![]() |
|
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57904
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bir Hal Ki
Taht-ı Süleyman yıkılıyor üstüme Tarihin en büyük yangını bizim için kurulmuş görüyorum, Şaşkın gözler etrafımızda temaşa etmektedir, Akıbetimden korkmuyorum aslında.. Mancınıkla, ateşe İbrahim peygamberle beraber atılıyoruz Bir yetimin canhıraş ağlaması duyuluyor önce Ve sonrasından kaçınamıyoruz zaten, bir şehir talan edilir gizlice Kaçamıyoruz, kaderin anaforuna tutuluyoruz öylece, Derken gagasında bir tutam çalıyla bir kuş belirir Ve atar dağ gibi odunların içine onu, Bir ceylanın gözyaşı düşer toprağa Ketum ve sükuti umutlar yeşerir sonra, İbrahim peygamber farkına varır olan bitenin ve kuşa: “Zaten büyük bir ateşin içerisindeyim Bilirsin ki eğer kastın varsa faydası yok” der Fakir ruhların gizlenmeyen adaveti belirir havada, Ve İbrahim peygamberi asıl bu kuşun son sözleri yakar “Ben de biliyorum.” der. “ Maksat düşmanlığımız belli olsun” .. Bir ceylan dağdan suya iner sessizce Obadaki nergisler içler açar, Bir şehir yeniden kurulur tüm Cengiz’lere inat Yalnızlık şairlerin ilhamıdır kalabalıklarda, Tarihlerde bir “sin, şin” muhabbeti! Ve Hallac’ın yüzülen deri menkıbesi anlatılır.. Derken bir kuş daha belirir, çaresiz ve bitkindir Ağzındaki iki damla suyu ateşe bırakır aniden Bir kuş da olsa tüm İbrahim’ler (a.s) için Çarpan bir kalp vardır anlaşılan, İbrahim peygamber sorar bu kuşa da: “Görüyorsun ki ben zaten büyük bir ateşin içerisindeyim Bilirsin ki bana hiç bir yardımın dokunamaz” der Ve kıyamete kadar tüm kalplerde iz bırakacak Alevler içerisindeki yüreklere su serpecek Şu sözleri söyler: “Ben de biliyorum, ey Halil İbrahim! MAKSAT DOSTLUĞUMUZ BELLİ OLSUN” der Taht-ı Süleyman tekrar üstüme yıkılıyor.. Bir hal var şimdi tarifsiz Bir hal ki geçmişe tekrar dönüş imkansız Bir hal ki adama aslında bu yakışır Bir hal ki kaybetmek aslında yok bir daha, Merhaba sabah Merhaba arkadaşlar, merhaba...
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57904
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bitti
Elveda demeden ansızın çıkıp gitsem bu şehirden Kimsecikleri görmesem ahh! Tersine yorumlanan rüyalara alıştım Yine hicran kaldı kesemde Yine özgürlüğü anlaşılan kitaplardan okuyacağız sadece! Hazan mevsimin son demindeyim Bardağı taşıran son damlalar bitmek bilmedi Ben bittim, ömrüm bitti Göz yaşım sel olup aktı gitti Kapalı kafese dair ne varsa hepsi bitti!
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57904
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Cahil Bir İnsanım
Belki okumuşluğum var ama cahilim işte Çünkü cehalet okumuşlukla hiç mi hiç değerlendirilmez.. Cahil bir insanım.. Belki öğretmenim olsun Yine cahilim çünkü, ancak yaşadığımız bilgi bizimdir, gerisi nafile Kendisini ıslah etmeyen başkasını asla ıslah edemez der peygamber, Cahil bir insanım… Yirmi beşinde bile hayatı öğrenemedim Bu gidişle ölünceye kadar çözemeyeceğim, Sırlar sır içinde saklı. Cahil bir insanım… Gün geçtikçe daha da acizliğim artıyor, Fakrımın nihayeti yok, Cahil bir insanım… İnsanları geç tanıdım hep, Ama erken yedim tokatlarını. En son işlenmemiş ve el değmemiş bir inci tokadı yedim, Cahil bir insanım… Aldandım belki ama ben bu cehaletimle bile aldatmadım hiçbir kimseyi. Hepsi hala abla, abi ve kardeş tadında hatıramda, Hala kapım açık, hala onlardan haber beklerim, Çünkü benim kapımda yer yok düşmanlığa.. Belki bazen ilkin sinirlenip kızabilirim ama devam ettiremem.. Cahil bir insanım… Ama hayatı gazetelerden, filmlerden değil yaşayarak öğrendim, Yine hala da cahilliğim yüzümden okunuyor benim.. Cahil bir insanım… Bu yüzden antik kentten Yedilerin ve Danyal peygamberin kentinden bir zindan kentine geldim, Keçi inadını başkalarına bıraktım Belki en güzeli bu oldu benim için, Cahil bir insanım… Yine de şiiri, kitapları ve satrancı seviyorum, Gülleri seviyorum, Gül peygamberini canımdan daha da çok seviyorum… Cahil bir insanım… Ama ben kendimi bu halimle yani cehaletimle daha çok seviyorum.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57904
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Çıkmaz Sokak
Suda vefa yalnızca balıklara, Geceleyin güneş utanır aydan, Ellerim uzanırken semalara Parlak bir “yıldız” kayar gökten o an, Suda vefa yalnızca balıklara.. Anlatabilsem seni *******e ******* ki her gece aydınlanır, Göz yaşım düştüğü zaman yere Bütün komşular kapıma dayanır, Anlatabilsem seni *******e.. Ah, baharda şu “gül”ler bir solmasa! Mezarımızın üstüne dikilir, Çürümüş kemiklerimiz de olsa Ruhumuza elbet “Fâtiha” gelir, Ah, baharda şu “gül”ler bir solmasa.. Derin hayallerinde kaybolurum, Süvarisiz şahlanmıyor hiçbir at, Gidilmiyor az ötesi uçurum, Ya bir rüya, ya da yalan bu hayat, Derin hayallerinde kaybolurum.. Esmer deli kanlı içten yaralı Sevdalanır yeşil gözlü dilbere, Bu sokakta bütün yollar kapalı Sadece açık kalmış bir pencere, Esmer deli kanlı içten yaralı.. Titrer ellerim hep seni görünce, Eririm bakışların arasında Hayallerimde gezersin her gece Sensiz günlerim ayrılık yasında Titrer ellerim hep seni görünce.. Gelinlik içinde nereye böyle?!!! Yağmur bulutu rahmetten yoksun mu?! Bir çiçek baharda solar mı öyle? Gidiyorsun ağlamamak olur mu? Gelinlik içinde nereye böyle?!!! Üstü örtülü bütün anıların, Yüreğim yüreğim acı içinde Kim bilir öleceğim belki yarın, Bir yüreğim var, o da kan içinde Üstü örtülü bütün anıların.. Nergisler soluk, kuşlarsa ötmüyor, Yeni bir ölü mü var bu mezarda? Yüzümüze “gül”ler neden gülmüyor? Bir yas var ama, sadece burada Nergisler soluk, kuşlarsa ötmüyor.. Denizde dalga, hiç geçit vermiyor, Her günün bende bir hatırası var, Kalan gün, geçen gün say hiç bitmiyor, Bu yollar çok uzun, bu yollar çok dar, Denizde dalga, hiç geçit vermiyor.. Üşüyorum bu karanlık sokakta.. Güneş buraya hiç doğmayacakmış, Yalnızca ben değil, herkes ayakta Parlak bir “yıldız” gökten kayacakmış, Üşüyorum bu karanlık sokakta.. Zeminde “yılan” var, havada “baykuş”! Bu dünyada hayat kocaman yalan, İnmekle çıkmakla bitmiyor yokuş, Kapılıp gidiyor dünyaya dalan, Zeminde “yılan” var, havada “baykuş”!
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57904
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Çoban Yıldızı
Kızıl bir intizarla yıkıldı alem, Herod’un çaresizliği hatırlarda.. Bırak kimse mesih’i bilmesin, Emevi cami bilmecesi hala çözülmesin Hepsi bir sırr-ı kadime gömülsün… Denizlerde hep aynı dalgalanmalar, Bütün dudaklarda bir mehdi türküsü.. Ay başında hilali görmedin mi? Öyleyse git maraş’tan sor o kutlu geceyi, Uzun bir ömrün hazin nihayetini, Kızıl deniz anlatıversin sana.. Med cezir olsun gidip gelsin umutlar.. Ama bikerecik bile olsa İpi ellerinden kaçırmasın taylasanlı adamlar.. İfşası mümkün değil zaten, Hilali ben görmedim, mehtabı görmedim, Gri bulutlar arasındaki hilali ben görmedim, Ve bana bikerecik olsun göstermediler Karanlıkta yönümü bulmak için çoban yıldızını…
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57904
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Demir Atmak Zamanı
Bastığım topraktan utanarak yürüdüm yollarında Şehrimin bütün gizemli kapılarını sana açtım, Hasretler çektim içime, sonra Firakın gelip çöreklendi en senli yanıma bir gece, Dağ olup üstüme üstüme yürüdü gidişin Acılar görmüş yüreğimin takati bir tek hayalin O da heyula, can kavgası, en acılı ölüm armağanı.. Yokluğunun en tenha yerinde Kırmızı plakalı matemler birikir gözyaşlarımla, Seyrine tutulduğum yeşil dalgalı özlem Ve yürüdükçe en onmaz yerime özlemlerin gelip oturur, Süt mavisi düşler yanaşırken içime Karanlığa göz kırptım nedensizce! Seni sözlerden, cananı cansızlardan öğrendim! Ham umutları kovdum kapımdan pervasızca Asra yeminler olsun ki Lal arzularım olmadı sana dair, Köhne ciltli ama yaldızlı yüreğimin sahibi En cimri yanımdı seni şiire yazmam! Senden mülhem şiirim, şuurum İlmi kalemle tahsil ettim Bengisu tadında bir dirhem mürekkepte buldum cinanın yolunu! “Siyahnur”un rahmetin huzmesi oldu, Gülistanlığımın şehremini! Gittiğin “kün” emriyle gel, Kalelerimizin içindeki devşirme subaylar Keçe külahlıların esiri şimdi! Vakit yaklaştı Kutlu bir doğumun sancısını çeker insanlık Artık güneşten bile daha aydınlık umutlarımız, Yüzümüzde yusufî bir tebessüm Gönlümüzde davudî sesli çağlayanlar fışkırır, Demir almak değil Artık demir atmak zamanı!
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57904
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Elmas
Çıkıp seni aradım caddelerde En kuytu sokaklara bile girdim Sahile indim sonra Dalgalar yüzüme vurdu sensizliği Utandım, utandım, utandım işte sensizlikten.. Biliyorum şimdi sen benden çok uzaklardasın Özlemin körükleniyor içimde Ben güneyin sahillerinde Her akşam can veriyorum şu Mersin’de Şu sahil şehrinde, bu zindan kentte Bir tek sana tutunarak yaşıyorum sadece, Sen şimdi yaban ellerde ne edersin ki Çağırsam yanıma gelir misin? Ölüm günü habersiz alırlarken ruhumu Sen de bunu duyunca Bana kavuşmak için Yaradan’a dua eder misin? Şimdi vakit gece Saatim 02:00 göstermekte Elimde bir bardak demli çayı Yudumluyorum hafiften, Uykusuzluğum ondan değil bilesin, senden.. Dalıp gitmişim Sensizliğin hükmünü bozmaya ahdetmişim, Şu uykusuzluğa alıştım Bir tek yokluğuna alışamadım senin, Derler ya hani Zaman alışmayı öğretir ama, unutmayı asla.. Ben alışamamışım ki zaten kaç zamandır Hep derim tarihler bir ben de yanılır hep Ben bütün kaidelerin genel istisnasıyım.. Ben güneşin oğluyum Cam şişelerini değil Elması seviyorum, Karanlığa değil Gündüze vurgunum.. Kendimi sana arzediyorum Elmas seni seviyorum Alışkanlığımsın, Gelirsen eğer Beni, seni beklerken göreceksin…
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57904
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Eylülde Düştük Yollara
Eylülde Düştük Yollara Yol olduk… Şuh vaatlerin esaretinde Gurbetin ışıkları aydınlatmadı *******imizi, Üşümüştük oysa bir yorganın altında, Hazanın yaprakları bizim üstümüze düştü İçimizdeki aşkın habersiziydik Tın tın kulaklarımızda patlayan çanlar Alıp götürür bizi.. Ram olduk gurbete Efsuna tutulduk, Zilletin pençe izini suratımızda taşıyoruz, Al bayrağın, ak hilalin hasreti düşer içimize Yanar, döner, dururuz.. Eylülde düşmüştük yollara Yakınlar uzak oldu, Gurbetin gündüzleri gecesinden daha da kara Devasız yaralar aldık, Sılanın gurbetliğine gitmiştik Ezanın gurbetliği yaktı bizi.. Eylülde düştük yollara Yol olduk… Surları yıkıldı şehrimizin Şimdi perişanız Şimdi bin bir pişmanız, Biz üşüyoruz Eylül de üşüyor.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57904
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Fatih’in Fermanı
Sensizliğin telaşındayım şimdi Yokluğunun onuncu gününde On asrı omuzlarıma yüklendim sanki.. Eyyüb’ün (a.s) sabrındayım Acıyı lügatlerden değil Sensizliğe hükümlüğümde öğrendim, Ha bugün, ha yarın gelirim dedin Hep bekledim, sabrı yüklendim, Hala alışamadım sensizliğe Hala dokuz buçuk görüşmesinde seni beklerim.. Yusuf’un (a.s) medresesindeyim Bu zindanda senliğe müebbedim Rüyayı yorumlamayı ondan öğrendim Kimsecikler yok bir başımayım Ara sıra olan ziyaret saatlerinde öğrendim; El alemin diline düştüğümü Bir şeycikler diyemedim, yanımda yoklar ki Artık sussunlar diye, Seni de yüreğimin müebbed zindanına hapsettim, Garip değil mi Mahkumum da sen sultanım da, Sen de beni sultan etmiştin ya gönlüne Süleyman peygamber tahtında Bir cihan saltanatı sürdürüyorum seninle.. Yusuf’un (a.s) medresesinde Eyyüb’ün (a.s) sabrındayım, Sultan Süleyman (a.)’nın sarayından Fatih’in Murad’a fermanını Hüdhüd’le haber ediyorum: “Eğer sultan sen isen gel otur tahtına Yok sultan ben isem bana itaat etmeni emredip”: Beni sensizliğe mahkum etmeni Ebede kadar yasaklıyorum.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57904
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Felluce
Benim adım Felluce.. Tarihin en içli ağıdı benim üstüme yazılı Beyaz sayfalara yazılmadı, yazılamadı nedense, Ağlamak istedim olmadı, yapamadım.. Benim adım Felluce.. Yıkılmış bir şehir değilim aslında Tar-u mar olan insanlığınızdır, Hani medeniyet dediğiniz 21. Asrınızın kara yüzüyüm.. Benim adım Felluce Belki unutmuşsunuzdur diye söylüyorum, İnsaniyetin yetim çocuğuyum.. Toprağım kokmaz yağmurdan sonra Aslında yağmur da yağmaz üstüme Bedenim barut kokar Yıldız diye kurşunları seyreder çocuklar Ama hiç de korkmazlar Neden korksunlar ki Ellerinden çalınmış geleceklerini İstilacılardan yoksa nasıl alacaklar.. Benim adım Felluce, Gözü kara zalimlerin zehir lokması Mazlumların arşa çıkan ahıyım.. Benim adım Felluce..
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
Konu Araçları | |
Görünüm Modları | |
|
|