www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Kültür & Sanat > Genel Kültür > Edebiyat

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 03-30-2009, 12:40 PM   #11
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57903
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

GÜNEŞ

Isı ve ışık veren bize,
Dev bir sobadır güneş,
Üşümesin diye çocuklar,
Peşimizden gelen.

Altın bir tepsi gibi,
Aydınlatır dünyamızı,
Oynasın diye çocuklar,
Bulutları delen.


Yaz günlerine inat,
Kışın ne az görüşürüz,
Sıra güney yarım küredeki,
Çocuklara gelsin diye.

Gazi Bozkurt
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-30-2009, 12:40 PM   #12
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57903
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Güz Yaprakları

Uzun, meyyal bir gecenin
Yokladığı bir sabah
Kaldırım taşları çarparken yüreğime
Kuşanmışlığı yükledim
Bütün aykırı düşünceler arasından sıyrılıp
Kimi çocukları ayartan
Kara kapkara yokluğa rağmen

Uzak, azıksız yolculuğun ertesinde
Leyli bir yalnızlıktı benimkisi oysa
Birden bire biten ve biteviye
Hani düş olur yoklar ya
Umarsızlıklara rağmen

Kuşkuluyum, açık söyleyeyim
Işığı delen tanımsız bir heyecan taşıyorum
Kimi örtülü, kimi gerek duymayan
Azgınlaşmış tüm isteklere kapımı kapayıp
Savunmasız kalmak adına

Hani hep vardı
Ve buradan başkayı bilmez dediğimiz
Yorumlarımız
Hani savunmasız kaldığımız vakit ağlatır ya
İşte o gün ben ilk defa kaygılandım
Bütün geceyi kaygısız geçireceğim diye

Güz yaprakları sinsidir
Ayartır insanı
Kendine çeker, meylettirir
Her nedense
Şuraya sıcacık yürek vurgusu
Geç gelen şarkı düzeneği içinde

Gazi Bozkurt Temmuz 2005

Gazi Bozkurt
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-30-2009, 12:40 PM   #13
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57903
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

İLTİCA
Alıntılarken saçlarından bir bukle
Gökyüzü sağır kesilir ağlar analar
Birden düş düşse gerçeğin tam ortasına
Arz unutur ve sükut
Sen deliksiz uykunun kıyısında

Aranırsın ibrahimin emaneti gibi
Gül rehindir
Uçarı haylaz bir evlat yanar kül olur
Kaçarken kent kızları dehlizlerde
Bir yanım uçurum
Ve sen yanı başımda
Vaveyla kopsa çığrından çıkar mısın

Kamelyada bir soylu genç tasalı
Bir namlu uzaktan
Ta kuzeyden
Yırtsa bağrını insanca insanlığın
Bir dal uzatır mısın karıncaya

Gece sarhoş
Ve ağlasa asya için
Sonra hazin bir göç tasarlasa ademinoğlu
Koyu kopkoyu bir düş görmüş ninem
Geç ikindi vakti gölge boyunda
Umarsız kurşun renginde
Olur ya gün solsa
Umuda gömülse dudu kuşu
Anlayarak anka olmadığını
Yırılır mısın şehrin başak yüklü kalbinden?
Gazi Bozkurt
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-30-2009, 12:40 PM   #14
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57903
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

İstanbul: Boğaz Sanrısı

Bir adam ellisinde
bankta oturuyor
gölgeler uzun

Elinde kalın bir kitap
Mezarlık Kültürü olmadığı kesin
Fakat yılgınlık var yüzünde
ağır bir işten çıkmış veya ağır bir işe girecek
yahut hiç işi yokmuş gibi
Bazen eli kitabının arasına kayıyor
birkaç sayfa ya da bir iki satır

Belli ki toplayamıyor kendini
fakat yılgınlık var yüzünde
Az ötede bir martı tünemiş yüksek duvara
Belki de az önce bir lüferin canını okumuş
tüylerini düzeltiyor düğüne hazır

Onu görmezlikten gelen bir kumru cami avlusunda
sekiz çiziyor kuyruğunun ertesinde
Birazdan gelecek çifte kumrusu kadar
Ellisindeki adamın bir gözü martıda, kulağı kumruda
“Ne yapıyorlar acaba? ”
Martı yeni fark ediyor kumruyu
Kumru fark etmediğini fark ettiriyor ettirebildiği kadar
Geriye yaslanıyor adam sağ bacak sol üzerine
nöbet onda, değişecek birazdan karıncalanmalara kadar
Soluyor adam bulutsuz göğü, tarıyor havayı her yeri
kumru kadar, martı kadar
Fakat o da ne bir ses kumrudan:
“-Martısın ki bilirim soyun haytadır; uçarılık ne de yakışır sana
Yorgunsun sebebin kadar”

istanbul: bir boğaz resmi sanrısı sonrası
maverdî akşamları düşlüyor kanatlarım
istanbul sayha olmuş çığlıklarımda yok yere düş sayıyorum
yorgunluk sonrası ilkgençlik aşklarım kadar
“-Fakat sus, yavaş konuş duyacak İstanbul
kaybediş çağındasın
ki formundasın
Neden kabul etmezsin yenildiğini ki köhneliğin kadar? ”
adın yok sanılmış düşler arası
sen kuytu bir sancının düş öncesi
sana akıllara donuk bir kaykılışla gelsem ey incilerin incesi
her sözümün öncesi
derler ki ağaçlar yapraklarını sayarmış bahardan önce
sen ey istanbul kaç mevsim geçti
hala damarlarında kokmuyor adım
asit yığıntıları arasında bile geçmiyor
ha düştü ha düşecek diyen
yetim göz yaşlarından olmasın unutulmuşluğun

“-Ne çabuk unuttun
Sen yerde basacak yer bulamazken türlü nedenlerle
Ben saraylarda büyüdüm, ulu mabetlerde, şehrin yürek emaneti
Çarşı başlarında hayat kadar”


çocuksu kokularla bezenmiş
muştu mırıldanır analarımdan
sokak aralarında bahardan, uykudan
ve nedense en son akla gelenden bir kurtuluştur istanbul
seninle düş kurabilmek aydınlık bir gece sonrasıydı
düş ülkesi
uzak ülkeler
metruk bir arayışın önlenmezliği kadar
“-Sarayda birkaç döküntü, mabetlerde avuç açmalar

Ne gün geçecek boğazından taze bir lokma ki nefsine sorumluluğun var? ”

karınca ötesi umarsızlıklarla refüj dostluklarında
bir çitlembik
bir uçarılık arama
ey istanbul diyebilsem ki düş yakamdan
hayret başka, ölüm bir başka
eser lodos kudurganlığında vakit ayaz, gözlerim martı çığlığı
avurtlarımda çiğnenen bizans artığı kadar



“-Eyvah yine başladı aynı lakırdı
Güya galipmiş
fakat duymasa bari sevgili
Aşkın garazına gelmiş
Birkaç sözü anlamlara anlam katarak
Bir parça tat alabilmek değil mi muradın
Sevgilinin etinden bir dalışta uskumru gibi
Sonra derinden bir unutuş gerek oluncaya dek? ”

nereden başlamalı ve nereye ulaşmalı
başladığın yere bir daha dönmeden
bu mudur senin usanç veren kaderinde uyanmak
bak yeniden uslanıyor insanlar
bak erguvanlar daha sessiz
uğultu veren unutkanlıklarımız kadar
bana bir başlangıç bir de istanbul’u verin
sonra da yok sayın cehennemi
o zaman anlar insanlık
insanlık kadar
çünkü kâgirdir sanat
unutkandır mevsim

yastık
yorgan
paslı çivi
güvertelerde bir bir satılmış suçlular

“-Sevgiliyi öpmekten ne çıkar ve neden vardır sevgili
Uzaktan bir bakış çoğul anlaşılır değil
İlk gençlik aşkıdır, uzak aşklar usandırır cananı”



ölüm sonrası iktidarını kendi saltanatına veren
duyun ey dostlar
bugün yangın yeri ağlayın a dostlar çünkü bu tren soysuzluğu getirdi bize
buradan ve ağlayarak çıkacak
yalnız şamandırası kalana kadar
“-Şüphesiz sen de kuşsun rabbim yarattı, lakin huyunda var
Bırakıp gitmek kalmayınca kemikte et kağıt mendil kadar

ey ahiret sancısı taşıyan
ey yüce şehir
senden mi beklemeliydik
ibrahimî dirilişi
oysa sen damarlarımızda zehir
oysa sen
sen gelmeden önce gelen heyula
bak bahar ne de sırıtıyor
unutulana kadar

“-Yas tutup durmak da ne akıllara ziyan
Bırak bir ömrü birkaç nesli birden diri diri gömersin bu kasvetinle yeni yetme ihtiyar”

günaydın
günaydın
bir bekleyişin sonrası rehaveti ile geldin soframıza
kuskus ağaçları ve sonbahar
aramızdan sıyrılana kadar

“-Yenisi değilim buraların: en son gelenle yudum uykumu
Dindi sanma yürek atışım
buldum ritmimi İstanbul kadar”

sen ey şehremini
tuzaklardan tuzak beğen
bu sadece başlangıç
bundan sonradır yalnızlıklar kadar

“-Biri dahi gelse sonradan yeni bir iddia ile
Yine sen dalarsın suyuna
bu huy da sende var”



uçarı bir kaykılışla bekle beni Süleymaniye, dursun ayak uçların
fakat üsküdar neden bu kadar nazenin
yoksa buralarda dalgalanan
sade züleyha’nın yalancı düşleri mi inanç bulacak
yusuf sonrası kuytu köşeler kadar

“-Haberini aldım artık gelemeyecek Yüce Kaynaktan
Giden gelecek elbet ama yeniden tertemiz suyu ile ve Bir’den.
Bekleme sen, gelmeyecek senin umduğun kadar”

siz ey sur dibinde umut verilenler
kendiliğinizi nereye savurdunuz
çağa ve insanlığa
ömre ve istanbula dair
uygun adım gidilen gönencelerden uzak
katlanan ve daha da katlanan korku düş arası?

“-Kim? Ben mi imanındaki kirli?
Ben daim temiz
ben hep suyun içinde
Sen ise kokuşmuş bir tas suyunla kire yakınsın benden uzak kadar”

buyurgan ifadelerden arınmış bağdat sarayları
ben her istanbul dediğimde yeni bir istanbul çıkar
diğerlerine tezat
kullar satılır haraç mezat
bunu duyuramazsınız çünkü
öğütlemesiyle öne çıkar bizzat
duyup da gelinmeyene kadar

“-Hep sudasın bunu bilmez değilim
ihtiyacın var
Sen de bilir misin şunu
Her su kiri kaldırmaz
tuz da kokar korkunun büyüklüğü kadar

Ve neden ayrılamıyorsun bir adım kıyı bir adım duyana kadar”

bulutum evet her şeye inat
mahşer rüzgarlarıyla geldim kapına
ne mem görmüş
ne de zin
sen leyla’nın battığı akşamın şehla ruhusun
-allah korusun-
beni sözlük arası yakarışla eğer sorarlarsa bizans kalıntılarında
o her zaman yaşamdan uzak
yalnız saldırganlıklarıyla anılır deme
çünkü o gün derdest edilmiş dostluklara
kırkikindi uyanışını sunarız körüklü bahtiyâr ve
kapından ilk kovuluşu resmedene kadar

“-Aklın sıra beni yollayıp dağlara yerime konacaksın ey kumru

Bil ki İstanbul benim, benim İstanbul olduğum kadar”

bir mitralyöz akşamıyla başlayan sancılamanın
erguvan mevsiminde
yeniden soluyor ayrık otları düşleri
bir sis perdesi ama nereden
sen ey sarhoş beyoğlu kundağın nerede ve nereye kadar?

“-Kenan da senindi Lut’u bırakıp gidene kadar
Yıkılışın arkasından arkana bile bakmadan”

hiç olmazsa ayna sun
bilinmez bir yolculuklarla bizimkisine
yıldırım arası korku
nedensizliklerde bakın
bakın kim geliyor
sara nöbetleri sonrası?

“-Görüyorum lakin her dem uykudasın
Bu miskinlik mi seni konuşturan”

-“Oldu evet, Lut gömüldü bir anda
Yandı ama aramızda olan bitenden sana ne
Hem sen yoktun ki onca aradan tufan kadar? ”

ben ağlamak kadar sahiciyim oysa o ağlayan kadar
baharın solgun duvarları bekle susuzluğu
ağlayan gözpınarının kuruluğunu yıkayıncaya kadar

“-Dün de demiştin sonralığımı, insaf bir bak bana
Benden başka kaç kuş bulabilirsin tarih kokan benim kadar? ”

buyurgan bir baharla geliyor çamlıca’dan istanbul
bir neslin uykusuz düşleriyle bakıyorum istanbul’a
çünkü düş görmek ağlamak kadar önemlidir

“-Övünüp durursun fakat nereye kadar
Kaç yangını söndürdün yanan İstanbul kadar? ”

buluş ötesi yargılamalarıyla
sarıp sarmalıyor her şeyin anası
bir doğası var ki bunu yalnız istanbul anlar
nedensiz bir kaçıp gitmeydi
onunki aslında
kaldırım yoksunu bir devriliş
yaşıyordu insanlık o gelene kadar

“-Yandım evet ama İstanbul’un ateşiyle
Bak rengimde hâlâ külleri var
Kanım kuruttu ya bir kavı
Bir damlacıksam bunda ne kusurum var
Yanan İstanbul kadar”

ayıklanmış adımlarla geliyor yeniden ve kime dair
ben bir başkalaşımın doruğunda
uzak en az istanbul kadar

“-Anlaşıldı şair saydırmak değil niyetin istanbulu’un tepelerini
ki yüzü aştı
Söyle neden dillendirdin bizi
biz ki nutk-î bâtınî iken

Ve sabahın bu saatinde buraya niye geldiğini bile bilmeyen bu âdemi
Ki İstanbul bizden memnun biz İstanbul’dan iken”

insan lâl olur lâlaç olur bazen şair de olsa
anlatamaz dertlerini
söyleyemez söyleyeceklerini
tutuluverir her şeye dili
dillendirir
bu dil kimi zaman taş olur
börtü böcek olur
kimi zaman başka bir insan
kimi zaman da bu kuş olur
en az kuşlar kadar
bazen de dili çözülür şairin
budadığı ağaçların aykırı düşen dallarını
gözyaşı seli olarak aktığı
karanlık bezirganlarında paylaşılması ihmaline kızar
yargılar sunarken çetrefilli bir düşmanlık
bizi bizden alır ve götürür bizsiz yerlere
umacı görmüş bir neslin rüyalarında elbette ışıksızlığı arar
yağma tarihini yaşarken yeniden
devinimler çizer tarihe yeni bir şans vermek için
kölelerin ellerindeki boğum boğum sancılarla yeniden kurdurmak için dünyayı
yalnız çocukluklarını saklar bir perinin elinde tuz buz olana kadar

Mayıs 2005

Gazi Bozkurt
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-30-2009, 12:40 PM   #15
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57903
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

İŞ YERİ

Ah babacığım seni o kadar,
Az görüyorum ki evimizde:
Gün boyu neredesin kim bilir,
Hiç mi yolun düşmez bizim eve?

Ey babacığım seni o kadar,
Çok özlüyorum ki anlatamam:
Uyku perisiyle harp ediyor,
Gözlerim usulca kapanırken.

Bizi mutlu edebilmek için,
Durmadan çalışıp duruyorsun:
Evimiz olsaydı senin iş yerin,
Bir an boş kalır mıydı dizlerin?

Gazi Bozkurt
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-30-2009, 12:40 PM   #16
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57903
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

kahırdan uzak

uzak diyarların
anlatamadığı neydir
tadında yeri gelirse istanbul
çoğu zaman ışık gibi, ekmek gibi
deler geçer içimizden
ateşten, topraktan
yeni doğmuş bebeğin çığlığından
ve kahırdan uzak

Gazi Bozkurt
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-30-2009, 12:40 PM   #17
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57903
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

KEDİCİK

Bir kedicik gördüm,
Mini mi mini.
Soğuktan titriyor,
Yummuş gözlerini.

Bir kedicik gördüm,
Kirli mi kirli.
İç şu sütünü de,
Yıkayalım tüylerini.

Bir kedicik gördüm,
Açtı gözlerimi.
Haydi arkadaşlar,
Kurtaralım diğerlerini de.

Gazi Bozkurt
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-30-2009, 12:40 PM   #18
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57903
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

KÜÇÜK İZCİ

Küçük izci benim adım,
Yürürüm hep uygun adım.
Çalışırken arı gibi,
Mutluluğu yakaladım.

Yavrukurt da derler bana,
Çadır kurarım ormana.
Kamp ateşi yanar duru,
Zarar vermeyiz yabana.

Yerimiz izci obası,
Çadırımın yok sobası.
Çarçabucak göz doldurur,
Küçük izcinin çabası.

Gazi Bozkurt
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-30-2009, 12:40 PM   #19
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57903
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Ne diyeyim ki o hayat

Acının, kaygının
Ve olların ayırdığı beklemişliğin
Muştu severciliğiyle yeniden yeniden
Atraksiyon üreten ey sevgili
Bana bir seyyah işçiliği ile gel
Gel ki hayat
Sancılarla düşen
Murat edişlerle bir daha
Oynaşmasın senden önce gidenden evvel

Demirden ve beton yığıntısı evlerden
Arta kalan zamanı
Komşuluklarımızı sorgulamayı
Ve bereketi bize öğretmeden giden
Mavi yürek Hızır’ın
Seferberlik çağıltısıdır
Hayat çoğu zaman
Gecenin ve saldırganlığın
Haberciliğine inat

Gazi Bozkurt
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-30-2009, 12:40 PM   #20
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57903
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

SAAT
Der ki evde masa saati:
-Tik tak tik tak haydi hemen kalk,
Okula geç kalıyorsun bak,
Çıkmadan düzgün olsun yatak.

Der ki sınıf duvar saati:
-Tık tık oda ne birde baktık,
Teneffüs olmuş dışarı çık,
Sınıfı havalandır artık.

Der ki takvimli kol saati:
-Tıkır tıkır tıkır işlerim,
Hiç kimse geç kalmasın diye,
Son sürat vitesi beşlerim.

Der ki dedemin cep saati:
-Köstekli saat derler bana,
Ceptir benim yerim daima,
Zincir takmayı da unutma.

Gazi Bozkurt
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 
Konu Araçları
Görünüm Modları

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:18 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.