![]() |
![]() |
#37 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57910
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Yüreği Asılı Kadın
Salını, salını yürüyordu kumsala doğru Deniz kızı edasıyla adeta denizden doğmuştu Diri vücudu akıp maviye karışıyordu Yaklaştıkça sahile büyülüyordu gözleri Üzerinde tenine yapışmış daracık ıslak Kırmızı bir elbise vardı güneşi ateşe vermişti Sıyrılmıştı etekleri bacakları ulu orta yerdeydi Kızıl güneş arasından göz kırpıyordu fütursuz Kırmızının en koyusuyla boyalı kan sızan Kırmızı dolgun dudakları susamıştı çatlamıştı aşka Kıvrımlarından damlıyordu hasreti tebessümle Maviyi kızıla çalıyordu, tek bir kıpırtı yoktu denizde Sanki sahilde hayat durmuştu ses çıkmıyordu. Herkes süzülüp gelişini izliyordu meçhul kadının Kimdi bilen yoktu sadece alımına kapılmıştı gözleri Pür dikkat nefeslerini tutarak hayran, hayran bakıyorlardı Kadın en şuh bakışlarını fırlattı toplanan kalabalığa arsızca Arzuları iyot kokulu teninde yanıyordu bir avuç alevdi sanki Islaktı vücudu boncuk, boncuk parlıyordu şavkı alev kızıllığında Tüm cazibesi üzerindeydi yakıyordu etrafı en kızılından Dekoltesi daha bir derin yırtılmıştı sanki el yordamıyla Göğüsleri isyanlardaydı fırlamak için ise tetikte bekliyorlardı Kalabalığa aldırmadan uzanıverdi kumsala sere serpe Güneşe karşı örtmeye çalışmadı hiçbir yerini Denizin koynuna sokulup kaybolana kadar güneşi gözledi Ufuktan o aşık olduğu müptelası çıka gelirde belki Yeşil ışık yanar da gönlünde ölümsüzleşirdi sevdaları Gelmedi ve yeşil ışığı yakalayamadı nemli gözleri Gece karanlık çökene kadar bekledi umudunu yitirmeden Yıldızların altında çakmak, çakmak gözleri denizdeydi Yakamozlar ıslak dudaklarında gezindi serindi öpüşleri Hayaldi okşamaları teni tutuşmamıştı aşkı yanıyordu göğsünde Yıldızlar yağdı bütün gece üzerine gece ağlıyordu kederinden Sabaha karşı geldiği gibi sessiz denize doğru yürüyüp gitti. Büyülü vücudu bu sefer diri değildi maviye karışırken Boynu bükük gözleri yaşlı el salladı kalabalığa Kaybolmaya hazırdı artık ve sonsuza dek kaybolmalıydı Atlantis’e kadar kulaçlamalıydı durmaksızın Görmemeliydi tek bir kişi ağladığını, perişan halini Şahit olmalıydı martılar hüzün dolu yalnızlığına Bir tek kendisi bilmeliydi ıstırabını Kendi kendini kucaklayıp meçhule kaymalıydı Denizden sancılı dalgalar doğuyordu Gürültülü öfke doluydu tüm sahil Geride yeni güne yaralı bir yürek kalmıştı Adeta ayak diriyordu günü engellercesine inatla kan sızıyordu Maviyi boyuyordu kızıla ve ağlıyordu yorgundu ölesiye Gök gürledi, şimşek çaktı ve güneş doğmadı Doğumunu engellemişti günün, gün gecede söndü Ve asılı kaldı kırmızı yürek tek başına Damlıyordu denize içten içe Bir hayaldi kırmızılı kadın, Yoksa ben miydim, asılı mı kalmıştı yüreğim Ama benim kırmızı elbisem yok ki Çıkarıp atmıştım uzun zaman önce dolabımdan Artık hep gece gibi siyah giyer olmuştum Kombinezonum, elbisem, tenim bile siyahtı benim Farkına varamadım mı, ben miydim yoksa Yoksa bir başkası mı, ne diye ben yaşıyordum Sahilde ki o ıstırabı. Tüm bedenim titriyor Karanlığa gömülmek istedim Denizle örttüm üzerimi ve oracıkta öldüm Ben değildim kırmızılı kadın, o benim iç dünyamdı
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
Konu Araçları | |
Görünüm Modları | |
|
|