekçi değil. Bu çok eski bir sorun ve çözmesi zaman alacak... Müzakerlerin hızı haftadan haftaya, tartışılan konuya göre değişiyor. Son haftada sağlanan ilerlemenin, önceki iki haftaya kıyasla oldukça iyi olduğunu düşünüyorum. Ama müzakerlerlerin sabit bir hızı yok. Çözüm için bir tarih üzerinde odaklanmak doğu olmayabilir ama, önümüzdeki yaz bir noktaya gelinmesi lazım. Temmuz ya da Ağustos’un başlarında liderler, müzakerleri tamamlamalı ya da tamamlamaya yakın olmalı. Mümkün olduğu kadar hızlı çalışmaları gerekiyor. Ancak müzakelerlerin de zor bir süreç olduğunu unutmamalı.

Sizce liderler bu sorunu tek başlarına çözebilir mi? Yoksa Ankara, Atina veya BM Genel Sekreteri’nin yardımına ihtiyaçları var mı?
Bence sorunun çözülmesi yönünde uluslararası bir görüş birliği var ve herkes bir şekilde yardımcı olmaya çalışıyor. Özellikle Türk hükümeti, Yunan Hükümeti, AB Komisyonu ve dönem başkanı olarak Fransa, 3 garantör ülkeden biri olan İngiltere ve müzakerelere ev sahipliği yapan BM özel bir role sahip... Kıbrıslı Türkler ile Ankara arasında her zaman iletişim var. Bu çok doğal. Burada, adanın kuzeyinde binlerce Türk askeri var. Türkiye’nin burada yatırımı büyük. Kıbrıslı Rumlar ile Atina arasında da sıkı ilişkiler var. AB, özellikle de komisyon bu konuya odaklanmış durumda. Kuzeye 259 milyon Euro’luk yardım paketi uyguladılar. Gelişmeleri günbegün takip ediyorlar. Londra’nın da konuyla ilgilenmek için farklı nedenleri var. Burada çok büyük çıkarları söz konusu... Bunların tümüyle iletişim halindeyiz ve herkes çözüm yönünde çaba harcıyor. Ama bu grubun dışındaki bazı ülkeler de sorunun çözümüne katkı sunabilir. Ankara, Atina, Brüksel, Londra ve Paris’in yanısıra Moskova ve Pekin’le de temas halindeyim. Çünkü her ikisi de BM Güvenlik Konseyi üyesi.

Çözüm konusunda iyimser misiniz?
İyimser olmasaydım bu işe soyunmazdım. Toplantılarda, liderlerle ve temslcileriyle görüşmelerde çok zaman harcıyorum. Müzakerelerin tıkandığı noktalarda çözümü de düşünmeye çalışıyorum. Anlaşmazlık noktalarının aşılamayacağına inanmıyorum. “Burada taraflar arasında köprüler inşa edilebilir.”, ben bunu söylüyorum. Örneğin Hamas ve İsrail hükümetinin pozisyonlarını değiştirmek neredeyse imkansız. Ancak Kıbrıs’ta durum böyle değil. Liderlerin kişisel ilişkileri iyi. Farklılıklar var, ama köprü kurulabilir. İşte bu benim iyimserliğimin temelini oluşturuyor. Birçok yorumcunun benimle farklı düşündüğünü, kötümser olduğunu biliyorum. Onların düşüncelerine saygı duyuyorum ama paylaşmıyorum.

MÜZAKERELERDE BİRÇOK ESPRİ YAPILIYOR

Sayın Talat ve Hristofyas’ı nasıl müzakereciler olarak tanımlarsınız?
Elbette müzakere masasında tansiyonun yükseldiği anlar oluyor. Ama heyecan verici ve esprili dakikalar da var. Genelde iki lider de iyi niyetli. Birbirlerini çok iyi tanıyorlar. İki dostun biraraya geldiğini ve aynı görüşte olmadıkları konular üzerinde tartıştıklarını düşünebilirsiniz. Birbirlerine bir şeyler atmıyorlar, düşmanca bir tavır içinde değiller. Elbette farklı görüşleri var ve bu farklılıkları azaltmaya çalışıyorlar. Aynı hedefi paylaşıyorlar. Başarısız olurlarsa da muhtamelen aynı kaderi paylaşacaklar. Bu nedenle birbirlerini anlıyorlar. Görüş ayrılıklarının tarihsel, duygusal ya da mantıksal nedenleri olabiliyor. Ama bu müzakereleri ben “dostça” tanımlayabilirim. Birçok espri ve şaka yapılıyor.

BAŞARISIZLIK KIBRIS İÇİN BÜYÜK ÇIKMAZ

Eğer bu süreç başarısız olursa, sizce Kıbrıs’ta ne olur?
Eğer müzakereler başarısız olursa bu Kıbrıslılar ve tüm bölge için büyük bir çıkmaz olur. Ama başarısızlığı düşünmek şu anda yararlı olmaz. Bazıları “B” planından bahsedebilir. Ama “B” planı en iyi seçenek olmaz. En iyi seçenek daima “A” planıdır. Burada ödül yüksek. Ama başarısızlığın bedeli de.

Kıbrıs diplomatlar için en tehlikeli görev yerlerinden biri. Birçoğu arabuluculuğa soyundu ama başarısız oldu ve sahneden çekildi. Başarısız olunması durumunda bunun kariyerinizi olumsuz etkileyebileceğini düşünüyor musunuz?
Benim kariyerim boyunca yaptığım görevler hep risk unsuru taşıdı. Elde ettiğim başarılardan gurur duydum. Doğu Timor’daki anlaşmada, Ortadoğu’da, Güneydoğu ve Kuzey Asya’da, özellikle Asya-Pasifik’te diplomatik başarılar elde ettim. Kötü günler, çıkmaza girdiğim kötümser olduğum anlar oldu. Bazen işlerin yanlış yola girdiğini düşündüm. Ama ısrarla devam ettim. ‘Başarısız olursam ne yapacağım’ diye düşünmedim. Bu cambazın ipin üzerinde yürümesine benzer. İpin üzerindeyken, “30 metre aşağıdaki betona çakılırsam acaba ne olur” diye düşünemektense, “Karşı tarafa nasıl geçerim” diye düşünmek daha iyidir.

HER GÜN NELER KONUŞULDUĞUNU ÖĞRENMEYİN

Son olarak Kıbrıslı Türklere ve Rumlara nasıl bir mesaj vermek istesiniz?
Benim Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumlara vermek istediğim mesaj, umutlarını hiçbir zaman kaybetmemeleri gerektiğidir. Yıllarca başarısız girişimlere tanıklık ettiler. Birçok acılar yaşadılar, büyük hayalkırıklıkları oldu. Ancak ben şimdi denemeye değer bir fırsat görmeseydim, burada olmazdım. Halklar liderlerine, müzakereleri yürütebilmeleri için manevra alanı tanımalı. Her gün neler konuşulduğunu detaylarıyla öğrenmeye çalışmasınlar. Bu müzakereleri imkansız kılar. Ancak bu konuda son sözü kendilerinin söyleyeceğinden emin olsunlar. Liderler ya da BM değil, son kararı Kıbrıslılar verecek. Bence bu sürecin, 1974 ya da 1960’tan beri en iyi çözüm fırsatı olduğuna inansınlar. Bu Kıbrıs’ta iyi bir anlaşmaya varmak için gerçekten önemli bir şans. Umarım bu gerçekleşir ve bu güzel ada aynı zamanda mutlu bir ada olur.
__________________
Buraya Kadarmış ..
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
 


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:49 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.