Abdülhamit Güllük

[GooD aNd EvıL]

Gelmez miydim?
Söyle sevdiğini, bir mektup yazda,
Bir teselli arardım, kırık sazda,
Kaç gece, bu gönül kaldı, ayazda,
Bana gel deseydin, ben gelmez miydim?

Her vuslatsız, mevsimler solsa bile;
Dağı aştım, el kanda olsa bile,
Umut, tükenip, ecel dolsa bile,
Bana gel deseydin, ben gelmez miydim?

Zemheri vurgunu, buz keser anda;
Gönül ne arar, iki kapılı handa,
Senden ne varsa kaybettim, cihanda,
Bana gel deseydin, ben gelmez miydim?

Hüznüm dökülür yalnız ahuzara,
Sitem kendime, düşmem intizara,
Hayalin gelir benimle mezara,
Bana gel deseydin, ben gelmez miydim?

Nasıl unutulur bunca hatıra,
Sığar mı sanıyorsun iki satıra,
Neyler ölüm, yardan bana hatıra,
Bana gel deseydin, ben gelmez miydim?
Abdulhamit Güllük

[GooD aNd EvıL]

Gidişin Yağmurlu Geceydi...
Çisil çisil yağmur yağıyordu...
Bir akşamüstü,titrek ellerinle,
Kapımı çalmıştın..
Aç,bak ben geldim demiştin..
Üşüyorum,sar beni sıcaklığınla! ..
Bir dilenci gibi 'affet' demiştin...
Uzanıp kalmıştın öyle ortada..
Kapımı çaldığında gece vaktiydi,
Hüzünlerin,gözyaşlarına karışmıştı...
İşte böyle, yağmurlu bir gecede,
Aşkını itiraf etmiştin..
Seni seviyorum dediğinde,
Yağmurlar yağıyordu...
Gözlerime bakınca,eriyordu yüreğin..
Bak işte ben geldim canım...
Hani benden ayrıldığında,
Yine yağmur yağıyordu...
Yalanmış senin herşeyin,
Sevgiye ettiğin yeminlerin...
Umut yerine dertleri,özlemleri bıraktın...
Seninki bir gönül macerasıydı...
Bıraktığın yaralı bir kalp,ardından hüsran..
Gelişin gibi,gidişinde yağmurlu bir geceydi...
Abdulhamit Güllük

[GooD aNd EvıL]

Git Bu Şehirden....
Sevdalarında benden artık uzak,
Acılarımla beni yalnız bırak,
Ahlar, anılar, çileler son durak,
Yeter ne olursun git bu şehirden...

Her kaldırımda isyanlarım gizli,
Kim bu peşmurde adam, acı sözlü,
******* boyu ağlayan benizli,
Acı mı kanatma, git bu şehirden.

Yüreğin hiç merhamet duymuyorsa,
Sevgimi görmeyip hissetmiyorsa,
Hatıraları duyup, sormuyorsa,
Boşuna bekleme git bu şehirden.

Küsmüş lanetlemiş bu şehir seni,
Kimsenin kalmadı sana güveni,
Çıldırtma bir daha fazladan beni,
Haydi durma terket, git bu şehirden.

Senin ayrılığın ölümden beter,
Allahım! Ne bu acı, çile, keder,
Aşkın senin olsun, dert bana yeter,
Haydi boşver gülüm, git bu şehirden....
Abdulhamit Güllük

[GooD aNd EvıL]

Gönlümdeki Yağmur...
Çisil çisil yağarken yağmur,
Gözlerin meftun eyler gözlerimi..
Hicran ateşlerine düşmüşsem eğer,
Bir damla yağmur neyler gönlümüm alevini...
Katre katre,şıp şıp eder her bir damlası,
Gül kasesine dolmuşsa yüreğimin gözyaşları,
Sinemde açtıysa boynu bükük nergisleri,
Kuruyan dereye döndüyse yazlarımız,
Irmaklara el uzatır bahtımın çöl hatırası..
Sebebsiz değil ama olan isyanım,
Hazana döndü yağmursuz baharlarım..
Abı hayattı,sevdamızın her bir teli..
******* mızraklara döndü,
Yüreğimin yağmurları gittiğinden beri..
Bir muştu gönder sevda tepelerine,
Nehirlere söylesin hüznüm elemlerini..
Bir sıla hasretini gülün yaprağına yükleyip,
Gönder pembe mendillerle..
Kurulasın alnımı,içimdeki yağmuru...
Abdulhamit Güllük

[GooD aNd EvıL]

Gönlüme Sen Düşünce..
Yayla yolunda,yeşil yamaçlarda,
Kuzular meleşiyor.
Çam ormanı yanı başımda,
Çoban çeşmesi önümde duruyor..
Avuçluyorsun susuzluğunu gidermek için
Yüreğin acısını dindirmek gerek..
O olsun istiyorsun şu an,
Uzaklarda biliyorsun..
Sevgi mekan dinlemiyor,
Kuş cıvıltıları hüznünü artıyor..
Sen bir kayanın üstünde
Ufka bakıyorsun...
Dağlar sıralı,gönlün yaralı..
Çoban kavalını çalıyor senin için..
Onun da yüreği yanık,
Yavuklusu gitmiş ellere,
Sitemi büyük..
Vakit gün batımı,
Güneş terkediyor ovayı..
Yamaçlarda tatlı bir serinlik..
Düşünüyorsun gelişini..
İsyanını,acımasızlığı,ihaneti...
Kayadan seyrediyorsun
Dereden akan ırmağı
Kalbinin,gözünün şırıltılarını anımsıyorsun..
Son kez taş atıyorsun boşluğa
Öfken dinsin diye..
Ama olmuyor
Karanlık arkandan geliyor..
Yıldızlar seni bekliyor bir bir
Kulağın son musiki nağmeleriyle dolu
İçin kıpır kıpır,
Bitmesin istiyorsun bu manzara..
Çıksın gelsin yamacın ötesinden
Beyaz atlı prensin..
İşte geldim
Dayanamadım desin yalnızlığına..
Pişmanım deyip,
Sarılsın boynuna
Bitsin özlemin..
Avuçlarıyla su içirsin
Çoban çeşmesinden yeniden..
Kuzular kessin ağlamalarını,
Kuşlar yuvalarına dönsün
Senin gibi..
Yağmur can versin tabiata
Damlaları uyandırsın seni,
Yeniden dön hayata! ..
Ah gönlüme düşüp,giden sevgili...
Başlıyorsun hüzünlere,
İki damla yaş boşalıyor
Göz pınarlarından...
Dönüyorsun geldiğin cehenneme
Cennetin bile,
Onsuz olmayacağını anlıyorsun...
Dönüşün gelişin gibi..
Abdulhamit Güllük

[GooD aNd EvıL]

Gözlerime Dokunma...
Çok yoruldu bu gözler aşkın yollarında,
Her gün yıkandı umutsuzluk sularında,
Seni çok aradı İstanbul koruluklarında
Yeter artık ne olur gözlerime dokunma...

Gelip geçenlere seni hergün sorup,
Beklemekten saatlerce gözlerimi yorup,
Sahillerde geçer ümidiyle durup,
Yoruldu gözlerim, gözlerime dokunma...

O gözler şimdi kan çanağına döndü,
Gerçekler ne yazık ki hayallere büründü,
Herşey ortaya çıkıp ayna gibi göründü,
Duruldu gözlerim, gözlerime dokunma...
Abdulhamit Güllük

[GooD aNd EvıL]

Gönül Hırsızı...
Her yer yangın yeri
Seninde kanatların yanacak
Issız bıraktın beni
Dumanlar sönecek
Bulutlar dağılacak...
Kendime güvenim artacak
Şaşkınlığım bitecek
Ayaklarım titremeyecek
Konuşmak zorunda kalmayacağım
Senin yerine ben öleyim
Nefesin kesilmesinyanımdan
Sen sağ ol bu bana yeter
Hayattan hiç korkmadım
Ölüm ensemdeydi
Acılar ortaktı...
Korkuyorum!
Güvenecek bir dalım yok
Cevaplar arama cevabı yok hiç birşeyin
Aşk mı acıma mı belli değil
Her biri bir gönül hırsızı,
Mahkum ben miyim?
Ölümü sevmeyen, aşkı bilemez
Ben senin için bil ki öldüm her gün
Beni sen kurşunlarla değil,
Kalbimi çalarak öldürdün
Adın dilimde name oldu
Gecenin birinde öldürdü
Gönül hırsızı.....
Abdulhamit Güllük

[GooD aNd EvıL]

Gurbet *******i...
Kaybolur güneş, çökerse karanlık,
Başlar yürekte, gurbet *******i,
Yok olup biterse, sevgi, insanlık,
Sinemde başlar gurbet *******i...

Ümidim çoğalır gider felaha
Daha yakın olur, gönlüm Allah'a,
Efkarlar, derler kalınca sabah,
Gözlerde yaşlar, gurbet *******i...

Ömürler tükenir vuslatlar olmaz,
Uykuya dalınca düşlerin olmaz,
Diken olur, yıldızlar, aylar solmaz,
Ne zaman başlar, gurbet *******i....
Abdulhamit Güllük

[GooD aNd EvıL]

Hadi Ordan Git İşine...
Sen mi bana öğreteceksin,
Aşkı, sevgiyi, özlemi,
Delicesine yürekten ağlamayı,
Her mısrada göz yaşı, aklı avucuna
Alıp, toz duman etmeyi
Sen mi bana hatırlatacaksın
Sadakat yeminlerini, çaresizliğimi...
Bırak beni kendi halime
Hadi ordan git işine!
Sana mehtaplı *******de
Yıldızlardan demet yapıp
Yüreğimle, ak kuşun kanadıyla
Muştular gönderecektim
Sen mi bana öğreteceksin
Zümrüd-ü Anka'ya ulaşmanın
Zor olduğunu, Huma kuşunun
Yalnızlığını
Aşkı terennüm etmenin kifayetsizliğini
Senden mi öğreneceğim?
Vuslatın bir başka bahara kaldığını
Bilir misin sen?
*******in nalan olan bülbüllerin
Neler fısıldadığını, gülün dikeni için
Gözyaşı döktüğünü
Senmi bana öğreteceksin?
Aşk deryasına talip değilsen,
Sevmeyi bilmiyorsan...
Hadi ordan... Git işine! ...
Abdulhamit Güllük

[GooD aNd EvıL]

Harcadın Beni...
Yağmur taneleri gibi
Yüzüm ıslak
Gideceğini bilseydim bir gün
Bağlanırmıydım sana
İnanır mıydım ayrılığına....
Bir gülüşün yıkardı gönül sarayımı..
Herşey aklıma gelirdi de
Senin aymazlığın, vurdumduymazlığın
Sebepsiz küslüğün
Rüyalarıma bile gelmezdi
Bir kuşun kanadındaydı hayallerimiz
Bir vapurun güvertesindeydi şaşkınlığımız...
Ne olmuştu sana birden bire
Aklını mı yitirdin
Gönlünü mü sattın pembe yaldızlara
Güven neydi, vefa, sadakat tek
Deniz fenerimizdi...
Herşey iki dudağında bitti
Bir elveda bile demedin
Gönlüne tutsak edip, sebepsiz küsüp,
Kurşunsuz öldürüp, hatıraları talan edip,
Kaderin kucağına terkedip,
Velhasıl can evimden vurup,
Harcadın beni...
Yüreğimin son vurgunuydu
Senin bıraktığın tek şey
Yağmurlar yine yağacak,
Günler yine bitecek,
Kaldırımlar şahidim olacak
******* delirecek,
Poyrazlar yeniden esecek,
Ümitler tükenecek
Herkes yalnız şunu bilecek:
Yalnız sen harcadın beni! ...
Abdulhamit Güllük