![]() |
![]() |
#1 |
Forum Aşığı
![]() Üyelik Tarihi: Jul 2007
Konum: cehennemin derinliklerindeyim...
Yaş: 37
Mesajlar: 4,346
Teşekkür Etme: 133 Thanked 123 Times in 109 Posts
Üye No: 43633
İtibar Gücü: 2285
Rep Puanı : 10207
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Felaket bekleyen ‘Cumhur’a başkan seçmek
Yıllar boyu araştırmalar yaptı, yaklaşan felakete dikkat çekti, hatta yetkililere yalvardı, yakardı ama bir sonuç alamadı. “Felaket geliyor, önlem almamız gerekir” diyor, kimse dinlemiyor. “Plan yapalım, yoksa insanlar ölecek” diyor, ama kimse umursamıyor. Son olarak “Ben teslim bayrağını çekiyorum. Artık yapacak bir şey yok” diyor. 17 Ağustos depreminin ardından gece gündüz çalışan, raporlar hazırlayan, yetkilileri ve halkı uyaran, şimdi de “Ne olur bir şeyler yapalım, İstanbul yıkılacak” diyen Prof. Dr. Naci Görür’den söz ediyorum. Naci Hoca, Belediye Başkanı’na, Valiye, bakanlara, Başbakan’a yalvarıyor. Herkesin kapısını çalıyor. Neredeyse ağlayacak. Ama kimsenin umurunda değil. Prof. Naci Görür. İnanılmaz bir Türkiye gerçeğini herkesin yüzüne çarpıyor: “Türkiye’yi yönetenlerin deprem konusunda herhangi bir şey yapmaya niyetlerinin olmadığına artık kesinlikle inandım ve bu defteri kapattım. Biz, bilim adamı olarak araştırmalarımızı yaparız, aklımızın erdiği kadar bildiğimizi söyleriz. İnanılmaz boyutlarda tehlikenin olduğu bir ülkede depreme karşı bu kadar vurdumduymaz davranan, bu kadar uzak duran bir yönetimi, yönetimleri ben tahayyül edemiyorum.” Bu dehşet açıklamalara karşı küçük bir tepki bile yok. Ankara’da bir hareket, bir hararet var ki sormayın. Abdullah Gül, destek turlarına devam ediyor. Başbakan yeni kabineyi sunmak için Çankaya’ya çıkıyor. Muhalefet “Gül olmaz” diyor. “Protesto ederiz. Meclise resepsiyonlarına gitmeyiz” diyor. Bu arada felaket yaklaştıkça yaklaşıyor. Bir bilim adamının isyanına kimse dönüp bakmıyor bile. Ölmesi muhtemel insanların verdiği oylarla siyaseti biçimlendirenler, Türkiye’nin en saygın bilim adamlarından birinin isyanını, ağlamaklı konuşmasını, yalvarışını görmezden geliyor. On binlerce insanı toprağa verdikten bu yana tam sekiz yıl geçti. Sekiz yıl önce, Türkiye’nin kalbi İstanbul’un, nasıl bir tehlike ile karşı karşıya kaldığını anladık. Bilim adamları o günden beri, “İstanbul felakete yaklaşıyor, bir şeyler yapalım” diyor, ama ortada somut hiçbir adım yok. Nasıl bir vurdum duymazlıktır bu? Bir açıklaması olabilir mi? Yani milyonlarca kişi ölümle burun buruna yaşıyor, ama alınan bir önlem dahi yok. Biz yeni Cumhurbaşkanı’nı tartışıyoruz. Olası bakanları konuşuyoruz. Türbanın nasıl modernleştirileceğini düşünüyoruz. Bu arada felaket yaklaşıyor. Bir bilim adamının yakarışları arasında, gözümüzü ve kulağımızı kapatmış, güle oynaya felakete doğru gidiyoruz. Bu arada televizyonlar son dakika haberi veriyor. “Borsa çöktü. Piyasalarda deprem yaşanıyor.” Bana pek bir manidar geldi bu haber. Çünkü duyduğuma göre, Türk ekonomisinin can damarlarından biri, İMKB’nin Maslak’taki merkez binası da depreme dayanıklı yapılmamış. Yani bir sarsıntı olsa, hem ekonomi çökecek, hem de ekonomistler enkaz altında can verecek. Aklınız alabiliyor mu bu durumu? Herkes, Cumhurbaşkanı seçimine kilitlenmiş durumda Türkiye’de. Oysa felaket bekleyen ‘cumhur’a, ‘başkan’ seçilse ne olur, seçilmese ne olur? |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
Konu Araçları | |
Görünüm Modları | |
|
|