![]() |
![]() |
#181 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12106
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sonbahar Sarısı Kadın
senin ne işin var deniz fenerleriyle insanlar ki onları terk edeli çok oldu ıssızlığı beklerler yalıyar başlarında sonbahar sarısı kadın hazan rüzgarlarında savrulan saçlarınla eğik kirpiklerinle uzak gözlerinle limanların kucak açar en büyük fırtınaya değişmek olanaksız bütün şiirlerime yüzünde çiy tanesi gözyaşlarını imgeler saçılır ayaklarına içinden hüzün ırmaklar akar yüreğin yağmurlar ülkesi sarılmış gümüşten omuzlarına gecenin laciverdi harmanisi bilirim bir büyük aşk için yaratıldığını bir büyük aşk beklersin bilirim odur anlamlı kılan yüzünün sağnağını ve kışkırtan hüznünün ihtişamını bir büyük aşktır belirleyen gülüşünü düşünü yıldız harmanı akşamını sırrı dökük kırgın bir aynayım senin karşında çamurlu bir suyum suretin düşer mavi bir düş dayanamam ışığına buğulanır buğulanır giderim bana bunu yapma akşamları aya bakma |
![]() |
![]() |
![]() |
#182 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12106
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Soytarı
“.............Kederinden dişleri kenetlenmiş, sakalı ak, sakalı kirli, aydınlık yüzlü, geniş alınlı duvar dibinde güneşlenen yaşlı adama sordu: 'Bir zamanlar bu şehirde konuksever, sıcak yürekli, dost canlısı iyi insanlar, ceren gibi, kırmızı mercan gözlü, uzun boyunlu, kalem kulaklı, suna gibi cins atlar vardı. Onlara ne oldu? ' Yaşlı adamdır ki, azıcık doğruldu, ak saklı kirli, titredi, yüzü eski bir ışıkla parıldadı, derin bir aaah dedi, ciğeri söken. Aaaah! Duvara sırtını iyice verdi. Neden sonra gözlerini açtı: 'O iyi insanlar,' dedi, 'o güzel atlara bindiler çekip gittiler... Aaaah! Aaaaah! Aaaaaah! ' Yaşar Kemal, Demirciler Çarşısı Cinayeti. bunlar kaldı elimizde işinize gelmese de alır kendilerine mal ederler onca acıdan ve fırtınadan sana kalan efkarı alır ayaklar altına soyarlar anlamından hançer keskini dillerinden bilgiç manalar vermeye çalıştıkları bön bakışlarından tanı onları bir garip güruh ki bakarsın solcu bakarsın sağcı düpedüz yağcı elleri kirden çıkmaz periskoptur kulakları soy ta rı sahtiyan gülüşlerinden tanı onları anlamazlar kitabi tarafından hiçbir şeyin okumadan alim doğuştan şair bütün incelikler onların tekelinde aşk bile onlar için var devran onların devranı kara kara kargalar aslında binyıllardır iktidardalar müdürse bir üstüne memursa amirine mutlaka yaltaklanacak kendinden alt basamağın başında zulüm yumruğu iyilik onların tekelinde güzellik onlar için sevgi diye sunarlar nefreti ve vatanseverlik ayaklarına satarlar memleketi iyi gözle onları Haramzade elin öpüp Dem oldu tükürdüler her yerde her zaman hazır ve nazır hangi parti iktidarda onlar onun militanı ama kelimelerin altında bir hazin pislik akar sözcükler sapsarı soy ta rı romayı yakışını onlar alkışladı nöronun hüseyini katledenin ardındaki sürüydüler ve yeni gelen iktidarlarda en ön safta yürüdüler alkışladılar da celladı devir değişince kurbandan yana höykürdüler şimşir taraktırlar kel başa sütten çıkmış kaşık dolaşık bulaşık padişahım çok yaşa devranla birlikte değişip eski sahiplerine ürdüler karanlık geçmişlerini hahramanlık öyküleriyle kamuflaj yaparak anlatırlar oysa ihanetler bırakmışlar arkalarında ve fakat zamanımızda alenidirler gün gibi yakında kurarlarsa daltarak partisini şaşırmamalı insanlık tarihinde görülmemiş kadar çok bok ortalıkta kıvıl kıvıl kaynıyorlar ağıtlara bile göbek atıp oynuyorlar bir garip güruh ki bakarsın solcu bakarsın sağcı düpedüz yağcı elleri kirden çıkmaz periskoptur kulakları soy ta rı |
![]() |
![]() |
![]() |
#183 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12106
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Su Nasıl Yıkar Kendini…
bu sancılı soluklar kaldı geriye kamışlıkta inleyen acı bir rüzgar gibi sırı erken dökülmüş aynalar tanımlar bakışımı sular mı çekildi anlamı ne bu kum sonsuzunun belki dalgalarda nabız vururdu yaşamanın ahengi fırtınaların bile şimdi bildim kıymetini ıssızlığa terk edilen bir kayık gibi unuttum nasıldı denizin rengi... unuttum nasıldı umut belki bir ikindi günüydü ölümünü bekleyen dam dibindeki ihtiyarın yüzünde karlı zirvelerle tanımladılar ki onu ki onu kovalamaklara yaşamak dendi aşılmaz duvar oldu uzaklığının pusu kirli ve yalınayak çocukların kahrolan gülüşlerinde yakaladılar ve her seferinde on beşine varmadan işledi ilk cinayetini gecenin karanlığında söndü mumu ve yıldızlar kadar ırak-titrek-imkansız oysa koyun koyuna uyunmalıydı kardeş ve sevgili gibi bilmedim nasıldı umudun kokusu kendimin celladı oldum her şafak sökümünde gördüm ki hepimiz katiliz haksızlığa sustukça aşk diye piyasaya sürülen her cendere son kalan insan yanlarını yağmalarken coşkuların gördüm ki ilanı aşklarla başlar aşkın ölümü ve herkes birbirini yiyor,neon ışıklı evlerde su nasıl vuruyorsa kıyıya cesetleri gül bülbülü unutuyor kuruduğu yerde ve hep sordum kendime hep sordum su nasıl yıkar kendini kirletmişse |
![]() |
![]() |
![]() |
#184 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12106
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sürgün
Bir kentin kıyısındayım Akşam Kanlı bir gül saçlarımda Bütün yüzlerde o bildik taşralık Bir soluk öncesi ayrılık Bir soluk sonrası karanlık Yitik zamanların mültecisiyim Gece firarlarının faili Elim yüzüm tedirginlik Bir adım gerisi deprem Bir adım sonrası uçurum.,. Alanlarımı tanklar çiğnedi Kalabalıklar telaş içinde Gülüşlerde polisler dolaşıyor Bakışlarda zincir sesleri Her evin karşısında bir muhbir oturuyor Sevdalarda keynesçi ekonomi politika Mübadele mübadele dostluklar Arkadaşlık-markadaş! ık Has- zeamet- timar Hüzünler dileniyor eski gramofonlarda Şehitliklerde içki meclisleri Meclislerde muhterem cemaat-i kiram Bir yanda genelevlere düşmek helâl Bir yanda başını açmak haram... Taşa kesti ağaçlar kale kale Evler mahpus damı Yıllardır yaşadığım bu kentte yabancıyım Üstüme üstüme gelir karanlık Bir aşksızlık ormanında yitiğim Bıçaklar saplı sırtımda Bıçakların sırtında yol almaktayım Bir yanım muhbir sağnağı Bir yanım zaptiye deryası Kalsın sevdiceğim çok uzaklarda Bu kenti terk ettiğimi asla bilmesin Bilmediğim bir evde-yabancı bir sokakta Saksılarını sulasın- içkisini yudumlasın İçimde bir çatlak da ondan kalsın Ve her kentten ayrılırken tazelenip kanasın Ardımdan dostlukların iskelet parmakları sallanır Parmağımda kelebeklerden kalan ışıksı bir toz Savrulur... Gülüşler yırtılır peşim sıra Nefretler akar Bir çift hasret kandili gözlerim ıssızlarda Bütün yol boylarında umuda yanar Mülteci bir akşam- sürgün bir rüzgar Bir adım öncesi taşra kentler Bir adım sonrası taşra insanlar Önüm sıra kovgunlara vatan olmuş sonsuzlar Zaten bir ayrılık mültecisini Ancak sürgünler anlar |
![]() |
![]() |
![]() |
#185 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12106
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sırsız Aynalara Gazel
söz var yürek dağlayan-söz var can içre can sessizliğin konuştuğu demlerin dilini bilir yaran kurt girer çürür çınar-dert vurur yürek yanar insanın ettiği kalır-vuslatlar olur hicran anılar da gün gelir yıkılmış evlere döner gözyaşı çiçek açtırmaz-diriltmez geçmişi feveran hayat bir ağaca benzer-her mevsim başka bir iklim yelde yapraklar misali-sırayla dökülür akran insanın içinde kurulur huzur sarayları mutluluğun bazan her şey önemsizdir-bir çocuğun gözyaşlarından bazan kırık bir yüreği onarmaya yetmez gücün göğe ersen-“yedi kandilli Süreyya’yı uzatsan” her şey geçer-iyi kötü ettiği kalır geriye insandan sevgiden yenilen hançeri nasıl sarsın ki devran belki aynanın içinde birer suretiz yalnızca biz yiteriz-sır dökülür akan gözyaşımızdan |
![]() |
![]() |
![]() |
#186 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12106
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Söylenecek Ne Var Şimdi
yerle bir olmuş kentlerden uzak otobüs yolculuklarından baş belâsı *******den aranma ilanlarından-korsan gösterilerden iyi insanlardan-başlangıçlardan söylenecek ne var şimdi... ömrümüz tutulmuş bir acı çetelesi unutulmuş yüzlerin bir ışık kalmış gözlerinden ve tüm sayfalarımızda ayrılıklardan kalan kan izleri yalnızca ‘şu an’ vardır dediler yaşamda gerçek olan oysa ne var söylenecek içimizde kanayan yitik zamanlardan kalan anlardan başka bizi tanımlayacak... |
![]() |
![]() |
![]() |
#187 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12106
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sözüm Gül Olsun Saçlarında
Gül Söze Gazel şimdi bütün dillerim l’ âl bir yanık gönül söylerim cümle mizanları yıktım bir başka şakul söylerim haksızlığa isyan yasak isyansız gönüller sarsak dil kesti gözlerim bile ayrı bir usül söylerim ulur kuduz bir karanlık can koparır-kan sarhoşu onlara tüm dillerimle alazlanan kül söylerim zındanları zingirdeten dirençlerde tek yumruktuk gökyüzünde yersiz kalan bir yanık bülbül söylerim duvar yıkan isyan benim dağyaran derler namıma kaya deler çıkarım da sözlerimi gül söylerim... |
![]() |
![]() |
![]() |
#188 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12106
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Taş Kalenin Kapıları
ben çekip giderim kalenin kapısından dağın alnacında günlenen bulutun terkisinde peşim sıra it gibi seyirten yalnızlık siğim siğim bir hüzün bırakırım boşluğumda ben geçip giderim sende kalsın yüreğinin sarpları koynumda yalnızlığıma okuntu getiren o delişmen düş heybemde sancıyla kılağılanmış suskunluk yolcuyum yazgım bu sende kalır birkaç imge kırılmış gölgeler kadar durgun sular kadar haşarı yaşanmamış düşlerimin kitabına yazılır duruşun gibi gece-ve senli ay zamanları boş hayaller atımın toynağında ezilir ve kekik kokulu esişinin gelmeyen rüzgarları memelerinin vadisi buhurun yüreğinin kezzap izi ve tam yaranın ortasında o yosma akşam suları bilinmezlik hanesine yazılır düşlerimin kim bilir nereye uzanan gülüşünün ufukları kültlerimiz başkaymış molozlarımız... başka harçlardan yapılmış yıkıntılarımız şarabi akşamlarda hançeri aylar saplanır da bağrıma ben bilinmez sevdalara atımı ılgarlar giderim “herkesi acıdan akraba sanmamız yanılgıymış” dedi hüznüm bundan olmalı düşümüzle çılgınca çoğalttık yanlışları kuşkusuz akşam yeli arındırır beni senden ve savururum bulutlara sana dair hülyaları yüreğinin vadilerinde at sürmediğim iklimlere vurulmam ben elveda ey kadın... elveda... kal hülyalarının sağnağında iyi ki açılmadı bana taş kalenin kapıları |
![]() |
![]() |
![]() |
#189 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12106
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Taş İçinde Düşe Gazel
kamu bimarına canan-devayı derd ider ihsan... Fuzuli kara taşa düş düşüren tanrısal iyon arpları cümle aşkları tüm bilir şafağın gül parmakları kerpiç eyledik toprağı-oyuk oyuk oyduk dağı karanlık yaran bir gönül aşamazmış suskuları gelir hasret uzağından-taşın soğuk dudağından- paramparça geri döner okyanusun dalgaları mermerin sırrına erdik-taşın yüreğine girdik kendi gönlümüzle gördük-kör suskular paslı sarı yürek şehridir kaç dehliz-her birinde var nice giz kendimiz de bilemeyiz-yar bekleyen ummanları sağanağın dehşetine yenik düşerken kayalar coşkular sırt dönüp gider iflah olmaz inatları pür aydınlık iklimlerde kör bakar yürekler gördük dilinde kükümdür sözü-kırılmıştır kanatları gelsin bir de Ferhad görsün-varsın külüngünü kırsın aşılır mı aşılmaz mı-gönül dağının sarpları taşa aşk nakşedişime kör kalan yerden giderim acılara toynak vursun sevdamın çılgın atları |
![]() |
![]() |
![]() |
#190 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12106
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Tomurcuk
gülüşü küküm yüreği kör elleri gözleri şaki tekinsiz devranlardır nice gül bahçesi tarumar olmuş herkesin yüzüne böyle yürekten böyle sarsa sarsa yıldızlı maviliği gülme tomurcuk şimdi gam vaktidir hüzün pusu düşer bakışlarına yitik sevdalar yorgunu fukara bir çingeneyim bir karışlık yaşamda yaşlıyım ferhad bile benden toy düşer yorgunum yitirmelerden yüreğimin yükü ağır - bunu nasıl anlatsam - kambur gibi taşırım yenilgilerimi var açıl has bahçede bülbüller sarhoş olsun alımına edana şu benim gönlümü çelme tomurcuk çok şarkılar dinledim uzak sevgililere çok kanadım kaç umudum talan oldu kaç sevgili kaldı ardımda ağlayarak koştum da varamadım vardım da bulamadım bozkırlar ortasında bir taş gibi bekledim bin yıllarca artık kabullendim sevdalar olmayacak hayatımda ardımsıra sakın gelme tomurcuk bulanık kurt havası iklimindesin ayaz çalar yel vurur deli olma tomurcuk... |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|