|
Windows işletim sistemleri Windows ile ilgili sorunlar ve çözümleri.. |
|
Konu Seçenekleri | Görünüm Şekli |
09-25-2006, 05:21 AM | #11 |
Guest
Mesajlari: n/a
Üye No:
Cinsiyet :
|
rmans bilgilerine anında ulaşma imkanı) 13) Program Yöneticisi = progman.exe (Windows 3.x kabuğu). 14) Ağ bağlantıları için Rehber = rasphone.exe 15) Registry Editörü = regedt32.exe 16) Paylaştırılmıl Klasör oluşturma Sihirbası = shrpubw.exe 17) Dosya İmza Doğrulama Aracı = sigverif.exe 1 Ses Kontrol Aracı = sndvol32.exe 19) Sistem Ayar Editörü = sysedit.exe (System.ini, Win.ini, Config.sys ve Autoexec.bat dosyalarında değişiklik imkanı sonar). 20) Syskey = syskey.exe (XP hesap veritabanını korumaya alma - Bir kere etkinleştirildiğinde bu şifreleme devre dışı brakılamaz). 21) Microsoft Telnet Alıcısı = telnet.exe 22) Sürücü Doğrulama Yöneticisi = verifier.exe 23) Windows for Workgroups Chat = winchat.exe (Sisteminiz bir ağ'a sahipse) 24) Sistem Ayarları = msconfig.exe 25) gpedit.msc (grup yönetimi) 26) certmgr.msc -sertifika yardımcısı 27) ciadv.msc-Dizinleme sihirbazı 2 compmgmt.msc-bilgisayar yöneticisi 29) dfrg.msc -Defrag 30) diskmgmt.msc -Disk Yöneticisi 31) eudcedit.exe -özel karakter düzenleyicisi 32) jetcomp.exe -veritabanı sıkıştırıcısı 33) magnify.exe -büyüteç 34) mplayer2.exe -windows media player 6.4 35) mstsc.exe -uzak masaüstü bağlantısı BUNU DENEYIN COK KOLAYINIZA GELECEK 36) 9nslookup.exe -baglı bulundugunuz nameserveri izler 37) 9osk.exe -ekran klavyesi 59-)gerekli bir çok ipucu NetMeeting, MSN Messenger yazılımı ile birlikte gözden düşmeye başladı. Windows XP işletim sisteminde NetMeeting programına ait kısa yollar başlat menüsünde bulunmamaktadır. Bu eski programı Windows XP içinde çalıştırmak için, Start > Run > conf.exe yazarak çalıştırmanız yeterlidir. Superonline GPRS servisi, Turkcell GPRS servis ayarlarından biraz farklı. Bu konuda kendi teknik destek elemanlarının da fazla bir bilgisi yok. Eğer GPRS ile Sony Ericsson veya benzeri bir telefon üzerinden email kontrol ediyorsanız, yani bilgisayar bağlantısı haricinde direk olarak da bağlanıyorsanız yapmanız gereken (aslında yapmamanız gereken) bir ayar var. Superonline sitesinde cep telefonunda yapılması gereken ayarlar arasında IP adresi girilmeside var. IP adresi girilmesi bilgisayar ile bağlanırken gerekli iken cep telefonu üzerinden direk bağlanmaya çalışıldığında sorun yaratıyor. Çözüm ise ikinci bir profil oluşturarak (Örn: SuperonlineCep) bu profilde aynı ayarları IP adresi girmeden yaratmak. Daha sonra cep telefonundan email gönderip almak için bağlantıyı bu profil seçmek. Bilgisayar ile GPRS bağlantısı kurarken dikkat edilmesi gereken önemli bir fark ise, bağlantı kurarken karşınıza çıkan Çevirmeli Ağ penceresinde, Turkcell'den farklı olarak, kullanıcı adı ve şifrenizi girmeniz gerektiği. Pocket PC ile bağlantı kurarken de aynı şekilde kullanıcı adı ve şifre bilgilerini girmeniz gerekiyor. Windows XP Prefetcher servisi, varsayılan ayar olarak sadece işletim sistemi dosyalarını boot için cahce'de saklar. Prefetcher ayarlarını değiştirerek programlarında daha hızlı çalışmasını sağlayabilirsiniz. Bunun için registry içinde, HKEY_LOCAL_MACHINE > SYSTEM > CurrentControlSet > Control > Session Manager > Memory Management > PrefetchParameters klasörünü açın. Windows 2000 ve XP işletim sistemlerinde, görev çubuğu üzerinde beliren ve bilgi veren ipucu balonları, Balloon Tooltips kapatmak için Registry içinde, HKEY_CURRENT_USER > Software > Microsoft > Windows > CurrentVersion > Explorer > Advanced açın. Bu klasör içinde EnableBalloonTips anahtarı varsa çift tıkla****** açılan pencerede değerini 0 olarak düzeltin. FAT ve FAT16 dosya sistemleri erken Windows 95 sistemlerde ve DOS sistemlerinde geniş olarak kullanılmıştır ve 2GB disk alanı desteklemektedir. FAT32 dosya sistemi en fazla 32GB boyutlarında diskleri destekleyebilmektedir. FAT32 dosya sistemindeki bir dosyanın büyüklüğü en fazla 4.9GB olabilir. NTFS ise teorik olarak hard disk bölümlerinde limiti kaldırmıştır. Internet hız testleri, belirli boyuttaki dosyanın yada sayfanin açılış hızına göre php, asp yada diğer bir script dili ile bağlantı hızınızı ölçerler. Linkler bölümünde, Hız Testi kategorisinde Internet bağlantı hızınızı ölçebileceğiniz web sitelerini bulabilirsiniz. Unutmamanız gereken önemli bir kaç nokta; test sırasında Internet bağlantınızı kullanan hiç bir programı çalıştırmamanız ve her test sonucu farklı olabileceği için birden fazla test yaparak ortalama değeri dikkate almanız gerekir. kolay gelsin. 60-)linuxta root şifresini bulma! Linux ' ta şifreler ya açık yada Shadow (Gizli olarak kodlanmıştır.) İsterseniz bu şifreyi elde edebilirsiniz ancak passwd dosyasının shadow özellikli olmaması gerekir... Jack kırdığı şifreleri jack.pot isimli bir dosyaya kaydeder.Jacpot.exe programı kırılmış şifreleri göstermeye yarar. Her 10 dakikada bir işlemleri kaydeder. Böylece her seferinde yeniden başlamaz devam edebilirsiniz. Elinizde iyi bir word listin olması gerekir ... Wordlist = içinde belli kelime kombinasyonlarının olduğu dosyadır ... Bazen GB seviyelerine kadar çıkar... Bundan sonra Jack.exe -w: WordList dosyası Password dosyası (-single) şeklinde çalıştırırsanız Root şifrelerini kıracaktır... Bu yüzden mutlaka root iseniz şifrelerin Shadowlanmasını sağlayın ve harf + rakam lardan oluşan kombinasyonlar kullanın 61-)sahte,kötü niyetli web sitelerinden nasıl korunulur hepimizin nerdeyse basına gelmiştir.Outlookda gelen bir postayı açtıgınızda bir linke tıkladıgınızda acaip sitelerle karsılasırsınız.Microsoft bu tarz sitelerden kendimizi nasıl koruyabileceğimiz konusunda bir makale yayınlamış.Okuyalım ogrenelim Sahte Web sitelerinden kendinizi korumak için yapabilecekleriniz: Web sitesinin Güvenli Yuva Katmanı/Aktarım Katmanı Güvenliği (SSL/TLS) kullandığından emin olun ve herhangi bir önemli bilgi yazmadan önce sunucunun adını denetleyin. SSL/TLS, normal olarak Internet üzerinden aktarımı sırasında bilgilerinizi şifreleyerek korumak için kullanılır. Bununla birlikte, verileri doğru sunucuya gönderdiğinizi kanıtlamayı da sağlar. SSL/TLS için kullanılan dijital sertifikadaki adı denetleyerek, görüntülediğiniz sayfayı sağlayan sunucunun adını doğrulayabilirsiniz. Bunu yapmak için Internet Explorer penceresinin sağ alt köşesinde kilit simgesinin göründüğünü doğrulayın. Not Durum çubuğu etkinleştirilmemişse, kilit simgesi görüntülenmez. Durum çubuğunu etkinleştirmek için Görünüm'ü tıklatın ve sonra Durum Çubuğu'nu tıklatıp seçin. Dijital sertifikada görünen sunucu adını doğrulamak için kilit simgesini çift tıklatın ve Verilen alanında görünen adı denetleyin. Web sitesi SSL/TLS kullanmıyorsa siteye hiçbir kişisel veya önemli bilgi göndermeyin. Verilen alanında görünen ad görüntülediğiniz sayfayı sağladığını düşündüğünüz sitenin adından farklıysa tarayıcıyı kapatarak siteyi terk edin. Bunun nasıl yapılacağı hakkında ek bilgi için aşağıdaki Microsoft Web sitesini ziyaret edin: http://www.microsoft.com/security/incident/spoof.asp [/B]Kötü niyetli köprülerden kendinizi korumak için yapabilecekleriniz Kötü niyetli köprülerden kendinizi korunmak için kullanabileceğiniz en etkili adım bunları tıklatmamaktır. Bunun yerine, gitmek istediğiniz hedefin URL'sini adres çubuğuna kendiniz yazın. URL'yi adres çubuğuna el ile yazarak, Internet Explorer'ın hedef Web sitesine erişmek için kullandığı bilgileri doğrulayabilirsiniz. Bunu yapmak için, URL'yi Adres çubuğuna yazın ve sonra ENTER tuşuna basın. Not Adres çubuğu etkinleştirilmemişse görünmez. Adres çubuğunu etkinleştirmek için Görünüm'ü tıklatın, Araç Çubukları'nın üzerine gidin ve sonra Adres Çubuğu'nu seçmek için tıklatın. Web sitesi SSL/TLS kullanmadığında sahte siteleri tanımlamak için yapabilecekleriniz: Görüntülediğiniz sayfayı sağlayan sitenin adresini doğrulamak için kullanabileceğiniz en etkili adım, SSK/TLS kullanan bir dijital sertifikadaki adı doğrulamaktır. Ancak site SSL/TLS kullanmıyorsa, görüntülediğiniz sayfayı sağlayan sitenin adını kesin olarak doğrulayamazsınız. Ancak, bazı durumlarda sahte siteleri belirlemenize yardımcı olabilecek işlemler vardır. Dikkat Aşağıdaki bilgiler, bilinen saldırılara karşı genel yönergeler içerir. Saldırılar sürekli değiştiği için kötü niyetli kullanıcılar burada anlatılanlardan farklı bir yöntemle de sahte Web siteleri oluşturabilirler. Korunmanıza yardımcı olmak için kişisel veya önemli bilgilerinizi yalnızca dijital sertifikadaki adı doğruladığınız Web sitesine yazın. Ayrıca, sitenin kimlik doğrulaması konusunda herhangi bir nedenden dolayı şüphe duyduğunuzda, tarayıcı penceresini kapatın ve siteden hemen çıkın. Genelde, tarayıcı penceresini kapatmanın en hızlı yolu ALT+F4 tuşlarına basmaktır. Geçerli Web sayfasının URL'sini belirlemeye çalışma Geçerli Web sitesinin URL'sini belirlemek için aşağıdaki yöntemleri kullanın. Jscript komutlarını kullanarak, geçerli Web sitesinin gerçek URL'sini belirlemeye çalışın Internet Explorer'da bir JScript komutu kullanın. Adres çubuğuna aşağıdaki komutu yazın ve sonra ENTER tuşuna basın. javascript:alert("Gerçek URL adresi: " + location.protocol + "//" + location.hostname + "/"); Dikkat Komut dosyasını doğrudan Adres çubuğuna yazarken çok dikkatli olun. Doğrudan Adres çubuğuna yazdığınız komut dosyaları, yerel sistemde oturum açmış kullanıcı ile aynı işlemleri gerçekleştirebilir. JScript ileti kutusu, ziyaret ettiğiniz Web sitesinin gerçek URL Web adresini gösterir. Web sitesi URL'sinin daha kapsamlı bir açıklaması için aşağıdaki JScript kodunu kopyalayıp Adres çubuğuna yapıştırabilirsiniz: javascript:alert("Gerçek URL is:\t\t" + location.protocol + "//" + location.hostname + "/" + "\nAdres URL'si:\t\t" + location.href + "\n" + "\nSunucu adları eşleşmiyorsa bu bir aldatmaca olabilir."); Gerçek URL'yi Adres çubuğundaki URL ile karşılaştırın. Eşleşmiyorlarsa, Web sitesi kendini yanlış tanıtıyor olabilir. Bu durumda Internet Explorer'ı kapatmak isteyebilirsiniz. Geçerli Web sitesinin gerçek URL'sini belirlemek için Internet Explorer Geçmiş bölmesini kullanma Microsoft'un sınadığı senaryolara göre, bir Web sitesinin URL'sini belirlemek için Internet Explorer'da Geçmiş Gezgin Çubuğu'nu da kullanabilirsiniz. Görünüm menüsünde Gezgin Çubuğu'nun üzerine gidin ve sonra Geçmiş'i tıklatın. Adres çubuğundaki URL'yi Geçmiş çubuğunda görünen URL ile karşılaştırın. Eşleşmiyorlarsa, Web sitesi kendini yanlış tanıtıyor olabilir ve Internet Explorer'ı kapatmak isteyebilirsiniz. URL'yi yeni bir Internet Explorer örneğinin Adres çubuğuna yapıştırma URL'yi yeni bir Internet Explorer örneğinin Adres çubuğuna yapıştırabilirsiniz. Bunu yaparak Internet Explorer'ın hedef Web sitesine erişmek için kullanacağı bilgileri doğrulayabilirsiniz. Microsoft'un sınadığı senaryolara göre, Adres çubuğunda görünen URL'yi kopyalayıp yeni bir Internet Explorer oturumunun adres çubuğuna yapıştırarak, Internet Explorer'ın hedef Web sitesine erişmek için kullanacağı gerçek bilgileri doğrulayabilirsiniz. Bu işlem, bu makalenin "Sahte Web sitelerinden kendinizi korumak için yapabilecekleriniz" başlığında anlatılan adıma benzer. Dikkat Bu işlemi e-ticaret siteleri gibi bazı sitelerde gerçekleştirirseniz, geçerli oturmunuz sonlandırılabilir. Örneğin, çevrimiçi alışveriş arabasının içeriği kaybolabilir ve arabanızı yeniden doldurmanız gerekebilir. URL'yi yeni bir Internet Explorer örneğinin adres çubuğuna yapıştırmak için şu adımları uygulayın: Adres çubuğundaki metni seçin, metni sağ tıklatın ve sonra Kopyala'yı tıklatın. Internet Explorer'ı kapatın. Internet Explorer'ı başlatın. Adres çubuğunu tıklatın, sağ tıklatın, sonra Yapıştır'ı tıklatın. ENTER tuşuna basın. Kötü niyetli köprüleri tanımlamak için yapabilecekleriniz Internet Explorer'ın hedef Web sitesine erişmek için kullanacağı bilgileri doğrulamanın tek yolu URL'yi adres çubuğuna el ile yazmaktır. Ancak, bazı durumlarda zararlı bir köprüyü belirlemenize yardımcı olabilecek işlemler vardır. Dikkat Aşağıdaki bilgiler, bilinen saldırılara karşı genel yönergeler içerir. Saldırılar sürekli değiştiği için zararlı kullanıcılar burada anlatılanlardan farklı bir yöntemle de sahte Web siteleri oluşturabilirler. Korunmanıza yardımcı olmak için kişisel veya önemli bilgilerinizi, yalnızca dijital sertifikadaki adı doğruladığınızda Web sitesine yazın. Ayrıca, sitenin kimlik doğrulaması konusunda herhangi bir nedenden dolayı şüphe duyduğunuzda, tarayıcı penceresini kapatın ve siteden hemen çıkın. Genelde, tarayıcı penceresini kapatmanın en hızlı yolu ALT+F4 tuşlarına basmaktır. Köprünün kullanacağı URL'yi belirlemeye çalışın Bir köprünün kullanacağı URL'yi belirlemek için şu adımları izleyin: Köprüyü sağ tıklatın ve sonra Kısayolu Kopyala'yı seçin. Başlat'ı ve sonra da Çalıştır'ı tıklatın. Not Defteri yazın ve sonra da Tamam'ı tıklatın. Not Defteri'nin Düzen menüsünde Yapıştır'ı tıklatın. Bunu yaparak, köprünün tam URL'sini görebilir ve Internet Explorer'ın kullanacağı adresi inceleyebilirsiniz. Aşağıdaki listede, bir URL'de bulunabilecek ve sahte bir Web sitesine işaret etmesi olası bazı karakterler görülmektedir: %00 %01 @ Örneğin, aşağıdaki biçime sahip bir URL http://example.com adresini açabilir; buna karşılık Internet Explorer'ın Adres veya Durum çubuğundaki URL, http://www.wingtiptoys.com olarak görünebilir: www.wingtiptoys.com%01@example .com" target="_blank">http://www.wingtiptoys.com%01@example .com Kullanabileceğiniz diğer adımlar Bu eylemler aldatıcı (sahte) bir Web sitesini veya URL'yi tanımlamanıza yardım etmese de, sahte bir Web sitesi veya kötü niyetli bir köprü tarafından gerçekleştirilen başarılı bir saldırının yolaçacağı zararı sınırlayabilir. Ancak, e-posta iletilerinin ve Internet bölgesindeki Web sitelerinin komut dosyalarını, ActiveX Denetimlerini ve diğer zararlı olabilecek içeriği çalıştırmasını kısıtlar. Internet bölgesindeki Web sitelerinin bilgisayarınızda komut dosyası, ActiveX Denetimi veya diğer zararlı olabilecek içeriği çalıştırmasını önlemek için Web içerik bölgelerini kullanın. İlk olarak, Internet Explorer'da Internet bölgesi güvenlik düzeyinizi Yüksek olarak ayarlayın. Bunu yapmak için şu adımları izleyin: Araçlar menüsünde Internet Seçenekleri'ni tıklatın. Güvenlik sekmesini tıklatın, Internet'i tıklatın ve sonra Varsayılan düzey'i tıklatın. Kaydırıcıyı Yüksek değerine taşıyın ve sonra Tamam'ı tıklatın. Sonra, güvendiğiniz Web sitelerinin URL'lerini Güvenilen Siteler bölgesine ekleyin. Bunu yapmak için şu adımları izleyin: Araçlar menüsünde Internet Seçenekleri'ni tıklatın. Güvenlik sekmesini tıklatın. Güvenilen siteler'i tıklatın. Siteler'i tıklatın. Eklemek istediğiniz siteler sunucu doğrulaması gerektirmiyorsa, Bu bölgedeki tüm sitelerden sunucu doğrulaması (https iste onay kutusunu temizlemek için tıklatın. Eklemek istediğiniz Web sitesinin adresini Güvenilen siteler listesine yazın. Ekle'yi tıklatın. Eklemek istediğiniz her Web sitesi için 6. ve 7. adımları yineleyin. İki kez Tamam'ı tıklatın. E-posta iletilerini Düz Metin biçiminde okuyun 62-)Stabil Bir İşletim Sistemi Kurmak (ipucu) İşletim sistemleri bilgisayarlarımızı demir ve bakır (ee aliminyum ve çok az da altın ı unutmamak gerekir) yığını olmaktan kurtarır. Kimizaman bu işin heveslileri , kullanıcılar, veya yeni PC ( Personal Computer) hatta hatta eski kullanıcılar bile işletim sistemlerini yeniden kurmak zorunda kalabilirler. Yaparlar da ! Ama işletim sisteminizin ve bilgisayarınız stabil olabilmesi için bazı standartlar getirmek gerek. Ben size stabil bir PC için yapmanız gerekenleri sıralayacağım; 1) İşletim Sistemi ( Windows98,Me,XP , Linux v.s.) Kurulumu. 2)Sürücüler (Ekran kartı ve diğer donanım sürücüleri) 3)Servis Paketleri ve yamalar. 4)Kullanacağınız Programlar ve yamaları ( Office, Photoshop v.s.) 5)Tüm bunlardan sonra sabit diskinizin defregment'i (birleştirilmesi) Unutmamak gerekirki stabil bir sistem için peroyodik aralıklarla sürücü güncellerştirmeleri kontrol edilmelidir varsa da yapılmalıdır. Hepimize kolay gelsin arkadaşlar.... 63-)windows xp Bugün Windows XP altındaki Video işlemlerinize hız katacak bazı ayrıntılara değineceğiz, eğer Windows XP işletim sistemi kullanan bir Digital Video meraklısıysanız bu yazının oldukça işinize yarayacağını düşünüyoruz. Toplam 4 adımda gerçekleştireceğimiz bu Video Edit hızlandırma ayarlarının bulunduğu noktalar aşağıdaki resimde görülebilmektedir. Bazı ayarlar sadece ileri düzey kullanıcılar tarafından düzenlenmesi uygun olan ipuçlarıdır. Bu sebepten eğer amatör bir bilgisayar kullanıcısıysanız farklı birinden yardım almanızı ve mutlaka verilerinizi yedeklemenizi öneririz. Her ne kadar bu boyutta bir sorun çıkma olasılığı %1 bile olsa, bu yazıdakileri uyguladıktan sonra sisteminizde meydana gelebilecek olası sorunlardan KisaFilm.NET kesinlikle sorumle değildir ve gerekirse bu konuda sadece Forum sayfalarından destek verebilecektir. Açıklama: Bu ayarlar reel anlamda sadece Digital Video için değildir. Genel kapsamlı olarak sistem performansınızı da arttıracaktır. İpucu 1: System Restore'u kapatın Sebep: Harddisk alanından %10 tasarruf edin (varsayılan ayarlardaki büyüklük) ve CPU (işlemci) 'nin bunun için sürekli ayırdığı bölümü sisteminize katın. Sonuç: Gerektiği zaman System Restore kullanamayacağınız için sistemin kendi atatığı geri dönüş zamanlarını kullanamayabilirsiniz. My Computer'e sağ tıklayın ve System Restore sekmesine geçin. Ardından Turn Off System Restore on all drives yazan satır yanındaki kutuyu işaretleyin. İpucu 2: Otomatik Güncellemeleri İptal Edin Sebep: Bellek ve CPU alanınızdan kullanabileceğiniz boşluklar yaratın. Sonuç: IE güncellemesi ve bazı XP hatalarını gidermek için Otomatik güncelleme kullanıyyor olabilirsiniz. Periyodlar ne olursa olsun sisteminiz bunu sürekli aktif tutar. Bu sebepten otomaik güncellemeyi iptal edip, ortalama iki haftalık periyodlarla Windows sitesinden güncellemeleri takip etmenizi öneririm My Computer'a sağ tıklayın Automatic Updatess satırının kutusundan işareti kaldırın İpucu 3: Adjust Windows for Best Performance Sebep: Gerçekten hızlı ve ciddi amaçlar için kullandığınız Windows'unuzu biraz süsten uzaklaştırmak zorundasınız, bu ayar yüksek derecede performans sağlayacaktır. Sonuç: Sade görünümlü yüksek performanslı Windows. My Computer'a sağ tıklayıp, Advanced sekmesine geçin. Performance Settings'i seçip ayarları aşağıdaki resimdeki gibi yapın. İpucu 4: Optimum "Virtual Memory by Changing the Page File Size" Sebep: Performans arttırımı. Sonuç: İşlem sonunda Restart ederek hızı katlamış bir XP kullanabilirsiniz. Sağlıklı Video Editing Windows'unuzun Page File sistemini dorğu ayarlamalısınız. Page file doğru çalıştığı zaman, harddiskinizdeki partitionların bir kısmını RAM dışında kalan veriler için kullanır. Sık kullanılan verileri RAM'la arasında paylaşarak bellek miktarınun düşmesini engeller. Çok sık kullanılan veriler doğrudan RAM'e atanarak orada tutulur ve işlemci ile arasında Harddisk kullanmadan doğrudan veri akışı olur. Bazı zamanlarda Page file, RAM için swap (takas) alanı olarak kullanan bölüm olarak anılır, bu da bir yerde doğrudur. Bu işlemi yapmadan önce basit bir hesap yapmanız gerekiyor. Eğer 512Mb kullanıyorsanız, ayarlarınız bunun iki katı olan 1024 civarında olabilir. İşlemi yapmak için My Computer 'e sağ tıklayın. Ardından Advanced sekmesine geçin, Performance Settings 'e tıklayın - "Visual Effects" ibaresini gördüğünüz pencerede (İucu 3), Advanced sekmesine tıklayın. ardından Virtual Memory bulup Change'e tıklayın. Page file'inizi RAM x 2 olacak şekilde ayarlayın (minimum ve maksimum birlikte). kolay gelsin. 64-)EV YAPIMI CD'LERE AUTORUN Öncelikle, CD'nin root klasörüne, INDEX:HTML dosyasını kopyalayın. Ayrıca bir simge dosyası oluşturup (soyadı ICO olan dosyalar) onu da bu klasöre kopyalayın. Şimdi aynı yerde bir de AUTORUN.INF adında bir dosya oluşturun. Daha sonra bu dosyayı NOTEPAD ile açın (çift tıklayınca zaten otomatik olarak NOTEPAD ile açılacaktır). Dosyanın içine aşağıdaki satırları girin. [autorun] open=start index.html icon=simge.ico dosyayı kaydedin ve NOTEPAD uygulamasını kapatın. CD içeriğini son haline getirin ve basın. Bundan sonra CD sürücüsüne bu CD'yi taktığınızda (eğer CD-ROM sürücünün otomatik çalma özelliği aktifse) INDEX.HTML dosyası otomatik olarak Internet Explorer ile ekrana getirilecektir. Bu arada, CD'nin BİLGİSAYARIM penceresindeki simgesi de ayarlamış olduğunuz simge dosyası olarak görünecektir. Kolay gelsin.. 65-)Windows XP' de Klavye Kısayolları Genel Klavye Kısayolları CTRL+C (Kopyala) CTRL+X (Kes) CTRL+V (Yapıştır) CTRL+Z (Geri Al) DELETE (Sil) ÜSTKRKT+DELETE (Seçili öğeyi Geri Dönüşüm Kutusu'na atmadan kalıcı olarak sil) Bir öğeyi sürüklerken CTRL (Seçili öğeyi kopyala) Bir öğeyi sürüklerken CTRL+ÜSTKRKT (Seçili öğeye kısayol oluştur) F2 tuşu (Seçili öğeyi yeniden adlandır) CTRL+SAĞ OK (Ekleme noktasını sonraki sözcüğün başına götür) CTRL+SOL OK (Ekleme noktasını önceki sözcüğün başına götür ) CTRL+AŞAĞI OK (Ekleme noktasını sonraki paragrafın başına götür) CTRL+YUKARI OK (Ekleme noktasını önceki paragrafın başına götür ) Ok tuşlarının herhangi biriyle birlikte CTRL+ÜSTKRKT (Bir metin bloğu vurgula) Ok tuşlarının herhangi biriyle birlikte ÜSTKRKT (Pencere veya masaüstünde birden fazla öğe seç veya bir belgede metin seç) CTRL+A (Tümünü seç) F3 tuşu (Bir dosya ya da klasör ara) ALT+ENTER (Seçili öğenin özelliklerini görüntüle) ALT+F4 (Etkin öğeyi kapat veya etkin programdan çık) ALT+ENTER (Seçili nesnenin özelliklerini görüntüle) ALT+ARA ÇUBUĞU (Etkin pencere için kısayol menüsünü aç) CTRL+F4 (Aynı anda birden çok belge açmayı sağlayan programlardaki etkin belgeyi kapat) ALT+SEKME (Açık öğeler arasında geçiş yap) ALT+ESC (Öğeler arasında açılma sıralarına göre dön) F6 tuşu (Bir penceredeki veya masaüstündeki ekran öğeleri arasında dolaş) F4 tuşu (Bilgisayarım veya Windows Gezgini'ndeki Adres çubuğu listesini görüntüle) ÜSTKRKT+F10 (Seçili öğe için kısayol menüsünü görüntüle) ALT+ARA ÇUBUĞU (Etkin pencere için Sistem menüsünü görüntüle) CTRL+ESC (Başlat menüsünü görüntüle) ALT+Bir menü adındaki altı çizili harf (Karşılık gelen menüyü görüntüle) Açık bir menüdeki bir komut adındaki altı çizili harf (Karşılık gelen komutu gerçekleştirir) F10 tuşu (Etkin programda menü çubuğunu etkinleştirir) SAĞ OK (Sağdaki sonraki menüyü aç veya bir alt menü aç) SOL OK (Soldaki sonraki menüyü aç veya bir alt menüyü kapat) F5 tuşu (Etkin pencereyi günceleştir) GERİ AL (Bilgisayarım ya da Windows Gezgini'nde bir seviye üstteki klasörü görüntüle) ESC (Geçerli görevi iptal et) CD-ROM sürücüye bir CD-ROM taktığınızda ÜSTKRKT (CD-ROM'un otomatik olarak oynatılmasını önle) İletişim Kutusu Klavye Kısayolları CTRL+SEKME (Sekmeler arasında gezin) CTRL+ÜSTKRKT+SEKME (Sekmeler arasında geriye doğru git) SEKME (Seçenekler arasında ileriye doğru git) ÜSTKRKT+SEKME (Seçenekler arasında geriye doğru git) ALT+Altı Çizili harf (İlgili komutu gerçekleştir veya ilgili seçeneği seç) ENTER (Etkin seçeneğin veya düğmenin komutunu gerçekleştir) ARA ÇUBUĞU (Etkin seçenek bir onay kutusuysa onay kutusunu seç veya temizle) Ok tuşları (Etkin seçenek seçenek düğmeleri grubuysa bir düğme seç) F1 tuşu (Yardım görüntüle) F4 tuşu (Etkin listedeki öğeleri görüntüle) GERİ (Kaydet veya Aç iletişim kutusunda bir klasör seçiliyse bir üst düzeydeki klasörü aç) Microsoft Doğal Klavye Kısayolları Windows Logosu (Başlat menüsünü göster veya gizle) Windows Logosu+BREAK (Sistem Özellikleri iletişim kutusunu görüntüle) Windows Logosu+D (Masaüstünü göster) Windows Logosu+M (Tüm pencereleri küçült) Windows Logosu+ÜSTKRKT+M (Küçültülmüş pencereleri geri yükle) Windows Logosu+E (Bilgisayarım'ı aç) Windows Logosu+F (Bir dosya veya klasör ara) CTRL+Windows Logo+F (Bilgisayar ara) Windows Logosu+F1 (Windows Yardımı'nı görüntüle) Windows Logosu+ L (Klavyeyi kilitle) Windows Logosu+R (Çalıştır iletişim kutusunu aç) Windows Logosu+U (Hizmet Programı Yöneticisi'ni aç) Erişilebilirlik Klavye Kısayolları Sekiz saniye boyunca Sağ ÜSTKRKT (Filtre Tuşlarını aç veya kapat) Sol ALT+Sol ÜSTKRKT+PRINT SCREEN (Yüksek Karşıtlık'ı aç veya kapat) Sol ALT+sol ÜSTKRKT+NUM LOCK (Fare Tuşları'nı aç veya kapat) Beş kez ÜSTKRKT (Yapışkan Tuşlar'ı aç veya kapat) Beş saniye boyunca NUM LOCK (Geçiş Tuşları'nı aç veya kapat) Windows Logosu+U (Hizmet Programı Yöneticisi'ni aç) Windows Gezgini Klavye Kısayolları END (Etkin pencerenin sonunu göster) HOME (Etkin pencerenin başını göster) NUM LOCK+Yıldız İşareti (*) (Seçili klasörün altındaki tüm alt klasörleri göster) NUM LOCK+Artı işareti (+) (Seçili klasörün içeriğini göster) NUM LOCK+Eksi işareti (-) (Seçili klasörü daralt) SOL OK (Geçerli seçim genişletilmişse daralt veya üst klasörü seç) SAĞ OK (Geçerli seçimi daraltılmışsa görüntüle veya ilk alt klasörü seç) Karakter Eşlem İçin Klavye Kısayolları Karakter kılavuzunda bir karakteri çift tıklatırsanız, kılavuz üzerinde klavye kısayollarını kullanarak hareket edebilirsiniz: SAĞ OK (Sağa veya sonraki satırın başına git) SOL OK (Sola veya önceki satırın başına git) YUKARI OK (Bir satır yukarı git) AŞAĞI OK (Bir satır aşağı git) PAGE UP (Bir defada bir ekran yukarı git) PAGE DOWN (Bir defada bir ekran aşağı git) HOME (Satırın başına git) END (Satırın sonuna git) CTRL+HOME (İlk karaktere git) CTRL+END (Son karaktere git) ARA ÇUBUĞU (Bir karakter seçildiğinde Büyütülmüş ve Normal modlar arasında geçiş yap) Microsoft Yönetim Konsolu (MMC) Ana Pencere Klavye Kısayolları CTRL+O (Kaydedilmiş bir konsolu aç) CTRL+N (Yeni bir konsol aç) CTRL+S (Açık konsolu kaydet) CTRL+M (Bir konsol öğesi ekle veya kaldır) CTRL+W (Yeni bir pencere aç) F5 tuşu (Tüm konsol pencerelerinin içeriğini güncelleştir) ALT+ARA ÇUBUĞU (MMC penceresi menüsünü görüntüle) ALT+F4 (Konsolu kapat) ALT+A (Eylem menüsünü görüntüle) ALT+V (Görünüm menüsünü görüntüle) ALT+F (Dosya menüsünü görüntüle) ALT+O (Sık Kullanılanlar menüsünü görüntüle) MMC Konsol Penceresi Klavye Kısayolları CTRL+P (Geçerli sayfayı veya etkin bölmeyi yazdır) ALT+Eksi işareti (-) (Etkin konsol penceresi için pencere menüsünü görüntüle) ÜSTKRKT+F10 (Seçili öğe için Eylem kısayol menüsünü görüntüle) F1 tuşu (Seçili öğe için varsa Yardım başlığını aç) F5 tuşu (Tüm konsol pencerelerinin içeriğini güncelleştir) CTRL+F10 (Etkin konsol penceresini büyüt) CTRL+F5 (Etkin konsol penceresini geri yükle) ALT+ENTER (Seçili öğe için varsa Özellikler iletişim kutusunu aç) F2 tuşu (Seçili öğeyi yeniden adlandır) CTRL+F4 (Etkin konsolu kapat. Bir konsolun tek bir konsol penceresi varsa, bu kısayol konsolu kapatır) Uzak Masaüstü Bağlantısı Gezintisi CTRL+ALT+END (Microsoft Windows NT Güvenlik iletişim kutusunu aç) ALT+PAGE UP (Programlar arası soldan sağa geçiş yap) ALT+PAGE DOWN (Programlar arası sağdan sola geçiş yap) ALT+INSERT (Programlar arasında en sık kullanılma sırasına göre dön) ALT+HOME (Başlat menüsünü görüntüle) CTRL+ALT+BREAK (İstemci bilgisayarını bir pencere ve tam ekran arasında geçiş yap) ALT+DELETE (Windows menüsünü görüntüle) CTRL+ALT+Eksi işareti (-) (Etkin pencerenin anlık görüntüsünü Terminal Server panosunda istemciye yerleştir ve aynı işlevselliği yerel bilgisayarda PRINT SCREEN'e basarak sağlayın.) CTRL+ALT+Artı işareti (+) (Etkin istemci penceresinin tamamının anlık görüntüsünü Terminal Server panosuna yerleştir ve aynı işlevselliği yerel bilgisayarda ALT+PRINT SCREEN'e basarak sağlayın.) Microsoft Internet Explorer Gezintisi CTRL+B (Sık Kullanılanları Düzenle iletişim kutusunu aç) CTRL+E (Arama çubuğunu aç) CTRL+F (Bul yardımcı programını başlat) CTRL+H (Geçmiş çubuğunu aç) CTRL+I (sık kullanılanlar çubuğunu aç) CTRL+L (Aç iletişim kutusunu aç) CTRL+N (Aynı Web adresiyle tarayıcının başka bir örneğini aç) CTRL+O (Aç iletişim kutusunu aç, CTRL+L ile aynı) CTRL+P (Yazdır iletişim kutusunu aç) CTRL+R (Geçerli Web sayfasını güncelleştir) CTRL+W (Geçerli pencereyi kapat) Diğer bilgiler Bazı klavye kısayolları, Yapışkan Tuşlar Erişilebilirlik Seçenekleri'nde açılmışsa çalışmayabilir. Uzaktan Masaüstü Paylaşımı'ndakilere benzer bazı Terminal Hizmetleri istemci kısayolları Windows XP Home Edition'da Uzaktan Yardım kullandığınızda kullanılamaz. 66-)Başlat menüsüne nasıl ad yazılır? eğer öyleyse bunu program kurmadan windowsun .dll lerinden halledebilirsin. ben bu tip bi olayı yapmıştım. mesela c:/windows dizinine girdiğinde windows resmi yerine chevrolet resmi çıkıyodu. bu tip değişiklikleri yapmak kolay ama başlatı değiştirmek için dll leri değiştirmek gerekirki bunun içinde delphi yada visual basic gibi bi program kullanman mantıklı olur.tabii bu konuda hiiç bi şey bilmiyosan arkadaşın dediği programı kullanabilirsin. pratik ve kısa 67-)Windows XP ile ag üzerindeki diger bilgisayarlara nasil mesaj atabiliyorduk? NET SEND {name | * | /DOMAIN[:name] | /USERS} message 68-)Alt Gr'nin marifetleri arkadaşlar kılavyemizdeki alt gr tuşunun biliyorsunuzdur fakat çok fazla bilinmeyen ama işimize yarayabilecek olanlar var hepsini birlikte bu dokümanda topladım : bunlar bilinenler : alt gr + 2 = £ pound ingiliz para birimi alt gr + 3 = # diyez işareti alt gr + 4 = $ bilmeyen var mı alt gr + 7 = { küme parantezi alt gr + 8 = [ köşeli parantez alt gr + 9 = ] ters köşeli parantez alt gr + 10 = } ters küme parantezi alt gr + * = \ ters slaş şimdi bilinmeyenler : alt gr + " = < küçüktür alt gr + 1 = > büyüktür alt gr + 5 = ½ bilmem her klavyede varmı ama benimkinde var alt gr + - = | ince uzun çıtıpıtı çizgi alt gr + q = @ et işareti, biçoğumuz kullanırız zaten alt gr + e = € avrupa para birimi olan euro'nun simgesi, malum ab'ye giriyoruz alt gr + ı = i sanırım ingilizce için düşünülmüş alt gr + ğ = ¨ bu ne yaw anladınız mı ? alt gr + ü = ~ yaklaşık işareti diye bilirim ama progra1~ şeklinde kullanımlar görmek mümkün alt gr + a = æ uluslararası telaffuz dilinde bir işaret, harfin e-a arası okunacağını bildiriyor alt gr + s = ß yunan alfabesinde beta almanlarda ise ss harfi alt gr + ş = ´ tırnak işareti ama hafiften yana yatık alt gr + < = | ince uzun çıtıpıtı çizgi alt gr + , = ` tırnak işareti ama yana yatık -2- biliyorum çok gereksiz bir yazıydı ama bu arada unutmadan: alt gr = ctrl + alt yani alt gr + s ile ctrl + alt + s aynı şeydir. 69-)fdisk kullanımı FDISK Kullanımı Yeni bir bilgisayar aldınız yada eski diskinizi ikiye bölmek istiyorsunuz... 1. İlk yapacağınız şey; Bilgisayarı formatlamadan önce bir tane Windows başlangıç disketi oluşturmak bu disket her zaman sizin kurtarıcınız olacaktır. ""bunu unutmayın.."" Sistem disketi oluşturmak: Şimdi disket sürücüye boş bir disket yerleştirin ve denetim masasındaki program ekle/kaldıra tıklayın ve çıkan menüden başlangıç disketi sekmesini işaretleyin.. Bu birinci yoldu ikinci yolu ise MSdos modunda Format a: /s/u/v:sistem yazıp ENTER tuşuna basın... 2. Şimdi elimizdeki sistem disketine iki tane önemli ek dosya kopyalayacağız... FDISK.EXE ve FORMAT.COM dosyalarıdır. Bu iki dosya sabitdiskinizin C:\WINDOWS\COMMAND klasöründe bulabilirsiniz.. (Eğer yeni bir disk aldıysanız, arkadaşınızdan bir sistem disketi almanız veya internet kafeden yeni bir sistem disketi oluşturmanız yayarınıza olacaktır...) Bu iki programdan FDISK.EXE diskinizi bölümlere ayırmak için kullanacağımız dosyadır. FORMAT.COM ise diskinizi formatlamada kullanacağımız dosyadır, bu iki dosyada ileride çok işe yarayacaktır onun için bu oluşturduğumuz sistem disketini manyetik alandan uzak bir yerde muhafaza etmenizi öneririm..(Bir kopyasınıda yapmayı unutmayın).. MSdos modunda bu iki dosyayı kopyalamk için C:\WINDOWS\COMMAND yazarak bu klasörün içine girin ve COPY FDISK.EXE A: ve COPY FORMAT.COM A: yazarak bu iki dosyayı disketinizin içine kopyalamış oldunuz.. Artık sistem disketiniz hazır tabi siz bundan başka dosyalarıda disketinizin içine ekleyebilirsiniz... 3. Şimdi işin en tehlikeli kısmına geldik. DİKKAT....!!!! FDISK sisteminizdeki bütün bilgileri siler. Bu işlem temiz bir sistem kurmak için yapılır. Herşeyin yedeğini aldığınızdan emin olduktan sonra hazırladığınız sistem disketini disket sürücüye takın ve bilgisayarınızı kapatıp açın (Restart) bilgisayarınız açıldıktan sonra karşınıza A: komut satırı gelecektir. Burada FDISK yazıp ENTER tuşuna basın. Şimdi ekranda büyük disk desteğini etkinleştirmek isteyip istemediğinizi soran uzunca bir yazı çıkacaktır. Bu menüye [E] EVET diyerek ENTER 'a basın. 4. Geniş sabit disk desteğini etkinleştirdikten sonra Ekrana FDISK Seçenekleri diye bir menü gelecektir. İsterseniz önce diskimizin içerisinde ne olduğunu kontrol edelim bunun için FDISK menüsünden [4] nolu seçeneği yani BÖLÜM BİLGİSİNİ GÖSTER seçeneğini seçerek ENTER tuşuna basın. 5. Bu ekranda Sabit diskinizin adını, boyutunu ve formatlandığı dosya sistemini görebilirsiniz. Ayrıca diskin boyutunuda MB cinsinden öğrenebilirsiniz. Şimdi ESC tuşuna basarak FDISK başlangıç ekranına geri dönebiliriz. 6. Şimdi yapacağımız iş eski DOS bölümünü silmek olacak. Bunu için 1. seçeneği seçmelisiniz "BİRİNCİ DOS BÖLÜMÜNÜ SİL" (Tabi eski diskiniz iki bölümde olabilir ve siz bu işlemi tek part 'a indirmek içinde yapıyor olabilirsiniz. Bunun için bölüm bilgisine baktıktan sonra uzatılmış dos bölümünü silerek işe başlamanız gerekir. Önce uzatılmış dos bölümlerini sildikten sonra birinci dos bölümünü silebilirsiniz.....) 7. Bu seçeneği seçtiğinizde ekrana diskinizle ilgili bilgiler gelecektir, aşağıda ise; Hangi birinci dos bölümünü silmek istiyorsunuz..............? Diye bir soru ile karşılaşacaksınız buraya yukarıda gördüğünüz BÖLÜM sekmesinin altındaki C: 1 yazılı olduğunu göreceksiniz. Bu sorunun karşısına 1 yazıp enter tuşuna basın...ENTER tuşuna basınca alt tarafta Birim adını girin .............................. .............................? diye bir soru daha çıkar burayı boş bıraka bilirsiniz.(Bu size kalmış bir tercih)...ENTER tuşuna basıp burayı geçebilirsiniz. Emin misiniz (E/H)............................ ...........................? Burada birinci dos bölümünü silmek isteyip istemediğinizi son kez sormaktadır, buraya E diyerek ENTER tuşuna basınız.... 8. Birinci dos bölümünü sildikten sonra ekranda Birinci dos bölümü silindi mesajını göreceksiniz ve devam etmek için ESC tuşuna basmanız gerekmektedir. 9. ESC tuşuna basınca ekrana 1. Birinci Dos Bölümü Yarat 2. Uzatılmış Dos Bölümü Yarat 3. Uzatılmış Dos Bölümünde Mantıksal Dos Sürücüsü Yarat Seçeneği girin: [ ] yukarıdaki gibi bir menü gelecektir burada amacımıza uygun olan 1. seçeneği (Birinci Dos Bölümü Yarat) seçeneğini seçeceğiz.. Ve ENTER tuşuna basınız.. 10. Bu seçeneği seçtiğimizde ekrana Toplam disk alanı gelecektir ve oluşturacağımız Birinci Dos Bölümüne nekadar bir bölüm ayıracağımızı soran bir soru ile karşılaşırız. Bu oluşturacağımız bölüm Windows dizininin bulunacağı yer olduğunu belirtmekte yarar görüyorum.. Diskinizin boyutuna göre örneğin; diskiniz 4GB ise 2GB'lık kısımlara bölebilirsiniz..Sorulan soruya %50 yazıp ENTER tuşuna basın.. 11. Birinci Dos Bölümü yaratıldıktan sonra ekrana diskinizle ilgili bilgiler gelecektir ve alt tarafta Birinci Dos Bölümü yaratıldı diye bir mesaj göreceksiniz... ESC tuşuna basarak ana menüye geri dönün.. 12. Bilgisayarın sabit diskten açılabilmesi için bölümlerden birini etkin hale getirilmesi gerekmektedir. Bu durumda 2. seçeneği yani "ETKİN BÖLÜMÜ ATA" seçeneğini seçip ENTER tuşuna basınız. 13. 2 nolu seçeneği seçtiğimizde ekrana etkin bölümü atayacağımız bir menü gelecektir. Bu menüde 1 yazıp ENTER tuşuna basın. Artık birinci bölümü etkin olarak atadınız. ESC tuşuyla ana menüye geri dönün. 14. Şimdi etkin bölümüde atadığımıza göre artık sanal diskimizide oluşturabiliriz yani D: sürücüsünüde ayarlamamız gerekiyor. Ekrandaki menüde 2. seçeneği yani "Uzatılmış Dos Bölümü Yarat" seçeneğini seçmemiz gerek ENTER tuşuna bastıktan sonra ekrana gelen menüde diskimizin geriye kalan bölümünü ikinci disk alanı olarak göstermektedir isteğinize bağlı olarak ENTER tuşu ile onaylarız veya üçüncü bölüm için Uzatılmış Dos Bölümü Yarat......... seçenğinin karşısındaki sayıyı MB cinsinden değiştire biliriz.. 15. Artık uzatılmış disk bölümünüde yaratmış olduk. İkinci bölüm içerisinde birden fazla sürücü yaratabilirsiniz. ESC tuşuna basın ekrana Hiçbir mantıksal sürücü tanımlanmadı..... diye bir uyarı ekranı gelecektir..Aşağı tarafa yarattığımız uzatılmış dos bölümünün Disk alanını MB cinsinden değerini yazıp ENTER tuşuna basın.. Sonradan oluşturduğumuz D: sürücüsünü mantıksal sürücü olarak atadınız. Şimdi ESC tuşuna basarak ana menüye geri dönün. 16. Artık ana menüdesiniz. Şimdi bilgisayarınızı restart etmelisiniz. 17. Bilgisayarınız açıldığında yapacağımız ilk iş sabit diskinizi formatlamak olacaktır. Format C: /u/s yazıp ENTER tuşuna basmalısınız. İkinci bölümü ise yani D: sürücüsünü , Format D: /u yazarak formatlayın.. /u ; unformat atılmaması için kullanılır. /s ; sistem atmak için kullanılır. Artık işinmiz tamamdır. İki diskimizde formatlanmış kullanılmaya hazır hale gelmiştir. Bilgisayarı tekrar restart etmelisiniz. 70-)Google linkinizi eklemek arkadaşlar www.google.com.tr sitesine link eklemk istiyorsanız bu www.google.com/addurl.html adrese bağlanın ve URL yazan yere siteniz adresini baş "http://" ekleyerek yazın comment yazan yere ise yorum ekliyorsunuz... 71-)Sabit diskin kapanışta incelenmesi Sabit diski incelemek ve birleştirmek için Windows 9x altında kullanılan araçlar normalde oldukça yavaştırlar ve bu bilgisayar üzerindeki normal çalışmayı da engellerler. Bu nedenle söz konusu araçların sistemin kapatılması sırasında otomatik olarak yerine getirilmesini isteyebilirsiniz. Bir Batch dosyası yardımıyla sabit diskin birleştirilmesi ve incelenmesi işlemlerinin bilgisayarın kapatılması sırasında otomatik olarak yerine getirilmesini sağlayabilirsiniz. Ancak bir bilgisayarın yazılım denetimli otomatik olarak kapatılması sadece ATX kasalarda mümkündür. Söz konusu yığın dosyasını oluşturmak için örneğin Not Defteri gibi bir metin editörü açın ve aşağıdaki komutları girin: start /w /max scandskw -> /allfixeddisks -> /noninteractive -> /silent start /w /m dfrrag.exe /all -> /f /noprompt rundll32.exe user,exitwindows Burada kullanılan “/w” parametresi bir sonraki komutun önceki işlemin bitişini beklemesini sağlar. Oluşturduğunuz dosyayı son olarak SHUTDOWN.BAT adı altında kaydedin. Bu yığın dosyasını ilk defa çalıştırmadan önce gerekli olan veya istediğiniz Scandisk ayarlarını yapmalısınız. Bunun için Başlat/Çalıştır komutunu çalıştırın ve Aç kutusuna “Scandisk” yazdıktan sonra Tamam düğmesine tıklayın. Scandisk penceresinde bulunan Seçenekler ve Gelişmiş düğmelerini kullanarak program ayarlarına ulaşabilirsiniz. Scandisk Gelişmiş Seçenekleri penceresinde bulunan Özet Görüntü başlığı altındaki Hiçbir zaman seçeneğini işaretleyin. Aksi takdirde ekrana gelen özet yığın dosyasının sonraki çalışmasını etkileyecektir. Scandisk ayarlarını tamamladıktan sonra aracı kısa bir sure için çalıştırın ve daha sonra kapatın. Bu sayede ayarları güvenli bir şekilde saklayabilirsiniz 72-)Sürücüleri Görünmez Yapmak Sürücüleri Görünmez Yapmak Bilgisayarınızı başka kullanıcılarla paylaşıyor ve özel bilgilerinizin gizli kalması için bir sabitdisk partisyonunda sakladığınız verilere erişimi zorlaştırmak istiyorsunuz. Kayıt Defteri’nde yapılacak küçük bir değişiklik sürücülerin görünmezlik zırhına sarılmalarını sağlar. Bunun için ilk olarak Başlat/Çalıştır komutunu çalıştırın ve ekrana gelen penceredeki Aç kutusuna “regedit” yazdıktan sonra Tamam düğmesine tıklayarak Kayıt Düzenleyicisi’ni çalıştırın. Ekrana gelen penceredeki “HKEY_CURRENT_USER\Software\Mi crosoft\Windows\CurrentVersion \Policies\Explorer” anahtarını etkinleştirin. Düzen/Yeni/DWORD Değeri komutunu kullanarak bu anahtar altında “NoDrives” adında yeni bir öğe oluşturun. Yeni öğeyi seçtikten sonra Düzen/Değiştir komutunu çalıştırın ve ekrana gelen penceredeki Değer Verisi kutusuna onaltılık düzende bir değer girin. Bu değer, hangi sürücünün gizleneceğini belirtir. Örneğin, “A:”, “B:”, “C:”, “D:”, “E:” ve “F:” ismindeki sürücüler için her adımda iki ile çarpılan 1, 2, 4, 8, 10, ve 20 onaltılık sayı değerlerini kullanabilirsiniz. Buna karşılık aynı anda birden fazla sürücüyü gizlemek için de karşılık gelen değerleri toplamalısınız. Örneğin, “C:” ve “D:” isimli sürücülerin görünmesini engellemek istiyorsanız “C” (=8+4) onaltılık değerini kullanmalısınız. Daha sonra Tamam düğmesine tıklayın ve Kayıt Düzenleyicisi’ni kapatın. Windows’u kapatıp, yeniden açtıktan sonra söz konusu sürücüler görünmez olacaklardır. Ancak bu noktada sürücülerin sadece gezgin ve dosya iletişim pencerelerinde görünmez olduklarına dikkat etmelisiniz. Buna karşılık söz konusu sürücülere DOS komut satırını kullanarak erişmek mümkündür. 73-)İkondan kısayol okunu kaldırma Windows,bir program veya dosyayı temsil eden tüm kısayolları sabitdisk üzerinde dosyalar halinde saklar. Normalde burada LNK uzantısına sahip dosyalar söz konusudur. Ancak PIF dosyaları da MS-DOS programlarını temsil eden kısayollar olarak tanımlanabilirler. Buradaki amaç simgelerindeki ok resimleri ile diğer dosyalardan farklı olan LNK ve PIF dosyaları arkasında gizlenen bilgiye ulaşmaktır. Bunun için ilk olarak Başlat/Çalıştır/Regedit komutu yardımıyla Kayıt Düzenleyicisi’ni çalıştırmalı ve daha sonra ekrana gelen pencere zerindeki “HKEY_CLASSES_ROOT\lnkfil e” anahtarını aktif hale getirin. Bu anahtar altında “IsShortcut” dize değeri bulunur. Bu öğeyi silin ve böylece Windows’un LNK dosyalarını kısayol olarak görüntülemeyi unutmasını sağlayın. Aynı etkiyi PIF dosyaları üzerinde de elde etmek için “HKEY_CLASSES_ROOT\piffil e” anahtarı altındaki “IsShortcut” dize değerini silmelisiniz. Değişiklikleri tamamladıktan sonra Kayıt Düzenleyicisi’ni kapatın. Artık sistem yeniden başlatıldıktan sonra tüm küçük resimler ortadan kalkacaklardır. Şayet Tweak UI aracını yüklediyseniz Kayıt Düzenleyicisi ile çalışmanıza gerek kalmaz. Başlat/Ayarlar/Denetim Masası/Tweak UI simgesine iki kere tıklayarak bu aracı çalıştırın. Bir kısayolun görünümünü belirten Explorer kartı üzerindeki “Shorcut overlay” seçeneğini değiştirin. Küçük okun kaybolması için None seçeneğini işaretlemeniz yeterli olacaktır. Bu araç yardımıyla Kayıt Düzenleyicisi ile çalışmak haricinde sistemi yeniden başlatmaktan da kurtulabilirsiniz. Değişiklik anında uygulanır. Dikkat: Bu işaretin kaldırılması sorunlara neden olabilir. Bir simgenin arkasında dosya mı yoksa kısayol mu saklı olduğunu optik olarak ayırt edemezsiniz. Böylece yanlışlıkla gerekli dosyaları silebilirsiniz. 74-)Fdisk alternatifi bazı sistemler c ntfs ve d fat 32 (xp kurulu sistemlerde çoğunlukla) fdisk ten diski bölüp birleştirmede problem yaşanır ve mantıksal sürücüleri silmek istediğinizde silindi der yalnız bölüm bilgisini göster dendiğinde o partition ı hala görür.bu sorunu aşmak için her hard disk üreticisinin web sitesinde DİSK UTİLİTY adlı bir programı olduğunu ve bu programın da hard diski tek bölüm halinde fabrika ayarlarına kolayca döndürebildiğini biliyor muydunuz??? 75-)Ekle/Kaldır Listesinden silinmeyen program isimlerinin silin Bazen yanlışlıkla proramı bilgisayarınızdan silmek için programın klasörünü silersiniz. Bu durumda Denetim Masası / Program Ekle-Kaldır da o programı kaldırmaya çalıştığınızda kalkmaz. Bunun için tweakui yardımcı programı kullanabilirsiniz. Yoksa Başlat/Çalıştır/Regedit i çalıştırın (Çalıştır'ı klavyeden çalıştırmak için win tuşu ile R tuşuna basın.) 1- HKEY_LOCAL_MACHINE 'i yanındaki + yı tıklayın açılan listeden 2- Software 'i açın, aynı şekilde takip edin 3- Microsoft 'u açın 4- Windows 'u açın 5- CurrentVersion 'u açın 6- Uninstall' ı açın (Bilgisayarım \HKEY_LOCAL_MACHINE\ Software\ Microsoft\ Windows\ CurrentVersion\ Uninstall) Burada Program-Ekle kaldır daki listeyi göreceksiniz. Listeden kaldıramadıklarınızı DEL tuşuna basarak silin. 76-) Birgün herkesin işine yarar Arkadaşlar merhaba Bir zamanlar hiç önemsemediğim hatta silip durduğum cookie'lerin işinize yarayacağı zamanda olmaması sıkıntı verir.Ben bu duruma düşmüştüm cookie elimde olmasına rağmen sinir bir şekilde temporary'ye copy&paste yapamıyordum. Kısacası elinizde var olan kullanıcı bilgilerinizin içerdiği cookilerinizi temporary klasörüne kaydetmek için yapmanız gerekn işlem çok basit internet explorer ı açın menü den file a gelip import and export bölümüne gelip oradan import cookies i seçip yolunu belirttiğiniz klasörünüzün cookies klasörü olmasını sağlayabilirsiniz.Böylece yeni bir sistem yüklediğinizde ya da arkadaşınızın evindeyseniz bu işlemle bir bakıma diskete de olabilir cookie lerinizi backuplayabilirsiniz. 77-)Bilgisayarınızdaki Casusu Yakalayın Casus Yazılım (Spyware) “Casus yazılım” tanımı, kullanıcının haberi olmadan kendisi hakkında bilgi toplayan programlara verilen genel bir isim. Bu ufak programlar sistemimize yüklediğimiz çeşitli programlar ile birlikte yükleniyorlar ve bizim hakkımızda elde ettikleri bilgileri merkezlerine bildiriyorlar, bu merkez de genelde reklam üzerine çalışan bir kurum oluyor. Spyware’in sisteminize yüklenmeden, pasif çalışan bir türevi daha var. DoubleClick gibi kimi reklam firmaları sisteminize bir şey yüklemiyor, ama web tarayıcılarının kullandığı cookie (Türkçe işletim sistemlerinde “çerez” diye geçiyor) dosyacıklarını kullanarak sizin hangi web sitelerinde gezindiğinizi ve en çok hangi reklamlara tıkladığınızı takip ediyor. Casus yazılımların sadece ücretsiz yada shareware yazılımlar ile sınırlı olduklarını da düşünmeyin, bir dükkandan kutusu ile satın aldığınız yazılım da casusluğa kalkışabilir. Reklam Destekli Yazılım (Adware) “Reklam destekli yazılım” tanımı, çalıştıkları sürece bir yandan da sizlere reklam gösteren yazılımları tanımlıyor. Bu izlediğiniz reklamların karşılığı olarak da bu yazılımlar genelde ücretsiz olarak sunuluyor. Çalışmalarını sizlere ücretsiz sunan programcılar, reklam firmalarından sağlıyorlar kazançlarını. Reklam destekli yazılımlar, casus yazılımlar ile fazlası ile ilişkili. Yaşamına reklam destekli yazılım olarak başlayan bir çok uygulama, Internet reklam sektöründeki çöküş ile birlikte yavaşça casus yazılım içeren uygulamalara dönüştüler. Çoğu kullanıcı bu dönüşümün farkına varmadı ve uygulamaları eskisi gibi kullanmaya devam etti. Bu arada, bir noktanın da arada kaybolmasına izin vermeyelim: Her reklam destekli yazılım, casus yazılım taşımak zorunda değil. Bedava Gerçekten Bedava mı? Spyware, yani casus yazılımlar, aslında hayatlarına Adware, yani reklam destekli yazılım olarak başladılar. Zamanla, iki nokta ortaya çıktı, öncelikle, bu reklam yayınlama işinin, programcıya pek para kazandırmadığı farkedildi. İkinci olarak ise, bu “kullanıcının kullandığı programa bir merkezle bağlantılı bir şeyler ekleyelim” sisteminin gayet güzel çalışabildiği anlaşıldı. Bu nedenle de reklam destekli yazılımların çoğu, kısa sürede casus yazılımları içlerine entegre ettiler. Bugün kullandığımız programların ciddi miktarda bir kısmı casus yazılımlar içeriyor, yada casusluk diye nitelendirebileceğimiz davranışlar sergiliyor. En masum dediğimiz ve her kullanıcının her gün kullandığı WinAmp bile kurulumu sırasında izin verirseniz, en çok dinlediğiniz MP3’ler hakkında bilgileri üreticisine yollayacağını söylüyordu bir ara (son sürümlerde bu izin alma sorusu sorulmuyor, demek ki bilgi toplama konusu ya kaldırıldı, yada gizlendi). Özellikle şu çok sevilen Morpheus, Kazaa gibi dosya paylaşım programları, casus yazılım konusunu çığrından çıkarmış uygulamalar. Neden PC’miz Casus Yuvası Oldu? Casus yazılımların varlık nedeni, firmaların tüketiciyi tanıma ve analiz etme isteğinden kaynaklanıyor. Firmalar için bizler reklamları izleyen, ilanları okuyan ve ürünleri satın alan, isimsiz varlıklarız. Klasik medyayı kullanarak yapılan reklamlar, okuyucuya özel olmaktan uzak. Örneğin, belki siz taşınabilir bilgisayarlarla hiç ilgili değilsiniz ve dergilerde yer alan notebook reklamlarını göz atmaya bile gerek görmeden geçiyorsunuz. Oysa aynı anda başka bir okuyucu, sayfalar arasında özellikle notebook reklamları aramakta, sadece onları incelemekte olabilir. Internet sayesinde, reklama bakacak kişiyi tanımak ve o kişiye özel reklam gösterme şansınız var ama genelde bu yapılmıyor ve aynı dergilerdeki gibi, genele yönelik reklam gösterimi yapılıyor. Internet reklam sektörünün geçtiğimiz yıldaki çöküşü de artık sadece reklam göstermekten daha öte bir reklam anlayışı gerektiğinin göstergesi. Yeni interaktif reklam anlayışında, hedefteki kullanıcının alışkanlıklarını öğrenmelisiniz. Bunu becermenin en iyi yolu da, kullanıcının bilgisayarından gezdiği web sitelerini, dinlediği müzikleri, tıkladığı reklamları, çektiği programları vs. incelemek ve kullanıcının profilini çıkarmak. İşte bu bilgi o kadar değerli bir bilgi ki, firmalar bu bilgilere erişmek için inanılmaz paralar dökmeye hazırlar. Eh, büyük firmalar bu bilgiler için para ödemeye hazır olunca, onlara bu bilgileri hazırlayıp sunmak için kolları sıvayan bir çok firma da ortaya çıkıveriyor işte. Bu firmalar da yazılım üreticilere güzel teklifler sununca, her yeni çıkan yazılım bir yada daha fazla casus ile birlikte gelmeye başlar oluyor, şu günlerde yaşadığımız durum bu. Yararlı Bir Casus Aslına bakarsanız, casus yazılımların ortaya çıkışlarında iki iyi amaç var. Ama sistemin az sonra anlatacağımız zararları, bu yararlı amaçları tamamiyle örtmüş ve yok etmiş durumda. Casus yazılımların hayatlarına Adware, yani reklam destekli yazılım olarak başladıklarından bahsetmiştik. Bu sayede, evinde kendi kendine program üreten bir programcı yada ufak bir yazılım firması, ürününü kullanıcıya ücretsiz sunabilecek, buna rağmen, ürünün içinde gösterilen reklamlardan para kazanabilecektir. Kullanıcı ise görüntülenen reklamlar karşılığında ürüne bedava sahip olabilecekti. Reklam görmek istemeyen kullanıcı ise lisans ücretini ödeyerek uygulamayı satın alacak ve reklamları kapatabilecekti. İlk başlarda Getright gibi bir iki uygulamada işe yarayan bu sistem, Internet reklam sektörünün çöküşü ile kısa sürede bitti. Reklam destekli yazılımların yeni formu olan casus yazılımların da merkezinde, kullanıcıya bir miktar yarar sağlayabilecek bir konu var. Diyelim ki siz rüzgar sörfü ile ilgileniyor ve sörf sitelerini geziyorsunuz bütün gün. Öte yandan, otomobilleri hiç sevmiyor ve Internetteki hiç bir otomobil reklamına tıklamıyorsunuz. Sisteminizdeki casus yardımı ile sizin bu ilgilerinizi farkeden reklam firmasının sistemi, bir süre sonra size sadece spor ve rüzgar sörfü içerikli reklamları göstermeye, e-mail adresinize bu içerikli mailler atmaya başlayacak, ama size asla otomobil reklamı göstermeye kalkışmayacaktır. Yani aslında sistemin mantığında elle tutulur bir yön var, hani madem reklam görmek zorundayız, kaçış yok, hiç olmazsa ilgimizi çeken şeyler görelim, değil mi ama? Gel gör ki anlattığım bu sistem her zaman bu kadar iyi işlemeyebiliyor, üstelik firmaların da sistem verilerini ne kadar sağduyulu kullandıkları tartışmalı. Bu Casusların Ne Zararı Var? Uygulamalar ile sisteminize sızan casusların size zararı bir kaç yönlü. Gelin bu yönleri birer birer ele alalım: Özel Hayata Saygı: Casus yazılımların çoğunun işlevi, sizin bilgisayar kullanım alışkanlıklarınızı firmasına rapor etmektir. Örneğin Real Player, sizin en çok hangi online müzik ve TV kanallarını takip ettiğinizi firmasına bildirmek ister, WinAmp ise aynı şeyi MP3 dosyaları için yapar. Kimi casus ise sizin web üzerinde hangi sitelere baktığınızı, hangi siteyi ne sıklıkla ziyaret ettiğinizi, hangi reklamlara tıkladığınızı kayıt eder ve sizin internet kullanım profilinizi çıkarır. Daha önce bahsettiğimiz gibi, bütün bu veriler firmalar için inanılmaz derece değerlidir. Tabii ki bir birey olarak siz bilgisayar başında yaptığınız her hareketin izlenmesi, kayıda alınması ve profillendirilmesi işleminden hoşnut olmayabilirsiniz. Gizlemek istediğiniz bir şey olmasa bile, firmaların yaşamınızı ve alışkanlıklarınızı izlemesi sizi rahatsız edecektir. Firmaların elde ettiği bilgileri sizi reklam ve ilan bombardımanına tutarak değerlendirme potansiyelleri de ayrı bir sorun. Tabii en ciddi sorun da, casusların firmalarına sadece tıkladığımız reklamları mı bildirdiklerini, yoksa başka bir şeyler daha mı fısıldadıklarını asla tam olarak bilemememiz. Düşen Sistem Performansı: Sisteme eklenen ve işletim sistemi ile birlikte çalışmaya başlayıp, sistemi devamlı izleyen, bir şeylerin kaydını tutan her uygulama önemli performans kaybı demektir. Özellikle de düşük bellekli, yavaş işlemcili sistemlerde bu kayıp ciddi boyutlara ulaşır. Hele bazı güncel uygulamaların bu casus yazılımları sistemlerimize ikişer üçer sokmaya çalıştıklarını düşünürsek, oluşacak performans kaybının büyüklüğünü daha iyi kavrarız. Düşen Internet Bağlantı Hızı: Spyware, Adware gibi uygulamaların hepsi Internet ile ilişkili. Hepsi bir yerlerden veri alıyor, veri gönderiyor. Bunun ise size zararını hemen anlamışsınızdır, zaten düşük olan Internet bağlantı hızınızın bir kısmı da bu yazılımlara kurban gitmekte. Ülkemizde kullanıcıların ezici çoğunlukla 56K modemle Internete çıktığını, hatta analog santraller nedeni ile 33600bps bağlantıların bile yaygın olduğunu düşünürsek, casus yazılımların bizler için özellikle zararlı olduklarını anlarız. Kısacası, bu yazılımlar zaten yavaş olan bağlantımızı daha da yavaşlatırlar. Artan Internet ve Ağ Trafiği: Bir önceki madde ile bağlantılı olan bu konu, daha çok işyerlerini ilgilendiriyor. Modemlerde durum kötü ama aslında işyerlerinin sahip olduğu hızlı bağlantılarda da durum farklı değil. Düşünsenize, belki firmanızdaki ağda 20 sistem var ve hepsi Internete bağlı. Her sistemde de 2 adet casus yazılım var ve bunlar harıl harıl üreticilerine bilgi aktarmakla meşgul. Bu, firmanızdan dışarı kurulan 40 bağlantı demektir ve ağınızdan Internete aktarılan toplam veri miktarını gördüğünüzde dudaklarınız uçuklayabilir. Casusların yolladığı veri paketlerinin ağ üzerinde yarattığı gereksiz trafik de işin cabası. Sonu Gelmez Lisans Sözleşmeleri Peki, kadar şikayet ettiğimiz bu casus yazılımlar yasal mı? Evet tamamiyle yasallar, çünkü hemen hepsi sistemimize yüklenirken ne yapacaklarını anlatıyorlar ve bizler de onaylıyoruz. İnanmadınız mı? Buyrun dinleyin bu nasıl oluyor. Casus yazılımları sistemimize sokanların en büyük yardımcıları, lisans sözleşmesi metinleri. Hani bir programı sistemimize kurarken, en başta uzun bir metin çıkar ve altta da bir satır “bu metini kabul ediyorsanız programı sisteminize kurabilirsiniz” der ya, işte o metinlerden, yazılım lisans sözleşmelerinden söz ediyoruz. Yazılım üreticilerinin, ürünlerini kopyalamaya, kırılmaya, kurcalanmaya karşı güvenceye aldıkları bu metinler, son günlerde kimi tatsız sürprizlere gebe. Bu sürprizlerden en yenisi ve en cüretkarlarından birisi, yine bu sayfalarda detaylarını okuyabileceğiniz Radlight olayı. Peki nasıl işliyor bu “lisans sözleşmesi” mekanizması? Yazılım üreticisinin programın başına koyduğu bu metine onay verdiğinizde, o metindeki her türlü koşulu kabul etmiş oluyorsunuz. Hani neredeyse adamlar oraya “bu yazılım 15 gün sonra bilgisayarınızı patlatacaktır” diye yazsa, yapabileceğiniz bir şey yok, “bu şartları kabul ettim” deyip geçmişsiniz bir kere. Herhangi bir yasal anlaşmazlık durumunda “anlaşmayı okumamıştım” diye bir nedenle kendinizi haklı çıkarmanız mümkün değil. Dolayısıyla, yazılım üreticisi firmalara büyük güvence sağlıyor bu anlaşmalar. Lisans sözleşmesi metinleri, doğaları gereği çok uzun ve hukuk dili ile yazılmış, sıkıcı metinler. Üstelik hemen hepsi de İngilizce olarak geliyor. Eh, itiraf edelim, hangimiz okuyoruz ki bu metinleri baştan sona? Üstüne üstlük, sıradan bir bilgisayar kullanıcısının en zararlı alışkanlıklarından biri olan “ekrana bir kutu çıkarsa YES düğmesine tıkla ve geç” alışkanlığımız da yok mu... İşte bu sözleşmelerin okunmadığı bilen ve kullanıcıların direkt olarak onay verip geçeceklerini farkeden firmalar, bu metinlerin içine casus yazılımlar ile ilgili açıklamaları da koymaya başladılar. Bugün casus içeren her yazılım, aslında sisteminize kurulurken casuslar içerdiğini ve sizin internetteki hareketlerinizi belli bir yere rapor edeceğini açıkça söylüyor. Ama kimbilir lisans sözleşmesinin neresinde, o uzun ve ağdalı cümlelerin hangisinde? Casuslara Karşı İlaç: Ad-Aware Belki casus yazılımların hakkınızda bilgi toplamalarını önemsemeyebilirsiniz, ama Internet bağlantınızı ve bilgisayarınızı gereksiz yere yavaşlatmalarını sanıyoruz ki kabullenmeyeceksiniz. Biz en iyisi size bu casuslardan korunma ve var olan casusları temizlemenin en kolay yolu olan Ad-Aware uygulamasını tanıtalım. Aurate ile birlikte casus yazılımları ile ilk tanıştığımızda, Steve Gibson’un (www.grc.com) hazırladığı Opt-Out isimli minik program yardımımıza koşmuştu. Bu tür olayları kendisi için bir gösteri fırsatı olarak değerlendiren, Internet dünyasının renkli kişiliklerinden Gibson, her zamanki üslübu ile konu üzerine sayfalarca yazı yazmış, hazırladığı ufak bir progr***** ile de bizlere Aurate’den kurtulma şansı vermişti. Gibson, çok ilgi gören bu ufak aracı zamanla geliştireceğini vaad ettiyse de sözünde durmadı. O arada, Lavasoft isimli bir firma Ad-Aware isimli ücretsiz bir yazılımla bu karşı casusluk alanına el atmıştı, Ad-Aware o kadar başarılıydı ki Gibson bile zamanla ziyaretçilerine kendi çalışması yerine Ad-Aware’yi önermeye başladı ve Opt-Out zamanla kayboldu. Peki nedir bu casus avcısı Ad-Aware? Ad-Aware, Lavasoft firması (www.lavasoftUSA.com) tarafından geliştirilen, ufak boyutlu bir yazılım. Standart sürümü ücretsiz, casusları sisteme girdikleri anda tanıyabilme gibi bir iki ek özelliği olan Plus sürümü ise ücretli olarak sunuluyor. Uygulama, sisteminizde bulunan casus yazılımlarına dosyalarını hem diskinizde arayıp buluyor, hem de bu yazılımların izlerini sistem kayıt dosyasından (registry) temizliyor. Üstelik, Internet tarayıcınızın sisteminize doldurduğu cookie/çerez kayıtlarını da temizleyebiliyor. Dilerseniz bu güzel uygulamayı daha detaylı inceleyelim ve sistemimizdeki casusları tespit etmek için Ad-Aware’i nasıl kullanacağımızı öğrenelim. Programı, www.lavasoftusa.com adresinden çekip sistemimize kurduğumuzda, masaüstüne kendi simgesini yerleştiriyor. Gerekirse programı başlat menüsünden de başlatabilirsiniz tabii ki. Eğer ücretsiz sürümü kurduysanız, Ad-Watch ikonunu göremeyeceksiniz, şimdilik o konuyu bir kenara bırakalım. Program çalışıp ana ekran geldiğinde, solda bir liste halinde sisteminize takılı olan sabit diskleri göreceksiniz. Taratmak istediğiniz diskleri seçin, casus uygulamaların daha çok Windows’un kurulu olduğu bölümlerde cirit atacaklarını da unutmayın. “Scan Memory” ve “Scan Registry” seçeneklerini de aktif hale getirin ki Ad-Aware, a anda bellekte çalışan casusları yakalasın, her türlü casusun izini de sistem kaydından temizlesin. Seçim işlemleri bittiğinde “Scan Now” düğmesi ile tarama işlemine başlayabilirsiniz. Taramı işleminin süresi, bilgisayarınızın hızına ve sabir diskinizin doluluğuna göre değişecektir. İşlem bittiğince, program size bilgisayarınızda yakaladığı casuslar yada casus izleri hakkında bir rapor verecektir. Raporda, Doubleclick gibi, sizin hareketlerinizi izleyen cookie/çerez sistemlerinin sisteme soktuğu dosyacıkları da göreceksiniz. Bu rapor ekranında, silinmesini istediğiniz dosyacıkları ve sistem kayıtlarını seçip, continue (devam) düğmesine basın. Program, seçili maddelerin silinmesi için sizden onay isteyecek ve bu onayı verdiğinizde seçili dosyalar ve kayıtlar silinecek. Eğer Ad-Aware tarafından casus olarak tespit edilen bir dosyayı sisteminizden hemen silmek istemiyorsanız, dilerseniz Ad-Aware sizin için bu dosyayı bir köşede yedekleyebilir, bunun için backup düğmesine tıklamanız yeterli. Ad-Aware sisteminizde çalışmakta olan bir casus yakalamış, ama casus progr***** o anda çalışmakta olduğu için onu silememiş olabilir. Bu durumu çözmek için, programın “Customize” menüsüne girin ve oradan “Automatically remove files in use after rebooting” seçeneğini onaylayın. Bu durumda, sisteminizi yeniden başlattığınızda, daha casus yazılım çalışmadan Ad-Aware çalışacak ve casusu temizleyecektir. WinXP’nin Gizli Casusları? İşletim sistemleri geliştikçe ve Internet de yaygınlaştıkça, Internet, işletim sisteminin bir parçası haline gelmeye başlıyor. İşletim sistemi Internet bağlantısı sayesinde üretici firmasına ulaşarak en son güncellemeleri çekebiliyor, açamadığınız bir dosyayı açacak programı yada görüntülenemeyecek bir filmi oynatacak codec’i arayabiliyor. Sisteminizde oluşan hatalar da üretici firmaya bildirilerek, kullanıcıların devamlı yaşadıkları sorunların belirlenmesi sağlanıyor. Özellikle Windows XP, bütün bu teknolojilere sahip bir işletim sistemi. Bütün bunlar çok güzel, ama işletim sistemi, üreticisi ile bu kadar sıkı fıkı olunca, aklımıza “acaba benim hakkımda neler söylüyor firmasına” kuşkusu düşüveriyor. Öyle ya, sonuçta işletim sisteminin üreticisine gönderdiği veri paketinde ne olduğuna asla tam emin olamıyoruz. Her ne kadar Microsoft, kendisine yollanan verilerin nelerden ibaret olduğunu yeri geldiğinde belirtse de, biz kullanıcıların buna güvenmeme yada kuşku duyma hakkımız da var elbet. Kimimiz, bilgisayarımızın kullandığımız bir yazılımın lisans (daha doğrusu lisanssızlık) durumunu üreticisine ihbar etmesinden korkuyor, kimimiz ise gezdiği ayıpçı siteleri Microsoft’a bir bir anlatmasından. İyisi mi bu WinXP’nin babası Microsoft ile bağlarını tümden kesip rahatlayalım! Bu işi yapmanın geleneksel ve karmaşık yolu, gpedit.msc dosyasını çalıştırarak, Group Policy Editör ile sistemin derinlerine dalmak ve WinXP’nin Microsoft’a ulaşmasını engellemek. Bu biraz karmaşık bir işlem olduğu için, sadece çok deneyimli kullanıcılara hitap ediyor. Sorunu çözmenin daha basit bir yolu, www.xp-antispy.de adresinden çekebileceğiniz ücretsiz XP-AntiSpy isimli yazılımdan geçiyor. Yazılımın kullanımı basit, sitesinden çabucak çekip sisteminize kuruyor ve çalıştırıyorsunuz. Karşınıza gelen listede, WinXP’deki kimi casus uygulamaların durumu listeleniyor. Doğrusu WinXP’nin içerdiği özelliklerin tam olarak “casus yazılım” olarak nitelenmesi tartışma konusudur ama biz şimdilik bu detaylara girmeyelim. Listeden özellikle Error Reporting (Hata Raporları) ile ilgili seçenekleri kapamanızı öneririz. Bu sayede sistemde bir hata oluştuğunda ortaya çıkan “Bu hatayı Microsoft’a bildirelim mi?” soru penceresinden de kurtulacaksınız. XP-AntiSpy, sadece WinXP’nin Microsoft ile bağlarını koparmakla kalmıyor, WinXP’nin bazı özelliklerini de devre dışı bırakarak sistemi hafifletebiliyor. Özellikle, eğer kullanmıyorsanız Microsoft Messenger’i kapatın ve Outlook Express’in MS Messenger ile bağlantısını da kesin. Hem bellekten tasarruf etmiş olursunuz, hem de gereksiz bir servisi devreden çıkararak işlemci zamanından kazanırsınız. Bundan Sonra Nereye? En başta anlattığımız gibi, kullanıcıları tanımak, onların neler ile ilgilendiğini, hangi web sitelerini takip ettiğini vs. öğrenmek, firmalar için çok önemli bir konu. Dolayısıyla, casus yazılımların arkası kesilmeyecek. Milyonlarca kullanıcının, sisteminde casus olup olmadığını umursamadan çalışmaya devam etmesi de firmaları casusluk çalışmalarını arttırmaya teşvik eden bir durum. Casusların arkası kesilmedikçe, bizler de Ad-Aware benzeri uygulamalar ile kendimizi koruyacağız. Ama gittikçe daha fazla uygulama casus yazılımı ayrı dosyalar halinde değil de, programın kendisinin içinde çalıştırmaya başlıyor. Ad-Aware’in bu durumda yapabileceği bir şey yok. Bu durumda yapılabilecek en iyi şey, sisteminize bir firewall kurup, casusluk yapabilecek olan programın internete erişmesini engellemek. Ama ya bu program, zaten Internete erişmesi gereken bir programsa ne olacak? Yani sizin anlayacağınız işler karışıyor, karmaşıklaşıyor. Tavsiyemiz, casus yazılımlardan elinizden geldiğince uzak durmanız. Unutmayın, hemen hemen her uygulamanın idealist bir programcılar tarafından üretilen, ücretsiz ve casussuz türevleri bulunuyor. Yeter ki biraz arayın. -------------------------------------------------------------------------------- Spyware Olayının Uç Noktası: Radlight Yaşantımızı saran spyware yazılımları ile aramızdaki ilişki, geçtiğimiz aya kadar gayet belirli kurallar içerisinde gidiyordu. Uygulamalar sistemimize bu casusları sokuyor, bizler de gerek Ad-Aware, gerekse geleneksel yolları kullanarak bu casusları tespit edip, sistemimizden kovuyorduk. Lakin, casuslar da artık strateji değiştirdiler ve pasif yöntemleri bırakıp karşı atağa geçtiler. Tahmin edeceğiniz gibi savaşın ilk muharebesi de hayli sert geçti. Bir grup Avrupalı programcı tarafından üretilen Radlight (www.radlight.net), Divx formatındaki filmleri oynatmaya yarayan bir uygulama. Radlight, ilk başlarda amatör bir proje olarak boy gösterdi. Biraz gelişip, gördüğü ilgi de artınca, "programımız ücretsizdir ama minik bir ücret ödeyip kayıt olursanız çok memnun oluruz" tipi söylemlere başladı uygulamayı geliştiren ekip. Ürünleri her ne kadar vasat bir çalışma olsa da, istekleri kabul edilebilirdi, ta ki geçen ay çıkan 5.3 sürümlerine kadar. Bu sürümde, Radlight bir değil tam iki casus yazılımı içeriyordu ve bunları sisteminize kuruyordu. Üstelik asıl sorun da değildi. Radlight, bu casus yazılımları farkedip, sistemimizden silmeyelim diye, kendisi sisteme kurulurken casus düşmanı Ad-Aware'i de sistemden siliyordu! Daha önce spyware uygulamalarından bu kadar cesur ve saygısız bir hamleye rastlanmamıştı. Aslında Radlight programcıları, bir şekilde bu uygulamalarını kılıfına uydurmuşlardı. Radlight kurulurken, ilk başta çıkan “lisans sözleşmesi” metnini biraz aşağı kaydırırsanız, olayın açıklandığını görüyorsunuz. Bu lisans sözleşmesini onayladığınızda, Radlight’ın içerdiği casus yazılımları sistemden sökmek için Ad-Aware’i kullanmayacağınızı ve kurulum sırasında Ad-Aware’in sisteminizden silineceğini kabul etmiş oluyorsunuz. Çoğu kimse bu lisans sözleşmelerini okumadığı için, yada okumak istese de İngilizce bilmediği için metni okumadan “Devam” düğmesini tıkladığı için, Radlight’cılar bu durumu size hiç farkettirmeden kabul ettirmiş oluyorlar. Siz devam etmek için onay verdiğiniz anda Radlight, Ad-Aware’in bulunduğu klasörü belirleyip, uygulamayı siliyor. Olay duyulduktan sonrasını tahmin edersiniz: Ad-Aware’in yapımcısı Lavasoft, duruma haklı olarak çok sert tepki gösterdi ve Radlight’i hemen Ad-Aware’in “tanınan casuslar” listesine ekledi. Sürüm 5.8’den itibaren, Ad-Aware, sisteminizdeki Radlight’ı tespit ediyor ve dilerseniz sisteminizden tamamıyle silip atıyor. Çeşitli web sitelerinde çok ağır şekilde eleştirilen Radlight takımı, bu satırların yazıldığı sırada henüz bir karşı hamle yapmış değillerdi, yapmaları da beklenmiyor. 78-)Pratik WinXP Ipuçları 1,2,3 Registryden yapilacak(Baslat>Calistir>Regedit yaz) ve acilan pencereden yollri takip et... 1-Internet Explorer dan...-Microsoft Internet Explorer Yazisini kaldirma: HKEY_CURRENT_USER\Software\Mic rosoft\Internet Explorer\Main>ardindan sag bölüme sag click yap ve yeni DIZE değeri ekle yapin>adini Window Title yapin>tekrar tiklayin ve yazmasini istediginiz seyi yazın yada boş bırakin. 2-Outlook Express Mavi Splash Ekranini Kaldirma: HKEY_CURRENT_USER\Identities(r akamli yer)\Software\Microsoft\Outloo k Express\5.0 >sag bölüme sag click yap ve yeni DWORD degeri ekle yapin>adini NoSplash yapin>tekrar tiklayin ve degerini "1" yapin. 3-Kaldirilan Programlari Tamamen Silmek: Ekle-Kaldirdan Yaptigimiz kaldirmalar tam mi?Yada kaldirdigimiz programin ismi hala görünüyorsa. HKEY_LOCAL_MACHINE\SOFTWARE\Mi crosoft\Windows\CurrentVersion \Uninstall... yanindaki + isaretli yere tiklayip actigimizda hepsini görebilirsiniz.Kaldirmak istediklerinizin üzerine sag click menüsündel sil yapabilirsiniz. 4-Update kendiniz yapin: Bilgisayarima sag click>özellikler>Otomatik güncellestirmeler ve secim sinin artik. 5-Yeni Eklenen Proglamlar Renkli Gözükmesin: Baslata sag click>Özellikler>Baslat Menüsü>Özellestir>Gelismis>Ikinci siktaki isreti kaldirin. 6-Logon Ekranindan Kurtulmak: Bilgisayarin sifre sormasini engellemek. Baslat>Calistir>Control userpasswords2 yazin>Cikan ekranda "Kullanici bilgisayari kullanmak icin bir ad ve parola girmelidir" isaretini kaldirin.Yeni acilista parola sormayacaktir. 7-Windows Messenger"i kaldirmak: (windowsxp kurulu alan)C:\windows\inf klasöründeki "sysoc.inf" i açın ve msmsgs=msgrocm.dllOcEntry,msms gs.inf,hide,7 deki 'hide' kesimini silin ve kazdedin.Daha sonra windows bileşenlerini ekle-kaldır dan kaldırabilirsiniz. 8-Tekrar aktivizasyon yapmak: (windowsxp kurulu alan)C:\windows\system32 klasöründeki 'wpa.dbl' yi disket yada silmeyeceğiniz bir alana kopyalayın.Windows'u tekrar kulduğunuyda bu dosyayı yenisiyle değiştirin tamamdır. 9-Windows'u CD ye yedekleyin: Eğer cd yazıcınız varsa wındowsu yedeklerken dosyalarınıyı seçin ve yedekleme yeri olarak "(windowsxp kurulu alan)C:\documents and settings\kullanicıAdı(yalçın vs.)\local settings\application data\microsoft\cd burning\backup.bkf" yolunu yazın.Size yedekleme bitince dosyaları cd ye yazmak istermisisniz diye soracaktır. Bu ayarlari iyi bilmeyenler denemesinler, cikacak sorunlardan kendileri sorumludur. Benden söylemesi... 79-)bios şifresi Kendi BIOS Şifrenizi Oluşturmanın Yolları Önce BIOS'un kullanımıyla ilgili bazı temel şeylere değinelim: Menüler içinde dolaşmak her zaman imleç tuşları yardımıyla gerçekleşir. Bir seçenek seçildiğinde "Enter" basılır, Çıkmanız için ise "Escape / Esc" kullanılır. BIOS'unuzu yetkisiz kişilere karşı korumak istiyorsanız, "Password/Security" noktasına konsantre olun. Bunun için kırmızı seçme işaretli imleç tuşunu "Set Supervisior Password" menü noktasına doğru hareket ettirin ve enter tuşuyla onaylayın. Şimdi size şifre girmeniz istenecek. Burada harflerden ve sayılardan bir kombinasyon seçmeniz gerekiyor. Tavsiyemiz her hangi bir soruna karşı sayılardır. Şimdi sadece şifreyi enter tuşuyla onaylamanız gerekiyor. Ve son olrak da "Save & Exit" menu noktası üzerinden kaydetmek zorundasınız. Ve bitmiştir. Eğer BIOS / Setup'a Giriş Şifrenizi Unuttuysanız!.. Şifre unutmak her bilgisayar kullanıcısının karşılaştığı sorunlardan biridir. BIOS şifrenizi unuttuysanız bu size aslında pek de pahalıya patlamaz. Bu durumda yapmanız gereken "Bios320.exe" adlı bir programa ihtiyacınız var. Bu program freeware olduğu için internetden indirebilirsiniz. Programı indirebileceğiniz adres: http://www.11a.nu/FILES/!BIOS/SCR/DO...ed/BIOS320.EXE , bu adresten programı bilgisayarınıza indirin. Programı indirme işleminden sonra onu sabitdiskinizin "C:/" dizinine kaydedin. Program yalnızca MS-DOS altında çalışıyor. Bilgisayarınızı MS-DOS kipinde çalıştırın. Komut işlemine "bios320" komutuyla çağırıyorsunuz. Giriş ekranında yanıp sönen imleci önce "Crackers" alanına doğru ve sonrasında ikinci sütuna ulaşmak için sağa doğru haraket ettirin. Burada BIOS üretici adını seçin ve onaylamak için enter tuşuna basın. Şimdi bir alt menüye ulaşacaksınız. Burada " Crack Supervisior / System password" menüsüne ulaşmak için "1" numaralı seçeneğini girin. yeniden "1" in üzerine bastırın böylece şifreyi çözmek için en efektif yöntemi seçmiş olursunuz. size özgün şifre olmaksızın BIOS'a erişmek olanağı sağlayan bir sayı dizisi içeren yeşil bir satır belirecektir. Bu sayı dizinini not edin. Programı iki kez "Escape/Esc" tuşuna basmak koşuluyla terk edin. Yeniden MS-DOS komutuna ulaştığımızda, bilgisayarınızı yeniden başlatın. #8595; #8595; #8595; Eski BIOS Şifrtenizi Yenisiyle Değiştirmek Bilgisayarınızı yeniden başlattıktan sonra BIOS'a girin. Şimdi şifreyi girmeniz istenecek bunu için şifre bloğunu etkinleştirmek için. "Numlock" tuşuna basınç Daha önce not etmiş olduğumuz sayı dizinini girin, ve sonra enter tuşu ile onaylayın. Şimdi iki seçenek arasında seçim yapabilirsiniz. İlki eski şifreyi pasifleştirmek. İkincisi ise yeni bir şifre tanımlamak. Bizim önerimiz yeni bir şifredir, geri kalan seçenekleri devam ettirerek şifreyi yenileyin. Bitti... kolay gelsin. 80-)harddisk partitation yaratma & silme ( fdisk) http://www.astronot.net/hdpartitation.html kolay gelsin. 81-)ekran kartı sorunu ipuçları Kablo ve monitör kontrolü Ekran kartı problemlerinde yapılacak ilk iş, öncelikle ekran kartını monitöre bağlayan VGA kablosunun kontrolüdür. Kablo bağlantılarında bir sorun yoksa ve ekranınıza halen görüntü gelmiyorsa, en iyi çözüm yolu deneme ve yanılma yöntemidir: Ya bilgisayarınızı çalışan başka bir monitörle ya da monitörünüzü çalışan başka bir bilgisayarla açmayı deneyin. Böylece problemin nereden kaynaklandığını tam olarak bilebilirsiniz. Ekran kartı çalışmasına rağmen görüntü vermeyen bir monitörün teknik servise gitmesi ve tamir edilmesi gerekebilir. Sorun ekran kartındaysa ya yuvasından çıkmıştır ya da gerçekten değiştirilmesi gerekiyordur. Ekran kartı sürücüleri Boot sırasında bilgisayarın BIOS’u görülüyorsa, bu durumda ekran kartının ya da monitörün DOS modunda görevlerini yerine getirdikleri anlaşılır. Tökezlemeye neden olacak bir sonraki etken, yanlış konfigüre edilmiş bir ekran kartı sürücüsüdür. Burada en çok karşılaşılan durum, ekran kartının yanlış olarak tanıtılması ve ekran tazeleme hızının (******* rate), monitörün kaldıramayacağı kadar yüksek bir değere ayarlanmış olmasıdır. Böyle bir durumda boot işlemi görünür, ancak ekran kartının Windows sürücüsü devreye girdiğinde, monitör kararıp kalır. Bu durumda bilgisayarınızı kapatın ve Güvenli Kip’te tekrar açın. Windows 95/98 veya Me’de Windows başlatılıyor... yazısı göründüğünde [F8] tuşuna basın. Windows NT, 2000 veya XP’de [F8] tuşuna bastıktan sonra menüden yine Güvenli Kip’in (safe mode) seçilmesi gerekiyor. Windows açıldıktan sonra sağ fare tuşuyla masaüstüne tıklayın ve Özellikler’i seçin. Görüntü Özellikleri penceresinde Ayarlar altında Standart VGA bağdaştırıcısı’nı seçin. Bilgisayarı yeniden başlattıktan sonra en azından normal Windows arayüzüne ulaşırsınız, burada daha sonra bilgisayarınız için uygun ekran kartı sürücüsünü kurabilirsiniz. Sürücü, DirectX ve oyun güncellemeleri Windows gösteriminde bir sorun yoksa, yeni yüklediğiniz 3D oyun her açılışta bir hata mesajıyla açılmıyorsa, ne yapmalı? Böyle bir durumda, ancak yazılım güncelleştirmeleri sorunu çözebilir. Sorunsuz bir 3D keyfi için şu dört bileşenin en güncel konumda olması gerekir: Ekran kartı sürücüsü: Düzenli aralıklarla mutlaka ekran kartı üreticinizin web sitesini ziyaret edin ve doğrudan bu adresten kart modeliniz için en yeni sürücüyü download edip sisteminize kurun. DirectX sürümü: Microsoft tarafından geliştirilen multimedia arabirimi de sürekli olarak güncelleniyor. En yeni sürümü www.microsoft.com/directx web sitesinden bulabilirsiniz. Chipset sürücüleri: Anakartınızın chipseti, ekran kartının sistemin diğer bileşenleriyle koordinasyonunu sağlar. Bu nedenle bu sürücüler de mümkün olduğunca en güncel durumda olmalıdır. Özellikle VIA chipsetli anakartlarda ve eski işletim sistemlerinde VIA 4in1 sürücü paketinin yüklenmesi gerekiyor. 3D oyunun kendisi: Oyun üreticileri, mevcut donanımların özelliklerinden sonuna kadar faydalanmaya çalışıyorlar ve çoğunlukla çıkardıkları güncellemelerle, oyun piyasaya çıktıktan sonra karşılaşılan uyumluluk sorunlarını gidermeyi amaçlıyorlar. Ayrıca programlama aşamasında gözden kaçan birçok önemli hata da bu yamalarla ortadan kaldırılıyor. 3D oyunlara ve benchmarklara optimizasyon Windows 2000 ve XP altında yaygın olarak kullanılan Nvidia sürücülerinin kendilerine özgü bir sorunu var: 3D modunda sadece 60 Hz’le ile çalışıyorlar. Bu problem için birçok çözüm yolu var. Mesela NVReffix aracı sorunu çözebiliyor. Ayrıca DirectX oyunlarında, Dxdiag32 yardımcı aracını, acil durumlar için çalıştırabilirsiniz. Bu aracı sabitdiskte C:\WINDOWS\SYSTEM32 dizininde bulabilirsiniz. Programda More sekmesine girin. Burada altta “Click this button to override DirectDraw’s ******* rate (for advanced users only):” seçeneğini göreceksiniz. Burada standart değer yerine Override düğmesine tıklayarak istediğiniz başka bir değeri seçin, mesela 85 Hz. Ayrıca ekran kartından daha fazla verim almak isteyen kullanıcılar Powerstrip yazılımını kullanabilirler. kolay gelsin. 82-)dosya türleri ipuçları Dosya formatı ne anlama geliyor? Her dosya, işletim sistemi, onun bileşenleri ve diğer yazılımlar tarafından belirlenmiş bir türde kaydedilir. Dosya türü, söz konusu dosyanın diğerleri içinde hangi göreve sahip olduğunu gösterir. Dosyanın hangi türde saklandığınıysa onun uzantısından anlayabilirsiniz. Bu, genelde sayı ve harflerden oluşan üç karakterlik bir kısaltmadır ve dosya isminden “.” ile ayrılır. Sözü edilen “örnek.doc” isimli bir dosyaysa burada “örnek” dosyanın gerçek adı, “.doc” ise uzantısıdır. “.doc” Word dosyalarını simgeler. Bu yüzden de Word belgeleri DOC-dosyaları olarak adlandırılırlar. En önemli dosya formatları hangileridir? Windows işletim sisteminin kurulu olduğu sistemlerde pek çok önemli dosya türünden bahsedilebilir. Bunlar içinde en büyük grubu belgeler oluşturur. Bahsedilen dosyalar metin, tabela, veri tabanı, çizim gibi diğer çalışma sonuçlarını işleyen programlar tarafından hazırlanır. MsOffice büro paketindeki “.doc” ve “.xsl” uzantılarıyla tanıyabilecekleriniz Word ve Excel dosyaları bunlardan sayılabilir. Program dosyaları metin veya grafik içermezler. İçlerinde bilgisayarın onlar açılırken teker teker uygulayacağı komutlar yer alır. Program dosyalarını “.exe” “.com” “.bat” veya “.pif” uzantılarıyla tanıyabilirsiniz. Sistem dosyaları işletim sistemini yönetmek için gereklidir. Windows’un en önemli sistem dosyaları “.sys” ve “.dll” uzantılarına sahiptir. Dosya uzantılarını nasıl Windows gezgininde görünür hale getirebilirim? Normalde Windows bilinen formalardaki dosya uzantılarını saklar. Aslında bu bazı dosyalar için her zaman bir türe hitap etmeyen semboller söz konusu olduğunda karışıklık yaratabilir. Ama önceden yapılan bu ayarlamayı düzenleme şansına sahipsiniz. Windows Gezgininde Görünüm/Klasör Seçenekleri menüsünden Görünüm kartını aktif hale getirin. “Bilinen Dosya Türleri için dosya uzantılarını gizle” seçeneğinin onay kutusunu boş bırakın. Tamam’ı tıkladıktan sonra artık Windows tüm dosya uzantılarını gösterecektir. Bilinmeyen bir dosya türünü nasıl çalıştırırım? Aslında bir belgeyi sadece belirli bir programla çalıştırabilirsiniz. Ama bazı türler için bu o gerekli yazılım olmadan da gerçekleştirilebilir. Örneğin Word belgelerinin (DOC-Dosyaları) içerikleri Windows donatılarına dahil olan Wordpad’le açılabilir. “.xls” dosyalarına göz atmak için http://officeupdatemicrosoft.com sitesinde ücretsiz bir yazılım bulabilirsiniz. Metinler, grafik dosyaları ve diğer dosya türlerini bilgisayarda görüntülemek için Windows Önizleme seçeneği kullanılabilir. Bunun için sağ fare tuşuyla istenilen dosyaya tıklayın ve Önizleme seçeneğini kullanın. Şayet Windows/Donatılar PC’nizde kurulu değilse, Bilgisayarım/Denetim Masası/Program Ekle/Kaldır/Windows Kur’dan Donatılar’ı yüklemelisiniz. kolay gelsin. 83-)Office 2000 kurarken şifreniz otomatik olarak girsin. Office 2000'i kurarken her seferinde lisans numaranızı tek tek girmekten benim gibi nefret ediyorsanız bununda kolay bir yolu var. Office 2000 Cd mizi açıyoruz ve setup.ini dosyasını açıyoruz. Bu dosyada Options bölümünü buluyoruz ve aşağıdaki şekilde değiştiriyoruz : [Options] ; If a value is present, the [Options] section gives the values of properties to apply to ; this installation. Specify them in the format: ; PropName=PropValue ; Remember to uncomment both the section name and the value names. ; USERNAME=(Oto. girmesini istediğimiz kullanıcı adını buraya yazıyoruz) PIDKEY=(Kendi Lisans Numaramızı Buraya Yazıyoruz) Artık kurulumda lisans key'iniz otomatik olarak girecek ve sizi bu dertden kurtaracaktır. 84-)Win95/98/ME kur da lisans numaranız otomatik olarak girsin Sıkıntı verici bir işlem olan seri numaranızı artık ihtiyacınız olduğunda bulmak veya hatırlamak zorunda değilsiniz. Artık Win95/98/98SE/ME kurulumunda yapacağımız işlemden sonra kendinize ait olan şifreniz kurulum esnasında otomatik olarak girecektir. Şimdi MSBATCH.INF adlı bir text dosyası oluşturuyoruz. Bunun için Notepad ‘i açıyoruz ve MSBATCH.INF yazıp boş bir dosya oluşturuyoruz. (DİKKAT :Yalnız Notepad de kaydederken kayıt türünü tüm dosyaları seçmezseniz uzantı .txt olacaktır.) Şimdi bu oluşturduğumuz dosyanın içine aşağıdaki yazılı ksımı kopyalayıp kaydediyoruz. ; MSBATCH.INF ; ; Copyright (c) 1995-2000 Microsoft Corporation. ; All rights reserved. ; [BatchSetup] Version=3.0 (32-bit) SaveDate=01/29/00 [Version] Signature = "$CHICAGO$" [Setup] ProductKey="12345-67890-ABCDE-FGHIJ-KLMNO" Tabi ki Product Key kısmına kendi lisans numaranızı yazacaksınız. Bu dosyayı bu şekilde kaydettikten sonra win 9x cd mizdeki yeri (Win98/98SE/ME için aynıdır) setup.exe, format.exe, scandisk.exe, extract.exe dosyalarının bulunduğu klasöre kopyalıyoruz. Artık Windows kurulumlarınızda size ait olan lisansınız otomatik olarak girilecektir. 85-)Wİn XP de CTRL+ALT+DEL Selamlar Winxp'yide Wİn2000server gibi başlata bilirsiniz.Yani ctrl+alt+del Tuşarı ile yada kitlediğinizde ctrl+alt+del tuşarına basarak acabilirsiniz. Nasılmı ¿¿ İşte Cevap Denetim Masasında bulunan yönetimsel Araçları acın ordan yerel güvenlik ilsesine girin ve güvenlik seceneklerine bir kez tıklayın sağ tarafta bir sürü yazı cıkacak ordan Etkileşimli Oturum Açma:Oturum Açmada CTRL+ALT+DEL gerektirmeyi devre dışı yapın işte bu kadar. 86-)bios hakkında herşey Daha kararlı ve daha hızlı sistemlerin en temel başlangıç noktası olan BIOS hakkında ne biliyoruz? Yeni nesil anakartlar bize ne gibi seçenekler sunuyor? BIOS (Basic Input&Output System) bilgisayarınız ilk açıldığı anda hangi donanımlara sahip, bunlara sinyaller hangi yollardan gidecek, kaç disk takılı, RAM ne kadar, ne tip RAM kullanılacak gibi hayati sorulara cevap veren ve bunların çok ayrıntılı olarak bir listesinin çıkmasını sağlayan bir progr*****tır. Bu program, anakartta bir çip üzerinde tutuluyor ve bilgisayar açılıp, anakarta elektrik ulaştığında çalışmaya başlıyor. Ondan istenen görevleri yerine getirdikten sonra da, disklerin ya da CD'lerin boot sektör adı verilen ilk kısmına bakıp bir işletim sistemine görevlerini terk ediyor. BIOS aslında her zaman arka planda durur (görevlerini işletim sistemine terk etmiş olsa bile) ve donanımmızdaki her şeyin doğru çalışmasından ve sinyallerin doğru yerlere doğru şekilde ulaştırılmasından o sorumludur. Her anakart üreticisi, kendi ürettiği anakart için bazı BIOS ayarları sunuyor olsa da temel ayarlar hep aynıdır. BIOS bir tür programdır ve bunların çoğu belli firmalar tarafından yazılıyor. Bunlar arasında AMI, AWARD, IBM, Compaq gibi firmalar var. Biz olabildiğince hemen hemen tüm üreticilerin ortak olarak sunduğu ayarlardan bahsedeceğiz. Genelde P4 için SIS 645 ile Intel 845 çipseti ve AMD platformu için de yeni elimize ulaşan KT333 temelli anakartlarm ayarlarını inceleyeceğiz. Bellek için ayarlar Bellek yani hafıza ayarları çoğu anakartta, 'Advanced Chipset' mönüleri altındadır. Bu yazımızda söz konusu mönüdeki DDR-RAM ayarlarını inceleyeceğiz. Bugünlerde hem Intel hem de BIOS, BlOS'tan bilgisayarınızın durumunu da öğrenebilirsiniz. AMD platformları için kullanılan DDR-RAM'lerde ve önceki sürüm olan SDRAM'lerde gördüğümüz bazı temel ayarlar var. CAS ve RAS ayarları en önemlileridir. Bir DDR ya da SDRAM, kapasitör benzeri bir yapıya sahiptir. Yani bu belleklerde bir okuma yapılacağı zaman önce okuma yapılacak olan bellek hücresinin elektriksel olarak yeniden yüklenmesi gerekir. Diğer yandan bellekte bir yere ulaşmak için belirli bir süre gereklidir. 'Advanced Chip-set' gibi mönülerde göreceğiniz CAS ayarı, belleğe komut gönderildiği zaman, o komutu uygulamaya başlamadan önce geçen zamanı gösterir. Bu rakam ne kadar düşük olursa, sistem o kadar hızlı veri okur. Ama şunu da unutmayın '2' ayarı her RAM üreticisi tarafından desteklenmiyor. Belleğiniz bir 'No name' yani markasız ise ve CAS 2 ayarını desteklemiyorsa, o zaman çökmeler yaşayacaksınız demektir. Yine bellekler için RAS ve RAS to CAS ayarlarını göreceksiniz. RAS işlemi, bellek ciplerinin elektriksel olarak yeniden yüklenmesi için gerekli süredir. Genelde '5' ya da '6' ayarlarını seçebilirsiniz. Bu da 5 ya da 6 işlemci saat frekansı demektir. Ne kadar büyük olursa sisteminiz daha kararlı olacaktır. Düşük bir ayar ise, '5' gibi, daha yüksek performans getirir. RAS-to-CAS ayarı ise RAS ve CAS işlemleri arasında ne kadar süre beklemek gerektiğini bildiriyor. Elbette bu ayar için de durum aynı. Rakamı ne kadar yüksek tutarsanız, sisteminiz o kadar kararlı olarak çalışıyor. Ayar sırasında daha düşük rakamları seçerseniz, o zaman da performans artacaktır. İşte size, anakartlarda sıkça gördüğümüz bir kaç ayar daha: SD-RAM Command: Bu bellek ayarı bazı anakartlarda, 'MA 1T/2T Select' şeklinde görülür. Her iki ayarın yaptığı iş aynı. Bu ayar, belleğe komutların ne kadar sürede aktarılacağını belirtir. ÎT ayarı en hızlı, 2T ayarı ise daha yavaş bir ayardır. Elbette 2T ayarı eğer kalitesiz RAMler kullanıyorsanız sistemde çökmelere neden olabilir. Fast Command: Bu ayar genellikle Athlon'larda görülüyor. Bu ayarda amaç, işlemcinin içinde bellekle ilgili ayarları nasıl ele alacağını düzenlemektir. Eğer hızlı RAM'lere ve yeni nesil bir işlemciye sahipseniz, ayarı daha yüksek hızlara çıkartabilirsiniz. SDRAM Burst Lenght: Bu ayar SIS çipsetlerinde ve Athlon'ların anakartlarında sık görülmekte. Bellek ciplerinin özel bir fonksiyonunu düzenliyor. Bellek cipleri, üzerlerinde bir yer okunduğunda, yanındaki hafıza hücrelerinin de okunacağını tahmin eder. Buradaki bilgileri çabuk ulaşabileceği bir düzene koyar. SDRAM Burst Length ayarı ile ne kadarlık bir kısmı hemen ulaşılabilecek hale getirdiğini ayarlıyoruz. Genellikle '4QW ya da '8QW gibi ayar olasılıkları var. Eğer kaliteli bir RAM aldıysanız, bu ayarı 8QW'ye getirin. Eğer RAM'iniz kaliteli değilse ayarı kapatın. Zira kalitesiz RAM'lardaki cipler bu özelliği desteklemez. Bu ayar bazı anakartlarda DDR 'RAM Auto Precharge' ismi altında da görülür. Bank Interleave: Bu ayar sadece KT266A ve KT333 çipsetlerinde var. Eğer iki DDR-RAM'i anakart üzerindeki iki bellek yuvasına takarsanız, o zaman her iki DDR-RAM'den de aynı anda okuma yapılması sağlanır. 16 MB'nin altında bir RAM için çalışmıyor. '2-Way' ve '4-Way' gibi ayar seçenekleri var. Eğer bir çift RAM'i yan yana takıyorsanız '2-Way', iki çift RAM'i birlikte anakarta monte edecekseniz, mutlaka '4-Way' ayarında bırakın. Burada anlattığımız ayarların hepsini 'SPD' fonksiyonu kullanarak da yapmak mümkün. Kullandığımız RAM'lerin üzerinde 'SPD' isimli çok küçük bir cip yer alır. Bu cip, buraya kadar anlattığımız RAS, CAS, Precharge gibi ayarları, o RAM'e göre yapılmasını sağlar. Eğer satın aldığınız ya da kullandığınız, RAM'lerin RAS, CAS ya da benzeri ayarlarını bilmiyorsanız, o zaman bu ayarları 'SPD' yapsın diyebilirsiniz. Bu takdirde BIOS'da yine bellek ayarlarının bulunduğu mönü içinde 'Configure DRAM Timing By SPD' gibi bir ifade olmalı. Bu ayarı seçtiğinizde her şey otomatik ayarlanacaktır. AGP için ayarlar AGP için ayarlar çok çeşitli olmasa da bazı ayarları halen elle ayarlamak gerekiyor. Şimdi bu ayarları kısaca gözden geçirelim. AGP Mode: Bu ayar, AGP yuvasının hangi hızda çalışacağını belirler. Ayarı 'Auto' ya da 4X halinde bırakırsanız problemsiz olarak çalışmanızı sağlar. Ama eski bir ekran kartınız varsa (TNT, eski TNT2 kartları gibi) ayarı 'Auto' ya da 2X'e getirin. AGP Fast Write: Oyunlarınız, büyük miktarda bir veriyi bir anda ekran kartınızın hafızasına yazmak için 'Fast Write' denilen bir işlem yapar. Bu ayar, TastWrite' işleminin çalışması ya da çalışmamasını sağlamaktadır. Bazı oyunlar, örneğin Aquanox'un 2.1 sürümü, Sacrifice'ın ilk sürümleri, bu ayar açıksa, sistem çökmelerine ya da grafiklerde bozulmalara neden olur. AGP Aperture Size: Eğer sisteminizdeki ekran kartının hafızası dolarsa, o zaman ana hafızanın bir kısmını kullanacaktır. Hafızanızın, ekran kartınız tarafından kaç megabyte'lık bir kısmının işgal edilebileceğini belirler. Eğer az hafızanız varsa, bu rakamı 32 MB olarak, eğer bolca hafızanız varsa ayarı 64 MB olarak bırakın ya da anakartınızın ayarı kendi seçmesine izin verin. Bu ayar bazı BlOS'larda 'Graphic Win Size1 olarak da geçer. AGP l W/S Write: Bu ayar, AGP yuvasından ekran kartınıza bir veri gideceği sırada araya bir işlemci frekansı kadar bekleme süresi eklemenizi sağlar. AGP l W/S Read: Yukarıdaki, 'AGP l W/S Write' ayarı ile aynı işi yapar. Sadece bu sefer, ekran kartınızdan, bir veri okunacağı sırada araya bir bekleme süresi koyacaktır. Aynı şekilde yavaş bir ekran kartı ya da yavaş bir RAM'iniz varsa, bu ayarı 'Enabled' konumuna getirin. AGP Read Syncronizaüon: AGP kartınızdan yapılan okuma işlemlerinin, sistem saatiyle senkronize edilmesini sağlar. 'Enabled' konumunda bırakılması tavsiye edilir. AGP için ayarlar AGP için ayarlar çok çeşitli olmasa da bazı ayarları halen elle ayarlamak gerekiyor. Şimdi bu ayarları kısaca gözden geçirelim. PCI için ayarlar BlOS'ların yine 'Advanced Chipset Features' ya da 'PCI Devices' gibi mönülerinde karşılaştığımız ayarların çoğu yanlış yapılıyor. Şimdi bu ayarların en bilinenlerini ele alalım. PCI Delay Transaction: En fazla hatalı olarak ayarlanan BIOS ayarlarından biri. Anakartınızı ilk kurduğunuzda, 'Disabled' seçeneği seçilmiş olarak gelir. Bu ayar, PCI 2.1 ve sonrası PCI standartlarının çalışıp çalışmamasını sağlar. PCI yuvalarına giden veriler, eğer sisteminizde çok eski bir PCI kartı ya da ISA kartı varsa, beklemek durumundadır. Oysa yeni nesil PCI 2.1 ve PCI 2.2 standartlarında ISA ve önceki PCI kartlarına gidecek olan veriler bir süreliğine, bir tampon bellekte tutulur. Böylece, eski ISA ve PCI kartlarının oluşturduğu darboğaz aşılmış olur. Eğer sisteminizde eski PCI genişleme kartı ya da ISA kart yuvası yoksa, bu ayarı 'Enabled' yapabilirsiniz. Kimi durumlarda sisteminizde belirgin bir performans artışı olur. Ama PCI kartlarınızın durumunu bilmiyorsanız ya da ISA yuvalarının sistemde var olup olmadığından habersizseniz, ayarı 'Disabled' olarak bırakın. Bu parametre seçilirse, PCI 2.1 uyumluğu da kapatılmış olur. PnP BIOS: Bu ayar, bazı anakartlarda 'Plug and Play Aware OS' şeklinde de geçer. Eğer bu ayarı kapalı yani 'Disabled' hale getirirseniz, PnP (Plug and Play, Tak ve Çalıştır) standardına uygun olan cihazlarınız, işletim sisteminiz tarafından bulunacaktır. Eğer bu ayarı açarsanız, yani 'Enabled' hale getirirseniz, PnP uyumlu cihazlarınızı, BlOS'unuz bulacaktır. Clear NVRAM: Hangi kartın PnP uyumlu olduğu ya da 'ne kadar RAM var' gibi bilgiler, BIOS içinde burada saklanır. BlOS'un bu kısmındaki bilgiler, eğer ayar 'Enabled' halde ise, her sistem açılışında silinecektir. Yeni bir kart takacaksanız ya da modeminiz external bir modem ise bu ayarı 'Enabled' halde bırakın. PCI Latency Timer: Bu ayar her PCI kartının, ne kadar süre ile veri aktarıp veri aktarma hakkını bir diğer cihaza devredeceğini gösterir. Yani kartlar sıra ile veri aktarırlar ve her bir kart belli bir süre veri aktarıp veri aktarma işini bir diğerine bırakır. Eğer bu ayardaki değeri yüksek tutarsanız, daha yüksek veri aktarım hızlarına ulaşmak mümkündür. Örneğin, GeForce ekran kartları bu ayarın yüksek olmasını ister. Farklı ayarlar için Burada anlattığımız ayarlar, BIOS'daki onlarca ayardan sadece bir kaçı. Özellikle değinmek istediğimiz ve çeşitli çipsetlerin kullanıldığı anakartlarda yer alan bir kaç ayar daha var. MPS Table: Bu ayar aslında bir anakartta, çift işlemci varsa kullanılır. BIOS'u üreten şirketler aynı BlOS'u pek çok kart için ürettiklerinden dolayı, bu ayarı farklı anakart modellerinde kullanmak için, BlOS'a ekliyorlar. Bu ayarı çift işlemciniz yoksa değiştirmeyin. APIC Function: Bu ayar, sisteminizdeki Interrupt'ların daha geniş bir biçimde kullanılmasını sağlar. APIC (Advanced Programmable Interrupt Controller-Gelişmiş Interrupt Kulanımı), ayarını eğer yeni bir işletim sisteminiz varsa açmalısınız. Bu konuda bir fikriniz yoksa ayarı değiştirmemenizi tavsiye ediyoruz. IPCA Function: Sisteminizin, fazla elektrik harcamaması için işletim sistemi tarafından kontrol edilebilmesini sağlar. Eğer işletim sisteminiz Windows 98SE /Me 72000 /XP ise bu ayarı açık, yani 'Enabled' hale getirin. ACPI Standby State: Bu seçenekle, eğer IPCA ayarınız açıksa, sisteminizi nasıl asılı (Standby) konumuna alacağınızı ayarlar. Eğer SI seçeneğini seçerseniz, o zaman sisteminiz sadece sabit disk ve ekran gibi bileşenleri kapatarak Standby konumuna geçecektir. S3 Seçeneğini seçtiğinizdeyse, yaptığınız her şey hafızanıza yazılacak ve sistem daha derin bir uyku haline geçecektir. Bu yazıda sadece bazı önemli ayarlara değinerek bir kaç temel BIOS seçeneğine ışık tutmak istedik. Sisteminizle ilgili frekans ayarlarını da iyi yapmanız gerekiyor. Bu ayarlar ise bir başka yazıya kalıyor. Bu yazıdan da anlayabileceğiniz gibi, sisteminizle ilgili pek çok şeyi BIOS yoluyla düzene sokmak mümkün. Ama ne yaptığınızı bilmiyorsanız, kesinlikle bir şey yapmamayı tercih edin. Zira BIOS ayarları, keskin bir bıçak gibi, iyi kullanıldığında işe yarayan, kötü kullanıldığında da problemlere neden olan araçlardır. V I/0 ve V I/01 ayarları nedir? V I/O ayarı DIMM ya da SIMM yuvalarına giden voltajı belirler. DIMM'ler ya da SIMM'ler 3,3 V'ta çalışmak için tasarlanmışlardır. Eskiden, RAM'lerle anakarttaki çipsetler aynı voltajla çalışırlardı. Oysa bu durum yeni nesil anakartlarda farklı. DDR-RAM'lerin ortaya çıkmasından sonra bu kural değişti. Çipset için gerekli voltaj V 1/0 olarak, DDR hafıza cipleri için gerekli olan voltaj ise V l/Ol olarak isimlendiriliyor. Bazı anakartlarda bu konuda da BlOS'da ayarlar bulunmakta. Bu konuda özel ayar yapmayı bilmiyorsanız, anakartınızda hazır gelen ayarları kullanın. Eğer overclock yapmanız gerekiyorsa, bu ayarı değiştirebilirsiniz. DDR RAM'ler ise 2,5V'da çalışmak üzere tasarlanmıştır. Ama 2.7 Volt'a kadar çalışma voltajları arttırılabilir. Daha üst değerlerde ise risk almaya başlarsınız ve RAM'lerinizi yakma olasılığı doğar. Ayrıca kimi BlOS'larda işlemcinin de çalışma voltajı ayarlanabilmektedir. Bu ayarlar, overclock yapmak isteyenler için ve test amaçlı kullanılmak üzere düşünülmüştür. Bu ayarları değiştirirken, her işlemcinin bir sınırı olduğunu ve yanabileceğini de aklınızda bulundurmalısınız. 87-)Bir PC Ortalama Ne Kadar Güç Çekiyor? Son zamanlarda Forum'larımızda çok sık bir şekilde dile getirilen ve maillerinizde çok sık sorduğunuz bir soru var: "Bir PC ortalama olarak ne kadar güç çekiyor?" İşin bilincinden olan kullanıcılar için bu sorunun cevabı oldukça önemli. Parçalarınız ortalama olarak ne kadar fazla güç çekiyorsa, o gücü gerçekten sağlayabilecek kasa güç kaynağı almak istiyor. Düzgün çalışma ortamı ve ileride yapacağınız donanımsal terfiler için alacağınız güç kaynağının sunduğu çıkış gücü önemli olabilir. Forum'larda gördüğümüz kadarıyla, okuyucularımızın tercih ettiği veya bizim sizlere önerdiğimiz sistemler için genelde gerçek 300W'lık güç kaynakları yeterli olabiliyorken, çok etli butlu sistemlerde alacağınız güç kaynağının sizler için yeterli güç sağlayamayabilir. Sisteminizde kullandığınız parçaların ne kadar güç çektiğini tam olarak hesaplayabilmek için ilk dikkat etmeniz gereken nokta, hangi parçanın hangi kanalı kullandığını bilmeniz. Zira, bazı üst düzey güç kaynakları haricindeki güç kaynakları genellikle +5V ve +3.3V kanalları devre paylaşımı ile çalıştığından +5V ve 3.3V kanalından verilen güç, bir diğer ifade ile "Combined Power", ortak kullanılır. Bilgi olması açısından, sistemlerimizde kullandığımız parçaların hangi kanalı kullandıklarına bir tabloda bakalım: Kanal Anakart +3.3V, +5V, +12V İşlemci +12V Ekran Kartı +5V Bellek +5V Veri Depolama Aygıtları (HDD, CD-RW vs.) +5V, +12V İşlemci fanı +12V USB Aygıtı +5V Güç kaynakları üzerinde yer alan etiketlerde, hangi kanaldan ne kadar güç sağlanabileceği görülebilir. Bu hesabı yaparken, kanaldan geçen akım göz önüne alınıyor. Örneğin, +12V'luk kanaldan maksimum 15A geçtiğini varsayarsak, bu kanaldan sağlanan güç miktarının 180W olduğu hesaplanabilir. Fakat pratikteki değerler bu değerlerin altındadır. Çoğu güç kaynağında +3.3V ve +5V kanallarının devre paylaşımı ile çalıştığını unutmamak lazım. Peki, güncel bir sistem topladığımızda ortalama olarak ne kadarlık bir güç kaynağına ihtiyacımız olacak? Buna da bir tablo halinde kabaca bakalım. Gereken Güç (Watt) Athlon XP 1700+ / 2200+ / 2700+ 49,4 / 62,8 / 68,3 W Pentium 4 2.0 / 2.4 / 2.8 GHz 66 / 74,4 / 85,2 W Anakart 23.5 W GF4 MX 440 / GF4 Ti4200 17,8 / 38,3 W Ati Radeon 8500 / 9700pro 41,1 / 64,2 W HDD (5400 / 7200 rpm) 10,4 / 27,7 W CD-RW ( 48X) 26,8 W Bellek (DDR 333 @ 2.5V) 7,7 W USB Aygıt 8 W CPU Fanı 2 W Tablodaki değerlendirirken şunları göz önünde bulundurun: Yukarıdaki değerler tek aygıt için. Örneğin, iki tane diskiniz varsa verilen değeri iki ile çarpın. Ya da +12V kanalından beslenen fanlarınız varsa bu değerleri elinizdeki fan adediyle çarpın. Aynı şekilde, bir DDR belleğin harcadığı rakam tablodaki gibi. İki veya daha fazla modül taktığınızda, çekilen güç artacak. Elde ettiğiniz değerleri topladığınızda, bir değer elde edeceksiniz. Mesela, aldığınız sistemin 250W güç çektiğini kağıt üzerinde hesapladınız. Alacağınız güç kaynağının, bu değerden yaklaşık %15 daha fazla güç sağlayabiliyor olmasını öneririz. Böylece, ileride ekleye(bile)ceğiniz ekstra aygıtlar için tölerans tanımış olursunuz. Üstelik, güç kaynağını tam sınırda çalıştırmak pek doğru değil. Bunu mutlaka göz önünde bulundurun. Tüm sisteminizin ne kadar güç harcadığını bulmak için Japon bir PC meraklısının hazırladığı bu sayfayı ziyaret etmenizi öneririz. Tüm sisteminizin hangi kanaldan ne kadar güç çektiğini rahatça hesaplayabilirsiniz. Biz de değerleri verirken bu sayfadan yararlandık. Son olarak sürekli tekrarladığımız cümleleri tekrar sarfedelim: Piyasada 10-15$'a satılan hiçbir 300-350-400W'lık güç kaynağı üzerindeki yazan değeri vermez. Bilakis, neredeyse yarısı kadar değer verir. Üstelik, bu dandik güç kaynaklarının hiçbir koruma özeliği mevcut değildir. En ufak yüklenmede, voltaj dalgalanmasında güç kaynağı kendisini patlatmakla kalmaz, beraberinde sisteminizi de götürebilir. Bu tarz sebeplerden kaynaklanan hiçbir sorun garanti kapsamı içinde yer almaz. Bunu göz önünde bulundurmalısınız. Yani, olan olduktan sonra ağlayıp sızlamakta hiçbir fayda yok. Sisteminiz ne olursa olsun mutlaka kaliteli bir güç kaynağı alın / aldırın / satın. Ne kadar mantıklı bir iş yaptığınızı er ya da geç anlayacaksınız. Ayrıca kendi pcsinin ne kadar güç çektiğini merak edenlere her pcyi hesaplayan bir adres : 88-)xp de kullanıcı ayarları Arkadaşlar Xp deki kullanıcı ksımındaki guest ile ilgili kısmı turn off yaparsanız. bigisayarınıza herhangi bir şekilde dışarıdan yapılacak müdahelelerin bir nebze önüne geçmiş olsursunuz.Çünkü bilgisayarınıza bu şekilde bir müdahele imkanı var.Şayet bilgisayarınızda guest olarak bir kullanıcı yoksa tek kullanıcı siz iseniz guset account unu off yapın.kolay gelsin 89-)BASIT LINUX KOMUTLARI Her işletim sistemi gibi linux'da önceleri sadece komut satırından oluşuyordu. Herhangi bir grafik arayüzü içermiyordu.Bu şimdi ki bilgisayar kullanıcılarına çok soğuk kullanışsız gelecektir. Artık bir çok bilgisayar kulanıcısının dos ile tek alakası windows açılırken gözüken ,autoexec.bat dosyasından çağırılan bir kaç komut. Ama linux kurulduktan sonra console yani komut satırı default olarak başlar (çogu dağıtımda böyledir). Yani işletim sistemi hemen bir grafik arayüze geçmez.Tabi birkaç ayar ile bunuda sağlıyabilirsiniz. Öyle ya da böyle her linux kullanıcısı bu komut satırını kullanmak zorunda kalacaktır. Özellikle bunu kullanmaya alıştıktan sonra yaptığınız işlemlerin pencere açıp kapamaktan daha hızlı olduğunu göreceksiniz. Özellikle "tab" tuşunu kullanmaya alışınca yılladır size öcü gibi gözüken dos'un sadece çok "anlayışsız" olduğunu farkedeceksiniz.Linux'un anlayışlılığı konusuna bir kaç basit komutu anlatıktan sonra döneceğim. Linux altında basit komutların bile gerekli gereksiz bir çok parametresi mevcut. Bu parametreleri kullanmak için kullanacagınız parametrenin önüne çoğu zaman bir yada iki eksi işareti ( "-" ya da "--") konur. Her komutun sonuna "--help" yazınca genellikle parametreleri acıklayan küçük bir yardım ekranı gözükür. Bu arada vereceğim komutların parametreleri Red Hat6.x ve Mandrake 6.x dağıtımları için geçerlidir.Bu parametrelerin bir kısmı diğer linux dağıtımlarında bulunmayabilir. Üzülmeyin çoğunu bir kaç saat içinde unutursunuz . Öncelikle işe ls komutu ile başlıyalım. ls: Nedense bir işletim sistemini öğrenmeye başlıyan insanlar önce dosya listeleme komutunu öğrenir (dos'taki dir komutunu herkes bilir). ls komutu hemen hemen dos'taki dir komutu ile aynı işi görür. Yani aksini belirtmedikce bu komut o dizindeki tüm dosyaları ve altdizinleri ekrana basar. Ama bu komut parametresiz yazıldıgında sadece isimleri verir dosya ve ya dizin hakkında başka bir bilgi vermez.Dosyalar hakkında daha cok bilgi almak isterseniz; ls -l yazmanız yeterlidir.Böylece dosyanın ozelliklerini (okunabilirmi? değiştirlebilirmi? calıştırılabilirmi?bu mevzuya komutlardan sonra dalacagım o yüzden şimdilik dosyaların sol tarafında göreceğiniz -x- rxw gibi harfler kafanızı karıştırmasın) ve büyüklüğünü ögrenebilirsiniz. Bir başka parametre ise "-a" (--all da kullanılabilir) parametresidir. Bu parametre adından anlaşılacağı üzre tüm dosyaları gösterir. Adı nokta ile başlıyan dosyalar ve dizinler linux'ta gizli dosyalardır ve ls yazdığınızda gösterilmez. Mesela adı ".xinitrc" olan dosya veya dizin "ls -a" yazmadan ya da ls komutuna "--all" parametresi yazılmadan gösterilmez. Sizinde bu dosyadan haberiniz olmaz. "-c" ile dosyaları oluşturulma zamanına göre sıralar. "--full-time" ile dosyanın oluşturulma zaman ve tarihini gösterir. Bunları ve geri kalan parametreleri beraber de kullanabilirsiniz; ls -alc --full-time bu komut size tüm dosyaları ayrıntılı gösterecek, onları zamanına göre dizecek, ve tarihlerini gösterecektir."-u" dosyaları,dosyaya en son ulaşma zamanına göre dizecektir."-X" dosyaları alfabetik olarak dizer. "-d" komutu sadece dizinleri gosterir."-k" dosyaların büyüklüğünü kilobyte olarak verir.Ls default olarak büyüklüğü byte cinsinden verir."-h" (yada --human-readable ) ile dosya buyukluklerini küsürata kaçmadan öğrenebilirsiniz.Mesela 1k 5M ya da 6G gibi."-H" (unutmayın linux "case sensitive" dir yani H ile h aynı şeyi ifade etmez linux'a ) ile ls, 1 kilobyte 1000 byte'a 1000 k=1mb'a eşitmiş gibi davranır. Sırada cp komutu var. cp: Cp anlıyacağınız üzre copy demektir yani dosya kopyalama komutudur.bu komutun kullanımı ise şöyledir; cp davul.tgz /gel/buraya/ Bu komut davul.tgz doyasını gel dizini altındaki buraya dizinine (tabii varsa) kopyalar.Önemli bir olayda koplayacağınız dosyadan sonra yazdığınız dizin adını slash yani bölü işareti "/" ile başlamazsa o dizinin dosyanın altındaki bir altdizine kopyalacağınız manasına gelir. Dosyanın bulunduğu dizinin altında "burasi" diye bir dizin olsun. Dosyayı bu dizine kopyalamak için; cp davul.tgz burasi/ yazmanız yeterlidir. Dosyayı yine aynı dizine farklı bir isimle kaydetmek içinse; cp davul.tgz burasi/zurna.tgz yazabilirsiniz.Gelelim bu komutun parametrelerine. -i --interactive Bu parametre herhangi bir dosyanın üzerine yazıyorsanız sizden onay istemesini sağlar.Çoğu linux sisteminde zaten bu parametre default olarak açıktır. Yani genelde kullanmanıza gerek yoktur. -l Bu önemli bir parametredir. Bununla dosya kopyalanmaz sadece hedef dizininde bir link yaratılır. Bu linkler windows9x te karşılaştığımız kısayollar (shortcut) ile aynı şeydir. -p Mümkünse dosyanın attributelarını (türkcesi nedir bilmiyorum ) korumaya zorlar. Bu dosya modlarınıda komutlardan sonra anlatacagım merak etmeyin. -r Çok kullanılan bir parametredir.Çoğu komutta aynı işi ifade eder. Bu parametre cp komutuna altdizinleride kopyalamasını söyler. -R Sadece altdizinleri kopyalar. -u --update Yedekleme ile arası iyi insanlar için çok kullancağı bir parametre. Hedef dizinde, kopyalanacak dosyaların aynısı ya da yeni tarihlisi yoksa kopyalar. -v Paranoyak arkadaşlar için iyi bir parametre.Yapılan işlemleri gösterir. mv: Dos'taki move komutuyla aynı işi görür.Yani bir dosyayı bir dizinden başka dizine taşımaya yarar. Mesela /home/aldemir/ dizininde oluşturduğumuz "mevzu" dosyasını /etc dizininin altına atacağız. Eğer şu anda /home/aldemir/ dizinide bulunuyorsak; mv mevzu /etc/ yazarak dosyayı /etc dizinine atabiliriz.Eğer /home/aldemir/ dizininden farklı bir dizinde bulunuyorsak; mv /home/aldemir/mevzu /etc/ yazmamız lazımdır.Kolay değilmi?Özellikle bash kabuğunu kullanmaya alıştıkca(ipucu:tab tuşu!!!) komut satırını kullanmanız çok daha kolay olacaktır. Bu komut ikinci bir amaç için kullanılabilir;Dosya ismi değiştirme yani dostaki ren komutunun yaptığı işin aynısını yapabilir.Mesela elinizdeki index.html dosyasının ismini enter.html olarak (aynı dizinde) değiştirmek isterseniz; mv index.html enter.html ve işlem tamamlanacaktır.Bu isim değiştirme işlemini dosyayı başka dizinlere taşırken de yapabilirsiniz.Mv'nin parametreleri azdır ama çok da önemlidir; -f --force bu parametre hedefteki dosyanın aynı olduğu durumlarda mv'nin size üstüne yazıyimmi? türünden bir soru sormasını engeller.Hiç sormadan dosyanın üzerine yazar. -i --interactive bu ise -f'nin tam tersine soru sormasını sağlar çoğu işletim sisteminde default olarak açıktır. -u bu da sadece hedefteki dosya daha yeni değil ise üzerine yazar. Root olarak login olduğunuz durumlarda bu komutu kullanırken dikkatli olmanızı öneririm. Sisteme büyük zararlar verebilirsiniz. rmdir: Bu komut dizinlerin silinmesi için kullanılır.Ama sadece silinecek dizinin içi boş ise o dizini siler.Eğer dizinin içi dolu ise 2 seçeneğiniz mevcuttur.Ya teker teker dosyaları ve altdizinleri sileceksiniz ya da birazdan anlatacağım rm komutunu bir takım parametrelerle kullanarak "olaya girceksiniz". mkdir: Bu komut da dizin oluşturmak için kullanılır.Kullanımı çok basittir ve sadece mkdir dizin yazarak bulunduğunuz dizinde bir altdizin oluşturabilirsiniz. rm: Gelelim root'lar için bir başka tehlikeli komuta . Tabii ki bu komut kaçınılmaz ve çok önemli bir komuttur.Dosya silmeye yarar. Linux altında dos'taki undelete gibi bir araç mevcut değildir.O yüzden bir dosyayı linux altında sildinizmi,dosya tarihin tozlu sayfalarına ilelebet gömülür.Bu yüzden bu komut çoğu linux dağıtımında,dosya silme onayı ister.Yani dosyayı silmek isteyip istemediğinizi sorar.Bir süre sonra bu sorular canınızı sıkmaya başlarsa "-f" parametresini kullanıp bu sorulardan kurtulabilirsiniz.Ama burdan ifade ediyim,sorumluluk kabul etmem .Çünkü hiç bişey sormadan dosyayı hemen siler.Ekrandaki tüm göreceğiniz sanki birisi "enter" a basmış gibi komut satırının bir satır aşşağı kaymasıdır. Diğer çok önemli parametre ise; -r -R -recursive 'dir.Bununla rm komutunun altdizinleride "elinden geçirmesine" sebep olur.Yani altdizinleride siler.Bu parametre ile "rmdir" komutunun yapamadığını yapabilirsiniz.Mesela elinizde "gereksiz" diye bir dizin olsun ve biz de bunu silmek istiyelim; rm -r gereksiz/ yazarsanız,tüm gereksiz dizinini silecektir.Eğer dizinin altında onlarca hatta yüzlerce dizin ve dosya varsa eliniz "y" tuşuna basmaktan yorulacaktır.Çünkü komut her dosya ve dizin için sizden onay isteyecektir.Bunu engellemek için; rm -rf gereksiz/ dersek yine bir-iki saniye içinde linux'un o dizini yokettiğine şahit oluruz.Burdan sizi bi daha uyarmak isterim şöyleki;Eğer root iseniz işletim sistemine kalıcı hasarlar verebilirsiniz (inanmıyorsanız "rm -rf /bin/" komutunu root iken deneyin ) linux'u yeniden kurmak zorunda kalabilirsiniz. tar: Tar komutu linux'un arşivleme (backup) komutudur.Internette linuxla ilgili dosyaların hemen hemen hepsi tar ile arşivlenmiş ve de gzip ile sıkıştırılmış halde bulunur.Genellikle bu tür dosyaların uzantısı " .tar.gz" ve ya " .tgz" dir.Bu komut bir çok parametre içerir ama basit olarak şu üç amaç için kullanabilmeniz yeterlidir(zaten bende bu kadarını açıklıyacağım): 1.Arşivin içeriğinin görülmesi 2.Arşivin gerekli ortama açılması 3.Yeni bir arşiv oluşturulması Bunların nasıl yapıldığını açıklamdan önce şunu söyliyeyim.Tar arşivleri genelde içinde programa ait dizini barındırır ama akıllı bir arkadaşamızın böyle bir yapmamış olması içine açtığımız dizini onlarca dosyaya boğabilir ve bunlari silmek insanın hem vaktini hem de mutluluğunu çalar. O yüzden öncelikle dosyanın içerine bakılmalıdır.Elimizde arshiv1.tar.gz isimli bir dosya bulunsun; tar ztvf arshiv1.tar.gz yazılırsa sadece o dosyanın içeriğini ekrana ayrıntılı olarak basar. tar zxvf arshiv1.tar.gz yi denersek arşivin bulunduğumuz dizine açıldığını görürüz.Dikkat dosyanın uzantısnda "gz" yok ise yani uzantısı sadece "tar" ise "z" parametresini kullanmamak gerekir zira bu parametre tar'a doyanın gzip'li olduğunu ve onu önce gzip ten kurtarması gerektiğini söyler tabii dosya ziplenmemiş olduğundan tar hata verip işlemi başlatmaz. Bir tar arşivi oluşturmakta dos altında dosya ziplemekten farksızdır.Her sıkıştırma ve arşivleme işlemi gibi öncelikle arşivin adı daha sonra arşive konacak dosyalar satıra yazılır.Oluşturacagımız arşivin adı yedekolayi.tar.gz olsun.Bunun içinde /root/prog/ dizinini alacağımı farz edelim; tar zcvf yedekolayi.tar.gz /root/prog/* derseniz /root/prog/ dizini altındaki tüm dosyaları alacak ve de yedekolayi.tar.gz diye bir arşiv oluşturacaktır. mount: Linux'un hala windows'a göre birtakım garip özellikleri vardır.Bunlardan biride mount olayıdır.Linux'a göre bilgisayarınızda ki her şey birer dosyadan ibrettir.Mesela linux için sizin 150$ verdiğiniz external modem sadece bir dosyadır.Linux vri alışverişini bu dosyalara yazarak ve bu dosyalardaki veri değişimini okuyarak sağlar.Bilgisayara veri yüklediğimiz ve ondan veri aldığımız disket sürücüler,sabit diskler,cd-rom lar için durum biraz farklıdır.Linux onları yine birer dosya gibi görür.Ama bunları okuyabilmeniz için linux'a bir disket yada cd-rom taktığınızı söylemeniz gerekir.Bunu söyliyen komut ise "mount" komutudur.mount komutunu kullanarak /dev dizini altında o alete ait dosyayı istediğiniz dbir dizine bağlarsınız.Böylece o dizinin içi direkt olarak sizin disket sürücünüz içiymiş gibi davranır.Yani o dizinin içinden dosya silerek disketten dosya silmiş olursunuz.Disket yada cd-rom değiştirmeniz gerektiği zaman ise "umount" komutu ile o dizinin disket sürücü ya da v.b. gibi davranmasına son vermiş olursunuz,ve de yeni bir cd-rom v.b. takacağınız zaman sürücüyü yeniden mount etmeniz gerekir. Aslında aynı şey sizin linux'un kurmuş olduğunuz partition içinde geçerlidir ama zaten linux açılırken bu partition'ı mount eder.Yeni kullanıcıların büyük derdi ise fat32'li bir sabit disk bölümünü görememektir.Bunun birazadan ne kadar kolay bir çözümü olduğunu göreceksiniz.Ama bundan önce linux formatlı bir disketin nasıl mount edildiğini görelim; mount /dev/fd0 /mnt/floppy/ Bu komutu yazdıktan sonra linux formatlı bir disketin(mesela boot disketi) içeriğini /mnt/floppy/ isimli dizine ls çekerek görebilirsiniz.Bu komutun tek önemli parametresi "-t" dir.Bu parametre mount edeceğiniz medyanın hangi dosya formatı içerdiğini linux'a açıklar.Dos formatlı bir disketi mount etmek için; mount -t vfat /dev/fd0 /mnt/floppy/ yazmanız yeterlidir.Bİr floppy'yi mount ederken /dev/fd0 'ı kaynak olarak göstermeye mecbursunuz(bir den fazla sürücünüz olmadığı zamanlarda tabii ki!).Aynı zamanda adı linux tarafından hda1 olarak görülen bir dos ya da fat32 disk bölümünü mount etmek için şunu yazmanız yeterlidir; mount -t vfat /dev/hda1 /mnt/herhangi/ Burda herhangi dediğimiz dizin.Sizin istediğiniz bir dizin olabilir.mnt dizini içersinde bulunmasıda gerekmez.Herhangi bir dizin olabilir.Un-mount ederken (komutu umount) sadece mount ettiğiniz dizini yazmanız yeterlidir.Mesela yukardaki sabit-disk bölümü için; umount /mnt/herhangi/ o disk bölümünü un-mount eder. df: Disk-free kelimsinin baş harflerinden adını alan bu komut sabit diskinizde ne kadar yer kaldığını gösterir.Günümüzde tüm paketleri ile kurulan bir linux dağıtımının yaklaşık 1.2Gbyte yer kapladığı düşünülürse bu komutun küçük ama faydalı bir komut olduğu ortaya çıkacaktır. chmod: chmod komutundan önce işe dosya özellikleri ile başlıyalım."ls -l" yazıldığında benim bilgisayarımın görüntüsü kısmen şöyle; drwxr-xr-x 5 root root 1024 Sep 27 16:20 Desktop drwxr-xr-x 5 root root 1024 Sep 29 16:08 GNUstep drwxr-xr-x 4 root root 1024 Sep 28 11:34 Projects -rw------- 1 root root 1843200 Oct 4 12:12 core drwxr-xr-x 2 root root 3072 Sep 29 11:42 danger Her şey iyi güzelde peki bu sol taraftaki d'ler r'ler ne?Bunlar bir dosya yada dizinin özelliklerini gösterir. Bu on sütunluk harfler gurubunun ilk sütunu elemanın dizin dosya yada link olduğunu belirtir. Eğer ilk harf d ise dizin,tire "-" ise dosya ve "l" ise link olduğunu gösterir. Geri kalan 9 sütun 3 ayrı parçaya bölünmüştür. İlk üçlü grup (Desktop dizini için rwx dir) o anda bağlı kullanıcının dosya üzerindeki haklarını,ikinci grup(r-x dir) kullanıcının bağlı olduğu grubun haklarını,son grup ise (r-x) ise diğer kullanıcıların haklarını gösterir. "r" read yani okuma manasına gelir. "w" write yani yazma manasına gelir. Aynı zamanda bi dosyanın değistirilmesi içinde yazılabilir olması gerekir. "x" ise execute yani çalıştırma manasına gelir. Çalıştırılabilir dosyaların herhangi bir özel uzantısı olması gerekmez. Dizinlerde x bulunması o hakka sahip kullanıcının o dizine geçebilmesini sağlar.Tabii ki bu haklar root için geçerli değildir.Root sistem üzerindeki her dosyaya ulaşma hakkına sahiptir.Yukardaki örnek için; core dosyasını kullanıcı hariç hiç kimse göremez.Çünkü "r" modu diğer gruplar için açık değildir. chmod komutu ise bu özelliklerin değiştirilmesini sağlar.Bu komut ile harf kodları kullanarak kime ne hak verceğinizi ayarlarsınız,u(user yani kullanıcı),g(grup),o(other yani diğerleri) ve all (yani herkes,hepsi).Örnek olarak yukardaki core dosyasını herkes için okunabilir kılalım; chmod go+r core dersek core dosyasının görünümü şöyle olacaktır; -rw-r--r-- 1 root root 1843200 Oct 4 12:12 core Yani dosya herkes için okunabilir olacaktır. Sadece diğer kullanıcılardan okumayı kaldırmak istersekte; chmod o-r core komutu yeterlidir.Aynı zamanda rakamlarlada bu komut kullanılabilir.Her modun bir rakamsal kodu vardır.r modunu 4,w modunu 2,x modunu ise 1 temsil eder.Bunların kombinasyonunu aşşağıda inceliyebilirsiniz. 4 or r--: read-only 2 or -w-: write-only (sık rastlanmaz) 1 or --x: execute 6 or rw-: read and write 5 or r-x: read and execute 3 or -wx: write and execute (sık rastlanmaz) 7 or rwx: read, write, and execute öyleyse core dosyasını ilk halinden herkes için sadece okunur hale getirmek için; chmod 644 core yazılacaktır.Yine aynı şekilde diğer kullanıcılar için okumayı kaldırmak şu şekilde de yapılabilir; chmod 640 core Yine tavsiyem bu komutu fazla karıştırmamanızdır.Bu sefer bilgisayarı bozmanız için root olmanıza bile gerek kalmaz.Kullanıcı dosyalarınızı kaybetmeniz olasıdır. Bu kadar komutu anlattıktan sonra gelelim kabuk olayın****abuk işletim sisteminin kerneli ile kullanıcı arasında iletişim sağlar.Yani sizin komut satırına girdiğiniz komutları işletim sisteminin kerneli'nin anlıyabileceği bir dile çevirmektir görevi.Linux açık bir işletim sistemi olduğundan ve her isteyen (tabi gücü ve bilgisi yeten) onu istediği gibi değiştirebildiğinden linux için bir çok kabuk mevcuttur.Bunlardan en çok kullanılanın adı bash'dir.Bash kabuğu üzerinde çok uzun durmak istemiyorum ama en çok kulllanılan özelliği "command-line completion" yani komut-satırı tamamlama özelliğidir.Bu olay internet explorer'ın otomatik tamamlama "auto-complete" özelliğine benzer.Ama bash komut-satırına gireceğiniz komutu hemen kendisi tamamlamaz.Bunu yapması için bir kere "tab" tuşuna basmanız gerekir.Mesela herhangi bir dizin içinde şu dosyalar bulunsun; kxicq.tgz kemalidovdum.c davulzurna.txt ve sizde davulzurna.txt dosyasını okumak istediğinizi varsayalım. pico d yazıp "tab" tuşuna basarsanız,bash kabuğunun komutu tamaladığını ve pico davulzurna.txt yazdığını görürsünüz.Diğer taraftan; pico k yazıp "tab" tuşuna basarsanız bilgisayarınızın sinir bozucu bir beep sesi çıkardığına şahit olursunuz.Değişik linux dağıtımlarına göre olay değişebilir.Mandrake 6.1 de pico ad yazıp "tab" tuşuna bastığınızda bilgisayarın öttüğünü ve diğer tüm benzeyen dosyaların ls çekilmişcesine listelendiğini görürsünüz.Oysa red hat 6.0 da benzer dosyaları görmek için tab tuşuna iki kez basmanız gerekir.Yukardaki cıkmazdan kurtulmak için(anlıyacağınız üzre); pico ke yazarak tab tuşuna basarsanız,komut satırında; pico kemalidovdum.c yazdığını görürsünüz.Bu tuşa alışınca linux altında çok hızlı çalışabilirsiniz.Ne yazık ki insan fazla alışınca da dos kullanamaz oluyor. 90-)Kaybolan Veriler “Dosya açılamıyor” veya “X Dosyası bulunamadı” gibi mesajlar, bilgisayar kullanıcılarının kabusudur. Bu tür bir mesaj, çağrılan dosyanın bozuk olduğu, yanlışlıkla silindiği ya da daha da önemlisi donanımsal bir sorun olduğunda ekranda görünür. Bu durumda veri kaybı kaçınılmazdır. Bu mesajlardan hangisinin alnınızda panik terleri akıttığı önemli değil, çünkü gerekli temel bilgi ve birkaç akıllı yazılım ile, bir çok zorlu durumdan basit ve hızlı bir şekilde kurtulabilirsiniz. İlerleyen sayfalarda, en tehlikeli hata kaynaklarını inceleyecek ve değerli verilerinizi yeniden nasıl oluşturabileceğinizi göreceksiniz. Sık karşılaşılan sorunları bölümlerin başında, daha seyreklerini ise sonlarına doğru bulabilirsiniz.Ayrıca, veri kaybetme tehlikesini en aza indirgemek için, çeşitli önerilerde de bulunacağız. Bütün ipuçlarında, uygulanmasının ne kadar süreceğini gösteren bir zaman bilgisi mevcut. Etki satırında ise, kurtarma çalışmasının başarı şansının ne kadar olduğunu görebilir ve buna göre işe Silinen Dosyaları Kurtarma Silinmiş veya taşınmış olması, hatta bulunamaması hiç fark etmez. Araması gereken yeri bilenler, dosyalarını rahatlıkla bulabilirler. 1 Dosya silme işlemini geri almak Windows 98/SE/ME Windows Gezgini’nde çalışıyorsunuz ve yanlışlıkla bir dosyayı sildiniz. Bu kaza hızlı bir şekilde geri alınabilir. Biraz önce silinen dosyayı kurtarmak için Düzen menüsündeki Geri Al Sil komutunu çalıştırın. Söz konusu geri alma fonksiyonunun sadece en son yapılan işlem için geçerli olması nedeniyle bu komutu dosya silindikten hemen sonra, başka hiçbir işlem yapmadan çalıştırmalısınız. 2 Geri Dönüşüm Kutusu’ndan dosya çıkarmak Windows 98/SE/ME Silinen tüm dosyalar, sabitdiskten tamamen temizlenmeden önce geçici olarak Geri Dönüşüm Kutusu’nda saklanırlar. Bu sayede buradaki nesneleri istediğiniz zaman kurtarabilirsiniz. Bunun için, Windows masaüstündeki Geri Dönüşüm Kutusu’nu üzerine iki kere tıklayarak açın, kurtarmak istediğiniz dosyaları fare yardımıyla seçin ve mavi renkle görüntülenen Geri Al bağlantısına tıklayın. Bu yöntem silinen tüm kısayollar için de geçerlidir. 3 Yanlışlıkla taşınan dosyayı yeniden bulmak Windows 98/SE/ME Belirli bir dosyayı olumlu bir sonuç alamadan umutsuzca arıyorsanız, dosya kesinlikle silinmiş anlamına gelmeyebilir. Çünkü Word belgeleri, Excel tabloları veya resimler genellikle bir klasörden başka birine yanlışlıkla kopyalanabilirler. Bu durumda Windows’un Ara fonksiyonundan faydalanabilir ve dosyayı Windows’un aramasını sağlayabilirsiniz. Bunun için Başlat/Bul/Dosyalar ve Klasörler komutunu çalıştırın. Bunun sonucunda ekrana gelen pencereye dosyanın ismini, doküman içerisinde bulunan bir metni ve aranmasını istediğiniz klasörü belirttikten sonra, Şimdi Bul düğmesine tıklayabilirsiniz. Belirlediğiniz kriterlere uyan dosyaların tümü büyüklük, konum gibi ek bilgileri ile görüntülenirler. 4 Norton Protection ile mükemmel kurtarma Windows 98/SE/ME Silinen dosyaların genellikle biraz çalışma ile kurtarılmasına rağmen, Windows’un Geri Dönüşüm Kutusu’nu bir çok yeni fonksiyon ile geliştiren özel bir yazılım kullanmanızı tavsiye ediyoruz. Norton Utilities 2002’nin bir parçası olan Norton Protection, testimizde özellikle iyi bir sonuç elde etti. Bu veri kurtarma aracı, kurulum sonrasında Geri Dönüşüm Kutusu’na erişiyor ve silinen tüm dosyaları kurtarabilmesini sağlayan ek yeniden oluşturma fonksiyonlarını kullanıma sunuyor. Bunun için herhangi bir öğe seçin ve Geri Al düğmesine tıklayın. Yeniden oluşturulmak istenen bu nesnenin aradığınız dosya olduğundan emin olmak için, hızlı bakış fonksiyonu dokümanı önizleme penceresinde ekrana getirecektir. 5 Office belgelerini manuel olarak yeniden oluşturmak Office 97/2000 Office XP’nin yeni, çok kullanışlı bir yeniden oluşturma fonksiyonu ile donatılmış olmasına rağmen, eski ofis yazılımlarına sahip kullanıcılar, bir program çökmesi sonrasında üzerinde çalışılan dokümanı kurtarabilmek için kendi imkanlarını kullanmak zorundalar. Bu durumda Office programlarının “.tmp” uzantılarına sahip güvenlik kopyaları oluşturmasını sağlayan özelliğinden faydalanabilirsiniz. Bu geçici dosyalar ya program dizini içerisinde ya da C:\Windows\Temp” klasörü içerisinde saklanırlar. Buradaki sorun, doğru dosyanın nasıl bulunacağı.Windows Gezgini’ni kullanarak söz konusu klasörü açın ve Görünüm/Simgeleri Düzenle/Tarihe Göre komutunu çalıştırın. Bunun sonucunda klasörün içeriği kronolojik olarak sıralanacağı için, aradığınız dosyayı listenin başında bulabilirsiniz. İstediğiniz dosyayı Word altında çalıştırmak için program penceresinde Dosya/Aç komutunu çalıştırın, dosya türü olarak Tüm Dosyalar’ı seçin, dosyanın bulunduğu klasörü açın ve dosyayı seçtikten sonra Aç düğmesine tıklayın. Ancak Windows sadece Office dokümanlarını geçici olarak saklamadığı için bu işlemleri aradığınız dosyayı bulana ve güvenli bir şekilde kaydedene kadar tekrar etmelisiniz. kolay gelsin. 91-) İpucu Eğer e-mail programı olarak Outlook Express kullanıyorsanız, ve kullanmakta olduğunuz bilgisayarı sizden başka birileri de kullanıyorsa, bu durumda e-mail mesajlarınızı meraklı gözlerden korumak için Outlook Express'in "kimlik yönetimi" (IDENTITY) seçeneklerini bilmeniz yeterli. Kullanmakta olduğunuz e-mail ayarlarını şifrelemek ve sadece bu şifreyi girince Outlook Express uygulamasının e-mail seçeneklerini çalıştırması için önce FILE menüsünden IDENTITIES * MANAGE IDENTITIES komutunu çalıştırın. Ekrana gelecek olan diyalog kutusu içerisinde Outlook Express kimlik ayarlarınızı yapabilirsiniz. Bu diyalog kutusu içerisinde PROPERTIES komutunu çalıştırın. Bu komutu çalıştırınca ekrana yeni bir diyalog kutusu gelecek. Burada, ASK ME FOR A PASSWORD WHEN I START seçeneğini aktif hale getirin. Daha sonra CHANGE PASSWORD düğmesine basın ve ekrana gelecek olan diyalog kutusunu kullanarak bu kimliği korumak için kullanacağınız şifreyi ayarlayın. Şimdi CLOSE düğmesine basın ve bu diyalog kutusunu kapatın. Şimdi e-mail mesajlarınızı meraklı gözlerden korumak istiyorsanız, FILE menüsünden SWITCH IDENTITY komutunu çalıştırın. Ekrana gelecek olan diyalog kutusu içerisinde LOGOFF CURRENT IDENTITY seçeneğini aktif hale getirin ve OK düğmesine basıp diyalog kutusunu kapatın. Outlook Express uygulaması kapatılacaktır. Şimdi masaüstündeki Outlook Express simgesine çift tıklayın. Outlook Express açılmadan önce ekrana bir diyalog kutusu gelecek ve sizden şifre girmenizi isteyecektir. Artık bu şifreyi bilmeyenler e-mail mesajlarınıza ulaşamayacaktır. Son Düzenleme GeCeLeR : 09-25-2006 Tarih03:00 PM. |
09-25-2006, 10:16 AM | #12 |
Daimi Üye
Kayit Tarihi: Sep 2005
Yaş: 39
Mesajlari: 490
Teşekkür Etme: 40 Teşekkür Edilme: 133 Teşekkür Aldığı Konusu: 62
Üye No: 390
Rep Power: 1625
Rep Puanı : 12400
Rep Derecesi :
Cinsiyet :
|
eline sağlık kanka işe yarar kesin... arkadaşların
__________________
|
11-23-2006, 12:54 AM | #13 |
Guest
Mesajlari: n/a
Üye No:
Cinsiyet :
|
İşte çakal netin farkı bu nette dolaşmaya gerek yok ne arasan var yok yok saol kanka süper paylaşım
|
12-01-2006, 05:24 PM | #14 |
Müstakbel Üye
Kayit Tarihi: Jan 2006
Yaş: 42
Mesajlari: 162
Teşekkür Etme: 35 Teşekkür Edilme: 0 Teşekkür Aldığı Konusu: 0
Üye No: 7692
Rep Power: 0
Rep Puanı : -2944
Rep Derecesi :
Cinsiyet :
|
Selamlar kankalarım çok faydalı paylaşımlar teşekkürler.
__________________
Dünya'daki en tatlı HAŞERE ben olmalıyım :biggrin: muhahahhahahah |
Bu Konudaki Online üyeler: 1 (Üye Sayisi : 0 Ziyaretçi Sayisi : 1) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konu Baslangic | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Asp Hakkında HerŞey | jockeя | Eskiler (Arşiv) | 4 | 07-13-2007 06:59 PM |
PUS hakkında herşey | Spy_MasteR | Eskiler (Arşiv) | 0 | 04-06-2007 07:42 PM |
hardisk hakkında bilimmesi gerekenler ve hakkında herşey | 212121 | Eskiler (Arşiv) | 0 | 01-25-2007 03:32 PM |
msn hakkında yeni başlayanlara msn hakkında herşey | 212121 | Eskiler (Arşiv) | 0 | 01-25-2007 03:22 PM |