www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Adult (+18) Yetişkinlere Özel > Adult eski arşiv

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 03-07-2008, 05:23 PM   #11
KaRamBoL™
Daimi Üye
 
KaRamBoL™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1
Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1473
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi : KaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura about
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Ardıç Kokar Anılarım
1/:
Ardıç kokan anıların isi,
Boz gözlü bozkır adamının gözünde siyah sürme,
Koynunda saramadığı yavuklusunun flu sureti sayılır.
(Mış...)
2/:
Rahmetlik anamdan da bilirim ki,
Ardıç isi yarım kalmış sevda sevda kokarmış,
Hatta bu yüzdenmiş,
Sinan’ın ardıçtan çatması dam çatılarının beliklerini,
Bu yüzdenmiş kekliklerin şiirlerin saçağına,
Ve ardıçların misafirsever dallarına konması...
3:
Fakirin anılarının ardıç kokması ise,
Eski bir yangından kalan alaz artıklarıdır.
Bu nedenle kokarım yarısı yaşanmamış sevda sevda,
Çıkarım arada bir keklik avına...


Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (:



KeyF-i Keder ~ 57

KaRamBoL™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-07-2008, 05:24 PM   #12
KaRamBoL™
Daimi Üye
 
KaRamBoL™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1
Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1473
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi : KaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura about
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Aristo Boncuğu Ter Akar
1/:
Bir efsanedir başlar şiirin saçlarının ucundan,
Ter akar Aristo boncuğu gibi...
***
Akıtmadaki bir parmaklık mesafe,
Çölde kırk konaklık deve yüküne bedel...
Küheylanların burnu sümkürür koşu bitende,
Ağızları, ala köpüklü Fırat seline benzer,
Bu akış tek karışlık ki bir mavi çizgidir haritada,
Amma boydan boya geçer aşı topraklı Mezo’yu,
Kıvrılır yan böğrünün üstüne,
Şaddülarap’ta biter.
2/:
Bir efsanedir başlar şiirin saçlarının ucundan,
Ter akar Sokrates boncuğu gibi...
***
Saçlar aslında pıtrak köküdür,
Sevdalara sıvanır ve kalır yıllarca.
Ben de kalırım,
Kendimi unuttuğum efsanenin en ücra sözcüğünde.
Şaddülarap, kızılca humusa beler,
En sahtesini tarihini Elamlı bacanağımın,
Ki adı Kezzibanıaşk’tır,
Kamaşık dilli bir yosma ya da...
3/:
Bir efsanedir başlar şiirin saçlarının ucundan,
Ter akar Eflatun boncuğu gibi...
***
Ey hususi felsefemin Aristo’su dil dökme yoluna Mezo’nun
Uzanıp tuttuğum yumuşak ve sıcak mittir, bilirim.
Piramittir, yaşamımın üzerine bina ettiğim yalan.
Sinan’sa bir ehram ustasıdır mitolojiden kalan Atina’da...
Ustalığın da bir eksik yanı vardır Aristo,
Bu yüzden felsefe topal yürür her seferinde.
Bundan ötürü,
Sevdalar arasına kurulan köprü kemeri,
Geçit vermez bir çift ayaktan gayrısına...
***
Bir efsanedir başlar şiirin saçlarının ucundan,
Sevda çağlayanı gönül ırmağında seker seker dökülür.
Sığmayan kabına ne içimi tatlı sudur,
Ağızlı, ala köpüklü Fırat selidir ne de,
Coşkun ve kıvrak bir mitoloji yosmasıdır ki,
Kimi zaman deli Murat,
Kimi zaman delişmen Missisippi olur...
4/:
Ey Aristo, bırak kendini, kasma Atina sokaklarında,
Muradın,
Felasifesini inşa etmekse aşkü sevdanın,
Salıver gitsin özünü,
Çorak çöllerine kızgın sahranın.
Çünkü maralların türkülü yurdudur çöl,
Orada ne av, ne avcılar bilir tarih yazıcıları,
Ki hepsi Kezzibanı aşk’ın ense komşularıdır.
***
Elleri açılanın felsefesi arkaya taranan saç misalidir,
Atların yelesi gibi türkü koşalaşır çöl baharında.
Uçuşur ebabil misali felsefeyi aşk,
Sokrates nefesinde her seher...
Ey Aristo dinle ve uy yüreğine:
Bakalım ne der? ...


Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (:



KeyF-i Keder ~ 57

KaRamBoL™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-07-2008, 05:24 PM   #13
KaRamBoL™
Daimi Üye
 
KaRamBoL™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1
Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1473
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi : KaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura about
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Asılan Umudumdu
1/:
Zavalı bir sir söğüt dalına astılar,
Kara lordlar aydınlık umudumu...
***
1/a:
Oysa bir ömürlük zamanın fırçasıyla
Işıklı tuvallerin yeşertmiştim bağrında.
Kendimi günde bin kez
Dikenli tarlalarda acıyla doğurmuştum.
Azgın sahilinde Akdeniz’in
Antik bir teknede Hacer’den kalan
Taşların hamurunu alaya alan kendimi
Bengisu ve hayat güneşiyle yoğurmuştum.
Göklere kırk bir kapı çizip
Anahtarlar yontmuştum som ve 24 ayar altından
Yarınıma kırk konaklık temeller kazıp
Gül ekmiştim bugünden aşiyanıma.
Ve hicret edip alaimisemada unuttuğum rüyalarıma
Bırakmıştım geride masum vatanımı, öksüz yurdumu...
1/b:
Minnacık bir söğüt dalına astılar,
Koca koca lordlar incecik umudumu...


Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (:



KeyF-i Keder ~ 57

KaRamBoL™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-07-2008, 05:28 PM   #14
KaRamBoL™
Daimi Üye
 
KaRamBoL™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1
Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1473
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi : KaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura about
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Aşk Vurgununun Camdaki Sureti
1/:
Bir vurgundur nisanda su,
Ve camdaki suretim damlalar arasında,
Süzülür konarım sermest ikindilere,
Gölgemi nokta nokta kondurup beklenen yere,
Durulurum ve dururum günlerce...
Çünkü bir vurgundur nisanda su ve ayrılık...
2/:
Ha koşuda toynak,
Ha bağlamada tezene...
Bil ki sensin izanımda gezinen kısrak,
Tırnağını mızrap gibi vurarak...
Çünkü bir vurgundur nisanda su ve ayrılık...
***
Döşümde,
İşte öylece durur ve durulurum.
Ya hayalinden yemlenirim,
Ya da,
Koşarım çayırlar ve türküler arasında,
Gölgeni aranarak...
Çünkü bir vurgundur nisanda su ve ayrılık...
Suya sıla,
Gölge düşer ayrılığa yanarak...


Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (:



KeyF-i Keder ~ 57

KaRamBoL™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-07-2008, 05:28 PM   #15
KaRamBoL™
Daimi Üye
 
KaRamBoL™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1
Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1473
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi : KaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura about
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Aşktandır Kırmızılığı Gökkuşağının
1/:
Ben kararmış üzümlere benzemem,
Mesela maviler üşütür beni,
Karanlıkta zencilerin dişlerinden ürkerim.
Puslu devirlerde vatanımı al basar kesinkes,
Kızarır göz bebeklerim,
Her yağmurun ardından.
***
Ellerim kızılca kıyamet şu anda,
İzlerini dizdiğin yollarına,
Belli ki gül dökmedeyim.
Ondandır bu kırmızılığı gökkuşağının,
Ya da her gurubun yalap yalap yanması,
Ve ateş donuna bürünmesi,
Mağmalar yurdu ve köpüren kalbimin.
***
Dedim ya maviler üşütür beni,
Ren geyiklerinin kaderi ürkütür beni.
Yıldızların sarışın bukleler,
Düşlerime dolanan ibrişim uçuşlu kementtir.
Ellerimse kızılca kıyamet şu anda,
Senin ardınca ben, samanyolunda,
Önümce sınırsız hayallerim koşmada,
Aşk ile ısınmada yüreğim...


Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (:



KeyF-i Keder ~ 57

KaRamBoL™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-07-2008, 05:28 PM   #16
KaRamBoL™
Daimi Üye
 
KaRamBoL™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1
Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1473
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi : KaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura about
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Ateş Kuşları Sevdanın Damına Konar
1/:
Ve o bir demirciydi,
Hadid döverdi kemikli yumruklarıyla...
Yüreğiyle ise aşk...
***
Ben de dönerdim şerare olup yörüngelerde,
Ve beynimi döverdim eyvah toplarıyla aralıksız.
Burçlar burcu burcu kokardı ıtırlı nisanı beklemeden,
Hisarlar hisli hisli avunurlardı kuşatmaların tedirgin takviminde...
Olan yine zırhını kuşanmamış sevda illerindeki özgür beyliğime olurdu,
Gönüllü aşk savaşçıları yağardı ordugahıma yağmurları gemleyerek,
Nizamsız, intizamsız bir biçimde hem de.
Demirci uyanır ve “Ya pir! ” çekerdi,
Yıldızların örsünde beni ve acar duygularımı döverdi.
2/:
Ve o bir demirciydi,
Hadid döverdi nasırlı yumruklarıyla...
Kalbinin güm güm vurması aşktandı...
***
Demirdi bu, dövüyorken öfkesi saçılırdı dört bir yana kıvılcım kıvılcım,
Ateş kuşları sevdaların ıslak damına konarlardı merak içinde,
Büyüyorken ay, aşk kaçamakları ufalırdı nedense?
Oysa yar üstüne yazılan şiirlerdi bu süvariler,
Ve açılmış kanatlarından serin karanlıklar dökülürdü,
Çorak duyguların küskün faylarına.
Burun delikleri tespih tespih nefes ve deyiş zikrederdi,
Semada dönen ter,
Kavlinden dönen kan atardı kara toprak üstüne.
Demirci örsünde beni acar duygularımı döverdi.
Ve her sadmede “Ya pir! ” çekerdi...
3/:
Ve o bir demirciydi,
Hadid döverdi isli yumruklarıyla...
Nabzından duyulurdu dövdüğü aşkın balyoz sesleri...
***
Kabzası gümüşlü aşk hançeriyle,
İnadına utançsız bir hadid hurdası düşerdi örse,
Ve de inatçı bir usta örs başında,
Oy bu bu türküleri yakan körükdar,
Ve bir Davut nebi ustalığıyla zırh döven çeri,
Ötüşünden bile tanınırdı erbabı karanlığın kaçkın kaknüslerini
Yanık bir türkünün kokusu yayılmışsa hırçın hislere,
Kalpler her beyitte “Ya pir! ” çekerdi.
Demirci örsünde beni acar duygularımı döverdi.
4/:
Ve o bir demirciydi,
Hadid döverdi yanık yumruklarıyla...
Demiri yumuşattı hamur misali örs üzerinde,
Ama aşkını yumuşatamadı...
***
Ay suretli kızlar bakışırlarsa gümüş gözlü aynalardan,
Şaşkın şiirler çığlık çığlığa göğe ağardı,
Bulutların güneşi örtüşünden nem kapardı ocak ve ateş.
Demirci örsünde beni acar duygularımı döverdi.
Ve her darbede “Ya pir! ” çekerdi...
Çünkü o bir demirciydi,
Ta, Davut nebiden beri bilirdi ki,
Her ne olursa cana demir ve ateşten olur,
Bir de kırk camız gönü yutan körükten tabii...
Nihayeti yürekten tüterdi nefes ve can ve telbiye,
Dilek dudaktan çıksa bile...
Ve her aşkta “Ya pir! ” diye diye...


Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (:



KeyF-i Keder ~ 57

KaRamBoL™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-07-2008, 05:28 PM   #17
KaRamBoL™
Daimi Üye
 
KaRamBoL™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1
Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1473
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi : KaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura about
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Aşkın Yemi Tuzdur
1/:
Bilmem bilir misiniz?
Aşkın yeminin tuz olduğunu?
Bilirim ben,
Babamın babasının babasından kalan,
-Ki kendisinin bir gözü yeşerir imiş her ilkbaharda,
Sonbaharda ise bozarır bozlak olur,
Ve namıdiğer Karaca bir oğlanmış.-
Haa! ...
Ne demiştik?
Evet... Babamın babasının babasından kalan,
Sırtı sahtiyan kaplı bir cönkten okudum,
Hem vallaha, hem de billaha...
Aşkın yeminin tuz olduğunu? ...
2/:
Kalmadım okumakla,
Gün geldi aşka düçar oldu bu fakir,
Aldı başını gitti yanık koyaklarına tuz gölünün aşk,
Bense tabanlarım yarık yarık beyaz ateş üstünde,
Bir yanımda Karaca bir oğlanımın türkü kırığı,
Diğer yanım olabildiğince gözyaşı,
Taşı delerek,
Üfürerek kumları,
Geçtim tuz ağlayan ırmağı...
3/:
Bilmem bilir misiniz?
Aşkın yeminin tuz olduğunu?
Bilirim ben,
Her aşık olduğumda,
Dururum, donarım ve kalırım kimyanın sodyum ağzında.
Kalp yalnızlığımı klorürle yıkarım.
Yollarım güneşe yan yanalığımın ateşini beynime,
Tutar ellerimi o zaman Leyla,
Tuz gölünden alır ve kurtarır beni sevdanın serin suları,
Ki o da gözümün çeşme çeşme türküsü sayılır,
Saçlarıma dolanır tuzlu bir Konya yeli,
Ak bileklerime ise sodyumun en kırmızısı,
Ömrümün tek sızısı ordan arta kalandır...
***
Evet... Babamın babasının babasından kalan,
Sırtı sahtiyan kaplı bir cönkten okudum,
Hem vallaha, hem de billaha...
Bırakması bin sene sürermiş tuzun tatlı suyu,
Ve ne olursa olsun bırakmazmış yüreği sevda...
Bundanmış aşkın gözyaşı ve kan tutkunluğu...


Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (:



KeyF-i Keder ~ 57

KaRamBoL™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-07-2008, 05:28 PM   #18
KaRamBoL™
Daimi Üye
 
KaRamBoL™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1
Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1473
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi : KaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura about
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Ayrık Otları Boy Atar Döş Çayırımda
1/:
Bilseydik ki bu an Ahmetistan’ın,
En zalim *******inden arta kalan bir uğursuzluktur,
Hiç sever miydik kız Tekine? ...
***
2/:
Daha on sekizlik, terütaze bir ilkbaharda,
Ellerinin çavlanında çimmiştik oysa,
Sulak *******in sodalı gözlerinde.
Yüreğinin çağlayanında yıkayıp günahlarımızı,
Atlarımızı güneşe doğru sürmüştük.
Sen saçlarını,
Ayrık otları daha gümrah boy atsın diye,
Döşümdeki çayırlara ekmiştin.
3/:
Bilseydik ki bu anılar Ahmetistan’ın,
En zalim *******inden arta kalan birer uğursuzluktur,
Hiç biriktirir miydik kız Tekine? ...
4/:
Boy atan ayrık otları değil arsız ısırganmış meğerse,
dökülense ortak vadimize vahşi atları kişnemesi.
Oysa gümrah çağlayanıydı coğrafyanın,
Tuzlu tadıyla tarlalara can veren gözyaşlarımız.
En candan arkadaşlarımız,
Koyungözleri ve katırtırnaklarıydı...
Ben toplar toplar süsen topçukları takardım,
Püskül diye kirpiklerinin ucuna.
Sen uzanırdın sırtüstü,
Acunun avucuna...
5/:
Bilseydik ki bu zamanlar Ahmetistan’ın,
En zalim *******inden arta kalan birer uğursuzluktur,
Hiç yaşar mıydık kız Tekine? ...


Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (:



KeyF-i Keder ~ 57

KaRamBoL™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-07-2008, 05:28 PM   #19
KaRamBoL™
Daimi Üye
 
KaRamBoL™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1
Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1473
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi : KaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura about
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Azad Edin Dağlar Beni
1/:
Dağlar beni azad edin şu buruk vadilere,
Dağlar beni azad edin sular ile deryalara dolayım.
Dağlar beni azad edin özgür ellere,
Dağlar beni azad edin kurbanınız olayım.
***
Doğum günümde çanlar çalsın yalçın kayalar,
Hapsolayım ellerimle dokuduğum harmanilere,
Rüzgarlarla eleneyim kar diye,
Çam kokulu sabahlıklar üstüne...
Dağlar beni azad edin yağmur olayım.
2/:
Dağlar beni azad edin gezden, gözden, arpacıktan,
Dağlar beni azad edin kanatlı kurşun olayım.
Tetikler boşa düşsün puslu koyakta,
Uçuşsun kınkanatlı böcekler,
Tereddütlü güvercinler yerine.
Türküm yankılansın kurşun yerine,
“Gökyüzünde bölük bölük tırnalar”
Yare selam taşısın mektup yerine...
3/:
Azad edin dağlar beni n’olayım,
Dağlar beni azad edin özgür olayım.
Çözün ayak bileklerimdeki sarmaşık bukağıları,
Koyverin ellerini prangaların,
İneyim düze “Dolanayım bel yerine...”
Dağlar beni azad edin engine,
Dağlar beni azad edin tutsağınız olayım...


Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (:



KeyF-i Keder ~ 57

KaRamBoL™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 03-07-2008, 05:29 PM   #20
KaRamBoL™
Daimi Üye
 
KaRamBoL™ Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Mar 2008
Konum: Nereye (:
Mesajlar: 890
Teşekkür Etme: 1
Thanked 6 Times in 5 Posts
Üye No: 45581
İtibar Gücü: 1473
Rep Puanı : 310
Rep Derecesi : KaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura aboutKaRamBoL™ has a spectacular aura about
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Bal Diye İçtik Zehri Kebire
1/:
Kalbe zulüm Kebire...
Bir bendim diyemem gezinen
O eski kobtî parşömen rulolarında.
Kalbe zulüm Kebire,
Sen anlamak istemesende...
Hepimiz bir bendik aslında mağrur.
Küçültemedik özümüzü kul diye
Takıldı yüreğimiz son hudutta dikenli bir tele
Sevdalarımız yüzü koyun devrildi.
Hüzün aktı gözümüze ayın memelerinden beri
Emdik…
Emdik bal diye sunulan zehri.
2/:
Kalbe zulüm Kebire,
Sen anlamak istemesende...
Sebepsiz değildi o sonbaharda
Baldıran köklerinin izinsiz büyümesi
Belki çınarlar döktü yaprağını yol diye
Bir eylül akşamüstü yaşadık koyun koyuna
Ve ellerimize bereketli bakır bakraçtı sanki hediye.
Emdik…
Emdik sunulan zehri bal diye.
3/:
Kalbe zulüm Kebire,
Sen anlamak istemesende...
Cemreler sağıldı mermerlere zamansız
Kahinlerin kehaneti yüz bin kere dürüldü...
Hamaylılar döndü yıldızlı pencerelerden
Analar zılgıt ile doğurdu kendilerini
Bebeler bekleşedurdu benle beraber
Cesur ve atak bir atlıydı... Hayallenen halbuki
Belki de kağnılar üstünde mermi
Bebeler ve çarıklı genç anneler,
Emdiler…
Emdiler bal diye sunulan zehri.


Ahmet Yozgat
__________________
Bakire beyinlerde fahişe düşünceler (:



KeyF-i Keder ~ 57

KaRamBoL™ çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:13 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.