Eyüp Selahattin Dalkıran

[GooD aNd EvıL]

Kederli Olmak Neye Yarar

Kuşlar bile terk etti
Bütün iyi şeyler portakal kokmaya başladı
Yapraklar bir yaza daha hazırlanıyor
Öpüşlerimin içindeki gibi.

Nisan ayı yeniden geliyor
Bende başlayacağım şiirleri giydirmeye
Ama sen yokken çırılçıplak hepsi
Üşüyor şiirler ve ben sensiz.

Biliyor musun
Yüreğimdeki sevincimi,acılarımı
Anlayan olmuyor bu günlerde
Bu yüzden hüzünlenmek istemiyorum
Neye yarar ki tek başına

AKŞAMIN KARANLIĞINDA YALNIZ BAŞINA.

Eyüp Selahattin Dalkıran

[GooD aNd EvıL]

Kesinlikle


Dur! öylece kal...
Hiç konuşma,gözlerime bak sadece
Bile bile özenle dikkatle.
Uygun adım koşarken birlikte
Sen istedin yavaşlamayı
Aynı hız atılım içindeyken
Dur! sen koşma artık...
Ve düşün düşlerin içindeki
Gerçekleri nedenleri.sepebleri
Ve gökyüzüne bak
Sana gözüken güneşin
Benim öfkem ile kabaran alevlerinden kaç
Ve başına yıkılacak olan kayaları ya onar
Yada bütün güçünle kaç oradan
Kaçarken dileklerini sıraya koy öyle git
Artık yetişemezsin bana.
Billmiyormuydun sanki
İyi bir güzellik bende başlayacağını
Tüm içimizdeki iyilikleri kuçakladığımız gibi
Ama sen yinede ruhumda bedenimde
Gizlediğim olarak kalacaksın ilelebet
SANA HİÇBİR ZAMAN ELVEDA OLMAYACAK.

Eyüp Selahattin Dalkıran

[GooD aNd EvıL]

Kınından Çıkar Elbet Birgün Bıçak

Kınından
çıkar
elbet
bir
gün
bıçak.

Eyüp Selahattin Dalkıran

[GooD aNd EvıL]

Kırık Hayatlar

Sizler ne Kadınsınız be
Sen neymisin S............................
Sen niye öylesin? M............................
sen neden öylesin? S............................
Sendemi öyle hayret? G............................
Ya sen niye onlar gibisin? L............................
Yahu sendemi? ah be ah D............................
Hepiniz kırk ayak gibi olmuşsunuz
Bir ayağınız aşkta
Diğer ayağınız aldatmacada
Sizi gidi kırkayaklar
Kırık hayatlar.

Eyüp Selahattin Dalkıran

[GooD aNd EvıL]

Kırmızı lambalar Yandı Madımak Otelinde

Tırnaklar sokaklarda günlerdir
Tavla oynuyor yalnız kaldırımlar kenarında
Hep yek düşeş diyerek.
Tırnaklarımız sevgi tırnakları
Ama buz tutmuş kendi içinde,hüzünle.
Sakallı sakalını sıvazlıyordu
Tırnaklarının kirlenmişliği ile
Tırnakları,gözleri beyaz kelebeğin kovalıyor
Gök kuşağından geçmesin diye.
Tırtıl olmuş soğuklar
Ağzını açmış zamanı yutmak üzere
Savunulan tırnaklara karşı soğukta
Heyhat tırnağım koptu başparmağımdan
Kelebek kanatlarına doğru gitmekte
Kelebek kanatlarını korumak üzere.
Kanama baş parmağım
Tırnak çıkar gelir ininden,bırak.
Tırnaklar sokaklarda günlerdir
Tavla oynuyor yalnız kaldırımlar kenarında
Hep yek düşeş diyerek.
Tırnaklarımız sevgi tırnakları
Ama buz tutmuş kendi içinde,hüzünle.
İşte gecenin koynunda
Kırmızı lambalar yandı
******lar tırnaklarını törpülüyor
Rujlu dudakları ile
Bacakları meydanda
Sakalılılar ile.
Ne acı
Bu ülkem bunlarıdamı görecekti
Hep yekler düşeşler arasında
Sakallı sakalını sıvazlıyordu madımak otelinde
Tavla atarken kirli tırnakları ile
Hep yek düşeş diyerek
Beyaz kelebeğin kanadını yakmak üzere
Saz çalıyor duyuyormusun sakallı
Derinden gelen saz sesini
Teller seni çalar tın tın diye.
Duyuyormusun Ahmet kayanın sesini
İsyan ediyorum,başkaldırıyorum diye
Duyuyormusun İbrahim tatlıses ne diyor
Yetiş ya muhammed yetiş ya ali duyuyormusun
Kanadı kırıklar için,gözü yaşlı mazlumlar için.
Düşecek sakalı sakalına sıkıntılar,hüzünler
Tırnaklarını ise hiç sorma
Mustafa tırnaklarında saz çalacak
Uzun ince bir yoldayım gidiyorum gündüz,gece diye
Seni kötü günler bekliyor sakallı madımak otelinde
Kelebek kanatlarını yakacaksın diye.

Eyüp Selahattin Dalkıran

[GooD aNd EvıL]

Kırmızı Yıldız

Beraber tuttuğumuz
Yıldızı da kaçırdık elimizden.
Tümü sonsuzluğun
Kutsallığı ile yolculukta
Ellerimizin izleri kaldı
Giden yıldızımızda,ne acı
Yüreğimizi sevgi renkleri ile dolduran
Samanyolu da çıkmaz oldu yağmur sonrası.
Neden böyle yaptın bilmem ki
Halbuki ne mutluydum senden önce

Eyüp Selahattin Dalkıran

[GooD aNd EvıL]

Kolaymı Sandınız Bu Yolu

Kolaymı sandınız bu yolu
Gece,sabaha nasıl bulaşıyorsa
Yeni bir güne karşı doğuyorsa
Bizde doğacağız
yeni bir günde sevinçle gelerek.
O gün zaferler bizim olacak
Yaşayacak kuşak kuşak
Sözlerimiz,yaptıklarımız
Sizlerle,barışa doğru.

Eyüp Selahattin Dalkıran

[GooD aNd EvıL]

Komşu Kızı

O gün saydım inadına
yaşlanmış demirli balkonun demirlerini
Demirleri tam altmış taneydi
Sayarken gülümsüyordu uzaktan bana
halbuki komşu kızı derdim ona
Aramızda birşey yoktu
Ne fazla tanırdım,nede merhaba demiştim ona
Belki dudaklarımın saymasından
Ona birşeyler söylediğimi zannetti
gülüp durdu bir zaman
yıllardır bakıp gülmekte
Keşke saymaz olsaydım
Yaşlanmış demirli balkonun demirlerini.

Eyüp Selahattin Dalkıran

[GooD aNd EvıL]

Konma Vurulan Karanfil Yapraklarına

Bir bir düştü
O uzun ince yolda
Vuruldular karanfil yapraklarında
Karanfillerimiz.
Bir düzen ki
Her bir oyun birbirini öldürür
Karanfil yapraklarında ölümüne
Yeşil çehreli arılar bile korkar oldu
Türkiyeden,ortadoğuya Türkiyeden,amerikaya
Uç uç uğur böceğim
Yalnızca kanatlarına güven
Konma vurulan karanfil yapraklarına,vurularak
Öyle bir oyun öyle bir düzen ki
her bir oyun birbirini öldürür
Karanfil yapraklarında.
Sonra çaresiz yine uzanır
umutsuz,acımazsız yarınların
vurulan yaprakları arasına.
Altan geçen karıncalar bakarlar sessiz
Ürkek bakışlarla
neler oluyor diyerek kıtalar arası karanfil şavaşta
Bu ölüm bu şavaş niye diye bağırırlar
Kuşlara,uçaklara bakınırken
Ağlar bir uçtaki Papatyalar
Ağlar bir uçtaki kardelenler
ki hiç bir şeyden korkmayan
Uçurum çiçeği bile korkar oldu
yarlarının duvarlarına tutunarak
uç uç böceklerinin,helikopter böceklerinin
Ateşinden korunmak için
Ateş etmekte bakın helikopter böcekleri
Suda ki Kurbağalara sıkı sıkıya,acımazsızca
kaldıramazlar başlarını soktukları kumdan
Deve kuşları nedensiz korkularıyla
Sanki haraç mezet gitmekte karanfil pazarı
Kara çingenenin kollarına.
Uç uç uğur böceğim
Yalnızca kanatlarına güverek
Konma vurulan vurulan karanfil yapraklarına
Uzanıyor bak doğalgaz,petrol boruları
Rusyadan,Türkiyeye Türkiyeden,İrana
Öyle bir oyunki
Her bir oyun kendini öldürür
Karanfil yapraklarında
Uç uç uğur böceğim
Cumaya yetişmeyen canlılar,cesetler arasında
Uyar Uyar deki
Yılbaşı çamları,
Minereler süslenmiş
Lambaları yakılmak üzere
Her yer pazar oldu çam ağaçlarına
süslenmiş minereler ile
Tut tutabilirsen durdura bilirsen
Uzanan bir sonraki nükleer başlıklı yarınlara.

Eyüp Selahattin Dalkıran

[GooD aNd EvıL]

Kölen Olurum

Dualarınla geldim önüne.
Söyledin kendine bana doğruları söyleyen çıksa
Kölesi olurum.
İşte doğrular söylendi,eğri olanlar gösterildi
Şimdi yine emret dileğini
Yerine getireyim
Her şey gözlerindeki sırla ilgili
Bir söylesen
Hiç beklemeden kölen olurum
Ebediyen.

Eyüp Selahattin Dalkıran