www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Her Telden > Motorlu Araçlar > Haberler & Yenilikler

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 04-01-2010, 12:16 AM   #1
Author41
Daimi Üye
 
Üyelik Tarihi: Jun 2009
Konum: Starbucks
Mesajlar: 640
Teşekkür Etme: 1
Thanked 30 Times in 15 Posts
Üye No: 84106
İtibar Gücü: 1971
Rep Puanı : 67290
Rep Derecesi : Author41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Sürüş Pozisyonu

Otomobil kullanmadan önce, ilk yapılması gereken, herhangi bir tehlike anında en çabuk tepkiyi verebilmek için doğru oturma pozisyonunu belirlemektir. Doğru bir oturma pozisyonu şu şekilde belirlenir:
1 . Koltuk sırt ayarı yapılmalı : Koltuğa oturduğunuzda omuzlarınızın koltuk sırtıyla sıkı bağlantısı olmalı,sol ayaktan kuvvet alarak vücudun koltuk sırtlığına tamamen yapışması gerekir. Bu pozisyon alındıktan sonra ellerin direksiyon simidininin üst bölümünü kolaylıkla kavrayabileceği kadar koltuk ileri alınmalıdır. Aksi taktirde direksiyondan uzak kalınır. Bu pozisyon vücudun rahat hareket etmesine ve reaksiyon süresinin daha uzun sürmesine sebep olur, sert manevralarda da öne savrulmayı önler.
2 . Ayakların pozisyonu : Sol ayağınız bacak ile düzgün bir açı oluşturacak şekilde döşemeye yerleştirilmeli. Debriyaj pedalına tam basıldığında sol bacak dizden biraz kırık olmalı. Bu konumda sürücü,vücudunu koltukta tutabilir ve fren pedalına gereken gücü tam olarak uygulayabilir. Herhangi bir kaza anında da bu pozisyon, bacağın yaralanma riskini en aza indirger. Bilek ve ayakların sürüşte birinci derecede önemli görevi vardır. Bilekler üç pedal üzerinde çalışırlar. Pedalların kullanımı sırasında topukların tabana dayanması zorunludur. Ayaklar pedallar arasında yer değiştirirken ayak kalkmadan, topuklar sağa sola hareket ettirilir. Vites değiştirildiğinde kullanılan sol ayak, dinlenme anında, debriyaj pedalının soluna yerleştirilir.
3 . Koltuk yüksekliği ayarı : Koltuk yüksekliği iyi bir görüş sağlamak amacıyla en doğru pozisyonda ayarlanmalıdır. Sürücü, koltuğunu otomobilin önünü, caddeye ve önemli tüm göstergeleri görebileceği yükseklikte ayarlanmalıdır.
4 . Direksiyon ayarı : Koltuğa oturulduğunda, direksiyon 9'u çeyrek geçe pozisyonunda tutulmalıdır. Yani sol el 9'u, sağ el ise 3'ü göstermelidir. Parmaklar direksiyonu kavramalı, bilek ve dirsekler hafif bir şekilde kırılarak direksiyona yakın bir pozisyon alınmalıdır.
Author41 çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-01-2010, 12:16 AM   #2
Author41
Daimi Üye
 
Üyelik Tarihi: Jun 2009
Konum: Starbucks
Mesajlar: 640
Teşekkür Etme: 1
Thanked 30 Times in 15 Posts
Üye No: 84106
İtibar Gücü: 1971
Rep Puanı : 67290
Rep Derecesi : Author41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Virajlar

Doğru Viraj Alımında Geçerli 2 Genel Kural
Viraj alımında geçerli ilk kural "yavaş gir - hızlanarak çık" şeklinde açıklayabileceğimiz ve yapılan genel hatanın tersine otomobili virajın alımı sırasında değil, daha viraja girmeden yavaşlatmayı hedefleyen kuraldır. "Önce dış -sonra iç- tekrar dış" olarak adlandırabileceğimiz ikinci kural ise virajı dönülmesi mümkün en geniş açıyla dönebilmemizi ve dolayısıyla otomobilin yere daha fazla tutunmasına yardımcı olmayı amaçlar. Bu her iki kural da doğru viraj almanın mantığını anlatmak için yazılmıştır ve sizle birlikte diğer araçların da seyir halinde olduğu normal trafikte uygulanması son derece tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu sebeple tuninglinx olarak günlük trafikte size ayrılan yol çizgilerine uymanız gerektiğini hatırlatırız.

Yapılan Hatalar

Viraj alımında genellikle yapılan en önemli hata, viraja otomobilin yere tutunma sınırlarını zorlayacak bir hızla girip daha sonra viraj içinde fren kullanma mecburiyetinde kalmaktır. Eğer dikkatli bir sürücü iseniz diğer araçlarla birlikte viraja girdiğinizde çoğu sürücünün hızını ayarlayamamaktan ötürü neredeyse viraj çıkışına kadar fren lambalarının yandığına şahit olmuşsunuzdur. Bunun, şüphesiz ki viraj alımında uyulması gereken belli kuralları uygulamamaktan kaynaklanan nedenleri vardır.
Fren noktasında otomobilin bulunduğu yanlış konum ve hızını ayarlayamamaktan ötürü, virajın orta noktası olan apex’te viraj açısının ne kadar keskinleştiği rahatlıkla görülmektedir. Sonuç olarak bu noktada aracı neredeyse durma noktasına varacak kadar yavaşlatmak mecburi hale gelmektedir.

Virajları Doğru Almak

Viraj alınırken yolun ne genişlikteki bölümünün kullanılacağı bir çok dış etkene bağlıdır. Viraj içinde karşı yönden gelen olup olmadığını görmemizi engelleyen ağaç vb. görüş engelleyici birtakım etkenler ya da yolun şehir içi veya şehirlerarası bir yol olup olmadığı gibi.. Ancak, her koşulun uygun olduğu varsayımından hareketle doğru viraj alımını şu şekilde açıklayabiliriz:
Doğru viraj alımında sürüş çizgisi "önce dış -sonra iç- tekrar dış" şeklinde olmalıdır. Viraja dıştan, yani sağa dönen virajlarda yolun soluna yanaşarak, sola dönen virajlarda ise yolun sağına yanaşarak dönmek esastır. Otomobili viraj içerisinde yavaşlatmak yerine, gerektiği kadar vitesle birlikte hız düşürülerek otomobilin lastikleri yere tam olarak tutunabilecek şekilde viraja mümkün olduğunca dıştan girilir. Yani, otomobil viraja daha girmeden yavaşlatılması tamamlanmış olmalı ve bu hız, şekilde "apex" olarak nitelenen virajın orta noktasındaki hız dahil, virajın tümündeki en düşük hız olmalıdır. Fren ancak viraja giriş noktasından önce otomobili yavaşlatma maksadıyla kullanılmalıdır, viraj içinde frene basılmaz.
Fren noktasından itibaren otomobil virajın içine yönlendirilerek apex’e kadar kontrollü bir şekilde gaz verilir (hız belirli bir miktarda artırılır). Orta noktada (apex’te) otomobile uygulanan merkezkaç kuvveti maksimumdadır. Bu nokta aynı zamanda virajın en içten dönüldüğü noktadır.
Virajın en iç konumunda bulunulan apex’te virajın uzak olan dış noktası hedeflenerek otomobil gaza oturtulur. Ancak gaz verirken otomobili kasmak ve lastikleri zorlamak yerine hem motorun daha çabuk hızlanması hem de lastiklerin soğuyabilmesi için bir an evvel düzelterek aracı gerektiği kadar dışa bırakmak gerekmektedir.


Virajlarda Ne Yapmalı ?

Otomobilin çekiş özellikleri farkı gözetilmeksizin, yapılması gereken tek bir şey vardır o da viraja girmeden önce yeterli yavaşlamanın sağlanmasıdır. Bir viraja girerken amaç; virajlara hızlı girmek değil o virajdan otomobile hasar vermeden tek parça çıkmak olmalıdır.

Otomobil hangi gruba dahil olursa olsun, viraja girmeden önce, yavaşlamayı dört tekerleğin de aynı istikamete baktığı zamanlarda gerçekleştirmeliyiz. Ayrıca ideal dönüş vitesini de frenle birlikte viraja girmeden önce seçmiş olmalıyız. Bu andan sonra, yani direksiyonu viraj yönüne çevirdikten sonra, iki elimizle direksiyonu sıkı sıkı tutarak, dengeli bir gaz koordinasyonu ile viraj içinde hızımızı apeks noktasına (virajın çıkış noktası) kadar sabit tutmaya çalışıp, daha sonra gaza yüklenebiliriz.

Önden Çekişli Otomobil Virajdayken

Önden çekişli bir otomobil ile ideal dönüş süratlerinin üstüne çıktığınızda, kafadan kayma eğilimi gösterir.
Hızımız daha önce belirttiğimiz ideal dönme hızının üstünde ise, önden çekişli otomobiller kafadan kaymaya başlar. Otomobili yolda tutmak için, bizim lift-off dediğimiz, ayağınızı çok kısa bir süre için gazdan kaldırarak tekrar basma işlemini yapmamız gerekir. Önden çekişli bir otomobili ancak bu şekilde yolda tutabiliriz.

Arkadan İtişili Otomobil Virajdayken

Arkadan itişli bir otomobil ise, ideal dönme süratinin üstünde bir hızla viraja girerse, viraja girerken kafadan, viraj çıkışında arkadan kaymaya başlar.
Arkadan itişli otomobilde ise olay çok farklı gelişir, otomobil kaymaya başladığında -ki bu kayma arkanın kopması şeklinde olur- otomobili tam ters istikamete çevirerek, yani kontra vererek dengeli veya gerekli ise tam gaz vererek yolda tutmaya çalışmalıyız. Bu arada her ne olursa olsun asla paniğe kapılıp ayağımızı gazdan çekmemeliyiz. Ayağımız asla frene gitmemeli, aksi halde telafisi imkansız sonuçlarla karşılaşabiliriz.

Dört Çeker Otomobil Virajdayken

Dört çeker bir otomobil, ideal dönüş süratinin üstünde bir hızla viraja girdiğinde, viraja girerken önden çekişli otomobil gibi davranır yani kafadan kayma eğilimi içindedir, viraj çıkışında ise arkadan itişli bir araç gibi arkadan kayar.
Dört çeker araçlarda, hem ön hem de arka tekerleklerin tahrik gücüne sahip olması nedeni ile virajda ön tekerleklerin dönüş istikametine çevrilmesinden sonra, arka tekerleklerin de itmesi sonucu otomobil önce kafadan kayar, sonra da dört teker birden yanlayarak kaymaya başlar. Ama dört çeker özelliği bütün bunlardan sonra ortaya çıkarak, otomobil ne kadar central kayarsa kaysın kendi imkanları ile yolda kalmayı başarır. Burada sürücünün ekstra bir beceri göstermesi gerekmez.
Dört çeker otomobiller, önce kafadan, sonra arkadan, daha sonra da central, yani tümden kaymaya başlar. Bu durumda otomobili dengeli gazla yolda tutmaya çalışmalıyız. Dört çekerlerde ayağınızı asla gazdan çekmeyin. Otomobil zaten kaydığı yere geri gelecek ve yola dönecektir. Dört çeker bir otomobil de diğerlerine kıyasla ayak gazdan kaldırılmadığında, sürücüye daha az iş düşer. Ancak ayağınızı gazdan kaldırdığınız anda dört çeker otomobiller diğer otomobillere oranla iki, hatta üç diferansiyel taşıdıkları için ve daha ağır olduklarından, ağırlık transferi daha yüksek kilolarda meydana gelir ve viraj içinde yapacağınız hatalar diğer otomobillerden çok daha tehlikeli sonuçlara yol açar. Dört çeker otomobilim var, her koşulda dönerim derseniz çok yanılırsınız. Dört çeker bir otomobilde kontrolu yitirdiğiniz zaman geri dönüş çok daha zor, hatta zaman zaman imkansız olacaktır.
Biz otomobillerin süratlerinden söz ederken, belirli limitler dahilinde konuşuyoruz, normal bir kayma anını düşünüyoruz. Bu limitlerin geçilmesinden sonra meydana gelecek kaymalarda, gaza bassanız da basmasanız da, ne yaparsanız yapın sonuç değişmez. Bizim belirttiğimiz olaylar, optimum hızın biraz üzerinde meydana gelen, kurtarılabilir kaymalar için geçerlidir.
Author41 çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-01-2010, 12:17 AM   #3
Author41
Daimi Üye
 
Üyelik Tarihi: Jun 2009
Konum: Starbucks
Mesajlar: 640
Teşekkür Etme: 1
Thanked 30 Times in 15 Posts
Üye No: 84106
İtibar Gücü: 1971
Rep Puanı : 67290
Rep Derecesi : Author41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Yağmurlu Havalarda Sürüş Teknikleri

Yağışlı hava ve yol koşullarında otomobil kullanmaktan çoğu kişi çekinir. Yağışın olumsuz etkisinin yanı sıra ülkemizdeki yolların durumu da sürücüyü zor durumda bırakır. Bu gibi sorunlarla baş edebilmek için bazı sürüş tekniklerine dikkat etmemiz gerekiyor.



Lastikler
Otomobilin lastik havası ve dış derinlik değeri aracın yol üzerinde tutunmasını sağlayan en önemli unsurlardan biridir. Bu nedenle bu değerleri daima kontrol etmeli ve fabrikaların verdiği değerler bozulmuş ise lastikleri değiştirmeliyiz. Lastikler düzgün bile olsa havalarını sık sık kontrol etmeliyiz.

Silecekler
Otomobilinizin silecekleri her zaman bakımlı ve suyu her zaman dolu olmalı.

Kalorifer
Yağmurlu havalarda kalorifer havalandırmanızı buharlanmayı engellemek için çalışır vaziyette tutmalısınız.

Fren ve araç takip mesafesi
Yağışlı havalarda normal asfalt üzerinde yapmış olduğumuz frenlerdeki otomobilin durma mesafeleri değişir. Ve otomobillerimiz daha geç durur. Başka bir ifadeyle ani frenlerde otomobil kaygan zeminde kayma eğilimi gösterir. Bu yüzden araç takip mesafemizi normal koşullardaki mesafemizin en az iki katı kadar fazla bırakmamız gerekir. Türkiye'deki kazaların çoğu bu takip mesafesine dikkat edilmemesinden kaynaklanıyor.

Yol tutuşu
Yağışlı havalarda asfalt ile lastikler arasında kalan suyun teşkil ettiği ara zemin otomobilin yol ile asfalt temasının kaybolmasına ve otomobilin suyun üzerinde kontrolsüz bir şekilde yüzmesine neden olabilir (aqua planing). Bu durumda yapılacak ilk şey otomobili motor komprasyonundan kurtarmak yani debriyaja basmak olmalıdır. Bu durumda kesinlikle frene basılmamalı, otomobil asfalta tutunana kadar beklenmelidir.

Virajlar
Yağışlı havalarda viraj öncesi normal şartlardan daha evvel yavaşlanması gerekir. Ayrıca virajı dönerken sürat normal koşullardakinin en az yarısına indirilmelidir. Viraj içinde kesinlikle frene basılmayacağını da unutmamamız gerekir. Bunlar sizi muhtemel kaza riskinden uzaklaştırır.
Author41 çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-01-2010, 12:17 AM   #4
Author41
Daimi Üye
 
Üyelik Tarihi: Jun 2009
Konum: Starbucks
Mesajlar: 640
Teşekkür Etme: 1
Thanked 30 Times in 15 Posts
Üye No: 84106
İtibar Gücü: 1971
Rep Puanı : 67290
Rep Derecesi : Author41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Uzun Yola çikarken Dikkat Edilecek Hususlar

Lastiklerin havasını kontrol edin
Yedek lastiğinizi kontrol edin
Lastik diş derinliklerine bakın
Rot-Balans ayarlarınızı kontrol ettirin
Frenleri kontrol ettirin
Radyatördeki antifiriz miktarını ölçtürün
Silecek lastiklerine bakın
Silecek suyunu tamamlayın
Motor yağını kontrol edin
Elektirik aksamını kontrol edin(uzun/kısa far; sinyaller; stop lambaları; park/gabari)
Araç altına mutlaka göz atın. Yağ ve su kaçağı varmı kontrol edin.


Karlı günler için önlemler

Hava şartları hakkında önceden hazırlık yapın
Radyatör suyuna mutlaka antifriz koydurun ya da var olan antifrizin değerini ölçtürüp ilave yaptırın.
Meteorolojiden alınan hava tahmin raporlarını kış aylarında daha çok dikkate alın.
Don tehlikesi veya kar yağma ihtimali varsa silecek suyuna donmayı önleyici kimyasal maddelerden ilave edin. Böylece silecek suyu depolandığı yerin dışında borularda da donmaz.
Silecekleri yukarı kaldırarak cama yapışmasını önleyin.
Mümkünse aracınızı kapalı garaja alın.
Yoğun kar yağışı veya don ihtimali varsa patinaj zincirini bir an önce alın, yoksa zinciri karaborsadan almak zorunda kalırsınız.
GSM telefonunuzun araç şarj cihazını yanınıza almayı ihmal etmeyin. Ya da yedek bataryanız varsa yanınıza alın.

Karlı ve buzlu yollarda yapmanız gerekenler
Mecbur kalmadıkça aracınızla bu tür hava şartlarında yola çıkmayın. Siz ne kadar tedbir alırsanız alın, sizden başka sürücüler aynı duyarlılığı göstermeyebilir.
Eğer aracınızla çıkmanız şartsa geceden uygun bir yere park edin. Park ettiğiniz yer bir rampanın bitimi olmasın, sabah rampa buz tutmuş olabilir ve zorlanabilirsiniz.
Aracınızın camlarını ve dış dikiz aynalarını mutlaka kardan ve buzdan arındırın. Kar ve buz görüşünüzü engelleyeceği gibi özellikle ön camda sileceğin hareketlerini engeller ve dikkatinizin dağılmasına neden olur.
Motoru çalıştırdıktan sonra tam olarak ısınmasını bekleyin. Kış şartlarında soğuk motor problem yaratabilir.
Aracın kaloriferini açarak iç mekanın ısınmasını sağlayın. Aracın iç ısısı uygun sıcaklığa gelince aracınızı hareket ettirin. Yeterli sıcaklık sağlanmadan yola çıktığınızda mont, manto benzeri kalın giysilerinizi çıkartmak istemeyebilirsiniz. Kalın kıyafetler manevra kabiliyetinizi azaltacağından, tehlike yaratabilir.
Camları da kalorifer yardımı ile ısıtarak buğu yapmasını engelleyin.


Kar ve buzda en önemlisi lastikler!

Karlı ve buzlu yollarda normal bir lastikle ancak donanımlı 4 tekerlekten çekişli arazi araçları yol alabilir. Türk sürücüler tarafından araçların lastikleri her zaman geri plana atılır. Aslında en önemli nokta en son akla gelir. Çekiş kadar fren için lastikler çok önemlidir. Bu yüzden karda ve buzlu yollarda araçla inatlaşmak yerine gerekenleri yapmak yeterli olacaktır.

Karlı ve buzlu havalarda güvenli bir sürüş için lastiklerle ilgili farklı yöntemler izleyebiliriz.

Lastik hava basınçları: Bir çok sürücü kar yağmaya başladığında lastiklerdeki hava basıncı ile oynar. Lastik hava basıncını azaltmak veya artırmak size bir avantaj sağlamaz. Lastik havasını azalttığınız zaman lastik tabanında yük yanaklara doğru biner ve jant lastiği kesmeye başlar.
Lastik havasını artırdığınızda ise lastiğin dişleri gerektiğinden fazla açılır ve daha çok patinaja düşülür ve çekiş azalır.

Patinaj zincirleri: Zincir, çivili lastik ve diğer yöntemlere göre daha ucuzdur ve bulunabilirliği daha kolaydır. Hammaddesi çeliktir. Patinaj zincirinin fiyatları marka ve ebatlara göre değişir. Normal şartlarda zincir binek otomobiller için 30-60 milyon liradan satılıyor. Fakat şu an bir takım zincirin fiyatı 90-120 milyon liraya kadar yükseldi.

Kar paletleri: Lastiklere takılan kar paleti zincirden daha pratiktir ancak daha pahalıdır. Palet plastik malzemeden yapılmıştır. Bir mekanizma yardımı ile jantın göbeğine takılır ve lastiğin etrafını çevreler. Kar paletleri 150-300 milyon lira arasında değişen fiyatlara sahip.

Çivili lastik: Çivili lastikler, karlı ve buzlu zeminlerde kullanılır ve diğer lastiklere göre iyi çekiş ve tutunma sağlar ve fren mesafesini azaltır. Tabanına özel çivilerin çakılabilmesi için çivi yuvaları bulunur. Bu lastiklerin kuru
veya ıslak zeminde kullanılması sakıncalıdır. Kuru zeminde çiviler fırlayabilir, kırılabilir veya asfalta zarar verebilir. Çivilerin uzman kişiler tarafından çivi tabancasıyla çakılması gerekir. Eksik sayıda veya dengesiz çivi çakılması lastiğe zarar verir, konforu düşürür ve sürüş güvenliğini olumsuz yönde etkiler.
Lastik tabanından çıkan çivi yüksekliğinin 1 ile 2.5 mm arasında olması gerekir. Çiviler genellikle çelik ve alüminyumdan üretilir. Ancak son zamanlarda kauçuk ve sentetik fiberden de çiviler üretiliyor. Lastiğe çakılan çiviler balans problemine neden olduğu için hafif çivilerin (1.1 gr) kullanılması öneriliyor. Ayrıca çivi çakılmış lastikle yüksek hız yapılmaması tavsiye ediliyor. Firmaların bu lastikler için belirlediği sınırların üstüne çıkmamak ve 100 km/s'lik hızların üstünde seyretmemek gerekiyor.

Çivili lastikler, marka ve ebatlara göre değişik fiyatlara sahip.

Kış lastikleri: Kış lastikleri genellikle sıcaklık 7 ºC derecenin altına düştüğünde kullanılır. Ancak bunun için sadece kar yağması gerekmez. Sırt yapısı, karışımı ve yüzeydeki kılcal kanallı yapısı sayesinde kış lastikleri ıslak zeminde de iyi sonuçlar veriyor. Genellikle 8 mm'lik diş derinliği bulunan bu tip lastikler, ilk takıldığında yüzde 100 oranında su atımı yapabilir.
Derinlik 1.6 mm'ye ulaştığında bu oran yüzde 13.8'e kadar düşer. Üreticiler bu rakama gelindiğinde lastiklerin değişmesi gerektiğini söylüyor.

Kış lastiklerinin avantajları
Normal lastiklere göre özel bir malzeme kullanılarak hazırlanan kış lastikleri, daha yumuşak ve dayanıklı bir yapıya sahiptir. Aşırı soğukta bile diğer lastiklerde görülen çatlama ve yarıklar güç oluşur.
Diş derinliği yaz lastiklerine göre daha fazladır ancak bu derinlik desene göre değişebilir. Dişlerin derin olması suyun daha iyi atılmasını sağlar. Kanalların içindeki kar, lastik döndükçe zemindeki karla sürtünerek yol tutuşu artırır.
Kış lastiklerinde lamel (ince çizgi) sayısı daha fazladır. Bu sayede karlı ve ıslak zeminde normal lastiklere göre daha iyi performans sergiler. Ayrıca aquaplanning (kızaklama) performansı yüksek olur. Bu sayede kış mevsiminde daha güvenli sürüş sağlar.
Sadece karlı değil, kuru ve ıslak zeminde de yüksek performans sergiler ve mevsim şartlarındaki fren mesafesi, diğer lastiklere göre daha iyidir.
Çivisiz lastiklerde tabanın temas yüzeyi, yüke bağlı olarak değiştiği için virajlarda ve dönüşlerde sorunlar yaşanabilir. Ancak kış lastiklerindeki yuvarlak omuz profili sayesinde, ıslak ve karlı zeminlerde yüksek yol tutuş elde edilebilir.
Lastik tabanındaki düz kanallar kendini temizleme özelliğine sahiptir. Bu sayede yağmur suyu daha iyi atılır ve yüksek hızlarda kızaklama düşük seviyelerde tutulur.
Lastik üstündeki lamel (ince çizgi) sayısı ne kadar fazlaysa suyun atılması o kadar iyi sağlanır. Ayrıca lamellerin yol tutuşa katkısı da büyüktür.
Bloktaki çentik sayısı ne kadar fazla olursa yol tutuş o kadar artar. Yüksek bloklar sayesinde karlı zeminlerde aralarda daha çok kar birikir ve yolla temas artar.
Author41 çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-01-2010, 12:17 AM   #5
Author41
Daimi Üye
 
Üyelik Tarihi: Jun 2009
Konum: Starbucks
Mesajlar: 640
Teşekkür Etme: 1
Thanked 30 Times in 15 Posts
Üye No: 84106
İtibar Gücü: 1971
Rep Puanı : 67290
Rep Derecesi : Author41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Uzun yolda sürüş ile ilgili önemli bilgiler

Uzun yola çıkacak olan sürücülere önerileriniz nelerdir?
Seyahatin hava ve yol şartlarına göre çok iyi planlanması gerekir. Trafiğin yoğun olduğu dönemlerde, görüşün kısıtlandığı yol, hava gibi etkenlerin sizi yavaşlamaya zorladığı şartlarda sabırsızlık ön plana çıkar. Beş saatte gitmeyi planladığınız bir yere yedi saatte varamazsanız, sabırsızlık başlar. Ve o andan itibaren sürücü hatalı sollamalar, yüksek süratlerle kendini riske atar, tehlikeler baş gösterir. Sabırsızlık ve ulaşılmak istenen yere bir an önce varma çabası ile yapılan aşırı hız ve hatalı sollamalar, ölümcül kazaların başlıca sebepleridir.

Yolculuk tatilin bir parçası olarak görülmelidir. Yol güzergahındaki doğal ve tarihi güzellikleri de programımıza katın. Gereksiz yere geç kalma telaşı yaşamayın. Programınızda gecikmeler olması beklenmelidir. Güvenliği riske edecek herhangi bir davranışta kesinlikle bulunmamak gerekiyor.

Eşyaların araca kesinlikle görüşü kısıtlamayacak şekilde yüklenmesi gerekir. Seyahate giderken aklımıza gelen her şeyi (tencere, tava) araca öyle bir doldururuz ki, görüş tamamen kısıtlanır. Arka camlar, yan camlar kapanır. Oysa görüşün kesinlikle kısıtlanmaması lazım. Aracın içindeki eşyaların, ani fren ya da çarpışma anında yolculara doğru hareket etmeyecek şekilde yerleştirilmesi gerekir. Çünkü araç durduğunda bile içindeki eşyalar aynı hızla hareket etmeye devam eder ve yolculara çarpabilir. Böyle olunca bir konserve kutusu bile insanı öldürebilir.
Hava yastıkları varsa, yastıkla yolcu arasında hiçbir sert cisim bulundurulmamalı. Koltuk kafalıklarının ve emniyet kemerlerinin doğru olarak ayarlanması gerekir.
Araçta eksiksiz bir ilk yardım çantasının bulunması şarttır.
Araçta çalışır durumda bir yangın söndürme cihazının da bulundurulması son derece önemlidir.
Güvenlikten hiçbir şekilde ödün vermeyin. Arkada oturanlar ve çocuklar da dahil olmak üzere emniyet kemerleriniz bağlı olmadan kesinlikle hareket etmeyin. Koltuk başlıklarını mutlaka başınıza göre ayarlayın.
Su, büskivi, güneş gözlüğü gibi sürücünün yolculuk esnasında ihtiyaç duyabileceği her şey araçta hazır bulundurulmalıdır.
Sıkan, hareketleri kısıtlayan giysiler, ayakkabılar giyilmemeli. Rahat giysiler tercih edilmelidir.
Acil bir duruma düşmemek için tehlikeyi önceden görün, tanımlayın ve sakın içine düşmeyin.
Görün ve görülün. Camlar, aynalar ve ışık donanımını temiz tutun. Daha iyi görülmek ve daha erken fark edilmek için gündüzleri de kısa farlarınızı yakın. Unutmayın ki, en ölümcül kazalar gündüzleri, güneşli günlerde ve düz yol kesimlerinde oluşur.
Sık sık mola vermek hem ihtiyaçları giderme, hem de yorgunluğu bölme açısından önemlidir. Ayrıca kan dolaşımının sağlanması için de gerekli. Normal şartlar altında iki saatte bir mola verilmesi gerekir. Ancak yorgunluğun başladığı an bunun dışında tutulur. Yorgunluğun saati yoktur. Bir sürücünün yolculuk esnasında aniden uykusu gelebilir. Sürücü yorgunluk hissettiği anda tereddüt dahi etmeden hemen yavaşlayıp, uygun bir yer bulup dinlenmeli, uyumalı.
Yolculukta sürücü ve yolcular yediklerine dikkat etmeli. Az yemek yemek gerekir ve bilhassa kuru yemekler tercih edilmelidir. Çünkü ağır yemekler hem sürücü hem yolcularda uyku yapar, uyuşukluğu başlatır.
Düz yolları hafife almamak, tam aksine tehlikeli görmek lazım. Hem sürat yapıldığı için, hem de düz ve uzun yolda monotonluğun sürücünün konstanrasyonunu kaybettirmesine neden olduğu için düz yollar tehlikelidir. Hava, yol şartlarına göre virajlı ya da yokuş yukarı, aşağı bir yolda uyuyamazsınız. Ama düz yolda konsantrasyon çok kolay dağılabilir.
Yola çıkacağınız vasıtanızda, lastiklerinizin en az 2 mm. diş derinliğine sahip olduğuna, hasarsız ve havalarının tam olmasına dikkat edin.

Uzun yolda sürücünün dikkatinin dağılmaması için yolculara düşen görevler nelerdir?
Seyahate çocuklarla beraber çıkılacaksa onların sıkılmamaları için iyi bir plan yapılması gerekir. Ancak çocukların eline yolculuk esnasında oynamaları için top, tabanca gibi oyuncaklar verilmemeli. Aksi takdirde sürücünün dikkati dağılabilir.
Çocuk ağlaması, tartışma, ciddi bir konu hakkında konuşmak, haberleri dinlemek, yüksek sesli müzik gibi etkenler sürücünün konsantrasyonunu çok çabuk dağıtır. Bunlara mahal verilmemelidir.
Yolcular "Şuraya bak ne güzel" gibi ani ses ve hareketlerden kaçınmalılıdr.
Araba kullanmak ciddiye alınmalı. Otomobilin kabinini çok ciddi bir işin yapıldığı bir mekan olarak görmek lazım. Çünkü bu hayat meselesi. Orası ne çocukların oyun odası ne de hanımların yemek yaptıkları bir yerdir.
Sürücü gereğinden fazla hız yapmaya başlarsa yolcular onu hiç çekinmeden kararlı bir ses tonuyla ikaz etmeli.
Author41 çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-01-2010, 12:18 AM   #6
Author41
Daimi Üye
 
Üyelik Tarihi: Jun 2009
Konum: Starbucks
Mesajlar: 640
Teşekkür Etme: 1
Thanked 30 Times in 15 Posts
Üye No: 84106
İtibar Gücü: 1971
Rep Puanı : 67290
Rep Derecesi : Author41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Sürüş Esnasında Başınıza Gelebilecek Acil Durumlarda Ne Yapmalı?

Kaymanın Kontrolü
Araçlarda kayma lastiklerin yeri tutmamasından dolayı meydana gelir.

Kaymanın önlenebilmesi çeşitli faktörlere bağlıdır:
Aracın önden veya arkadan çekişli olması; kaymaya neden olan yol yüzeyinin kaplı olduğu malzeme veya üzerine yayılmış olan materyalin cinsi (kum, yağ, kar, çiğ, vs.) kaymanın şiddetini ve yönünü etkiler. Bunlar araçta başlayan kaymayı önleme açısından önemlidir.

Arkadan Çekişlilerde:
Arkadan çekişli araçlarda kayma aracın arka kısmının sağa veya sola savrulmasıyla meydana gelir. Aracın arka kısmı, ön kısma doğru hareket ederek bazı hallerde tamamen dönmesine ve kontrolün tümüyle kaybolmasına yol açar. Bu gibi durumlar, virajlara, aracın yeri tutma limitlerinin çok üstünde girildiğinde veya viraj içinde kuvvetli fren yapıldığında meydana gelir.

Araçtaki kaymayı kontrol altına almak için:
Ayağınızı gaz pedalından çekin. Kesinlikle frene dokunmayın. Kayma anı frenden dolayı meydana gelmiş ise Ayağınızı fren pedalından çekin. Debriyaja basmayın ve direksiyonu çok hafif bir şekilde tutun.
Direksiyonu aracın arka kısmının kaydığı yöne doğru çevirin. Aracın arkası sağa doğru savrulmuş ise direksiyonu sağa doğru çevirin. Direksiyonu çok fazla turda kaymanın olduğu tarafa doğru çevirmekte iyi değildir. Araç bu kez ters yöne savrulabilir. Bu yüzden direksiyondaki hareketler kontrollü ve yumuşak olmalıdır . Önden Çekişlilerde : Önden çekişli araçlarda kaymaya aracın çok hızlı ve ani gazlamalarla -sert hız artırmakla- veya virajlarda ani sürat yükseltilmesiyle meydana gelir.

Bu durumda:
Debriyaj ve fren pedallarından uzak durun (Dokunmayın) .
Aracın direksiyonunu dönmek istediğiniz yöne doğru yavaşça çevirin ve sert hareketlerden sakının.
Aracı durdurmaya çalışmayın, gaz pedalına yavasça basıp çekerek aracın öne olan ivmesini kontrol altına alın. Dört tekerlek Çekişlilerde : Dört tekerde kayma genel olarak ani fren yapımı esasında meydana gelir. Kaygan zemin üzerinde ani fren aracın tekerleklerinin kilitlenmesine ve aracın kilitlenmesine neden olur.

Kontrol altına alabilmek için:
Fren pedalından ayağınızı çekin, aracın tekerleklerinin dönmesini sağlayın.
Debriyaj pedalına dokunmayın.
Direksiyon hakimiyetini tekrar ele aldığınızda, direksiyonu düz tutarak aracı normal konumuna getirin.
Frenleri yavaş bir biçimde pompalayarak aracın durmasını sağlayın.

Hareket Halindeki Aracın Ön Camının Kırılması:
Hareket halindeki araçlarda, özellikle süratli hareket eden araçlarda ön camın kırılması kazaya neden olabilir: Cam kırıldıktan sonra öne doğru kaybettiğiniz görüs açısını tekrar kazanmaya çalışın. Elinizle camı kırıp görüşü sağlamaya çalışmayın. Aynalardan yararlanarak aracınızı yolun sağ tarafına park etmeye çalışın. Sağ tarafa aracı park ettikten sonra, flaşörleri açın ve dikkatlice aracın dışına çıkın. Aracın cama yakın olan kalorifer ve havalandırma deliklerine gazete kağıdı koyarak cam parçacıklarının bu kısımlara düşmelerini önleyin. Gazete kağıdı yoksa bez parçası da kullanabilirsiniz. Sonra krikonun arka kısmı ile camı içerden dışarı doğru kırın. Bu işlem üst köşelerden ortaya doğru yavaşça yapılmalıdır. Cam lastiğini dikkatlice çıkarıp temizledikten sonra, yeniden kullanılabileceği için bagaja koyun. Gazete kağıdına birikmiş cam parçalarını bir naylon torba içine koyun ve en yakın çöp bidonuna atın. Bu durumda takabileceğiniz bir gözlük varsa ne iyi. Öylece en yakın cam tamircisine kadar gidin. Bu arada ihmal edilmemesi gereken bir husus, kalorifer deliklerinin elektrikli bir süpürgeyle temizlenmesidir. Ne kadar dikkat edilirse edilsin, deliklere cam parçacıkları düşmüş olabilir.

Yüksek Hızla Lastik Patlaması:
Patlayan, arka lastiklerden biriyse, arabanın arkası sağa veya sola doğru kaymaya başlar. Ön lastiklerden biri patlamışsa, mümkün olduğu kadar fren yapmamaya çalışın. Ön lastiklerden biri patladığı zaman araç lastiğin patladığı yöne doğru kuvvetlice çekilir. Bu durumda direksiyonla, aracı düz bir doğrultuda tutmaya çalışın ve yavaş frenleme ile durmasını sağlayın.

Derin Sudan Geçmek:
Taşmış dereler, nehirler veya büyük su birikintilerinin içinden geçerken aracınızın hızını kesin. Aracın geçtiği kısımdaki suyun derinliği önemlidir. Genel olarak araçlar, radyatör pervanelerinin alt kısmına kadar suya girebilirler. Normal olarak radyatör pervanesinin yerden yüksekliği 25-30 santimetre arasındadır. Bu mesafe aracın tekerleklerinin orta noktası ile lastiklerin yere değdiği nokta kadardır. Bu ölçümlerden de anlaşılacağı gibi mütevazi bir aile otomobili 25-30 santimlik bir su birikintisinden geçebilecek yetenektedir. Bu noktanın üstüne su geldiği takdirde, su damlacıklarını kuvvetli bir sprey gibi motorun üstüne püskürtür. Bu su bombardımanı bujilerin ve distribitörün ıslanmasına neden olur ve araç stop eder. Tam su birikintisinin ortasında da kalır. Suya 1 veya 2. vitesle girin. Böyle yapıldığında su lüzumsuz olarak sağa sola sıçramaz. Sürat yavaş fakat aracın devri yüksek olmalı. Sudan geçiş sırasında vites değiştirmeyin. Geçtikten sonrada frenleri kontrol edin. Frenler sık ve kesik basılarak kontrol edilebilir . <

b>Araçlarda Yangın:
Araçlardaki yangının önüne geçilmezse, büyük bir trajedi meydana gelebilir. Buharlaşmış benzin tutuşarak deponun alev almasına neden olur. Bir süre sonrada araç infilak edebilir. Araçta duman tespit edildiği an durdurulmalı. Sonra anahtar üzerinde kontak kapatılmalı. Direksiyonun kilitlenmemesine dikkat edilmeli. Aksi halde, gerektiği takdirde aracın itilmesi mümkün olmaz. Bütün yolcular dikkatlice dışarı alınmalı. Motor kaputu kısmı olarak açılmalı. Böylece alevlerin büyümesi önlenmiş olur. İmkan varsa akü kutup başı sökülmeli.Yangın söndürücü varsa kullanılmalı ; yoksa, battaniye veya oto kılıfından yaralanılmalı. Bu örtüler alevlerin oksijen alıp büyümesini önleyecektir. Hava almayan alev söner. Olay kum zemin üzerinde meydana gelmişse, alevin üzerine kum atılarak söndürülebilir.

Hemzemin geçitlerden Geçerken:
Tren yollarının kara yoluyla kesiştiği geçitlerde çok dikkatli olmak gerekir. Sağa sola bakıp oyalanmadan karşıya geçin. Büyük bir hızla üzerinize gelen trenin durabilmesi için oldukça uzun bir mesafeye ihtiyaç vardır. Araç geçit içinde stop edip kalmışsa hemen yolcuları indirin ve emin bir noktaya geçmelerini sağlayın. Aracı iterek karşıya geçmek mümkün değilse, birinci vitese takın ve kontağı açıp kapayın. Bu şekilde aracın ileri doğru hareketini sağlarsınız. Bu şekilde de hareket ettirmek mümkün değilse, en yakın aracın halatla sizi çekmesini sağlayın...

Otomobil Kullanırken
Genelde sürücüler otomobillerine gereken önemi göstermezler. Bu nedenle uzun vadede araçta meydana gelen tahribat, daha önemli boyutlara ulaştığı için, hem emniyet açısından hem de ekonomik açıdan daha büyük masraflar yaratarak tehlike oluşturur. Bazı konularda dikkat edilmesi gereken hususları saymak gerekirse ; Otomobilin periyodik kontrolü sırasında göstergelerin (benzin , yağ , hararet göstergesi gibi) doğruluk payı saptanmalı ve eksilen sıvılar yenilenmelidir.Otomobili uzun süre kızgın güneşin altında bırakmak son derece tehlikelidir çünkü camların kapalı olması iç sıcaklığı arttırıp ön paneli deforme eder. Aynı zamanda bu sıcaklık kapı ve cam kenarlarındaki lastiklerde deformasyon ve çatlamalar meydana getirerek suyun otomobile sızmasına neden olur. Bunu en aza indirmek için sıcak günlerde camları biraz açık bırakmak, lastikleri vazelinlemek gerekir.Otomobili sıcaktan korumak için bilinenin aksine ağaçlıklı bir yere parketmek son derece sakıncalıdır. Çünkü bitkilerden dökülen polen ve benzeri maddeler otomobilin boyasına zarar verir.

Ani sis baskını:
İlk sis tabakasına rastlar rastlamaz alınacak önlem ayağı gazdan çekip mutlaka vitesi küçültmektir. Bunu başka hiçbir alternatifi yoktur, aksi takdirde kendinizi çok büyük bir tehlikenin içine atmış olursunuz. Hızınızı azaltıp görüş mesafesinde yolunuza devam edebilirsiniz.Klimalar ufak bir kompresör yardımı ile işler ve motor gücü kaybına sebep olur. Ani akselerasyon gerektiren durumlarda kapatılırsa, güç kaybı önlenmiş olur.

Kaza Anında
Otomobilden çıkmadan önce kendinizin güvende olduğundan emin olun.Kaza yerinden sonra değil önce ve diğer araçların sizi görebileceği bir yerde durulmalıdır.Diğer araçları uyarmak için dörtlü flaşörler yakılmalı ve kaza eğer gece meydana gelmiş ise farlar da yakılarak kaza yeri aydınlatılmalıdır.

Eğer yaralı varsa ilk önce ambulans daha sonra da polis çağırılmalıdır.Kontak kapatılmalı ve kaza geçiren araç etrafında sigara ve benzeri mamuller içilmemelidir.Eğer bir yangın durumu söz konusu ise müdahaleye önce yolcuların bulunduğu bölgeden başlanmalıdır. Daha sonra yangının başladığı yere ve en son da yakıt deposuna müdahalede bulunulmalıdır.

Gece Yolculuğu Sırasında
Takip mesafesi 3 saniyeye çıkarılmalıdır. Kesinlikle uykulu ve alkollü halde yola çıkılmamalı eğer gerekiyorsa araç güvenli bir yer park edilip dinlenilmelidir. Eğer karşıdan uzunlarını yakmış bir araç geliyorsa kesinlikle cevaben uzunlar yakılmamalı, kısa aralıklarla selektör yaparak yavaşlayın ve farlara bakmak yerine yolun orta sağına bakın.

Yağmurlu Havada
Silecekleri çalıştırmaktan kaçınılmamalı, eskimesini engellemek için ön cam tamamen kapandıktan sonra çalıştırılmamalıdır çünkü bilinen görüşün aksine sileceklerin lastikleri çalışarak eskimez. Görüşünüzün kapandığı bir, iki saniye bile son derece vahim sonuçlar doğurabilirSilecekler sollama esnasında son hızda çalıştırılmalıdır.Kalorifer sistemi ve arka cam rezistansları çalıştırılmalı gerekirse bir bez ile ön cam silinerek görüş alanı yaratılmalıdır.

Gündüz dahi olsa kısa farlar yakılmalıdır.Kısa aralıklarla araç güvenli bir yerde durdurularak ön, arka farlar, stoplar, sinyaller ve fren lambaları silinmelidir.Su birikintilerine girildikten sonra ıslanan fren balatalarını kurutmak için kısa bir süre frene hafifçe basılmalıdır.Araca binmeden önce ıslanan ayakkabıların acil bir durumda fren pedalından kaymasını engellemek için bir bezle taban kısmı silinmelidir.Yağmurlu havalarda gaza gereğinden fazla basmak, sert bir şekilde frene basmak, ani bir şekilde direksiyonu çevirmek ve debriyajdan ayağın hızlıca çekilmesi kayma hareketini daha kolay başlatacağından bu hareketlerden özellikle kaçınılmalıdır.Yağmurun ilk yağdığı an yol yüzeyinde birikmiş olan toz ve yağlar yolu daha da kayganlaştıracağı için bu dakikalarda hız yavaşlatılmalı ve ani hareketlerden kaçınılmalıdır.Sağanak yağmur esnasında oluşan su birikintilerine girerken aquaplaning ( su yastığı üstünde kayma ) olayı oluşur. Bu durumlarda direksiyon sıkıca tutulmalı ve hız kesmek için ayak gazdan çekilmeli, frene çok yavaş basılmalı ( eğer ABS varsa sonuna kadar basılmalıdır ) ve ani haraketlerden kaçınılmalıdır.Özellikle lastiklerinizin dış derinliği 3 mm'den az ise öndeki aracın lastik izleri takip edilerek kayma riski azaltılabilir.

Kayma Esnasında
Eğer yokuş çıkarken geriye doğru kaymaya başlarsanız ayağınızı yavaş yavaş gaz pedalından çekin ve zemine tutunma sağlanınca yavaş yavaş tekrar basın.Kayarken savrulmayı engellemek için direksiyonunuzu kayma yönüne doğru çevirin, kesinlikle tekerleklerin kızaklamasına sebep olacak şekilde frene basmayın, unutmayın dönmeyen ön tekerleklere yön verilemez. Eğer kızakladıysanız hemen fren basıncını azaltın ve tekerleklerin dönmesini sağlayın ama sakin ayağınızı frenden tam olarak çekmeyin ( ABS varsa sonuna kadar basmak gereklidir )Unutmayın sizi probleme sokan neyse problemden çıkaracak da odur. Gaza gereğinden fazla basmışsanız ayağınızı gazdan çekin, frene çok bastıysanız frendeki basıncı azaltın, direksiyonu sert bir şekilde çevirmişseniz direksiyonu yumuşatın, ayağınızı debriyajdan sert çekmişseniz tekrar debriyaja basın.

Yola Çıkmadan Önce
Lastik havalarının tam ve dış derinliklerinin en az 3mm olup olmadığı kontrol edilmelidir.Ön ve arka emniyet kemerlerinin çalışıp çalışmadığı kontrol edilmelidir.Sinyallerin ve farların çalışıp çalışmadıkları kontrol edilmeli eğer aralarında çalışmayan varsa kesinlikle tamir edilmeden yola çıkılmamalıdır.Camlar, sinyaller ve farlar temiz olmalı , görüş tam sağlanmadan yola çıkılmamalıdır.Araçta boşta eşya olmamalıdır. Bunlar ani bir fren esnasında ciddi yaralanmalara sebep olabilir ya da meşguliyet vererek tek başlarına birer kaza sebebi olabilirler.Araçta yangın söndürücü ve ilkyardım çantası bulundurmadan yola çıkılmamalıdır.Kalorifer sisteminin çalıştığından ve hava kanallarının ( özellikle ön ) açık olduğundan emin olmadan yola çıkılmamalıdır. Özellikle yağmurlu havalarda kalorifer sistemi ve rezistanslar görüşü sağlamada önemli bir etkendir.Silecek suyu, yağ seviyesi, akü su seviyesi kontrol edilmeli eğer eksikse tamamlanmalıdır.
Author41 çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-01-2010, 12:18 AM   #7
Author41
Daimi Üye
 
Üyelik Tarihi: Jun 2009
Konum: Starbucks
Mesajlar: 640
Teşekkür Etme: 1
Thanked 30 Times in 15 Posts
Üye No: 84106
İtibar Gücü: 1971
Rep Puanı : 67290
Rep Derecesi : Author41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond reputeAuthor41 has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Yorgunluk belirtilerine dikkat

Araç kullandığınız son birkaç kilometreyi anımsamıyorsanız, yolda yalpa yapıyorsanız, sık sık esniyorsanız, gözlerini açık tutmakta zorlanıyorsanız, önünüzdeki araca çok yakın kullanıyor ya da trafik işaretlerini kaçırıyorsanız , başınızı tutmakta zorlanıyorsanız, aracı ani duruş ve kalkışlarla sarsa sarsa kullanıyorsanız uyuma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunuzu bilmelisiniz.

Araç içinde sadece teybi açarak uykunuzun gelmesini engellemeye çalışmayın, camı açabilir, mola vererek trafikten uzak güvenli bir alanda 15- 45 dakika kestirebilir, kısa süreli uyanıklık için kahve vb kafeinli içecekler içebilirsiniz.
Author41 çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 4 (0 üye ve 4 misafir)
 
Konu Araçları
Görünüm Modları

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:43 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.