Melike Yurtsever

[GooD aNd EvıL]

Bilmek istemem

Bilmek istemem,
Nerde,
Ne hâldesin.
Kimleri sevdin,
Sevmedin.
Yüreğin nerede, banane!

Derman olamazsın,
Bundan sonra,
Sensizliğe!
Niye deme!

[GooD aNd EvıL]

Bilmiyor Ki

Bilmiyor ki,
Her bir sözü hançer!
Her gülüşte bin mânâ…

Rahat bırakmıyor,
Rüyalarında bile onu!
Bu deli bu başa bela sevda…

Bilmez ki adını!
Nerede şimdi kimbilir?

Bir an olsa beyninden çıksa,
Elem dolu gözleri hem nemli,

Geceleyin bazen dua ediyor,
Pek bir şey ummuyor
Ama,
O mutlu olsun diyor yeter…

[GooD aNd EvıL]

Binlerce Kez Yürüdüm Aynı Sokağı

Binlerce kez yürüdüm aynı sokağı,
Kaldırımların her zerresini ezberledim,
Çocukların oynarken saklandıkları
her kovuktan haberdarım.

Bilmezsin!
Bir izin bir hissin peşinde,
bu avare gönlüm!
Taşların arasında bir avuntu arıyor,
Deliler gibi inatçı hem!
Durduramıyorum... neden?

Nedir benim bu çilem?
Adın yasak dudaklarıma,
Sesin uzak,
Ellerin yabancı...

Bir umutla, yine de,
Sabahın ilk ışıklarını bekliyorum,
Belki karşılarız diye!

[GooD aNd EvıL]

Bir adam tanırdım bir zamanlar

Bir adam tanırdım bir zamanlar,
Gerekmedikçe konuşmazdı,
İçi hüzünle dolunca hep,
Mehtaba karşı şarkı çalardı...

Ne zaman gözleri aklına düşse,
Kanuna sarılır, ağlardı...
Soğuk ******* boyu teselliyi,
Gamlı notalarda arardı...

Şimdi hiç bilmem, nerde ne hâlde!
Kadere soramam o âşık nerde,
Hâlâ kederli mi alın çizgisi,
Bekliyor mudur hâlâ sevdiğini?

Bir adam tanırdım bir zamanlar,
Aşkını içinde saklardı...
Diyorlar ki, çaldığı son şarkının,
Makamı hüzzamdı...

[GooD aNd EvıL]

Bir bakış var

Bir bakış var,
Gözlerimin önünde,
Karanlıkla şekillenen,
Sessiz *******de…
Bakışın!

Bir damla yaş var,
Göz pınarlarında,
Dökülmek üzere,
Deliliğe?
Derinliğe?

Hep beni çağıran,
Bakışın…
Bakışım…

[GooD aNd EvıL]

Bir Ben Beceremedim Sevdiğimi Söylemeyi

Bir ben beceremedim sevdiğimi söylemeyi,
Şöyle ulu orta, herkesin arasında!
Haykır diyordu şarkılar, dinlemedim,
Utanma diyordu filmler, ikna olmadım.

Bir benim boğazımda, yumru gibi kaldı adın,
Aklımdan her geçtiğinde büyüdü hem de!
Yine de bir ben diyemedim,
Seviyorum diye.

Neden? Anlamanı bekledim... bekledim... bekledim...
Sabırlı bir çınar gibi kök saldı içimde sevdan!
Ve şimdi şaşıyorum gövdemdeki ıssızlığa,
Gözlerimdeki donukluğa, yokluğuna, yokluğuma...

[GooD aNd EvıL]

Bir çiçeğe bak

Bir çiçeğe bak,
Anlarsın…
Neden doğar güneş,
Her sabah,
Nasıl ümit besler toprak…
Ama, bir günahın peşindeki eller
Niçin koparır onu dalından,
Anlamazsın.

Oysa çiçek,
Esen meltemde salınmak ister,
Sinesini çoktan açmış herkese
Ama değil bencil ellere!

Kökünden ayrılmak ister mi,
Bir insan?
Yani hayattan…

Söylesene bana,
Hangisi yalan;
Çiçek mi?
Toprak mı?
Güneş mi?
Yoksa, ey sevgili,
Sen mi!

[GooD aNd EvıL]

Bir Fırça Verin Bana

bir fırça verin bana!
onun resmini yapacağım.
gözleri için koyu yeşil,
saçları için kömür karasını verin!

ama, durun!
ben çizemem ki onu…

elimin ucundaki fırça,
her değdiğinde saçlarına
yüreğim titrer

hani olur da,
gözleri belirirse tuvalde
bakamam ki resme!

ama, hemen çizmeliyim!
unutuyorum çünkü
öyle her gün görmek yok ki!
hele şimdi, hele şimdi,
o, terketmişken beni

[GooD aNd EvıL]

Bir Gece Vakti İstanbul'u Özlersin

Bir gece vakti İstanbul’u özlersin,
Ne denli vefasız olsa da!
Kart bakışlarını kaldıramazsın,
Başka şehirler seni sıkar.

İstanbul dersin de kilitlenir dudağın,
Işıltılı akşamları canlanır ansızın,
Martı olup uçmak istersin,
Ama ne yapsan da faydasız!

Değil mi ki terkedip geldin,
Güzeller güzelini,
Girdin bu kart şehrin koyununa,
Unuttun İstanbul’u
Ve rahat uyandın sabahında...

Anmak çaresiz artık!
Çılgın sevdalara dalmak ta!

[GooD aNd EvıL]

Bir gül vermiştin bana

bir gül vermiştin bana,
yıllar önce,
sarı yaprakları daha da sarardı,
ama atmadım.
çok sevdiğin o romana gizledim,
yapraklarını,
her birini hem de,
hiçbirine kıyamadım.

şimdi ben o romandaki,
o güzel kız yerine geçsem,
delice âşık olsak,
heyecan duysak her saniyede!

ama bu olamaz ki!
unutmuşum bak,
sarı güldür ayrılmak