Eyüp Selahattin Dalkıran

[GooD aNd EvıL]

Yalnızlığın içinde bile sen varsın (2)

Martılar yükseklerde acı,acı bağırıyor
Gemi motorları da gürültülü öylece
Bir çay istedim garsondan,getirdi.
Çünkü tek müşteri bendim o saatte
Sırf ses olsun diye bardağa vurdum
Kaşığı ses olsun diye çın,çın,çın.

Bir türlü şu yaz tatilini yapamadım
Parasızlıktan,dişlerimi de öyle yetmiyor ki
Olsun bir gün ikisini de gerçekleştireceğim
Birden kokunu hatırlattı yan tarafımda ki çam ağacı
Ama yoksun ki doyasıya koklayayım
O güzel teninin kokusunu.

Biliyor musun kaktüs çiçeğin pencerenin önünde yapayalnız?
O sevdiğin kiraz ağacı da çiçeklerini de açtı ve soldu
O çok sevdiğin koltukta yalnız ve yabanıl
Dokunduğun her şey çok güzel kokuyor
Belki bitecek sensiz
Zamanla ben gibi.

Bir çay daha istedim geldi hemen
Eh işte çevrede birkaç kişi var
Onlarda sarmaş dolaş,umutlu,umutsuz
Bir zamanlar senle benim olduğumuz gibi
Bir sigara daha yaktım çektim öylesine derinden ki
Ciğerlerimi yakarcasına ayrılığının yakarcası gibi.

Akşamın olmasını bekliyorum
Gidip ölene değin içmek için
Gittiğim yerde bağıracağım garsona
Getir diye içkilerin en iyisini en sertini
Mutlu ve senin o acı sözlerinin karşısında
İçkilerin en iyisi ve en serti ile ölmek güzel olacak
.

Eyüp Selahattin Dalkıran

[GooD aNd EvıL]

Yalnızlık Senin İçin olsun

Sen beni bu alemde yalnız bıraktın
Tek dileğim Allah’tan
Sende kal benim gibi yapayalnız
Her şeyin içinde ah’ımı işit benim.

Hayallerin gözlerin beni arasın
Bensiz bir yabancı gibi
Sen beni bağrımdan vurup’ta gittin
Sende yalnızlığın ile bağrından vurul.

Gözyaşın aksın benim için
Dudakların beni istesin,sitemler ile
Beni terk ettiğin için
Sende kal benim gibi yapayalnız.

Yine diliyorum canı gönülden
Sende kal benim gibi bu alemde yapayalnız.

Eyüp Selahattin Dalkıran

[GooD aNd EvıL]

Yanan Ateşler İçine Soktum Ellerimi

Ağlamamın sesi sen olmayacaksın
Seni sevmek için
Günlerin bulanık sularında
Yüzünü aradım bulurum diye
Ben seni bir kasırga sevdasının
Hafif esintisi gibi sevdim.
Ama vakitsiz
Nihavet makanımda bırakıp gittin
Soktum ellerimi yanan ateşler içine
Belki bulurum diye küllenmiş diplerde seni
Unutma
Bu yitik aşkta kalan
Mehtabına doyamadığım
Bir akşamlar kaldı
Kız kulesinin önündeki akşamda
Ey güzel gözlüm
Neredesin?
Aşk bittimi
Oysa ben ilk günkü aşkınlayım
Seni beklemekteyim
Ne acının adı ölüm olmasın.

Eyüp Selahattin Dalkıran

[GooD aNd EvıL]

Yarı Yol

Daha yolun başındaydık
Gelsen ne olur?
Gitsen ne olur?
Ölümüne sözler verilmedi
Sevdamız hamdı oluşmadı
Dudaklarımız birleştiyse
Ne olabilir ki?
Ellerimiz ellerimizi
Tuttuysa ne olur ki
Benle sen
Evlendik mi ki?
Kendime dert edeyim
Senin sevgisizliğini.

Eyüp Selahattin Dalkıran

[GooD aNd EvıL]

Yaşam Ve Ölüm Gibi Asılıyım Gözbebeklerinde

Yaşam ve Ölüm gibi
Asılıyım gözbebeklerinde
aldanışım
Tutuşmuş yanıyor zifiri karanlıkta
Portakal tadında yaşarken.
Ama daha yıkılmadı
Aşk duvarım
Bütün sevişmelerim,ve sevişmelerin orda
Gel karıştır,bul bulabilirsen
Gördüğün en güzel rüyaların ile.
Aşkın kıyısından uzak yaşanırmı? .
Acıyor be kardelen çiçeğim acıyor
Başım,ellerim,ayaklarım
gözlerimden sen damlıyorsun
inci taneleri gibi
acıyor be acıyor
Anlıyormusun?
bir hazan sarhoşluğu içindeyim
Artık çok geç
Hasret ateşi
Boşuna kürek çekiyor akıntıya karşı
Aşkım artık hasretine akrandır
Karanlıklar gibi.

Eyüp Selahattin Dalkıran

[GooD aNd EvıL]

Yaşasın Erbakan Hocamız

Yaşasın
Yaşasın
Yaşasın
Necmettin Erbakan
Evde Yatacak hapis
Oh ne güzel Yat gel yat
Osman.

Eyüp Selahattin Dalkıran

[GooD aNd EvıL]

Yazık

Her birinden
Birer damla
Gözyaşı düştü
Halen anlayamadım
Ne istedilerse yaptım
Yazık ettiler
Kendi kendilerine
Şimdi yalnızlar
Benim gibi
Yalnızlığın
Siyah
Ortamında.

Eyüp Selahattin Dalkıran

[GooD aNd EvıL]

Yeşil gözlü kadına

Bir şarkı doğdu içim içimde
Senin yeşil gözlerin için
Bilinmeyenlerden bir şeyler okundu sanki.
Daha önce bağlanacak bir sevgim yoktu
O yeşil gözlerini görmeden evvel
O gözlerin ki aşkın izah edilemez
Sevgisinde beni boyuma kadar batırdı.
Bana elveda dediğin gün
O yeşil gözlerinin sarı dilinin
Beni yalayışına vücudum tanık oldu
Soğuk bomboş bir durumda.
Yıktın düşlerimi
Oysa ne kadarda inanmıştım sana
O yeşil gözlerine bir tanem
Demek ki yanılmışım
Hem de ne yanılma
Oysa dilin ne güzel şeyler söylerdi.
Anlayamadığım
O güzel sözleri nasıl ürettiğindi
Bilirsin hayran kalırdım
Seni seviyorum deyişlerine
Birde senle yaşamak istiyorum deyişine
Yok yavrum yok
Sen hep yalan söylemişsin
Hep sevgi sömürüsü yapmışsın
Karlı çıktığını sanıyorsun değil mi?
Yanılıyorsun hem de ne yanılma
Düşündükçe gülmekten
Yanlarım ağrıyor inan
Aklıma geldikçe de güleceğim
Yaşamım boyunca
Zannetme seni düşünüyorum
Ama onca zaman sana yazdıklarım gerçekti
Sevgimiz için okudukça belki anlayacaksın
Anlasan kul olurdun sevgime
Artık hiç umurumda değilsin artık
Seni düşünmek mi tövbe
Sen nerede,nasıl ölürsen öl tanımam
Sadece vah zavallı derim arkandan
Sen var ya sen sevginin s’ sin den anlamazsın
Sakın bulaşma bu işlere
Ama ben bulaşacağım hem de ne bulaşma
Sana karşı ikinci bir alternatif var
Oda şu anda yanımda
Bilirsin her şey bir kadehin
Başlangıcında demiştim ve oldu da
Ama bu bildiğin kahrediş bardağı olmadı
Sevinçlere kaldırılan kadehler oldu
Ve sen bunu hak ettin diyerek
Bir zamanlar anlam veremediğim
Bana uzattığın bal,fındık,ıhlamur,biber
Gibi anlamı büyük şeylerin aynısını
O yeşil gözlü kadınla gideceğim
Barda,lokantada,veya eğlenilen bir yerde
Onlarla donatacağım masayı
Sonra söyleyeceğim ona manasını
Gülmekten kırılacağım
İçtikçe onun gözlerine bakıp
Mutlu olacağım inan
Zannetme ki onun gözlerine bakıp
Seni düşüneceğimi,seni göreceğimi onda
Sakın bu yanılgıya düşme gülerim sana
Bilirsin sen ne yaparsan ben hissederim
Nah diyeceğini bilirim
Ama bu işler bildiğin gibi değil tatlım
Sakın kızma bana git bir aynaya bak
Suratında sevgi izlerini ara,görmeyeceksin
Sonra ruhunu al eline bak orada da aynı olacak
Ama aynada ve ruhunda
Beni göreceksin
Gülerek sana el sallayacağım aptal diyeceğim
Sen asla beni unutmayacaksın
Yalvaracaksın bana dönmek için
Kendini kahredeceksin,sinirleneceksin,ağlayacaksın
Düşüncelerini yönlendireceksin bana
Ama sen o acılar içindeyken
Ben yeşil gözlü kadınla kadeh kaldıracağım
Evet yeşil gözlüm
Yüreğime altın sırma iplikle
Yazdığım ismini sileceğim.
O an gündüzse gök kubbeye bakacağım
O an geceyse yıldızlara bakıp
Sonra o yeşil gözlüye bakacağım
Senin inadına sana karşı
Senle gezdiğimiz o siyah sandalyesi
Olan yere götüreceğim onu
Orda onla oturacağım
Müzik kutusuna para atıp
Bir zamanlar sana dinlettiğim
Müziği dinleteceğim güzel,güzel
Sonra onunla çikolata yiyeceğim
Senle yediğimiz gibi
Sonramı sonrası seni ilgilendirmez
Beni ilgilendirir
Sen anlamazsın benim yaptığım işleri
Sen ancak kendini kandırırsın bana karşı
Dedim ya sen bu işleri anlamazsın.
İnan sana bu yazdığım bu şiirin
Değerini bilmeden belki de yırtacaksın
Sana derim ki sakla
Bir gün seni yeşil gözlü kadınla tanıştırdığımda
Hatanı anlayacaksın
Şair olduğumu bilirsin?
Kahrolası günler belki seni hatırlatacaktır
İstemsiz olarak ellerim seni yazacaktır
Güzel şeyler olmayacaktır yazdıklarımda
Sevgiden asla söz edilmeyecektir
Anılarımızı alacalı,bulacalı renkler
İçinde yüzdüreceğim hatırlanmasın diye
Başımdan kırk tas su dökeceğim
Senin sevgin temizlenirde rahatlarım diye
Biliyor musun bence sen çektiğin acıyı
Hak ediyorsun hem de ne hak etme?
Acı ama gerçek böyle,yaptıkça da yanacaksın.
Sakın ha benim için büyü yapmaya kalkma
Engellenirsin,şekillendirilirsin,ağlarsın
Ellerin çekilir,saçların dökülür
O en çok sevdiğim yeşil gözlerin kapanır
Düşüncelerini de yönlendirme bana
Bir çelik betona çarpmış gibi olur
Sarsılırsın,olduğun yerde kalırsın sakın ha.

Eyüp Selahattin Dalkıran

[GooD aNd EvıL]

Yeşil Taş

Bir sevgili yamacıydı
Bir el öpmesi kadar sevimli
Bir kartal gibi parçalayıcıydı tutunduğum
Salıverdi hiç ummadığım günün sabahında
Uykuların uyanıldığı gün
Ne acıydı bana söyledikleri
Sonu olmayan bir uçurum gibi düşeriz dedi
Peki yaşadıklarımız neydi ki?
Bir hayal mi?
O güzel günlere soyunmamız neden olan neydi?
Ah ulan bilseydim böyle yapacağını
Seni tanrı tanımazlara teslim ederdim ki
Okuduğum tüm bilgiler bile seni kurtaramazdı
O bildiğin ra’lar bile tanımsız kalırdı
Hani o nazik günlerde benim sana sunduğum
O güzelim değerler seni kurtara bilirdi biliyormusun?
Artık kuytu ormanlara gizlenen şeyler oldu yaşananlar
Üçgenin varlığı seni ayakta şu an tutan
Ya yeşil taşın ta uzaklardan getirilip
Sırf unutulmayasın diye odanım bir köşesine asılması
Sırf günah işlemek içinmiydi soyundukça kaderinden
Ama ben ne bir günah nede kaderimden kaçıştı
Sadece ve sadece senin sevmemdi genellersen.
Ama tren yola koyuldu bu tutunduğunma karşı
Raylar artık durduramaz o koca gövdeli çelik yığını
Ta ki sen önüne geçip yüreğin içindeki gerçek
Sevgiyi önüne atmadıkça ve o koca şey anında duracaktır.

Eyüp Selahattin Dalkıran

[GooD aNd EvıL]

Yıkılan ben ile

Biliyormusun?
Sen hem varsın hem yoksun şimdi
Sen çekildiğin günden beri
Kendimi sorguluyorum bir polis edasıyla
Ben diyorum ben
Bu yüreğimdeki sevgi kimin?
Acaba onun mu?
Benden öyle uzak kaldı ki
Beni böyle acılara iten
Onun sevğisimi?
Tekrar tekrar sorguluyorum kendimi
Tek tek inceliyorum içimdeki sevgileri
Sanki faili meçhul bir sevgili sevgisi
Yakıp duruyor sahibi belli olupta
Belli olmayan aşkı sevdaların üstünde
Külleneceğine kor oluyor kor
Dağılıyor yüreğimdeki yapılar.

Eyüp Selahattin Dalkıran