![]() |
![]() |
#461 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sürüsünü Dağıtan Kuşlar
iklim bozulmuş küçük gruplara ayrılmış kuşlar süpürüp götürürler izlerini sürüsünü dağıtan kuşlar onlar barınıp doymak için öte iklimlerde araşırlar konacakları bir yeşil dalı ceviz ağacı izlesin gurubu çiçeğini bıraktı badem ve geldi gidiyor bahar iklim değişmiş bir yandan sular yükselmiş yıkıp süpürür evleri, bir yandan kuraklık, çekip alır özsuyu ve petrol hala derinde kuyu kuyu, tecavüz ederler toprağa itibar parada hala, itibar zorbada hastalığa yakalanmış gibi kırma renkleri çıkarırken toprak göğe yükselirdi toz kütleleri kime ne elden gidiyorsa mavi iklim değişmiş tank yok, top yok ki ellerinde mışıl mışıl uyuyakalsın insanlık ordular vururken şafağı … tazele barmen, tazele güzelliği çağrıştıran Nataşa 'fahişe' mührüyle şimdi... dünyayı konuşturur göğüsleri birde diz kapağına dayadığı şu sivri, şu yüksek topuklu çizmeleri ezip ezip, üstünden geçer ordunun… … iklim değişmiş, bilemem uzatır mı boyunu bu çizme kapatır mı o ince, o çıplak belini …. Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#462 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Şafak Çıplak, Dil Çıplak
Akan gözyaşlarının hesabını Yarana tuz basararak yaparlar. Çocuklar kalem kıran ellerde Kan yutan parmaklarla sayıldılar Teni, dili farklı olmuş... ne yazar. İşkencelerden kalma Aylar, yıllar geçse de Yollara sığdıramadığın Kemiğindeki sızıyla... Kızıl kayalara gözyaşların damlıyorsa Tamamlanamayan hesabın sancısıdır, Ve bir ömür nişangahlarda da kalsan Tadılmayan sevilerle büyüttüğündür. Emeğin kendi rengi yükselirken güneşe Şafaklar giyinip kuşanır Çıplak kalan dilini. Üstü örtüldüğünde öldürücü gazların Duman kaplıyorsa her yanını Daha dün gibi Halepçe dururken yerinde Bugün çıplak şafaklara açılan kapılarda Bebekler doğdu yanakları kül rengi Kıyamet sonrasının bebekleri Omuzlarında asırların yükü sırlanmışken Seviye hasret yanaklarında gözyaşları erirdi. Eyy kemiğin rengine, dilin ahengine göz koyanlar Dinleyin toprağın derinliğinden gelen sesleri Şafak çıplak, dil çıplak, yürek çıplak Bu topraklarda umut kendi ellerindedir Artık ne boşuna bir adım atılır bu topraklarda, Ne de ah-u vah çekilip ömür tüketilir... (Ezgilerde Kaldı Yüreğim 2.Kitap) Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#463 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Şairler Fanidir
Şiirler değil şairler fanidir be hey gafil bunun içindir ki diyeceğim kendime güvendiğimden daha fazla şiire şiirin gücüne tarihi mirasına güvenirim bu arada çaktırmadan nacizane şiirlerime de güvendiğimi söylersem sakın ha gülmeyin bana inanın inanmıyorsanız bana değil yazılanlara bakın onurlu insanların bir avuç toprağın üzerinde duran mezar taşlarına eğilin eğilin de bakın ya da her yıl dönümlerinde toprağın koynuna düşenlerin anıldıkları ilanlarında şiirlerini bulursunuz şairlerinden habersiz... Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#464 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Şehirde Bir Gece
Silah seslerinden koptu gine Bu şehrin ışıkları Sırtlardaki karanlıklara mı vuracaklar Şimdilerde bizim kadınlar Erkenden ayaktalar Yolları tutulmuşta olsa geceden Güne inecektir karanlığın suçları Şehrin insanı gecenin yarısında. Asıl bittiğinde bu gece Kirlenmeleri güne kalacaktır Hangi sancıların düğümüdür gözyaşları Ahlarına yükledikleri çığlıklar yükselir. Birinin sakladığı deniyor karanlığa Diğerinin üstünde boy verecektir Gün doğmazsa Kendi dilinden bebeğinin kulağına Çatışmalardan kalma hikayesini anlatır Ninni değil Hangi bebek ninni isterdi ki Annesinin gözyaşlarından. Bilmem kaç mil öteden düğümlenir Kimindir bu gelen ayak sesleri Gece boyu esen rüzgar Sesleri götüreceğine Düşenlerin ağzını kapatır Belkide bunun içindir Yeni doğmuş ezgiler yollara taşınır Henüz duyulmamışken bu şehirde Sokak sokak o bebeğin çilesi de saklıdır. (Ezgilerde Kaldı Yüreğim 2. Kitap) Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#465 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Şeytan Diyor ki…
Şeytan diyor ki dinleme sen sen ol, gözden ırak dur yol uzun, atla trene git, mavi gök, yeşil toprak gör fırsat bu ötesi son olacak … toprak almadı kimseyi tutan tutsun hesabı göğe çıkan da olmadı inen de kardan yağmurdan öte Mehmet miydi, Memed mi Memo mu öldü erkenden kimin toprağıydı … Şeytan diyor ki körlüğü bırak yaprağa bakıp da al dersini sınır komşusu toprağın fidanı ihlalden yiyecek kurşunu … şeytanlar diyor ki şeytana şapka çıkar sağına oy avcısı dişlerini göster, gülümse inen insin, sen inme burada gelen durakta pencereyi arala el salla onlara … renkler karıştı Memo, vatan neresi Mehmet, Kazım uşağum bu hangi duraktur, kimin sofrasıdır yerde kalmış karnım mı acıkmış, toprak mı… siz mi, onlar mı, kim Memed … işim kaldıysa şu zamane şeytana denizi görmemem bir şey mi susuzluktan ölürsem bu yollarda gayri musalla taşına da koysalar bir ayağını kaldıran itler korkarım cesedime işerler … şeytan diyor ki neme lazım kavganın içinde bilenirse insan bir pırlanta gibi ışıl ışıl nefes alır ses verir yollara… … şeytanların arasında kalmışım tek celsede, tavana asmışlar aklımı gözlerim kör olmuş, kulaklarım sağır artık duymuyorum hiçbir şeyi… cennet, cehennem nerede Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#466 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Şifreli Demokrasi
bir ülke daha diyorlar, dünyanın kaçıncı harikası tam girecekken demokratik yarışa, şifresini unutur hak, hukuk, eşitlik derken, terazisi bozulur adaletin haklarını bekleye dursun çocuklar, kadınlar, insanlar ve hatta hayvanlar, ayağa kalkmışken doğa özürlülerine de yollar açılmışken, öyle bir yaşam ki dedikleri kadar da varmış, şifreli olunca her bir şeyi arada kalsa da bir kişi, rengi, dili, dini her neyse de özgürce ifade edecekti kendini, kendinden emin ise hak, hukuk, adalet içinde, yuvarlanmasaydı tepe taklak ve gelmeseydi göze o yuvarlanma sahnesi ile birlikte bir ülke daha diyorlar girecekken demokratik yaşama... şifresini çözenleri demokrasi adına tıkmasalardı ya zindana kan çıkmayacaktı belki atar damarından insanın kimbilirdi ki, belkide komşumuz, ya da başkasıydı en uygar ülke olurdu ya bu topraklar, kaç zaman dilimi bir kaç aslanı doyurmak zorunda kalmasaydı bunca insan yoksa nereden bulacaklardı ki önüne atmak için her bir aslana ortalama kırk kilo kadar taze camus etini... camusu bulmak da zor iş ya bu topraklarda kim girmek isterdi ki durup dururken bir camusun yerine mesele de bu ya... aslanları doyurmak mı asıl mesele kim bakardı ki camusun haline, camus olmasaydı o da kartal olsaydı mesala, ya da bir serçe... (k.4.) Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#467 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Şilan
it burnu, kuş burnu diyorlar ya sana aldırma çekemediklerindendir sen, benim şilan'ımsın ne kar, ne tipi indiremiyor ya yemişini ben ona bakarım beyazın üzerinde tap taze kızıl mı kızıl dilimi ısıran kızıl içi beyaz şerbet dikeniyle beraber mideme iniyorsun ya... kaç gündür açtım açlığı bilir misin, kaç gündür karla yetindim bugün karşıma çıkmışsın kızıl mı kızıl, kıpkızıl gözlerime ışık, dizlerime derman oluyorsun ya sen benim şilan'ımsın ne it burnusun sen, ne de kuş burnu, dikenine aldırmııyorum varsın kanatsın ellerimi yaşadığımı hissettirdin ya yeniden doğmuş gibi bir nefes oldun ya bana ben ona bakarım sen benim şilan'ımsın.. ne it burnusun sen ne de kuş burnu. (Ezgilerde Kaldı Yüreğim 2. Kitap) Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#468 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Şimdi Bahardır ve Aşk Mevsimi
şimdi bahardır ve aşk zamanı gözlerinin ısındığı mevsimdir karşı karşıya geldiğin yarı baygın gülüşler olur taşkın sulardan çıkmış gibisindir buluşurken nisan yağmuruyla kışın zaferini arkasına atıp da gelenler şimdi filizleniyorlarsa yeniden her ağaç kendi kabuğuyla kapatır elbet kırılmış dallarının izini şimdi bahar, toprağın güldüğü mevsimdir silkelendiğini bilmeli ellerini bağlayanlar o ekşimiş sözler, o hırsız bakışlarla aşk adına da olsa çalmasınlar kapımı yorgunum, sararmış bir yaprak kadar oradan oraya savrulurken kimin umurundaydı hangi ağaçtan koptuğum eğlencelik kırık havalardan kalma parça parça yatmışlığım da vardır kar altında çaresiz teslim olmuşken kara kışa şimdi bahar mevsimi ve sular şarıl şarıldır kendi zaferine yenilmiş karlar akan suya bırakıyor kirini yaşadığımı anlıyorsam her bahar ve kanım kaynıyorsa kıpır kıpır bir nedeni de aşktandır yar söyleyin bulutlara uzak gitsinler benden alabildiğince uzak, bir yolunu bulup da söyleyin onlara bir daha örtmesinler üstümü akşam olunca yıldızlar altında sarılıp da yarama mışıl mışıl uyumak geliyor içimden Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#469 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Şimdi Meydancı
O şimdi tam bir meydancı ne nöbet tuttururlar ona ne de silah verirler eline zimmetine verdikleri bir tulum, bir kürek bir de süpürge bir, bilemedin iki tulumla o da bitirecek bu süreci buraya gelmeden önce kralın yasalarına isyan etmekten yedi tam yirmi yıl hapsi o şimdi kışlada askerlerin arasında tek tip kıyafetleri askerlerin yeşil miydi renkleri... kışlada ağaçlar tip tip ağaçların kireçlenmişti gövdeleri. o kamburu çıkmış bir meydancı solmuş ağaçların altında yapraklarını topluyor izmaritlerini de bulursa askerlerin onları da eğilip almak zorunda... içtima saati gelip çattı günlerden bir hafta sonu günlerden cumartesi sıra sıra dikili ağaçlar hep orada, yerli yerinde gelip geçen boy boy askerler şimdi kol hizasında manga düzenindedirler bölük bölük, tabur tabur nöbetçiler sayılı, yerleri belli dış nöbette cezalı bir tankın başında tam teçhizatlı bir asker de var iç nöbette koğuş, tuvalet mutfak derken hepsi de silahsız iki asker de kamburu çıkmış o meydancının başındadırlar tekmil hazır meydancı da gözlerinin önündeyse çavuş başçavuşa başçavuş bölüğe bölük tabura bu kadar nöbetçi şu kadar geri hizmetli kalanı vukuatsız emrinize amadedir komutanım... (Ezgilerde Kaldı Yüreğim 2. Kitap) Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#470 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Şu Ellerimin Ettiğine
Bakın hele, Hala konforlu bina yapıyorum Kalbimin yitik ezgisinden Emeğimi çalanlara, Tabii ki kendimin olamadığından ellerim. Ama yok elimde, ellerimden başka bir şey. Suçu büyüktür ellerimin, Suçu, kendinden de büyük Değil nasır, değil kambur... Değil Potin dibinde ezilmek, Satırla doğramak illa ki Ya da, Bir çivi ile tabelaya... Benzin döküp yakmak var, Ya da Sınır boylarında, Zulada, Kurşunlanmak... Mezarsızların yanında Tutmak... (Kaynak: Ezgilerde Kaldı Yüreğim 1. Kitap) Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
Konu Araçları | |
Görünüm Modları | |
|
|