![]() |
|
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() İnsanlığım Kalmadı
Kaçırdığım gözlerim sana bakmıyor yavru Saçlarında kuruyan kanlarını göremem Avuçlarımda kurur boynu bükük çiçekler Ciğerimde kan kurudu sana hayat veremem Yufkalaşan yüreğim benliğimi eritti Düşmanların harmanı hasadımın yeridir Köleleşmek şiarı kaderime ek oldu Esaretin zilleti mertliğimi eritir. Umudunu öldürme benden beter olursun İçimdeki imanın gölgesinde kayboldum Sesine ses verecek insanlığım kalmadı Hainler listesine unvanımla kayboldum Gözlerine bakamam gözleri kömürleşen Varlığını vahşetle kaybeden körpe kuzum Utanırım Allah’a secde ederken başım Haysiyetsiz halimle günlerdir uykusuzum… Mevsimler bahar olur bir gün açar güllerin Kararıp kalmaz kara günler gelir ve geçer Uzanamadığım o mübarek hoş ellerin Şu arsız yüreğime şevke gelir nur saçar |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() İnsanlık/ insancık
Koyunların koynunda ne saklanır Bir bahar mevsimi seyrettin mi İçinde peydahlanan sızıları utanan ağrıları gördün mü? Koyunda bahar vakti ne koklanır İnsanlık aleminde hiç merak ettin mi Tüylerinde kar emziren Mor nişanlı kuzuları Sardın mı? Koynunda koyunların kaç mevsim aklanır Sürmesinde kırk sevdanın/ arı var Esarette geçen mevsimlere acıyan Her gönülün baharı var Saçlarını eşik ağzına oturup Ördün mü? 2 Acıları tebessüme yükleyip/ uzaklara gönderen Mor belikli gün yanığı güzeller. Sahilleri tanımazlar/ gam gölünde yüzerler. Sıktığı dişlerin beynindeki ağrısı Gam zamanı nemli gözler kan dolar Bayram günü canda neşe ezerler Elleri el görmeden gözleri göz/ gezerler Ellerin koynunda cam önünde durdun mu? 3 salonların ışığıyla yüzünde nur görenler garibanın acısıyla erişenler/ erenler yüreğine düştü mü bir gönülün çağrısı eteğinden öksüz tutan bir ana gözlerinde gönül yükü yar tutar bir selama hasret kalıp/ boyun burdun mu? Tenhalaşın kalabalıklar Görünmeyen gönüllerde ne saklar. İfritlerin yol kestiği meydanlarda ölüm var Sizdeki kirleri/ hangi deniz paklar. Esaretin başladığı yerde durup bekleşenler Hürriyetin azameti nerede? Hani aradığım dünyadaki huzur/ insanlık İnsanlık... insanlık... gel kendine bir anlık Sarmış seni göstermiyor/ çağdaş karanlık... |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() İstanbul'a Sitem
seni az duydum/ kitaplarda okudum haritadaki deniz gölden küçük gibiydi. hayalimdeki tezgahla ilmek ilmek dokudum en başta Fatih, Ulubatlı ve sahi gemiler neydi? nasıl bir şeydi nasıl çizilmeliydi yeri hala boş durur çizemedim İstanbul… Yeniçerilerden bahseden kitaplarda Duygu döven mehterin İçimde kanamalar başlarken ard arda Durup düşündüm bir an. Hayaletlerde aradım koca Bektaşi Ne zaman diz dövmüş Ardındaki kaç kişi. Sana indiğim yer Topkapı garajıydı Gerili göğsümün heyecanı yüzümde Sızılı akşamların sabahına uyandım Bir mehter musikisi oynaşırken sözümde Fatih ile birlikte varıp sura dayandım Dinledim halleşirken o kupkuru taşları Yiğitlerin hasretini o anlattı ben yandım Kerametin eseri Eyub’a indi yolum Makamında yakınan ak sakallı dervişti Ruhunu ruhuyla eş tutan Anadolu’m Şuurumun özünde kanayan yara deşti Mutluluğun yüzünü yüzü ile kapatmış Mescidin yanında meyhane, bu ne işti Hala üstünde uyur kahramanlar Bilmem sende ne değişti Ayasofya matemini çocuk yaşımdan beri Dedem ile babam ile yaşadım. Betonların yağmasına kurban olan ormanlar. En iğrenç mekanlara şuurumu döşedim Dizlerimi yordum her köşende gezerek Zihinler zapt edilmiş, sokaklarda boş adım. Her medrese içinde fuhşun o iğrenç yüzü Her çağdaş zihniyet tepeliyor öksüzü. Merkatında ağlaşır bunca yiğit kahraman Dışından saklanır insanların iç yüzü Yerli yersiz kadınların ezildiği yermişin Ruhunu katletmeye acımadın dervişin Şimdi sana sorarım, insanların kaç yüzü. Altın boynuzun tepesi zillete açık alan Yapayalnız yürüdüğüm yolların yolsuz dolu Çiçeklerin sahtedir, mevsimlere uymuyor Kapatmış huzura huzursuzluk her yolu… Ben gideyim üzerine sığmadım Bekler erdemiyle şu bahtsız Anadolu |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() İsyan!
İsyan! toprak seninse hayat benim değil mi? ecdadım ecdadına evladım evladına ve de ben sana köle oldum/ yetmedi... bahar size geldi siz gül sevdiniz bağda. biz öküzle koşulduk eşekle yanyana sürdük tarlayı. ona bir avuç yem, bana bir lokma ekmek ona acı acı anırmak, bana da boyun bükmek yavrumu yitirdim bir akşam ilacını gözlerimden indirdim babam kefensiz gitti oğlum okul bilmedi geleni kovdun, koymadın köye ışığı uzaklarda gördük masamıza düşmedi göremedik kağıttaki yazıyı. terimi döktüm canımı ektim çileni çektim ben tükendim/ azap bitmedi. televizyonu sen yasak ettin öğretmeni sen taciz ettin okulumu sen yıktın devletime hasım ettin beni kapattın el kadar köye kasabalar bile gezinti yerim olmadı. şimdi kurduğun çetelerle beni mi savunuyorsun öyle ise ver hakkımı ecdadım ecdadına/ ben sana köle idim azad et, ver hakkımı yavrum kölen olmasın. ey irinden şerbet sunan serefsiz eller. kapınızda bekleyenler ben değilim, onlar başımdaki balyozdur. beni ezen o. benim için onlar irinli, kanlı yara. bayrağım ayyıldızdır aşiretim kürt milletim Türk ve başkentim Ankara... |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kalbime dikkatle bak
Kalbime dikkatle bak senden kalan yara var Gözlerin azap verir düşmeyince gönlüme Sensizliğe baş eğer can bezdiren yaralar Beni muhtaç eyledi gücenmeden ölüme Beni muhtaç eyledi gözlerine gözlerim Sensizliğe baş eğer isyana giden gönlüm Gözlerin azap verir acı kokar sözlerim Kalbime dikkatli bak sen diyor neden gönlüm. Senden kalan yaralar hasretinle azıyor Düşmeyince gönlüme vuslat mevsimi cemre Can bezdiren yaralar gönlüme kan sızıyor Gücenmeden ölüme rest çektirdin bir ömre Rest çektirdin bir ömre sensizliğin derdiyle Gönlüme kan sızıyor ağrıların içinden Vuslat mevsimi cemre düştü mü cana söyle Hasretinle azıyor haber gelmezse senden |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kalır mı?
Kalır mı? Dudak büküp hor gördüğün sevgiler, Yandığında benden eser kalır mı? Başka gönüllerde gezip dolaşıp, Döndüğünde candan eser kalır mı? Acı gönlümdeki kaderin adı, Baş koyduğum derdin, sevdanın tadı, El gönlünde sanıp, gerçek muradı, Konduğunda dünden eser kalır mı? Hayat uzun bir yol, ölüm bir kere, Arzularım yergin gider mahşere, Benden uzaklarda, uçup bir yere, İndiğinde senden eser kalır mı? Hayallerim birden yakıldı yandı, Umudum gurbetin tasında dondu, Bir hata ederse eğer kul kendi, Yardığında kandan eser kalır mı? Ulusoy yaşına kan kata kata, Elveda der ise bir gün hayata, Boylu boyunca bir tahtadan ata, Bindiğinde ondan eser kalır mı? |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kara Narin
Kara Narin Kara Narin, yutkunurken, suçlanır Dünyayı tersine çevirmiş gibi. Bir parça ekmek ister felekten, Kaldığı yer bir yıkık duvar dibi. Ötüşür horozlar, şafak vaktinde, Bir küçük kap koymuş küllü ocağa. Titreyen bedeni güneşi bekler, Gözleri dikilir, karşı ki dağa. Sırtına aldığı şilte kimdendir, Hangi hayırsever bir rüya görmüş. Hangi dilek kapısını açmaya, O şilteyi o garibe kim vermiş. Kara Narin karanlıkta sır olur, Işık tutsan tütsü yaksan görünmez. Morlaşan gözleri dalgın seyreder, Yüreği yükseğe bakar, yerinmez. Yıllar önce bildim, gördüm, yalnızdı, Emmi gelini bakar, gözetirdi. Öksüzlüğü keyif olurdu bazen, Yüreğime ilk yangını getirdi. Suskun bakışları isyan renginde, Bayrak bayrak yürür durur yıllarca. Kızıla yönelir yüzünün rengi. Ağrısına kilit vurur yıllarca. Bir tas kuru ayran verirse biri, Üç gün süpürge döndürür kapıda. Hayali umudu kendinden iri, Bir kuru ekmek hayalinin topu da. Kara Narin bir gün hasta düşünce, Hastaneye götürürler, ve ölür. Bir “nefes parası” yoktur verecek, Kefaretle kurtulur, sonra gömülür. Ağıtını bir yabancı yakarken, Duasına ehli iman katılır. Bir ateş topu tuttuğu dünya, O bıraktı hangi elde tutulur. Ben yazdım hikayesini sen oku, Koy kendini, düşün, benim yerime. Kim çiğnedi çiğnenen bu hukuku, Hangi ağrı düşer daha derine. |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kararmış Çekirdek
Kararmış Çekirdek Çıldıran duyguların dudağına gem vurdum Dağ kovuklarında suskun bekleyeceğim İçimdeki kavgaların sen idin barış elçisi Sen gittikten sonra kime ne diyeceğim Senden sonra içimdeki şavaşları seyredip durdum... Esarete meyli olan bir gönüle ne deyim Aşk tasması boynunda/ taşımakla övünür Gönül yâre, ben gönüle köleyim Zamanı zamanla yaktım/ söndürdüm Ateşten mekanları/ soğuk küle döndürdüm Kırk yıldır zeval görmez sevdaları öldürdüm Ben hep susacağım, sözlerime tevbe düştü İçimde saltanat sürer kırk ülkenin perisi Aynaların ortasında desenleşen acılar Kırk parçaya bölünen sevdaları saklıyor Köpüren hayallerin sahilinde sen varsın Benim sana sevdamı ben nereden bileyim Öyle sessiz geldin ki haberim de olmadı... Avuçlarımda ölüm renkli çiçekler İkinci ömrün iksiri yudumlanmayı bekler Toprağa düşmek üzere/ bu kararmış çekirdek Önce çürüyecek/ dirilecek Yaşayacak sonsuza dek. |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kardelen Mevsiminde
Hayata başladığım bilmediğim o zaman Ağlayışım yanışım başladı bitmez artık Sızılı sevdalara gömülürken yüreğim Anladım dosta doğru gitme vakti bu zaman Sevgilim seninle ben neyi nerde bıraktık Şimdi gönlüne gölge düşüren gönül de kim Kimin vurgunu gönül kimin aşığı şimdi Bana yönelmesine inanmam artık çok zor Yokuşların yorgunu düz yolda korkar gezer Bu yiğit yüreğimi pespaye aşklar yendi Şu fani köhne alem neyse derdi bitmiyor Neden gönül bilmem ki sevdadan yılmış bezer. Dilime aldığım gam dolu türküler vardı Çelimsiz bedenime dağları vurmuştum sanki Kardelen mevsiminde açan güle ağlarken Benim ile beraber bir gönül de ağlardı Sana o zaman daha çok bağlıydım inan ki Önümde umut dolu yaşanacak an varken *******in ağrısı her hücremi sarıyor Sabahın hükmü başka günlere güneş inmez Sanki sensizlik benim günüme gölge eder Kararttığın zamanlar idrakimi vuruyor Ağırlaşan acılar azalma nedir bilmez Tebessümlerde saklı atıp gittiğin keder Belki güneş hicranın derdine düşüp yanar Selamsız seherlerin ayazında beklerim Altüst olan hayallerin enkazında yanarım Benim ile birlikte nice gamlı gün yanar Uykusuz *******de seherleri koklarım İnerim Gülşenlere yar kokusun ararım |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kaybolan Cevhere Bak
İçimde büyüyen bu beşeri sevdaları Bir yana bırakarak sana geldi bu mücrim. Tutulu yollarımın her adımı bin günah Fikrimde büyüttüğüm aşkın tükendi arı Uzak kalan her gece bağrında tutar bin ah. Üstü kapalı hisler ilhamınla açıldı Beni bir gece alıp sana götüren de kim Sığırları kanyonda kaybolmuş bir çobanım Yol başında kuzular sürüsünden seçildi Şimdi gönülsüz gönül oldu benim mekanım. Kısırlaşan topraklar muhabbete tarladır Azgınlaşan yaramı saran en cahil hekim En münzevi meskende zamana isyan ettim İçimdeki cevheri senin nurun parladır Aşksız kalan gönülde yandım eriyip bittim Kirli çağın özünde kaybolan cevhere bak Çürümüş tohumlarla ifsat olurken ekim Kollarını zalime feda eder kahraman Putlara perestleri inanmış diyorlar hak(!) Kaybolan değerleri saçıp savurdu zaman Değmediğim saçları yele verdi sevgili İnandım ki şeytanlar girmiş gönlüne hâkim Yenilmiş başaklarda bereketi yitirdim Çekti en sarp yollara beni yordu sevgili Tüm âlemden arınmış bir gönülü getirdim. O mübarek aşkında tüm aşkları bitirdim… |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|