![]() |
![]() |
#101 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12108
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Hasreti'ye...
Hasreti seyrettim seni ekranda, Ne malların varsa göster dükkanda. Kıymetim var dersin yakut taşında, İşlenmiş yakutu gördün mü ki sen ? Aşık pir elinden badeyi içer, İçen aşıklar da kendinden geçer. Altının ayarın sarraflar ölçer, Bir sarraf elinden süzüldün mü sen? Aşık bir ateştir gönüller yakar, Masiva bırakmaz kirleri yıkar. Viranelerde de aslanlar yatar, Aslanlar yurdunu gördün mü ki sen? Anlar isen şu İNCE'nin sözünden, Bir kor al eline aşkın közünden. Biraz daha git yolların düzünden, Yüce dağ başına vardın mı ki sen? |
![]() |
![]() |
![]() |
#102 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12108
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Hâtıralar
Yine geçmişin ak hâtıralarına daldım; Bir tatlı çağıltıyla yerimde kalakaldım. Her devri ayrı bir ihtişam ve ayrı bir şân, Âdetâ dünyâları saran ışıktan tûfân... Düşündüm o muhteşem devletini Osman’ın... Ve zirvelere ulaştı elinde Orhan’ın. Yürüdü garbın karanlık âfâkına emîn, Gürledi gülbanklarla her yerde "feth-i mübîn" Derken her yanda şahlandı evlâd-ı fâtihân, Ve bir çığlık oldu inledi Yavuz Selim Hân... Çağlar ve çağlar boyu böyle kükreyip durduk, Dünyâda tıpkı bir uhrevî saltanat kurduk. Hülyâm hâlâ meshûr cedlerin velvelesiyle, Ve meydanları dolduran at kişnemesiyle... Her taraf bağ-ı iremdi o kutlu devirde, Adetâ cennetler tüllenirdi perde perde. Meğer kadrini bilmişler zamanın çok erken, Henüz hiçbir yerde onun sırrı bilinmezken. Nurdan ırmaklar gibi akmışlar çağlar boyu, Çağıltılarla her yanda, Cennetlerden suyu... |
![]() |
![]() |
![]() |
#103 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12108
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Hayran Oldum
Bir güzelin gözlerine , Hayran oldum sözlerine. Ay misali yüzlerine, Hayran oldum, hayran oldum. Al al kiraz dudakları, Güller açmış yanakları. Dalga dalga o saçları, Hayran oldum, hayran oldum. İNCE'm kanar sözlerine, Güneş vurmuş yüzlerine, Derman olsam dizlerine, Hayran oldum, hayran oldum. |
![]() |
![]() |
![]() |
#104 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12108
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Hiç
Gönül Sen’i bulmuş ise, Başkasını anar mı hiç! Ateşine yanmış ise, Başka nâra yanar mı hiç! Sen’i bulanlar bulmuştur, Akıp akıp durulmuştur, Ârif Sen’inle doymuştur, Başkasına kanar mı hiç! Var eden Sen’sin cihânı, Varlığın canların cânı; Bulanlar Sen’de ummânı, Başka göle dalar mı hiç! Adı her yerde okunan, Sînede dertlere dermân, Gönülden O'na inanan, Başkasın Rab sanar mı hiç! İrfan deryâsına dalan, O'na rûhun fedâ kılan, Cemâline hayran kalan, Başka bala banar mı hiç! O'nu görüp O'na yanan Yolunun delisi olan, Arayıp özünde bulan, Başkasını sorar mı hiç! |
![]() |
![]() |
![]() |
#105 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12108
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Hicran ve Ümit
Yine hicrân dolu günleri andım, Yıllar gözyaşına karışıp gitmiş. Ürperdim ve yerimde kalakaldım, Dostlar düşmanlarla barışıp gitmiş. Yüzerken millet derin uykularda, Kaybolup gitti değerler ardarda... Kan-ter var mâzînin şakaklarında, Demir bukağılar ayaklarında; Acı bir tebessüm dudaklarında; Ne kızıl bir ruhla çarpışıp gitmiş... Hâlâ ufukta yer yer karanlıklar; Gecenin arkasında gündüzler var... Hazân esmiş bütün bağlar bozulmuş, Sararmış yapraklar çiçekler solmuş, Yiğit ölmüş, küheylânı yorulmuş Koca bir ifritle savaşıp gitmiş. Şimdi olsa da çok çok uzaklarda, Bekliyoruz hülyâlı şafaklarda... Bir zamanlar parıldayan o tâclar, Tâcdârlara sîne açan yamaçlar; Altın yamaçlarda zümrüt ağaçlar, Hicrân kervanına ulaşıp gitmiş. Kıvılcım var, o ürperten sönüşten, Kıvılcımda mesajlar var dönüşten... |
![]() |
![]() |
![]() |
#106 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12108
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Hicranlı Yıllar
Hazânla geçti yıllar, aylar Muharrem gibi, Yollara dökülüp bekleyen gözler pek yorgun. Girdapla iç içeydiler, girdap ki yok dibi, Ruh sarsık, gönül hafakanlı, düşünce durgun... Yasla buruk dudaklarda kederli besteler, Sînelerde sessiz çığlık, dimağlarda hummâ... Ve her gün poyrazla gelen hüzünlü bir haber, Biz bize hasm olmuştuk, yaygındı bu muammâ... Çözülüş çok kadîm... sanıldığından da erken; Bu kara günleri sezmiştik gün ortasında. Ay uykuya dalıp güneş ufukta sönerken, Uyanmıştık ama, iki ateş arasında... Şimdi yeni iklimlere açılan yelkenler, Bir uzun sefere azmetmiş gibi yürekten; Bu hülyâlı mâviliklerde tüllenen günler, Mutluluk bestesi söylüyor ışıktan, renkten. Bir kasvetli rüyâdayız şu anda, bu gerçek; Önümüzde aydınlıklara açık bir çağ var.! Gece koyulaşsa da bir gün şafak sökecek... Ve dalganacak rüzgâr bekleyen bayraklar. Azmet, azmet ki göründü yer-gök sultanlığı, Yılma uçurumlar gibi görünen boşluktan; Yakala çağlar arasında o Altın Çağ’ı! Peygamber safına gir, kurtul uyuşukluktan..! |
![]() |
![]() |
![]() |
#107 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12108
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Hülyâlardaki Gerçek
Hayâlimle oturdum o eski bahçelerde, Bir devri şen-şakrak yaşadığımız yerlerde... En tatlı rüyâlara açıldım perde perde, Saâdetlerle coştuğum kutlu tepelerde... Hayâlimle oturdum o eski bahçelerde... Derken kasvetli bulutlar ufuktan silindi, Bin hâtıra zevkiyle gökten baharlar indi. Cennet yamaçları gibi renkli ve derindi; Şafağın ağaran dağları bir bir gerindi, Derken kasvetli bulutlar ufuktan silindi... Bir yol parıldıyordu az ötede gümüşten, Yolda ışık vardı geçmişteki tatlı düşten... Düşler, mesajlar sunuyordu öze dönüşten; Tam sînelerdeki med vakti bu köpürüşten, Bir yol parıldıyordu az ötede gümüşten. Saldım kendimi bir âleme ki, yok serhaddi, Silinip gitti hayâlimden ne varsa maddî... Hummâlı gözlerimde yaz rüyâları şimdi, Çoçukluğumdan beri kurduğum hayâlimdi... Saldım kendimi o âleme ki, yok serhaddi... |
![]() |
![]() |
![]() |
#108 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12108
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Izdırâp
Izdırâp, gece yarısında vuran gong gibi, (Tın tın) ötüp yüreğimi hoplatır âniden... Eski hülyâlarım ki, yok hiçbirinin dibi, Bağı kopmuş inciler gibi dökülür birden... Izdırâp, yalnız kaldığım anlardaki dostum, Rûhumu saran hafakan, kafamda yanan kor. İnleyeyim derim... inleyemez yutkunurum; Yanıp da dışa sızdırmamak doğrusu çok zor... Izdırâp, *******de kendini hissettirir; Söyler ayrı bir buudda söylediği şeyi... Her ızdırâp bir kısım ilhâmlar da getirir, Hatırlatır bizlere insanlığı, sevgiyi. Gecede bir sürü ilhâm, bir sürü de azap, Ve, düşünce kuşağında hep doğum sancısı... Azapsız dimağların görecekleri serap, Sancılar değil; sancı çekmemek en acısı... Ey ızdırâp; anladım ki her şey senin ile! Sen Hakk’a giden yollarda vuslata vesile... .................................................. .................................................. |
![]() |
![]() |
![]() |
#109 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12108
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Izdırap İnsanı
Mumlar gibi titrer ve sızlar sînesi zâr zâr, Gezinir şafakların ağardığı dağlarda. Kendi Cennet’te olsa da rûhunda mağmalar, Hep hülyâlarıyla dolaşır mutlu çağlarda... Ufku tıpkı ormansız dağlar gibi simsiyah, Simsiyahtır bütün mortepeler, şûh adalar, Hazânlarla sarsılırken sînesi her sabah... Ve rûhunu döve döve delinir havanlar. Kalbi kuşlar gibi ürkek, gözleri hummâlı; Tokmak sedâsı verir rûhunda hâdiseler. Her gece saatle savaşır, her gün hülyâlı, Dilinde ızdırâp türküsü hep söyler gezer. Yer yer ümitle coşar, içinde sırlı bir haz, Başı fânîleri Sonsuz’dan ayıran yerde; Haykırınca polattan sesiyle âvâz âvâz, Ra'şeler uyarır gönüllerde perde perde... Sevdâyla sızlar sızlarken en kuytu yerlerde, İnler-dolaşır dâim, inler onunla yollar; Her gün bir şikâr peşinde, her gün bir siperde, Ufukların ağaracağı mevsimi kollar... Bazen vefâ hiç ses vermez, her şey lâl kesilir... Ve rûhuna saplanır kankırmızı tırnaklar; Bazen burcu burcu bahar kokuları gelir; Bakarsın bin râyihayla ninni söyler rüzgâr... |
![]() |
![]() |
![]() |
#110 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12108
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Işık Ordusu
Işık ordusu, aydın nâsiyelerinde nûr, Sînelerinde derin ve sımsıcak mutluluk. Götürürler her tarafa kucak kucak huzûr; Gözlerinin içinde buğulanır sonsuzluk... Işık ordusu aydın nâsiyelerinde nûr. Buhurdanlık gibi koku neşreden sîneler, Ruhlarında rengârenk düşüncelerle her gün; Bir şem’a etrafında uçuşan pervâneler, Duyguları, düşünceleri ışıktan bütün... Buhurdanlık gibi koku neşreden sîneler. İrem ülkesine benzeyen bahçelerinde, Somaki musluklarından hep kevserler akar. Hiç hazân bilmeyen yemyeşil çevrelerinde, Her gün bir bahar olur, her gün çiçekler açar İrem ülkesine benzeyen bahçelerinde. Sonsuzluktan gönüllerine nurlar dökülür, Uçarlar ötelere ışıktan kanatlarla. Gökler kucak açar, onlar bel kırar bükülür, Çözülmez azim, sarsılmayan kanaatlarla... Sonsuzluktan gönüllerine nurlar dökülür. |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Kaan İnce | GooD aNd EvıL | Edebiyat | 17 | 04-04-2009 09:53 AM |
İnce Saz Öykünmeleri | GooD aNd EvıL | Eskiler (Arşiv) | 0 | 02-05-2008 09:40 AM |
İnce Belli | GooD aNd EvıL | Eskiler (Arşiv) | 0 | 02-05-2008 09:40 AM |
İnce Taksim | mystical_waynak | Eskiler (Arşiv) | 0 | 10-13-2007 02:47 PM |
İnce Lorİ | F@sTaLaFisT@ | Eskiler (Arşiv) | 0 | 10-09-2007 10:44 AM |