![]() |
![]() |
#11 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57929
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Fatih Semti Ve Halkalı Siteleri
Halkalı toplu konutları ile kıyaslıyorum, Fatih semtimi, Halkalı'da olimpiyat stadı uzun uzun binalar, yeni filizleniyor gökyüzüne şekilleniyor İstanbul'da yeni mekanlar. Fatih semti cıvıl cıvıl, sabah, akşam veya tatil günlerinde. Çeşit çeşit dükkanlar açık gecenin geç saatlerinde. Ezan sesleri günün beş vaktinde ve koro halinde. Eski dostlar, mahalleler iç içe. Postacıları bile iyi tanırsınız isimleriyle. Bakkal Rıza Efendi devretti oğluna işi, iğneci Şaziye Hanım'ın hafifti eli, Yeni sitelerde tarz tamamen farklı, gerçi oyun sahalı ve parklı. Ama bir şey vardı tadına doyamadığım; Dostlar, arkadaşlar veya eski alışkanlıklar. Hani nerede? Naciye Ablalar veya taşındıklarında başka bir semte; Güle güle oturun ziyaretine gittiğimiz kadim dost komşular. Alışveriş için çalıştırılan arabalar, Bekçi izni ile gelir oraya akrabalar. Hastane uzak, üniversite uzak, İstanbul uzak, Şehir tiyatroları, sinemalar, camiler yok, Fatih de yaşanan zevklar bana çok uzak. Geze geze Taksim'e çıkamazsın, veya sahilde dolaşamazsın. Balık tutmak yok, kahve dostları yok, Trafik var, araba çok, sözün kısası; Fatih semti; Benim yaşantımın devamı, ve Fatih Camii'nin musalla taşı, bu işin finali olmalı. |
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|