Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Seçim Havası

Seçim geliyor seçim,gözün aydın ey millet
Efendisin birkaç gün manzarayı bak seyret
Yol,su,elektrik ve telefon verecekler
Bu sefer sözümüzün eriyiz diyecekler

Sıra sıra taksiler,kamyonlar,minibüsler
Seçim propağandası için süslenmiş otobüsler
Parti başkanlarına kulak ver,dinlesene
Ev,araba,iş vereceğim diyor herkese

Enflasyon düşecekmiş tek rakama çabucak
Bilemedin bir sene,iki,üç sene ancak
Terör denen beladan kurtulacak bu millet
İnanın vatandaşlar bizim sözümüz senet

Huzur,güven,mutluluk,zenginlik bizle gelir
Bizden başka partiler bu işlerden ne bilir
Biz fakirin dostuyuz,işçinin,emekçinin
Yanındayız daima memurun,emeklinin

Halk yığılmış meydana,biri çıkmış kürsüye
İcraatını sayıp,sonra dönüyor bize;
Ülkeyi kalkındırdık yemin ederim size
Vatandaşlar inanın,çağ atlıyor Türkiye

Konuşan bir Türkiye,yönetim şeffaf bizde
İsteyenler fikrini söyleyecek her yerde
Önceden de inandım bu sözlere çabucak
Yine tatlı sözlerle bizleri kandıracak

Demokrasi diyorlar bölücülük yapmaya
Kimi vatanı böler,kimi kalkar satmaya
Kim bol yalan söylerse arkasından koşarız
Dürüst olan lideri bilmeyiz,tanımayız

Birbirini suçlarlar yolsuzluk,hırsızlıkla
Şunu demek isterler açıkça anlayana
“Tencere dibin kara,senin ki benden kara”
Şimdi oy vereceğiz yinede biz bunlara

Sendikal hak,memura verilecek tez elden
Her işi hallederiz ayrılmayın siz bizden
Hepsini dinledim,peşlerinden gitsem mi?
Altı üstü bir tek oy,versem mi,vermesem mi?

Yolsuzluk,vurgunculuk milletin gündeminde
Hizmet bekleyen millet sürünmüş hep yerlerde
Bu ne biçim iş beyler,pislik akıyor pislik
Milleti dolandırmak düpedüz edepsizlik

Bu duruma sebep kim? suçlu mu arıyorsun
Hırsızdan,vurguncudan hesap mı soruyorsun
Ey millet! vurguncuyu, soyguncuyu sen seçtin
Bunlara oy sen verdin,öyleyse suçlu sensin

Bir önceki seçimde ettiğiniz vaatler
Hiç biri yapılmadı ziyan oldu vakitler
Seçimden on gün önce gelirler ayağına
Neler demezler neler şu seçimin uğruna

Hesabını yapan yok,seçim masraflarının
Haddi hesabı mı var? olanca israfların
Seçim masrafı yine vatandaşın cebinden
Birkaç delik kayacak belinde kemerinden

Seçim bittikten sonra seni kim tanır artık
Giderken de demezler,Allahaısmarladık
Allah yardımcım olsun öbür seçime kadar
Düzen böyle arkadaş,olacağı bu kadar

Yine yalnız kalırsın zavallı tek başına
Sana bir çift sözüm var,kulak ver gardaşına
Hiç kimseye güvenme yarı yolda kalırsın
Herkes anan mıdır ki gelip derdine yansın

Abdulhadi soruyor yaptığınız işleri
Ümidi kesti sizden,düzeltin kendinizi
Ey partili kardeşim sakın küsmeyin bize
Hiç darılmak mı olur? doğru söylenen söze

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Selam Göndermişsin

Selam göndermişsin Aleyküm selam
Fazlasıyla memnun oldum Mehmed’im
Elin ermez olmuş mektup yazmaya
Gönül almak güzel iştir Mehmed’im

Ne iş yapıyorsun neyle meşgulsün?
Havadisler yolla birazcık olsun
Mektubun tez günde Bucak’a varsın
İnşaallah rahatın iyi Mehmet’im

İster misin biraz sohbet edelim
Her bahçeden üç beş çiçek derelim
Hemi halkı,hemi hakkı sevelim
Sevgisiz insan olmaz Mehmet’im

Bir davam var canım feda etmeye
Yolcusuyum sonuna kadar gitmeye
Son nefeste son sözümü demeye
Allah nasip etsin bize Mehmet’im

Çamurlu yollara giden pislenir
Nursuz gönül günden güne paslanır
Ülküsüz gayesiz nasıl yaşanır
Dünya imtihandır bize Mehmet’im

Hakikat yolunda gel yürüyelim
Cehaletle mücadele edelim
Yaratılmışları elbet severim
Yaratanın hatırına Mehmet’im

Sevmediğim kafaları övemem
Kutsal bildiğime kalkıp sövemem
Yurdumu soysuza teslim edemem
Sonu ne olursa olsun Mehmet’im

İnandım İslam’a eyledim iman
Dilimle,kalbimle eyledim beyan
Kalbimden geçenler Allah’a ayan
Özümüz,sözümüz birdir Mehmet’im

Abdulhadi hakça söyle sözünü
Varsın meşakkatler yaksın özünü
Mevlam hesap günü ak et yüzümü
Tek dileğim budur benim Mehmet’im.

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Sen Gülsün

Sen gülsün,gülşensin,baharsın yazsın
Sen aşk çiçeğimsin benim ey güzel
Çağıl çağıl akan coşkun pınarsın
Bir damla suyuna hasretim güzel

Belki sen unuttun,beni anmazsın
Benim gibi hülyalara dalmazsın
Ben seni ararım, sen aramazsın
Sensiz şu alemde yalnızım güzel

Aşk; bazen kölelik,bazen esaret
Bazen deliliktir,bazen cesaret
Aşk kör yaşamaktır, bakıp görerek
Gözüm başkasını görmüyor güzel

Kıvılcımı çaktın, ateş kor oldu
Üstüne su döktün, siyah sel oldu
Yaptığını yıktın, sana ne oldu
Viranede baykuş gibiyim güzel

Abdulhadi hasret nazlı gülüne
Yanmış,küle dönmüş kimin neyine
Sapladığın oklar hala kalbimde
Yaram kapanmıyor,kanıyor güzel

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Sen Yaktın Ateşi

Sen yaktın ateşi attın içime
Şimdi söndürmeye gelme boşuna
Alev alev yandı gönül sarayım
Kova kova suyu dökme boşuna

Aklımı,fikrimi başımdan aldın
Sen canıma candın,bambaşka yardın
Ya ben erken doğdum,ya sen geç kaldın
Bundan sonra hayal kurmam boşuna

Su ile sönmüyor aşkın ateşi
Zamanı durdurdum,attım saati
Bedenim yanarken, ter basar beni
Bunun hikmetini sorma boşuna

Önce neşe,hayat kattın canıma
Sonra gittin uğramadın yanıma
Bir yıl değil geçen bir asır olsa
Seni unuturum sanma boşuna

Gel derim,gelmezsin,yol bilmez misin?
Feryadımı,duymaz,işitmez misin?
Yüreğimi yakan sen değil misin?
Ben öldükten sonra gelme boşuna

Bu aşk ne ki böyle,çeşidi sonsuz
Bu aşk ne ki böyle,olmuyor o'nsuz
Bu aşk ne ki böyle,tarif imkansız
Bana anlatmaya kalkma boşuna

Abdulhadi aşk közünde kavruldu
Allev alev yandı külü savruldu
Bir gün derler,namazına duruldu
Arkamdan gözyaşı dökme boşuna

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Sıkılan Kurşundur

Sıkılan kurşundur aziz vatana
Aldıran yok,uyur gezer olduk biz
Oluk oluk kan akıyor baksana
Düştüğümüz kuyu karanlık dipsiz
Dermanı ölümde arar olduk biz

Ay-yıldıza haç yamandı çoktandır
Yüce Mevlam şu milleti uyandır

Yonta,yonta kalmadı edep haya
Hasret kaldı ruhlar milli duyguya
Yediden yetmişe yattık uykuya
İlimde,teknikte yaya kaldık biz
Yanlış reçeteden çektiklerimiz

Ay-yıldıza haç yamandı müzdarip
Türk,yurdunda mahsun yurdunda garip

Tarihte bir dostluk var mı Haçlı’dan
Bazen şeytan oldu,bazen bir yılan
Onun dostluğuna kanıp aldanan
Biz olduk gardaşım,gönüldaşım biz
Bu yüzden bozuldu milli birliğimiz

Ay-yıldıza haç yamayan eller var
Bu hal beni yıkar,beni yaralar

Garibim ben öz yurdumda, yalan mı?
Müslümana yapılmadık kalmadı
Burası Yunan mı yoksa Bulgar mı
Kendimize zulüm eder olduk biz
Acep hangi akla hizmet ederiz

Ay-yıldıza haç yamandı baksana
Tutup Haçı yerden yere çalsana

Bir ses duydum Bilge Kağan atam bu
Ruhuma bir ümit,bir ışık yakan bu
Budur Ötükent’ten bakan yiğit bu
Fatihlere Ulu batlı Hasan biz
Gönül burçlarına bayrak asan biz

Ay-yıldıza haç yamansın sökeriz
Haçlıyı biz denizlere dökeriz

Abdulhadi, ya bismillah ya Allah
Doğru eğrilere demez eyvallah
Yarın mahşer günü bizler inşallah.
Sonsuz bir huzura eren oluruz
Ebedi cennete kalan oluruz

Ay yıldızın sahipleri biziz biz
Soysuzların haklarından geliriz

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Sitemim Vardır

Bu günkü umudum kaldı yarına
Boşa geçen güne sitemim vardır.
Olacak işimi sürüp yokuşa
Yal bekleyen ite sitemim vardır.

Şunlar siyasette sinek nallayan
Her atışta karavana sallayan
Oy zamanı vatandaşı avlayan
İçi boş sözlere sitemim vardır.

Hani mert insanlar samimi sözler
Hani doğruluğa götüren izler
Hani “ahde vefa gerek” diyenler
İki yüzlülüğe sitemim vardır.

Gelene imrenmem,gideni gördüm
Her birinden ayrı hüner öğrendim
Onlar oyuncuydu,ben seyirciydim
Benimse sahneye sitemim vardır.

Veysel Karan gibi bazen yalnızım
Yunus gibi bir ülküye bağlıyım
Mevlanayım hoşgörüyle doluyum
Kine ve gareze sitemim vardır.

Üzerinde yeşil otlar kuruyan
Pınarı kurumuş,suyu akmayan
Susuzluktan çatır çatır çatlayan
Kara topraklara sitemim vardır.

Umutsuzluk içerimi kararttı
Güvendiğim dostlar beni aldattı
Benden aldığını düşmana sattı
Arabozan dosta sitemim vardır

Bahçemde açılan gonca güllere
Kırmaya uzanan hain ellere
Bunaltan sıcağa,esmeyen yele
Doğmayan Güneş’e sitemim vardır

Suya hasret kalmış kurumuş toprak
Kurumak üzere sararmış yaprak
Başını kaldır semaya bir bak
Yağmayan yağmura sitemim vardır

Abdulhadi sitem etme tedbir al
Eşek arıları hiç yapar mı bal?
Tarih denizinde derinlere dal
Ders almayan akla sitemim vardır

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Siyahtı Saçların

Aziz dostum gel otur şu yanıma
Konuşalım senle havadan, sudan
Kaç ay, kaç yıl oldu görüşmeyeli
Su gibi akıyor, su gibi zaman

Siyahtı saçların bembeyaz olmuş
Sakala, bıyığa sanki kar yağmış
Yalanmış be, kahpe dünya yalanmış
Arkamızda üç-beş hatıra kalan

Nefesim yetmiyor yokuş çıkmağa
Ayağım zorlanır adım atmağa
Oturuşum benzer pamuk yumağa
Ben ne idim dostum, neydim bir zaman

Mevsim sonbahardır daldan yapraklar
Dökülüyor çıplak kaldı ağaçlar
Gidiyorlar dostlar, tüm arkadaşlar
Sıra bizde gardaş, haydi toparlan

Yatarım- kalkarım gün tamam olur
Hafta tamam olur, ay tamam olur
Son duraktır diye çağıran olur
Topraklar üstüme çöker bir zaman

Üst üste yığılır aylar seneler
Vadesi dolanlar bir bir giderler
Bağrına basarda sinede gizler
Kara toprak uyandırmaz uykudan

Ziyaretçim ya baykuştur başımda
Her gün konar durur mezar taşımda
Ya bir hayvan otlar yanı başımda
Belkide hiç olmaz arayan,soran

Mezarlığa vardım orada herkes
Fakat konuşmazlar duymazsın bir ses
İster hançer sapla, ister etin kes
Şikayet duymazsın artık onlardan

Abdülhadi dünya fanidir fani
Nerede toprakta yatanlar hani
Bir Allah dünyada bir Allah baki
Allah ayırmasın bizi imandan

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Son Durak

Baharda bir güldüm, kışta döküldüm
Dakika dakika geçti bu ömrüm
Hayat gemisinin son durağında
Gel gel diye beni bekliyor ölüm

Çocukluk,erginlik ve de olgunluk
Nasıl geçti bilmem hepsi bir anlık
İhtiyarlık ile geldi durgunluk
Sararan yaprağa döndü bu ömrüm

Atarım adımım ileri gitmez
İş tutmaya gücüm takatim yetmez
Saymakla derdimin sayısı bitmez
Son durak dediler indi bu ömrüm

Toplanmış dostlarım toprağı kazar
Baş taşımda doğum-ölümüm yazar
Yakasız elbise çatısız mezar
Gerçekti yalana döndü bu ömrüm

Son durak mezarlık inenler iner
Kopan fırtınalar böylece diner
Bu mallar bu mülkler benim diyenler
Susmuş konuşmuyor dilleri gönlüm

Ömür ne ki; cana biçilen süre
Her can dönecektir geldiği yere
Bir gün toprak olur kemiği bile
Işık gibi yandı söndü bu ömrüm

Abdülhadi dünya, geçit yeridir
Her can bu dünyada bir görüntüdür.
Huzuru mahşerde sırlar çözülür
Ondan geldi, ona döndü bu ömrüm

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Sonbahar

Gelenlerin dönüp gitmesi gibi
Ayrılık sızısı başlar sonbahar
Duvardan taşların düşmesi gibi
Ömrümden yapraklar düşer sonbahar

Yemyeşil yapraklar sapsarı olur
Yamaçlarda çayır,çimenler kurur
Kış geliyor diye telaşe olur
Gönlüme bir hüzün dalar sonbahar

Bak bir bir düşüyor yapraklar yere
Kapılmış rüzgara,gidiyor nere?
Göçmen kuşlar döner geldiği yere
Misafiri sevmez misin sonbahar?

Abdulhadi Bay

[GooD aNd EvıL]

Sonradan bildim

Adam bellemiştim bakıp boyuna
Madem ki odunmuş sonradan bildim
Hele gite yaklaş şöyle yanına
Isırıp tepermiş sonradan bildim

Değer vermiş idim insan sanarak
Baş köşeyi verdim,büyük sayarak
Hem çalarak gardaş,hem de çırparak
Devleti soyarmış,sonradan bildim

Çıkmış makamların en büyüğüne
Ne kadar cahildir bakın sözüne
Baka baka taa milletin gözüne
Yalan yumurtlarmış sonradan bildim.

Hainleri baş köşede görünce
Haksızlığa isyan ettim gücümce
Yağcılık,yaltaklık adilik bence
Düşmanıma dostmuş sonradan bildim.

Abdulhadi Bay