![]() |
![]() |
#91 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bilmeseydim Seni
senin nefesini, ben çekemezdim benim damarımda, senin işin ne doğdu gün battı, gözün görmezdim iki satır yazı bile, çok gördün bana kefenimi biçtim, toprağın açtım ölümle korkutma, dar gelir bana ne zaman uyandım, orada gördüm karanlık içindeydin kör bir yılandın şimdi bir köşede kıvranıp kaldın kuru bir söz bile çok gördün bana çektiğimi çektim üst üste bindim kuru soğan gibi kabuk bağladım senin nefesini, nefsimden attım karıştın havaya, bir yel aldı gitti şimdi uzaklardan elini sallama boşuna yorulup umut bağlama kafatasçı nedir senden öğrendim kendimden oldum, sana benzedim şaşırıp ta yolum peşinden geleydim senin gibi dünyan, zindandı bana. (Ezgilerde Kaldı Yüreğim 2. Kitap) Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#92 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bin Şair Yaşarmış İstanbul’da
yıllar yutunca o yorgun yılları ne sultan / ne şirin kalır orada ne yenilgi ne zafer / durmadan doğuyor çocuklar… yarı aç / yarı tok gençleşen bir nüfus akıyor yaşlanmak için genç yaşta boğazda dans eden balıklar koklaşmaya çağırdıkları martıları doyuruyorlar / gamsız / kedersiz bin şairin arasında uçuşurken martılar hala / umursamayanları vardı taşı / toprağı betonlaşan bu şehrin… onlarsa / gemilerini yakıp da gittiler boğaz köprüsüyle tanışınca Akdeniz’e yazışan yedi tepe kız kalesini görürmüş kaktüs çiçeği denize yutulmuş gibi / bakıyor yukarıdan Cennet / cehennem mağarası iki yakasında İstanbul’un bir ayağı Avrupa’da bir ayağı Asya’da asılı kimsesiz şiirler koşuyor yine Beyoğlu’nun yaşlı sokağına artık seviye demlenmeli tezgahlar sokak sokak doldurunca Beyoğlu’nu dört bir yandan gelen kayıp yakınlarının çığlığı / duruyor ötede / kolları kısalan şiirler / saklanmış öyküler…/ onların henüz yazılmamış romanı görmezden gelince minare ve de hükümet konağı… Taksim Meydanı’na çıkmalı bütün yolları İstanbul’un ………. Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#93 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bir Adım Daha
Mevsimin sarmasındaysa acın Yakındır da yengisi olacak kadar Gün be gün acılarından da doğacaksan Ve gün içinde bir gül olup açacaksan. Yorgunluğun kaderine mi bağlanır Oysa elinin nasırında duruyor Baş belası olacak kadar da Karanlığa yakındır. Doğacında mıdır yurdumun kan kızılı gülü Hangi şafaklara katacaksan rengini Bir adım bir adım daha atacaksın yarına Onurluca. (Ezgilerde Kaldı Yüreğim 1.Kitap) Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#94 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bir Avuç Kan Var Şimdi
seni koydukları yerde bir avuç kan var şimdi ellerimde sıcaklığını hissettiğim. sen mi kanattın ellerimi başkaları mı bilmem... sadece acısı damlar yüreğime sensizliği işler ******* gündüzler sensizliği çağırır... sen mi seslenirsin, bilmem....ayıramam şimdilerde dost-düşman yüzünü herkeste bir maske.... seni bilirdim ömrümce sanki yılları birlikte biriktirmişçesine.. şimdilerde; sen de çekip gidiyorsun ya sessizce bilmem artık.... gerisi nasıl bir hikaye...... akşam gelince senin gitmelerin gözüme bir siyah perde gibi inişi karanlıkların ve eciş –bücüş ne kadar yaratık varsa gecenin sahiplerinde toplanışı birer birer başıma… duymak istemediğim lüzumsuz lakırdılar ve duymak istediğimin kilometre hesabı uzaklığı…. al bu yalnızlığı benden, tut ellerimi derim ya nafile …. etrafım etten duvar, etrafım sağır ve kör cüzamlı derileri dökülür ruhlarının üzerinden… bilmezler; duymazlar içimdeki zamansız çığlıkları…. gel n’olur, veya hiç gitme benden…. yaşıyorsam hala ve direniyorsam zamana gücüm senden…. tutamadım çetelesini yazılmamış şiirlerin söylenmemiş hasretlerin, adsız yalnızlıkların, sensiz *******in... siyah bir ilmik gibi düğümlenir boğazıma sensizlik; bir kadeh zehirdir zoraki yudumladığım.... sensiz; boş gözlerle bakılan gökyüzünün koyu mavisi bir kara deliktir çeker içine... zamansız-mekansız bir yolculuk başlar.. hangi dalga kıyısına atmış seni bilemezsin veya hep kıyıda mıydın? ? hiç içinde olmamış mıydın hayatın? ? ? tükenmişlikler. küller arasında sevgi kırıntıları aramak; eller çamurlar içinde... çarpan yüreğin sesini bilirsin oysa, bakan gözleri; anlayan bakışlardan bilirsin... yokluklar arasında yıkıntılar inşa olunur ancak bilirsin.... bilirsin de, bağlıdır elin kolun, kuşatılmıştır yollar...ayaklarında felç ağırlığı tutunacak bir dal yoktur uzanacak bir el, yoktur sesinin yankısı...boşluktur gerisi.... inceden çiseleyen yağmur yıkar yüzünü gözyaşların yağmurla yarışır yeniksindir; mağlup...ve bir savaş daha ardında cesetler bırakarak gidişinle bitmiştir.... seni koydukları yerde bir avuç kan var şimdi ellerimde sıcaklığını hissettiğim. ve cesetlerin her biri bir parça sen'dir... (alıntı, şiir: Esengül, 09.01.08) Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#95 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bir Balığın Hikayesi
ölürsem denizde öleyim dedi bir balık ne kıyıda, ne köşede, tam ortasında tuzlu sudur ölüleri tutmaz orada koynuna alır götürür, götürür, götürür uygun bulduğu kıyıyı buluncaya kadar kum taneleri olurdu kıyıda her bir tanesi kimbilir hangi adresi saklardı içinde biribirinden keskin kayalar olurdu kıyıda kimbilir hangi dalgalara gögüs germişti o kayalar bir de kıyıda kollarını açmış ağaçlar olurdu nice göçmen kuşlara ev sahipliği yapan o ağaçlar şansıma, baharsa yemyeşil olurdu her taraf renk renk çiçekler, kelebekler uçuşurdu üzerinden o denizin içinde söyledikleri altın harfli sözleriydi vurgun yiyinceye kadardı denizin dibinden nehire açıldı vurgundan sonra, o tatlı sulara gitti, gitti kaynağına ulaşıncaya kadar gitti ötesi yoktu kaynağını sarmıştı boz boz yılanlar diğer akarsulara girmesin diye balıklar karanlığı fırsat bilip boynunu kırdılar o öncü balığın... Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#96 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bir Bilsen
Ekim'den önceydi, Ağustos'tan sonra mimikleri donmuş insanlar arasında bıraktılar beni yüreğim üşüdü sessizliğin hükmü dayanmıştı kapımıza başbaşa kaldık topladığımız sonlarla sınır boylarına vurduk kendimizi Eylül'ün oniki'sinde ve bir elden gülüşlerimizi koparıp yaşanmazlıklara attılar duyumsarsam seni yol arkadaşım benim canım, can yoldaşım ellerimizden çalınan zamana akmak isterim bir duysan, bir bilsen rengarenk gülüşlerini bırakırdın toprağın yüzüne bugünlerde bulanmış sular bir bilsen kendi ellerimle örmeye çalışıyorum yaşanılası bir yapıyı teker teker granitten seçsem diyorum damar damar berrak sulardan geçirsem sonra da güneşe açsam kollarımı katıla katıla gülerdin, (Ezgilerde Kaldı Yüreğim 2.Kitap) Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#97 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bir Bunağın Hikayesi
Doktor ne yapsın zamanın adamıydı yolda, sokakta çarşı pazarda kendi evinde de öyle ne bulduysa kendi gözlerinde dokunamadı üfledi, püfledi baktı olmayacaksa kavgasını mı verecekti tutup içine attı onlar da orada üst üste yığıldılar dönüp kendi içinde kavgasını verecek amma nerede o göz ayıklamadı bile ne iyi ne kötü üstüne de gitmedi el alem ne derdi sonra oracıkta sözler görüntülerle birleşip çöplüğe dönseler şimdi yerli yersiz biribirine giren sade sözcükler mi çöplükten çıkar gibi kokuyorlarsa birer birer koynundan çıkıp dökülüyorlarsa çoğu da belinden aşağı almış yürümüş yaşı arkasından öyle diyorlar o kendini bulamadan kavgasız teslim olduğunda akıp giden hayata hayat onu teslim aldığında oracıkta bunadı kaldı... şimdi yakınları ölse de kurtulsak diyorlarsa... doktor ne yapsın. Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#98 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bir Delinin Ele Geçen Günlüğü
bağlanmasaydı gözlerim / bağlanmasaydı eğer seninle karşı karşıya oturur havadan sudan bile konuşurduk tatlı söz çıkmazdı ya senin ağzından / olsun başlamak gerekti bir yerden anlaşırdık / anlaşmazdık ya da sevip sevmemek de öyle (neyi severdin ki sen) ama yol aldığını söylerdim belki karanlıktan karanlığa dalarken vahşice attığın o adımlarının / boş yere durmayın buralarda kanat vurup gidin kuşlar tanıyorsanız o sıcak iklimleri dönüp dönüp bakacağınıza / gidin kurtlar sofrasındayım / bilirsiniz nasıl bölüştüklerini kurtların / konup da kaçtığınız o heykel bir bilseniz (neler açtınız başıma) yolumu kesiyor her sabah iki eğri bacağı ve üstündeki o tombul gövdesiyle koskocaman bir de kafası ki / içi bomboş yüzü kara / gözü kara / utanmaz arlanmaz bir yerde gerisin geriye çekmek istiyor beni / hani taylar özgürdü / özgürlüğü tattırmadan / ışıldatıyorlar nalları // fabrikalarda makine sesleri tezgahlarında oyuncak kalıpları yüz yüze bakışıp duruyorlar ve işçiler tek tip kıyafetleriyle açlığa karşı yarışıyorlar ve insan görmeye başladı kendini karşısındakinin yüzünde kendi kaşı, kendi gözü, kendi kulağını tanımaz mı insan biraz koyu, açık tenli de olsa derisi düz uzun sarı ya da kıvrılmış kara saçlarını ne kalıp ne fabrika ne tezgah / ne dil, ne töre engel iklim ve kendini doyurma biçimleri arttırmıyor damarlarını insanın artık değiştirebilirler yerlerini en alttakilerle en üsttekiler ne güneş ne fırtına ne bulut ne de dondurucu soğuklar engel tanrı girmezse araya / ne zengin ne fakir / ne münafık ne kafir ne zulüm, ne sömürü ne de katliam… karşısındakinde bir parça kendini görünce insan yeşerir büyürdü seviler... Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#99 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bir Diktatör Daha
Kardan adamdı, anlı şanlı üç aşağı, beş yukarı benim kadardı boyu karaydı gözleri çakıktı çatma kaşları vardı uzun bir de burnu biraz da cüsseliydi iyi bakımlı oturmayı severdi gerile gerile bir de emir vermeyi Kardan adamdı kar gibi de soğuktu kar yağdığında, yağardı saltanatı yerindeydi haremini severdi vergi üstüne vergiyi yoksullara keserdi torbalarla parası kasalarında saklıydı hareminde şarabı rüşvetten içerdi Kardan adamdı ayaz iken hava buza dönerdi buza saltanatını sürerdi sürebildiği kadar birden hava değişti güneyin güneşi gögsüne indi buz kesmişti kardan adam çözülmeye başladı içim içim eridi eridikçe eğildi eğildikçe eridi tahtına bağlıydı Kardan adamdı saltanatının sonu muydu kardan kadını da vardı olacakları anlamış olmalı doğrusu kral kadındı yıkıldı yıkılacak bir tahtın yere düşmemeliydi tacı ataları böyle yazardı egildi, iyice egildi kadın kardan adamın başından tacını kurtardı kadın kardan adamı kurtaramadı kardan askerlerini de... böyle bir havada bir diktatörlük daha yıkıldı bir bahar güneşine... (Ezgilerde Kaldı Yüreğim 2. Kitap) Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#100 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Bir Diktatör Daha Öldü
diktatörlerin dansı diktatörlerledir ölüm ve para üzerine zulüm ve eğlencelerini eklerler başka ne gelir ki insanın aklına kandan gözyaşından başka diktatör dediğin beslemedir ve etrafında birkaç kaçkın olur (kapısındaki çanaktan yalanırlar) ve pırpırlarından başka (cana kıydıkça taktırırlar) ki onlar tarihin akışı önünde gün be gün ölürler (o sert bakışların altında gizledikleri) görmeye korktukları kendi yüzleridir ki onlar daha iyi bilirler bunu zorla kazısalar da isimlerini caddelere sokaklara meydanlara ve bazı çocukların alnına hatta yapıştırsalar da boyun eğdirdikleriyle dans ederler (bir şekilde satın aldıklarıdır onların) asilerin kılına dokunamazlar (ne ölü ne diri) yüzleşemezler hani diyorum / diktatör miktatör tüküreceğim bir yüz bırakıyorlar ya arkasında lanetlenmiş isimlerini anmaya ne gerek (ha burada ha başka yerde) her toprağın esir düştüğü olmuştur bunlara sonra da özgürleşip kurtulduğu da ve de birer birer heykellerinin yıkıldığı günlerdir (içinde büyüdüğümüz bu günler) günlerden bir Pazar günü ve bir diktatör daha öldü diyorlar rütbelerinin öne çıktığı o görüntülü haberlerde (yargılandığı gölgede kalıyordu) heykelini dikerler mi bilemem Şili halkı sokakta ölüsüne eğilen askerlere bakıyorum esas duruşta / emir erleri nede olsa bilirler mi ölülerin konuşamadıklarını bir daha yakıp küllerini savuracaklar ota konsa ot kurur Şili’de diktatör Pinochet öldü lanetliler arasından bir eksikle yenilerini yetiştiriyorlar ötede yedirip içiriyorlar ve de giydiriyorlar o dokunulmazlık zırhını bütün diktatörler bilirler ki Salvatore Allende ölmedi teslim de olmadı, yenilmedi de Viktor Jara da öyle ne kesilen dili susturdu O’nu ne de kırılan gitarı ama Pinochet öldü küllerine yer bulamıyorlar Şili'de Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|