04-03-2007, 12:51 PM | #1 |
Forum Kalfası
Kayit Tarihi: Oct 2005
Nerden: Dünyada Bir Yerde
Yaş: 39
Mesajlari: 7,226
Teşekkür Etme: 547 Teşekkür Edilme: 425 Teşekkür Aldığı Konusu: 271
Üye No: 3561
Rep Power: 3120
Rep Puanı : 28119
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
F1 Efsane Pilotlar Formula1 Efsaneleri
AYRTON SENNA
Ayrton Senna, Brezilya'nın Sao Paolo kentinde 21 Mart 1960'da dünyaya geldi. Ünlü bir iş adamının oğlu olduğu için rahat bir çocukluk ve gençlik dönemi geçirdi. Kendisi gibi Brezilya'lı ve efsane olan Pele'nin aksine o motor sporlarını tercih etti. 1979 ve 1980'de Dünya Karting Şampiyonalarında üstüste 2. oldu. Formula Ford'da ise 1981'de RAC ve TOWNSEND THORESEN ünvanlarını kazandı. 1982 yılında ise Formula 2000 Dünya Şampiyonasında 1. oldu. 1983'te 12 etaptan oluşan Formula 3 Şampiyonasında 1. oldu ve Formula 1 otoritelerinin dikkatini üstüne çekti. Formula 1'e 1984'de adımını atan Senna ilk puanını Güney Afrika GP'de altıncı olarak aldı. Senna, asıl şovunu Monaco GP'de yağmur altında 2. olarak yaptı. Bu zafer ile Lotus ile anlaşmasını Monaco'da yaptı. Senna Lotus ile ilk GP'sini kazandı. Lotus ile 3 yıl yarışarak şampiyon olamayan Senna, 1988'de McLaren'e transfer oldu. İlk yılında takım arkadaşı Prost'u geride bırakarak, 8 GP zaferi ile ilk Dünya Şampiyonluğu'na ulaştı. 1989'da Prost'un ardından seneyi 2. olarak bitirdi. Yalnız bu sene anlaşıldı ki, Senna-Prost gibi iki 1 numaranın aynı takımda olması imkansızdı. Böylece Prost 1990'da Ferrari'ye geçti. Ama bu değişiklikten sonra 1992 ve 1993 yıllarında Senna, Williams ile başa çıkamadı ve iki sezonda 5 yarış kazandı. Senna 1994 yılında Williams'a geçti. Senna Williams takımı ile sezonun 3. yarışına, San Marino GP'ine, başlıyordu. Bu yarış belkide Formula 1 tarihinin en talihsiz yarışı oldu. Cuma günü yapılan sıralama turları ile başladı herşey. İlk önce Rubens Barrichello ısınma turlarında kaza yaptı, tedavi edildikten sonra ertesi gün sırlama turlarına devam etti. Cumartesi günü ise Avustralya'lı pilot Roland Ratzenberger, Tamburello virajını geçtikten sonra, kontrolünü kaybedip sol taraftaki duvara 290 km/s hızla çarpıyordu. Ratzenberger, bu ağır kaza sonucu hayatını kaybetti. Ertesi gün yarış başladığında Pedro Lamy ve J.J. Letho çarpışıp yarış dışı kaldı. Pistin temizlenmesi sırasında piste giren güvenlik aracı yarışın 7. turunda pisti terketti. Aynı tur içinde M. Schumacher'in önünde seyreden Senna, Williams/Renault'su ile saatte 308 km/s hızla Tamburello virajına girdi ve düzlüğe çıkamadan sağ taraftaki beton duvara çarptı. Kaldırıldığı hastenede geç saatlerde AYRTON SENNA.... "Yarışlar, rakiplerle mücadele benim kanımdadır, benim bir parçam ve hayatımın bir bölümüdür. Eğer sonuçta hayatıma mal olacak bir kaza geçireceksem, tek dileğim herşeyin bir anda ve hemen olmasıdır. Tekerlekli sandalyeye mahkum kalmak istemem veya hastane köşelerinde yıllarca sürünmek te istemem. Yaşayacaksam, herşeyimle ve bir bütün olarak yaşamalıyım. Yarım olarak yaşamak beni mahveder." Senna bu sözleri ölümünden iki ay önce söyledi. O tüm zamanların en iyi pilotuydu. Çoğu kimsenin söylediklerinin aksine, O hala gelmiş geçmiş en iyi pilot. Rakiplerini düşünürsek, Mansell, Piquet, Prost. O, bu zamandaki efsane pilot veya pilotlar kadar rahat değildi. SENNA'nın bazı istatistikleri : Katıldığı GP: 162 Kazandığı GP: 41 Bitiremediği GP: 53 Pole Pozisyonu: 63 Podyum: 80 Topladığı Puan: 615 En Hızlı Tur Zamanı: 19 Yarıştığı tur sayısı : 8225 Yarıştığı kilometre : 37970
__________________
Tanrıyı Güldürmek İstiyorsanız Ona Planlarınızdan Bahsedin... |
04-03-2007, 12:51 PM | #2 |
Forum Kalfası
Kayit Tarihi: Oct 2005
Nerden: Dünyada Bir Yerde
Yaş: 39
Mesajlari: 7,226
Teşekkür Etme: 547 Teşekkür Edilme: 425 Teşekkür Aldığı Konusu: 271
Üye No: 3561
Rep Power: 3120
Rep Puanı : 28119
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
NİKİ LAUDA (22 Şubat 1949 - Viyana, Avusturya)
Lauda ailesinin desteğiyle motorsporlarına başladı. March ile 1971'de Formula 1'e başlayan Lauda 1974 yılında Ferrari'ye geçti ve Jackie Stewart'ın boşalan tahtına oturarak yarışlar kazanmaya başladı. 1974 yılı şampiyonluğunu tecrübe eksikliği ve aceleciliği yüzünden kazanamasa da 1975 yılında etkileyici bir şampiyonluk kazandı. 1976 yılında sezonu lider götürürken Nurburgring'de yaptığı kaza sonrasında 6 hafta pistlerden uzak kaldı ve sezon sonunda 1 puan farkla şampiyonluğu kaçırdı. İkinci sırada başladığı yarışta Ferrari'sinin kontrolünü kaybeden Niki Lauda hızla savrularak bariyerlere çarptı, yanmaya başlayan araba tekrar pistin ortasına doğru geldi ve Lauda'yı takip etmekte olan pilotların önüne çıktı, Guy Edwards Lauda'ya çarpmaktan kurtulduysa da Harald Ertl ve Brett Lunger Lauda'ya çarptılar. Bu üç pilot hemen arabalarından çıkıp Lauda'nın yardımına koştular, Lauda arabadan çok ciddi yanıklarla çıkarıldı ve yakındaki bir hastanede ilk müdahale yapıldıktan sonra Mannheim'daki üniversite hastanesine nakledildi. Niki Lauda birkaç gün yaşam savaşı verdikten sonra, yüzünde kaza anını hiç unutturmayacak izlerle ayağa kalkmayı başardı. Bu kazayı izlemek için tıklayınız. Ölüme bu kadar yaklaştıktan sadece 6 hafta sonra Lauda'nın piste dönme kararı takdir edilecek bir hareket olsa da basın bu olaya gereğinden fazla ilgi göstermekteydi. Tüm abartılara karşı Lauda o üstün gerçekçiliğini hiç terk etmedi. O sene Fuji'deki Japonya GP'ine çıkmama kararı alan Lauda şampionluğu kaybetti. Lauda yarışa çıkmama nedeni olarak iyileşmekte olan gözlerinin iyi durumda olmadığını belirtmişti. Bu kararı sonrası takım yönetiminden olumsuz tepkiler alacağını bilmesine rağmen, altı hafta içinde yarışmaya karar verirken gösterdiği cesareti, Fuji'de yarışmamak için de göstererek kararlılığını ortaya koydu. Bu olaylı sezonun ardından 1977'de Lauda tekrar şampiyon oldu ve sezonun sonunda Brabham Alfa Romeo'ya geçmek için Ferrari'den ayrıldı. 1979 yılında ani bir kararla pistlerden ayrılacağını Kanada'da açıkladı. Pistlerden ayrıldıktan sonra LaudaAir adlı havayolu şirketini kuran Niki Lauda, 1982 yılında McLaren takımında yarışmak üzere pistlere geri döndü. Ve sanki hiç gitmemiş, hiç ara vermemiş gibi kazanmaya başladı. İki yıl sonra, tecrübeli pilot Alain Prost'un takım arkadaşı olarak McLaren'e gelmesiyle Lauda'nın hırsı ve hızı daha da arttı. Lauda, o sezon Prost'un yarım puan önünde şampiyonluğu göğüsledi. Bu fark, Formula 1'de, şampiyonluk getiren en az fark olarak tarihe geçti. 1985 yılında Formula 1'de yarışmayı bırakan Niki Lauda havayolu şirketini daha da geliştirdi, 1992 yılında eski arkadaşı Luca di Montezemolo Ferrari'de dizginleri eline alınca Lauda'da Ferrari'de danışman olarak rol aldı. Danışmanlığı süresince kendine özgü olan açık sözlü, acımasız eleştirel tavrını yerleştirmeyi başardı. Nurburgring'deki kazadan sonra yüzünde oluşan izleri hiç çekinmeden taşımaya devam eden Lauda, aslında o izlerin arkasında bilgisayar gibi keskin bir zeka ve tam bir kararlılık saklıyor. Bu özellikleri ona 3 dünya şampiyonluğu kazandırdı ve bir havayolu şirketi inşa ettirdi.
__________________
Tanrıyı Güldürmek İstiyorsanız Ona Planlarınızdan Bahsedin... |
04-03-2007, 12:51 PM | #3 |
Forum Kalfası
Kayit Tarihi: Oct 2005
Nerden: Dünyada Bir Yerde
Yaş: 39
Mesajlari: 7,226
Teşekkür Etme: 547 Teşekkür Edilme: 425 Teşekkür Aldığı Konusu: 271
Üye No: 3561
Rep Power: 3120
Rep Puanı : 28119
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Michael Schumacher
Doğum Yeri: Hürth-Hermülheim-Almanya Yaşadığı Yer: Vufflens-le-chateau - İsviçre Boyu: 1.74 m Kilosu: 74.5 kg Medeni Hali: Evli Eşi: Corinna Schumacher Çocukları: Gina-Marie (20.02.1997), Mick (22.03.1999) İlk Grand-Prix: 25 Ağustos 1991 Kazandığı ilk GP: 30 Ağustos 1992 Kazandığı ilk pole: 15 Mayıs 1994 Dünya Şampiyonluğu: 7 Michael Schumacher.... Formula1 pistlerinin hızlı, hırçın ve Şampiyon pilotu.... Hiç şüphesiz, 3 Ocak 1969 tarihinde dünyaya gelen bu sarışın çocuğun, yüzlerce beygirlik otomobillerin efendisi olacağı kimsenin aklına bile gelmemişti. Ancak babası Rolf ve annesi Elisabeth, Michael'in en büyük destekçisi oldular. Makinelere karşı bir hayli ilgili olan baba Schumacher, çim biçme makinesini bir Go-Kart aracına dönüştürdü ve 4. yaşgününde oğlu Michael'e hediye etti. Küçük Schumacher'in hayallerini yeşil sahalarda top koşturmak süslüyordu, ama O kendini minik Kartıyla şampiyonluk provaları yaparken buluvermişti.... Michael 11 yaşına geldiğinde Dünya Karting şampiyonası için Belçika'nın Nivelles kentine gitti ve orada izlediği bir pilot onu gerçekten derinden etkiledi. Çünkü o pilot efsane adam Ayrton Senna idi... O günden sonra şumi kendisini geliştirmekte hiç vakit kaybetmedi ve 1984 yılında, Almanya Junior Karting şampiyonasını kazanarak ilk zaferine imza attı. 1987 yılına gelindiğinde ise O'nu artık tüm Avrupa tanıdı çünkü hem Almanya hem de Avrupa Karting şampiyonu oldu. 1988 yılında Karting serüveni sona ermiş ve artık Schumacher, Formula Ford 1600 şampiyonası'na katılarak büyük arabalarla yarışmaya başlamıştı. Hedeflerine doğru emin adımlarla ilerleyen Alman pilot, Formula Ford 1600 şampiyonası'nda, henüz ilk yılında Almanya dördüncülüğü elde etti ve Avrupa şampiyonasında da ikinci oldu... Kariyerine bir de, 1990 yılında Almanya F3 şampiyonluğu ekleyen Schumacher için artık Formula1 zamanı gelmişti. Gerçekten de öyle oldu ve şumi, 1991 senesinde Jordan takımı ile Formula1'e ilk adımını attı... Jordan ile sadece bir Grand Prix'de yarıştı. Ve sonra da ilk kez Formula1 şampiyonluğunu tadacağı Benetton-Ford takımına transfer oldu... 1992 sezonunda, çaylak bir F1 pilotu için gerçekten de umut vaad etti.. İlk zaferini Belçika Grand Prix'sinde kazandı ve sezonu 53 puanla 3. sırada tamamladı. 1993'te ise pistlerde Alain Prost fırtınası esiyordu. Fransız pilotun şampiyon olduğu sene şumi 52 puanla sezonu 4. sırada tamamlayarak, başta hayran olduğu Ayrton Senna olmak üzere tüm Formula1 ustalarının dikkatlerini çekiverdi... Ve yıl 1994...Efsane pilot Ayrton Senna'nın San Marino Grand Prix'sinde yaşamını yitirmesi tüm Formula1 dünyasını yasa boğdu. Sezon sonunda ise Michael Schumacher 92 puanla kariyerinin ilk şampiyonluğuna ulaştı ve kazandığı zaferi "Bunu hakeden O'dur" diyerek Ayrton Senna'ya armağan etti...1994 sezonu akıllarda BİR YILDIZIN KAYDIĞI, DİĞERİNİNSE YENİDEN DOĞUŞUNUN KUTLADIĞI YIL olarak kaldı.... Schumacher bu zaferinin bir tesadüf olmadığını 1995 yılında kazandığı ikinci şampiyonlukla kanıtladı ve 1996 sezonu öncesi Ferrari takımı ile anlaştı... Şampiyonluğu Williams-Renault takımı pilotu Damon Hill'e kaptırdığı 1996 sezonunu 59 puanla 3.sırada tamamladı.Ancak 1997 yılında da Kanadalı pilot Jacques Villeneuve pistlerin en hızlısıydı ve F1'deki henüz ikinci senesinde şampiyonluğa ulaştı. Schumacher de klasmanda 2. sıradaydı ancak FIA, sezonun son yarışında Villeneuve'e çarparak kazaya sebebiyet veren Michael'i diskalifiye etme kararı aldı. O zamandan beri de Kanadalı ve Alman'ın yıldızları barışmadı... 1998 ve 1999 yıllarında da şampiyonluğa Mclaren Mercedes pilotu Mika Hakkinen ambargo koydu. Schumacher 1998'de 86 puanla sezonu 2. sırada tamamlayabildi. 1999 sezonu ise O'nun için şanssız bir yıldı. Silverstone pistinde kaza geçiren şumi'nin bacağı iki yerinden kırılmış ve sezon onun için artık bitmişti... Ancak Schumacher 2000 yılında pistlere muhteşem bir dönüş yaptı. Sezon boyunca 108 puan toplayan tecrübeli pilot, 1995 yılından beri özlemini duyduğu şampiyonluğa yeniden ulaştı. Bu zaferin, takımı Ferarri için de ayrı bir önemi vardı. KIRMIZI ŞEYTANLAR en son 1979 yılında Jody Schecter ile pilotlar şampiyonluğuna ulaşmışlardı. Schumacher'in bu başarısı da takımı için 21 senelik hasretin sonu olmuştu... 2001 yılında da senaryo değişmedi. En zor durumlarda bile nabzını frenlemeyi bilen Shumi, bitime dört yarış kala, Macaristan’da şampiyonluğunu ilan etti. Sezon boyunca “en büyük rakibim” diye söz ettiği Mika Hakkinen ise hayalkırıklıkları ile dolu bir sezonun ardından, kendi deyişiyle “formula1’e bir yıl ara” vereceğini açıkladı. 2002 sezonunda ise, Michael Schumacher’in yeni rakipleri var. Williams – BMW pilotları Juan Pablo Montoya ve şampiyonun kardeşi Ralf, parlayan yıldızlar olarak göze çarpıyor.Mclaren’lerin neler yapabileceği ise merakla bekleniyor. İşte Michael Schumacher’ir kısa ve zaferlerle dolu öyküsü…Şimdi insan şu soruyu sormadan edemiyor: Bir çim biçme makinesinin, böylesine başarılarla dolu bir öykünün baş kahramanı olabileceğini kim tahmin edebilirdi ki?.....
__________________
Tanrıyı Güldürmek İstiyorsanız Ona Planlarınızdan Bahsedin... |
04-03-2007, 12:51 PM | #4 |
Forum Kalfası
Kayit Tarihi: Oct 2005
Nerden: Dünyada Bir Yerde
Yaş: 39
Mesajlari: 7,226
Teşekkür Etme: 547 Teşekkür Edilme: 425 Teşekkür Aldığı Konusu: 271
Üye No: 3561
Rep Power: 3120
Rep Puanı : 28119
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Jacques Villeneuve
Doğum Yeri: St.Jean, Kanada Yaşadığı Yer: Monte Carlo,Monaco Boyu: 1.71 m Kilosu: 71 kg Medeni Hali: Bekar İlk Grand-Prix: 10 Mart 1996 Kazandığı İlk GP: 28 Nisan 1996 Kazandığı İlk pole: 10 Mart 1996 Dünya Şampiyonluğu: 1 Jacques Villeneuve de diğer birçok pilot gibi, otomobillerle genç yaşta tanıştı. Henüz 15 yaşındayken annesi Joan ve amcası Jacques, onu Jim Russell'ın pilotaj okuluna yazdırdılar. Yaptığı deneme sürüşleriyle üstün bir performans sergileyen genç Kanadalı eğitmenlerinin gözünü kısa sürede doldurmayı başardı. 1987 yılına gelindiğindeyse Jacques, Spenard-David Formula 2000 sürücülük kursuna katıldı. Çıktığı yarışlarda gerçekten ümit vaad ediyordu. Hayallerini süsleyen Formula1'e varan basamakları müthiş bir hızla tırmanıyordu. 1988 yılında Alfa İtalyan Turing Otomobilleri Şampiyonasında boy gösterdi. 1989 da ise İtalya'da Formula 3000 yarışlarına katıldı ve iki kez ikincilik, iki kez de üçüncülük elde etti. 1990 yılında da Japonya Formula 3000 şampiyonasında yarıştı. Japonya'da üç kez zafere ulaşan Jacques, bir ikincilik, beş de üçüncülüğe imza attı. İndycar'da mücadele edeceği 1994 yılına kadar Formula Atlantik yarışlarında tecrübe kazandı. Ve 1994 'te İndycar pistlerine hızlı bir giriş yaptı... 1994 Yılında İndycar serisinin en iyi çaylağı seçilmişti. Ancak o, bu ünvanı fazla taşımak istememiş olsa gerek, 1995'te İndycar yarışlarının şampiyonu oluverdi. Artık Jacques için sıra Formula1'e gelmişti..... Çok geçmeden bu rüyası gerçek oldu ve 1996 yılında Williams-Renault takımı ile anlaştı. O kimilerine göre hala çaylak, kimilerine göreyse umut veren genç bir yetenekti.... Ve Formula1 1996 sezonu Avustralya'da start aldı. Bu Jacques Villeneuve'ün F1'deki ilk sezonuydu ancak Japonya Grand-Prix'siyla sona eren bu zorlu maratona dört birincilik sığdırdı ve şampiyonayı takım arkadaşı Damon Hill'in ardından ikinci sırada tamamladı. Formula1 serüveninin henüz ilk senesinde elde ettiği bu başarıyla ona, "umut veren genç yetenek" sıfatını yakıştıranları yanıltmadı. O aslında bir sezon sonra ulaşacağı şampiyonluğun sinyallerini veriyordu... Gerçekten de öyle oldu ve bu genç Kanadalı, 1997 F1 sezonunda tam yedi birincilik aldı. Villeneuve 81 puanla sezonun pilotlar şampiyonu olurken takımı Williams-Renault da takımlar şampiyonluğuna ulaştı. Jacques Villeneuve'ün iki sezona onbir birincilik ve bir de şampiyonluk sığdırması, Formula1 otoritelerinin hiç beklemediği bir başarıydı. Ama o, babası Gilles Villeneuve'ün yolunda gururla ilerlemekte kararlıydı... Ancak pistlerin bu hırslı çocuğunun istikrarlı çıkışı uzun sürmedi. 1998 sezonunu beşinci sırada tamamladı ve sezon sonunda Williams takımından ayrıldı. Yeni sezon içinse BAR takımıyla anlaştı. Bu onun için Formula1 kariyerinde yeni bir sayfaydı... Fakat Kanadalı pilot 1999 sezonunda da kendisinden beklenen performansı gösteremedi. Şampiyonayı "0" evet tam "0" puanla son sırada tamamladı. Bu onun kariyerinde kara bir sayfa olarak yer aldı. 2000 yılında da pistlerin hızlı, hırslı ve atak pilotuydu ancak hedeflerinden hala uzaktı. Orta sıraların favori ismi olmaktan bir türlü kurtaramadı kendini... Böylesine yetenekli bir pilotun, hedefleri zirve için uzak gibi gözüken BAR takımında kalması eleştirilse de o, takımına ihanet etmedi ve BAR takımına şampiyonluk yaşamaya geldiğini bir kez daha dile getirdi. Şimdilerde ise hayranlarının kafasında tek bir soru var: Acaba şampiyonun dönüşü muhteşem olabilecek mi?
__________________
Tanrıyı Güldürmek İstiyorsanız Ona Planlarınızdan Bahsedin... |
Bu Konudaki Online üyeler: 3 (Üye Sayisi : 0 Ziyaretçi Sayisi : 3) | |
|
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konu Baslangic | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Kör Pilotlar | кσмüηιѕт | Komik Fıkralar | 0 | 05-25-2010 10:00 PM |
Formula1 | Bostandere | Diğer Spor branşları | 7 | 06-09-2009 05:09 PM |
Kazalar Formula1 ... | JeNNeT | Eskiler (Arşiv) | 0 | 06-23-2007 09:28 PM |
Pilotlar yeni şikana iyimser bakıyor | DHeMLy-CHaY | Eskiler (Arşiv) | 0 | 05-09-2007 12:35 PM |
F1 Efsane Pilotlar Formula1 Efsaneleri | Bostandere | Eskiler (Arşiv) | 4 | 06-10-2006 08:41 PM |