Hüseyin Yük

[PirincBurgeR]

Kaç Yüzbin Daha Sakladın Beni

Kaç dudak öptü kulaklarını
Kaç söz okşadı nemli tenini
Bin koku duyuldumu derinlerinde
Kaç yüz bin kere daha sakladın beni
En azgın yerinde kelimelerimi

Her öpüş bir milyon öldürüştür korkularını
Gözlerin paris metrosu
Beden tramvayında en sonsuz yürüyüştür
En duygusal yerinde büyüttüğün sevgi gemisi
Toplardamarlarında yüzdürdüğün bahar sevgisi

Hüseyin Yük

[PirincBurgeR]

Kaçan Balık

Sevgi kaçan büyük balığa zıpkın atmaktır
Aşk derinliğinde denizin oksijen tüpsüz dalmaktır
Her ikisinde de zoru başarmaktır
Dişi egemen dünyada ürkütmemektir yaşamı

Hüseyin Yük

[PirincBurgeR]

Kaçıncı maçtasın

Şimdi sen uyuyormusun
Dündemisin,
Günündemisin
Kaçıncı maçı kaçırdın?
Hangi filmdesin
Kaçınca sayfasındasın kitabın
Hangi rekatındasın zamanın
Kimin kaderindesin kimiblir nerdesin

Hüseyin Yük

[PirincBurgeR]

Kadıköy

Kadıköydeyim denizle karşılıklı
Vapurlar iskelede bekliyor
Gezenler gelenler gidenler
Bir sonbahar hüznündeler

Sağımda solumda güzel kızlar
Kimi döner yiyor kimisi sarma
Randevulaşanlar var birde
Sigaramı içtim çayımıda

Martılar uçuyor hedefsiz bence
Aşklar buralardamı filizlenir
Belkide belkide tam burda
Ayrılıklar başlamış kavga etmişler
Hüzünlü sonbaharın kışları

Düşüncelerin doruğu neyse
Fotoğrafını çekiyor resimci
Bulutlu bir havanın
Belkide kuru yaprakların
Yeşerecek beklentilerini

03 aralık 2005 saat 15 15

Hüseyin Yük

[PirincBurgeR]

Kadınlar

Kadınlar varlıkları ve güzellikleriyle
Sözleri sesleri ve gülüşleriyle
Kadınca düşleriyle kadınlar
Bir karıncada devleşen, yüreklere yerleşen kadınlar
Çokca seven asla aşık olmayan
Kendilerinin sözünü kesen
Bir hükümdarı bile dize getiren
Büyüklükleriyle kadınlar
Kendilerinin gücünü bilen
Hazzı zevki iyimserliğiyle
Düşük çeneleriyle ama büyük zekalarıyla
Kaçıncı gezegenin insanı belli değil kadınlar
Rahminin sıcaklığı yüzlerine yansır
Güneş onlarla tutulur sevdalarında
Yıldızara adlarını verirler
Ah birde daha az kaprisli olabilseler
Her kadın kendini aşar
Bazan kıskanır bazan kaçar
Erkeklere çok dert açar
Anamız yarımız sevdamız canımız kadınlar
Kirpiklerinin arasında ne sırlar gizlidir
Bakarken bile gizemlidir
Beyninde saraylar keşfedilir
Ne kadar çok kadınlar
Severse hoş kadınlar
Gözlerine denizler sığmaz
Sözleri yedi kıtaya sığmaz
Sevildiğini bilirse asla kızmaz
Durduk yerde şiir yazmaz
Bütün şiirlerimize eş tir kadınlar
Asılırsın koşarsın kaçar
İstersin isterik olursun delirirsin bakmaz
Yüzünde ay ı doğurur güneşi batırır
Okyanuslarda yıkanır
Ama istemezse yerinde ağırdır
Benim kadıınım senin kadınından güsel
Bu şiirde burda biter

Hüseyin Yük

[PirincBurgeR]

Kahve

Kahveyi kokluyordu kadın
Saçlarından üç at şaha kalkıyordu
Yelelerinde kahve dostluğuyla
Bir bebek annesinin dişlerinde taşınıyordu
Çıplak bedenini turkuaz boyaya yatırıyordu
Sadece bacakları maviydi
Elleri beyaz sırtında bir ben vardı
İki kürek arasına saklanmış bizden
Metrolar denizin dibinden geçiyordu birden
Yolcuları cankurtaranlar harbiden
Yerde adam yatıyordu sıyah elbisesiyle
Kadın üç geyik vurmuştu şemsiyesiyle
Duvara asmıştı boynuzlarını önünde poz veriyordu
Biri ren geyiğiydi ama sanki çok şey diyordu
Arkasına almıştı üç geyiği de
Ben ihaneti affetmem anlarsın ya adam
Adam ne diyebilirdi ki sadece susuyordu
Üçüz doğurmuştu kadın
Ama iki memesi vardı bir bebek hep açtı
Emzirecek çok şey varken bebekler emeklerken
Kadın daha çok vermeliydi kendinden
Savaş çığlıkları arasında kurtardığı onuru gibi
Yavrularını da kucaklıyordu iri yarı biri
Afişlere asılacacaktı resmi
Boynunda kravat elinde silah
Beyninde çocukluk yılları hemde oyuncakları
Ayağında bot yerine mor terlik
Böyle oluyor artık ergenlik
Arabalar yolun altına ınmişti
Bakınca sanki devrilmişti
Akılıma ocaktaki kahvem geldi

Hüseyin Yük

[PirincBurgeR]

Kalmak Neresinde

Kalmak neresinde zamanın
Niagara şellalesi tenin
Baksan buğulanır görüntü
Dokunsan alır götürür sonsuzluğa

Coşkunluğudur memelerin
Beslediğin sevgilerin
Ben göbeğine imrensem
Derinlerinden korkuyorum

Ellerin kolların olur kucaklar dereleri
Bir sevmek ki çok zor yaşam evreleri
Ben nerende dursam saçlarındamı
Kuytuluğunda yaşamın incileri

Hüseyin Yük

[PirincBurgeR]

Kapadokya Güneşi Öpsün

Kapadokya Güneşi öpsün saçlarını
Peri bacaları yıkılsın ayaklarına
Tılısımlar duygularına tünesin
Sen ki mezopotamya senki ürgüp
Kapadokya Malatya Senki büyük bir derya
Dudakların coşkun sakarya
Binbir çiçek pınar sana akar ya

Hüseyin Yük

[PirincBurgeR]

Kar Azgın Göz Arsız

Bütün bilge burnunla kokla atomları
Çarmıha ger gururunu
Zamana kurşun sık
Yol ver mayalanmış gevezeye
Çık soğuk yatağından git alemi gezmeye
Değmez kıyısını dudaklarının öpmeye
Kar azgın göz arsız yaz alageyik
Lüzümsuz tuzsuz uygunsuz sözlerini sele verdim
Çocukların güveninde yüz çiçek açar
Karmaşık dolu yağar dağ kadar şapkana
Cevize sar baklavayı acılı adana damadını
Islat nam olmayan namını

Hüseyin Yük

[PirincBurgeR]

Kararsızlık

Harman tozları gibi kararsız
Sabun köpüğü gibi zamansız
Akşam sever sabah cayarsın
Yaşamak bir sineğin kanadına binmek gibi
Çingene gamsızlığında davulun tokmağında
Oynak bir zurna sesi, ney üfleyen derviş derinliğinde
Bir yarın müslüman öbür yarın musevi
Firavunlaştırma duygularını
Kararlı bir yağmur ıslatmaz insanı
Seçeneklerini ağart şafaklarına as doğrularını
Sür dürüstlüğe yüreğinin kararlılığını
Ben senin doğurduğun gerçeklerindeyim

Hüseyin Yük