www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 07-27-2008, 10:45 AM   #1
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Heybesiz Kokuyorsa

Babasına alışmıştık
çoluk, çocuk komşularla
aşktan, sevdadan uzakta
emek mi... ne haddine...

her zaman bir heybesi vardı rahmetlinin
sırtından indirmediği
yalanlarını tuza bandırır, yanlışlarına su serperdi
ondan mıdır bilmem, ne kadar atsa da tutardı
anlayacağınız, kendisi de heybesi de kokmazdı

Sizlere ömür, babası dertten, kederden gitmiş
bilmem diyordu annesi
nereye gittiğini söyler mi
bir oğul peydahlamış ki arkasından
şıp demiş burnundan çıkmış
diyorlar dı
gözünde göz, yüzünde yüz aranmazmış
anlayacağınız
ne su görmüş babasından ne de tuz
heybesini bile almamış
vefasız mı vefasız
vur, kır olmuş gelmiş
devşirme bir yüz
senden benden 'vatansever'
atıyor, satıyor, çatıyor
tanrı ne verdiyse...tutturabildiğine,
bir yoldur almış gidiyor

çoktan duyduk ki
babasının heybesini bile
üstüne almayan vefasızı kovmuş evden annesi
daha iyisi de olmaz olaymış
böylesi hiç te çekilmezmiş..
...
-lafına tuz katsaydı eğer çoluk, çocuk, komşularla
aşktan, sevdadan uzak tutar
azıcık da olsa kanardık babasının hatırına...
rahmetli, tuza batırmadan lafını
öyle ulu orta sallamazdı da...-

(3.k.)

Ercan Cengiz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 07-27-2008, 10:45 AM   #2
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Hikaye Anlatıyorum, Hikaye

-hikaye anlatıyorum, hikaye
takılmasın diye ayaklarım-

bugün oturdum saydım
tembellik hakkımdan vazgeçtim
tam on yıl geçmiş aradan
altı - üstü on yıl, sıradan mıradan ama
sevilere hasretim bal gibi büyümüş

bugünün sebebi elimde duran bir resim
kulağımdan tutup götürüyor beni
dersiniz ki üç-beş yaşında bir çocuğum hala
kulağımdan tutup götürüyor beni
bir baba, bir annenin yanına
üç de çocuk var, sağlı sollu duruyorlar
güneşli, açık mavi bir gökyüzünde
ve bir kaç da yeşil ağaç hepsi bu
hepsi de sahipsiz kalmış gibi
ve her bakışın altında
saklanmış bir başka mevsim yatıyor

daha kaç yıl geçecek, bilmiyorum
bilemiyorum da işin doğrusu
tahmin deseniz boşuna
gerçekle yüzleşsem
şöyle bir tablo vuruyor yüzüme
bir yıl 365 gün çarpı on yıl
ve on yıldan sonrası da var bu gidişin
çarp babam çarp,
arta kalanını unutmadan çarp bakalım
günlerin, ayların yediği yaşanmamış sevdaları
geçip giden zamana yükle işin yoksa

ellerinden tutup da sıkabilseydim
birer birer ellerinden tutup da sıkabilseydim eğer
bu kadar da ağır olmazdı yüküm

on yıl geçti aradan, size diyorum
duymuyor musunuz beni
ne mektup ne bir haber var elimde diyorum size
ne geldi ne de gitti anlayacağınız
şuram yanıyor bir bilseniz aha şuram yanıyor
kabuğu soyulan bir odun gibiyim
dumansız ve alev alev
şuram yanıyor aha şuram
sol mememin altında bir kara ben
çıra gibi alevi harlıyor

on yıl geçti aradan, sıradan mıradan
öyle anlarım oldu ki bu koca on yıl içinde
çivi çakmış gibi yüzyılın karanlığına
yüreğim pas tutardı da ağlayamazdım
öyle bir yük vardı ki üstümde, hala da öyle
içimde saklardım illegal bir eylemin sırrı gibi

yedi yıla türkülerin söylendiği
bir ülkenin delisi olmaktı bütün suçum

anladıysam sırtımdan aldığım darbeyi
haram olsun annemin o ak sütü

hala da anlamaya çalışıyorum deli bir yüreği

anlamadım akıp giden zamanın ne getireceğini
benim gibi yoksul çocuklarla oynuyordum
kızlı erkekli varız beş-on kadar çocuk dün gibi
boylarımızı sıraya katıp en küçüğünden başlatıyoruz oyunu
sanki ateş gibi toplanmışız etrafına
babamın satın aldığı kırmızılı mavili şeritli topaçın
döndürüyoruz düşlerimizi oyunların içinde
karı yeni temizlenmiş toprak evin üstündeyiz

sıra bana geldiğinde
öyle bir dönüyor ki dünya
benden başka her şey, ama her şey dönüyor
topaç bir dursa düşeceğim terli terli
üst üste yığılmış karın üstüne...

Ercan Cengiz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 07-27-2008, 10:45 AM   #3
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Hitler'in Adaleti? ...

Babama vur emri çıkarırsın
Yakınlarımı toprağından edersin
Bana da şeker uzatırsın
Utanmadan.

Vietnam'da da gördüm seni
Faşizmin kudurmuş markası
Şeker dağıtırken çocuklara
Kanlı ellerinle bildim
Donuk gözlerinle gördüm,
Tanıdım seni yüzyılın karası.

Biz çocuklar ki neden gözlerimiz yaşlı
Sararmış yapraklar gibi dururuz karşında
Işıldayan gözlerimizdeki gözyaşları mı
Damla damla, ağırlığınca yere düşenler
Arananlar listesinden sildiğin isimlerin
Koynuna düşer gibiyiz öyle mi?
Küçük yüreklerimizle ele verdiğimiz
Yitirdiklerimizin izleri dururken gözlerimizde
O kara listene, çocukların payına da yaz.

Hitler, Mussolini markasın sen
Çoktan iflas eden faşizmin markası
Şekerini uzatma biz çocuklara
Silahlarını da, potinlerini de
Al ve git toprağımızdan.

Hitler... markasın sen,
Dünyanın lanetli markası
İthal, yerli konserve kutuları içinde
Paslanmış yüreğinle çöplüklerde saklanırsın
Yetmez mi?

(Ezgilerde Kaldı Yüreğim 2. Kitap)

Ercan Cengiz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 07-27-2008, 10:45 AM   #4
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Hoş Geldin

hoş geldin 21. asır, hoş geldin de
20. asrın karanlığını bırakıp da gelseydin

devler savaşırken ezip de geldiğin o asırda
cetvelle sınırları çizenler
masallarda kaldılarsa
haritanın üstünde kırmızı çizgilerle
tel örgülerini de çektiklerinde
güçsüzler kayboldu

hoş geldin 21. asır
yüzün dönsün aydınlığa
sınırlar nasılsa aşılır

Ercan Cengiz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 07-27-2008, 10:45 AM   #5
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Hoşçakal Yarın

hoşçakal güneş, toprak, su, gökyüzü
demeye zamanın olursa eğer hoşçakal
gidiyorsun işte, gidiyorsun sancını yüreğinde saklayıp
resmin son karesine sığdırdığın yüzünle
aşkı, nefreti, hüzünlerini, özlemlerini de alıp
dakika, saat, gün, ay, yıl hesabını yapmadan
baharın ve kışın
hoyratça savrulan bir ömrün ardından baka baka
nihayetinde gidiyorsun, sıra senin demekki
bırakıp da gitmelerin sırası senin

bebekken, oynamak isterdin oysa bir çocuk gibi
oranı buranı kanatıp durmayacakmış gibi ağlamak
sonra da kucak kucak gülmek ağrı mağrı yokmuş gibi

çocukluğuna geldiğindeyse bıyıklılara özendin
ve sakalını kestirmeyi ilçenin biricik berberinde
yayıla yayıla berber koltuğuna aynanın karşısında
ve hatta enseni görmeyi de ne çok isterdin
berberin koltuğunda karşılıklı duran aynalarda
ölümün o donuk yüzünü kestiremezdin
hayallerinin arkasından koşturmaktan

gençliğine geldiğinde büyümek isterdin hala
hem enine, hem boyuna yarışırcasına büyümek
bundandır belki inatçılığın, kimbilir
okul yolunda yalnızlaştığın, kıkırdayıp gülmediğin bundan
çılgınlığın peşinde koşarken gözlerinin önünde yaşıtların
sen olgunlaşmayı yeğlemişcesine vazgeçtin
sorumluluklar biniyordu omuzuna bu yüzden
boyundan büyük sorumluluklar altında
ve dünyanın bitmez tükenmez o kara derdi
tepeden tırnağa sarıp sarmalıyordu seni
sense dönüp bakmıyordun bile

ne kadar da çocukcaydı yaşananlar
dünyayı sarsacak adımları öğrendiğinde
etrafında oynaşan yaşıtlarına öğretirdin
şiirleri tarardın bu yüzden, romanları...
direniş türkülerini dinlerdin gün doğarken
ve bir halkın destanını yaratan elleri okurdun
kalem tutan ellerde,
hikayelerini dinlerdin tarumar edilmiş
yaşlı kimsesiz insanların kendi dillerinden

var yok bir kaç kürsü olurdu sobanın etrafında
bir de minder dururdu odanın başköşesinde
varsa evin bir gelini yüzü tülbentliydi tanrı misafirine
erine karşı el pençe, dili yok gibiydi
yer sofrasındaki tepsiye dizili bardaklara çayı doldurduğunda
küçücük kaynına gelinlik ederken, kaynanasıyla yarışırdı arka odada
bin bir türlü haline bu dünyanın, sızlanırdın kendi kendine
bu nasıl bir dünya diye

saç, sakalın aklaşınca tümden kopar oldun gençlerden
içindeki çocuğu eze eze ne de çabuk büyüdün
çok sonradan anladın ki çocuklarla oynadığında
yetişkinler katıla katıla gülerlermiş haline
oysa sen masumane seni sevdiklerine yorardın
onlarınsa kızlarını uzak tutmak için bile olsa
özel bir çabaları olmazmış sırf bu yüzden
kızlar olgun adam istermiş köy yerinde

büyüdüm ya da olgunlaştım derken
belin bükülmüş de haberin bile yoktu senin
ya da fark etmemişsindir devranın ağırlığını
kimin aklına gelirdi ki
durmak tükenmek bilmeyen zamanın
su gibi akıp giderken avuçlarının içinden
yaşamını da beraberinde götüreceğini
ikide bir dönüp de sırtını mı yoklardı insan
hem sonrası da vardı bu gidişin
saça, sakala, bıyığa dokunmamak için
çıkarıp attığında tarağını sağ arka cebinden
ne de olsa görmüş geçmişlerdi diyordun
laf dinletmesini de bilirlerdi diye
peşlerine takılıp da gittin

bu yaşta insan dedin mi
geleceğinden kat be kat daha fazla
geçmişindeki izleri bulmaya çalışırdı her nedense
bir yerde kabullenme miydi aslında geç de olsa
gökyüzünü yakalayamama gerçeği mi
para pul, mal mülk kimin neyine artık
kavga dövüş de öyle
dargınlıkların arasında kaybolan acımtırak zamanlar da
üst üste binen gölgeler, karanlıklar, yarasalar...
sert katı sözler altında yanıp sızlanmalardan öte gitmezdi
alabildiğine yan yan bakan o bakışlar altında
gizli gizli süzmeler birikirdi iki kaşın arasında, o kadar
anlamsızmış demek, anlamsızmış
ısıran bir köpeğin arkasından taşı kavrayıp da fırlatmak

hoşçakal yağmur, hoşçakal bulut, hoşçakal su
göğün efendisi şimşekler hoşça kalın
dolu, kar, çiçekler... hoşça kalın
meyveler, ekinler, dağ - taş ve bugün de çiseleyen yağmur
ortadan ikiye ayrılan ay parçasındaki
karanlık ve aydınlık yüzleri, hoşça kalın
tomurcuğu yeni patlamış meşe
ince yapraklı salkım söğüt ağacı
ve kumsala vuran çam kokusu...

hoşçakalın edepliler, edepsizler
konuşanlar, yazanlar, çizenler
bilenler, bilmeyenler
güçlüler, zayıflar
haklılar, haksızlar
hakkını yedirdikten sonra sızlananlar
oturanlar, koşanlar, anarşiştler
hoşçakalın
hoşçakalın
demeye zamanın olursa eğer
gidiyorsun işte, gidiyorsun
arkanda bir ömür,
yarım yamalak bir hayatı alıp
gidiyorsun demek

ilk durakda kimleri göreceksin acaba
tanıdıkların mı olacak yoksa yeni yüzler mi
eşkali belirlenenler mi, maskeliler mi yine
bazılarına dosttuk, bazılarına düşman
gözlerine baka baka
diyemeden gidiyorsun demek...
diğer duraklarda sen yoksun
herşey sil baştan olacak anlayacağın
farklılıkları da ister istemez...

ama sen bir daha da gelmeyeceksin
ve bunu bile bile gidiyorsun açık kalmış gözlerle
yaşamının hiç bir evresini kendine has yaşamadan
bırakıp da gidiyorsun, öyle mi...
git öyleyse, git, gidebiliyorsan...

Ercan Cengiz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 07-27-2008, 10:45 AM   #6
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Husen Sorguda

Husen bir çoban
kendini kaptırmış
keçisini kaptırmaz
'deli' mi 'deli'
Husen dağda
keçilerinin yanında
kurtlar mı gelirdi
Husen vardı başında

Husen çarşıda
yılda bir defa
çay, şeker, tuza
kısmetse oda

Husen kalabalıkta
kalabalık yürüyüşte
'kahrolsun...' diyorlar
Husen de içinde...
cemseler, panzerlerle
ellerinde otuz insan
biri de 'Deli' Husen

İlk sorguda Husen
üç sorgucu arasında
ilk defa tek başına
sorular, sorgular...
Hüseyin sen misin
'he vallah benim
Hüseyin değil Husen'
'kahrolsun... ' dedin mi
'he vallah...'
sorgucular neşeli
Hüsen ötüyor...ya
'pankart astın mı
'he vallah ben...
adam vurdun mu
'he vallah ben...
Elazığ'a gittin mi...
orda da vurdun mu...
'he vallah ben...

sorgucu soruyor
Husen ötüyor
sorgucu yoruluyor
Husen yorulmuyor
ikisinde ayrı ayrı neşe
coplar kimin neyine...

üç sorgucu panikte
üçü de emin yerde
aradıkları şimdi elinde
usta 'Deli' Husen
laf yetiştirmede
'he vallah ben...
'he vallah bendim...
'he vallah yaptım...
Husen ötüyor da ötüyor

sorgucu iniyor derine
iş uzar büyük şehire
nerde bir karmaşa
işin başında Husen
Husen eylemde
tetikte Husen
Husen elebaşı
şimdi içeride Husen
'he vallah bendim...

İşler büyür de büyür
baş sorgucuya gelir
Husen yorulmaz
Husen'e sor anlatır
'he vallah benim...

Husen habersiz
binsekizyüz evlere
gidenler zor gelir
sorular, sorgular
Husen'i öttürürler...

karanlık basar
kapıda bir bekçi
Husen'in tanıdığı
tek kişi..
tanımazdan gelir

baş sorgucuyla bekçi
baş başa
Husen bizim Husen
bildiğimiz tanıdığımız
Husen 'deli' Husen
çay, şeker peşinde
Husen inmiş şehire
örgüt Husen'in neyine...

işler iyice karışır
başarılar gölgelenir
sorgucular, bekçi, Husen
yan yan bakışırlar
Husen bir hareket çeker
öyle bir hareket ki
kendilerinden şüphelenir
biribirine düşerler

'Deli' Husen bizim Husen
'he vallah benim...
aynı anda hem İstanbul'da
hem Elazığ'da...
eylemden eyleme koşarım
Hozat'ı da karıştırdım ya
'he vallah benim... elebaşı

Husen el üstünde
peş peşe coplarla
Husen uğurlanır
gerilmiş sinirlerle
merdivenlerin başında
son bir darbeyle
Husen yuvarlanır
ama dışarıda...
elini kolunu sallıya sallıya
bir hareket çeker ki
yukarıdakilere
bir bekçi anlar, anlatır
'bunlar zır deli, ti ti ti...
'sorgu boyunca çektiği

'he vallah bendim...
ben 'Deli' Husen
direndim, kurtuldum
siz de direnin
direnmeyenleri götürürler
binsekizyüzevlere...

(hikaye eski, şiirse yeni)

Ercan Cengiz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 07-27-2008, 10:45 AM   #7
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Hücremdeydi, Yitirdiklerimin Portreleri

Yağmurdan kopan bir su damlasında
İnerdi inmesine sızarak da olsa
Kapının gıcıltısında kalırdı
O yaramaz seslerde, bırakmazdı kulağımı.
Kırpamazdım gözümü
Sinsi adımların sesi atılırdı
Portrelerin üstüne
Sesin üzerinde kaldı bir su damlası,
Kuşatmaydı
Yüreğim çıkardı yerinden
Dışarıda soğuk kahkahalar
Dişlerim kenetlenirdi çenemle
Kırarcasına sıkılırdı
Yumruk sıkılırdı
Bir şey yapamamanın ezikliği
Dönüp yüreğimi sıkardı.

Bilinmeyenin bilineniydi,
Görülmeyenin görüleni
Sığınağım kan kuruması.

Dersim'in vadisine açılırdı
Yitirdiklerimin portreleri,
Bu daracık hücrede, gözlerimdedirler
Gözlerimde büyürler
Bir şeyleri var söyleyecekleri
Hangi yana çevirsem başımı
Boy boy portreleriyle
O yanımı doldururlar
O şirin, o sıcak bakışlarıyla
Kısa matrajlı filmlerin kesitleri gibi
Bu daracık hücreden çıkarıp
Nehirden nehire
Dağdan dağa
Köyden köye
O sıcacık elleriyle,
Ellerimden tutup gezdirirler,
Hanki hücre, hanki duvar
Hanki karanlık el bu hücrede
Eğebilir ki başımı...

(Kaynak: Ezgilerde Kaldı Yüreğim 1. Kitap)

Ercan Cengiz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 07-27-2008, 10:45 AM   #8
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Hürindiya mı Esta

Ez zonı hürindiya mı esta
Wertê kıtabe todı xebera qılmeqı qi bo
qılmeq ama caye xo berco
Nairawo, goniya to ena mı ser

To qunnay bıne i kıtabi
Ezo bekes rütı rapal monı
Nı cordı qes esto, nı qi cerdı
Nayi zanayina tore wonı

Wacı ez bı mıri

Çim nonıro sere betonidı
Goni bıberiyo, demırdı çiçêği bı pekê
Tariyina to persmonona ena war
Qıllıra dot zulümata

Cordı qes çinno, negêronı qeêşi
Cor lonıqıno, höyrora cor asmen zelalo
Name qı ame peser i lonıqora wecine
To qi wenay, wa dano qoworo peyser eno
Herd qılasiyora bıne qıtabidı
Waso usk koqe xora bıriyo way wer sono
Mordemini wanaysa zerre insanidero
Bıne emıre todı ne sone maşi
Watena tobo, Derya wertıra qılasina

Sere astaridı gırmıqı esta
Cıme xo dana asmen bıweno
Roye mı a astaridero
Lao qı to eşto wıle mı
Xo deştiya wesnonı

Na xebera mı bo nayira tepa
Zerriya mı xonte gırmıka mına
Roye mı sero
Rüpı rapalo, gunone tore dür

Hürindiya mı esta kıtabe tode
Bıne bare todero, jibeno
Qılla alawuna sere zerriya mıdı
Awu mepısqıne ser, bıweso
Heta qı reyiyora bıne guna tora

Ercan Cengiz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 07-27-2008, 10:45 AM   #9
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Irmaktan Okyanusa

Irmaktan okyanusa açılan suyum ben
Bu toprağın katmanından çıktım
Kaya diplerinden toprağın ezgisini bin yılların
Olanca gücümle
Yüklendim omuzlarıma,
Güneş inerdi berraklığıma
Karanlığı söken kızılca güneş,
Ak ederken yüzümü
Yıldızlar toplanırdı
Karanlığı yırtarcasına.

Vadilerden,
Dağların oyuğundan akardım
Kendi kanımda ezgilerle
Balık olurdum suya,
Nehirlere açılırdım
Toprağın yüzüne çıktıktan sonra,
Akacağım yönü bilirdim...

Ayı da severdi balığı
Ve balık için suya inerdi
Bir düşün ki
Ayı ki meşeye sürtünür
Gücü yetmezdi arıya...

Uçurumlar vardır
Geçtiğim yerlerde
Derin vadilere gömülmüş ezgiler
Gözeneklerim vardır
Şarıl şarıl akan,
Ülkem vardır altın saçlı
Ak yüzlü
Uygarlık beşiği
Mezopotamya,
Yoksundu günümüzden.

Kayayı
Damarlarıyla parçalayan meşe ağacı
Yeşile boyanan vadi
Birbirini kollayan
Dere yatakları...
Bulurdu
Özgürlüğe yürüyenlerin patikasını
Dört parçada
Kıtalara ekilmiş ezgilerin kesişmeleri...

(Kaynak: Ezgilerde Kaldı Yüreğim 1. Kitap)

Ercan Cengiz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 07-27-2008, 10:45 AM   #10
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Ismarlama Şiir

Hükümdar çağırmış dediler
bir soluk gitti
kapısında arandı
adamakıllı
sonra huzuruna aldılar
boynu bükük durdu karşısında
hükümdarların hükümdarı
verdi veriştirdi
çıban başı olmuştu kalemi
hükümdarım çok yaşa dedi
hüküm durdu sırtını sıvazladı
bundan gayri
böyle böyle yazarsın dedi...
iki muhafız çağırdı ardından
koluna girdiler
veznenin önüne kadar getirip
parayı cebine koydular
para dediğime bakmayın
dışarı çıktığında
ucuzundan bir kaç şarap alabildi
kızardı bozardı, nafile
gidip kafayı iyice demledi
kuytu bir köşede
hükümdarın karşısına geçti
duvardaki resmine baka baka
ayak ayak üstüne attı
bir iki söylendi
hükümdarım çok yaşa
hükümdarım çok yaşa
marifetini anlatacaktı ahaliye
neye gözü kesmedi
niye arkası gelmedi...
kendine geldiğinde
hayli zaman geçmişti
kalemi kırılmıştı oysa
ellerinden de anlamadı
hergele meydanına vardığında
kurulu darağacını buldu aldırmadı
ahaliyi toplamışlardı hergele meydanına
ibret-i alem olsun diye
boynuna geçirdiler kuru urganı
hep bir ağızdan ahalisi işbaşında
hükümdarım çok yaşa
hükümdarım çok yaşa...

Ercan Cengiz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:19 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.