www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Kültür & Sanat > Genel Kültür > Edebiyat

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 04-23-2009, 10:49 AM   #21
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57907
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Bayram Coşkusu

Büyük hünerdi,Arafe günü yıkanmak yunakta.
Eller kınalanmış,yumuşak saçlar taranmakta,
Yatılır mı o gece sevinçten kardaş,kaldık ayakta.
Ah! çöreğine doyamadığım,o bayramlar nerede.

Meğerse erken gitmekmiş, temiz elbiselerle,
Dinlesene, tekbirler getiriyorlar,besmelelerle.
Saftutmuş, paşası ağası omuz omuza öksüzlerle
Allah'a ahirete inanan, misafire ikramda bulunsun.

Erişemediler onlar bayramlara,yalan mı? söyleyin.
Yükseliyor feryatlar ne olur kulak verin dinleyin,
Ancak yaradandan isteyin ne dilerseniz dileyin,
Semalara yükselen duaları Allah lütfuyla kabul eder.

Bruxelles / 2004

Ali Kılıç Kakiz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-23-2009, 10:49 AM   #22
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57907
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Be Hey Agop

Gavurun birisi Müslüman olmuş. Kiliseden kaydını sildirmiş.
O gecede ölmüş. Karısı cenaze hazırlıkları için kiliseye
müracaat etmiş.Kaydı silindi demişler.
İmama müracaat etmiş, ‘’Kelimeyi Şeadet ‘’ getirmeden öldü,
Onun için Müslüman kabristanlığına alamayız demişler.
Sabaha doğru seher vakti, kadın kocasının cesedini bir el arabasına
Koyarak bir dağ başına çıkarmış, hüzün ve acıyla şöyle seslenmiş:
‘’Be hey Agop, kaydını kiliseden sildirdin, Muhammed’de seni
hiç tanımaz.Konacak mezarın bile yok’’ deyip cesedi kayalardan
denize fırlatmış.

Lessines/ 2005

Ali Kılıç Kakiz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-23-2009, 10:49 AM   #23
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57907
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Bir Kuru Canımız Var

Hayat her dem taze her dem bahar.
Sonsuza yaklaşıyoruz azar azar.
Nasıl olsa çoğu gitti azı kaldı tamam mı?

Nerde paha biçimez güzellikler hepsi yalan.
Beklemek boşunaymış bekler umudu olan.
Muhabbet gönülden gönüle sızar tamam mı?

Bir kuru canımız var, etmiyelim hurda.
Bir nasihat vereyim bir dakika dur da.
Ne ahlar fayda eder ne vahlar, tamam mı?

Dünya ya gelipde kaderi neşe olan yoktur.
Şükret haline ki sana imrenen çoktur.
Bir gün atılacak ecel ağı üstümüze tamam mı?

Zalim insan, nankör insan, unutur günahını.
Çevirmez Allah mazlumun ahını.
Bir de ötesi var bunların tamam mı?

Hak nerde ben orda, susmadım söyledim.
Kim beni övdü ise hep zarar eyledim.
Doğru söz yemin istemez tamam mı?

İzmir / Alsancak 2001

Ali Kılıç Kakiz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-23-2009, 10:49 AM   #24
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57907
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Bir Paket Sigara ve İzmariti

Ağız insanın iç organlarına giden gümrük kapısıdır. İnsan yediğinin tadını orada duyar. Sindirim organının değirmeni 32 oradadır. Kirli ağızdan Kiramen Katibin denen melekler bile tiksinir.
Temiz sözler temiz ağızdan pınar gibi akar, temizlik bir dilin alfabesine benzer. O alfabenin iki harfini yok ederseniz yazma ve konuşma sanatını da yok edersiniz.
Günde bir paket sigara içen bir adamın elbisesi temiz olur mu?
- Cevap: Kokla koklaya bilirsen.
Üzerine insan ve hayvan pislemedikçe toprak temizdir. Temiz olan toprak, her türlü bitkiyi bitirmektedir. Bitkiler arasında tütünde vardır. Zira yaprağını insandan başka hiç bir hayvan yememektedir. Bu günküler yemiyorlarsa,dünküler yiyorlardı. Sigaranın kokusu dayanılacak cinsten değildir. Ama bu koku bazılarına hoş gelebilir. Sigara içilen bir odanın tahtaları perdeleri bu kokuya öylesine bulaşmıştır ki her tarafa sinmiştir. Aylarca odanın kokusu gitmez.
-Adam hocaya sormuş:
-Hocam sigaram tuvalete düştü, o pislendi mi? Onu alıp içebilirmiyim?
-Şair hoca: şiirle cevabı yapıştırmış:
Sen tütüne necis deme necis duyar ar eder.
Tütün düşse necise, necisi mundar eder.
Acaba günde iki paket sigara içen ev temizmidir? Külü izmariti ve bir türlü çıkmayan kokusuyla evi kirletmiştir. Sigara neslin atom bombasıdır. Sirkenin balı bozduğu gibi sigarada nesli bozar. Güneşin elbiseyi soldurduğu gibi. Sigara kitap sayfalarını da sarattığı kaçınılmaz bir vakıadır. Bu durum da sigara kitap düşmanıdır. Sigara ilim düşmanıdır. Bütün okullarda görülmüş ve tespit edilmiştir.
İnsan madde ve manadan mürekkeptir. İnsanların gördükleri pisliklere necaset denir. İnsanın maddesiyle cismiyle alakalıdır. İnsanın manasıyla alakalı pisliğe hades denir. Buna iç pisliği diye biliriz.
Rabbimiz dini akıllı bir varlık olan insana göndermiştir. İlim, İslâm da sadece kitap karıştırmak değildir. Bu okumanın adına cehli mürekkep denir. Namazsız bir Müslüman düşünülemez, çünkü namaz her iki temizliğin beraber icra edildiği bir ibadettir. Sigara içenlerin dişleri sapsarı akciğerleri kurum gibidir. Ne dışları temizdir,ne içleri. Hayvanları zararlı şeylerden sahipleri korur,insanları zararlardan din korur. Dinin zararlı gördüğünü akıl tasdik eder. Bu nedenle ki hayvanların dini yoktur.
Sigara içmek bir zevk değil bir azaptır, sigara nesli çürütmekte rolü büyüktür. Aynı zamanda hammallıktır. Gece gündüz çakmağı paketi, taşımak hammallıktır. Dahası var, gümrüklerden geçerken, sigarayı karton karton yüklenirler. Tiryakinin sabah işe giderken tek yokladıkları şey sigarasıdır, akşamleyin tek yokluğundan korktukları sigaradır. Düşün 20 sene sigara içen bir adam, Tokat gibi bir şehirde bir katın parasını yakmıştır. Hemde tumanına bakmıştır.
Müslümanlar yemeğin ilk lokmasında ve suyun ilk yudumunda ‘Bismillah’ derler.
Sigara ne yenir nede içilir. Araplar şürb mastarını değil de tedhin mastarını kullanırlar. Tedhin demek dumanlama demektir. Ancak Türk milleti bu işi içmek mastarıyla kulanıyor. Sigaraya içmeye başlarken bismillah diyen birini gördünüz mü? Neden besmele ile başlanmaz, çünkü nimet değildir. Nimet olması için faydası olması lazımdır.
İftar vakti yaklaşınca masum masum bakmalarına can mı dayanır. Usulen, bir yudum su bir lokma ekmek sonra çocuğun anasının memesine sarılışı gibi bir nefeslemeleri var ki..... gelde acıma. Şeytan sigara tiryakilerini ne kadarda kendine ümmet yapmıştır.
Ah tiryakiler! Demez misiniz? :
’Atın ölümü arpadan olsun’. Ne kadar korkunçtur. Sigara içenin arkasında bir belediye çöpçüsü gitse tiryakinin kirlettiklerini akşama kadar zor temizler.
Bir insan ne kadar çok yerse biraz kıvranır. Sodalı su içer hazım olur. Ama 20 sigarayı peşpeşe tüttürten, insanı ancak hastane kurtarır. Sigara içkinin ayrılmaz bir dostudur. Kumarın da can ciğer kardeşidir. En fena kokan pislik 2-3 metreden öteye gitmez. Ama bir puro kokusu 20 metreyi geride bırakır.
Sigara kibre ve gurura sebep olmaktadır. Firavunun helakıda bu yüzden olmuştur.
Kibir ve böbürlenmeyi doğuran ana sebep israftır. Şeytan kibirden dolayı kâfir olmuştur. Firavunda...
Bilirmisiniz? 800 DM. Yılda cıgaraya para ayıran, 25 yıl devam eden akıllı, 25 sene sonra sigarayla birlikte 45000 DM. Kül etmiştir. Yani bu adam iki dairesine ateş vermiş yakmıştır. Bu israfçı değilde nedir?
Bir düğünde Câmel sigarasını terlendirip kadınlara doğru dumanını savuran pala bıyığa bakınız. Kibir kokmuyor mu? 4000 DM. Çakmağı ile sigarayı ateşleyen adamın sakın ayağına basmayınız. Fena yıkılırsınız.
Her insan kendisinden sonra ki nesliyle yaşar. İnsan ölüm acısını tatsada. İnandığı davasının sonsuza kadar yaşamasını ister. Beden bir gemi gibidir. Nasıl olsa bir gün eskiyecektir. Dava yolcu gibidir. Gemi eskise de, yolcu eskiyeni yenileyecek ve yoluna devam edecek. Peygamber çocuklarına miras bırakmazlar. Bıraktıkları miras davâ ve ahlaktır.
İnsan hayatı üç perdelik drama benzer:
1. Perde: Ana rahminde cereyan eder,orada ki hareketler irade dışıdır.
2. Perde: Dünyadadır,kişi rolünü iyi oynamak zorundadır.
3. Perde. Ahirettedir, orası ücret ve ceza yeridir.
Ölmek üzere olan birisi, ömrü rezilliklerle geçmişse gideceği yer bellidir. Ruh bir türlü bedenden çıkmaz, çünkü ucunda Cehennem var. Adeta ceset Azrail ve Ruh’un savaş alanı haline gelecektir. Şayet bir insan dünyada güzelliklerle uğraşmışsa onun gönlü umutla doludur. Gideceği alem, terkettiği dünyadan daha hayırlıdır. Ruh Azrail’e kolay teslim olur. Hiç zorluk çıkarmaz. Yer değiştirir oda değiştirir gibi.
İnsan ölürken sıkça nefes alır. Sigara içenlerin akciğerleri ziftle dolu olması hasabiyle dehşetle hırlarlar. Gözlerin dışarıya doğru şişmesi ve cildin siyahlaşması, ölmek üzere olan insanı çok çirkinleştirir.
Daha beteri vardır ki,Sigara içen insanlar sigara içme esnasında çok tükürük yutarlar. Yutma esnasında bir miktarda hava yutarlar,bağırsaklara giren havayı vücut dışarı atmak için tiryaki bolca yellenmek zorundadır. Ölüm anında insanın kasları çok gerilir. Bu yüzden yellenme olmaz. Ölen insanın karnında hava kaldığı için ölü, hele ev azıcık sıcak ise şişmeye başlar. Bu defa ikinci rezillik çıkar...... Bağırsaklara dolan hava karında şişince mak’attan çıkmaya başlar. Bu arada ölünün altı pislik dolar. Bu meret,sağa da zararlı ölüye de zararlı.

Brüksel 2004

Ali Kılıç Kakiz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-23-2009, 10:49 AM   #25
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57907
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Birileri Var!

Sevgi olgunlaşınca, güzelleşir tatlılaşır.
Malla mülkle, soyla sopla, nazlanan birileri var.

Sevmesen suç, sevsen şımarır durur.
Duygudan yoksun, azı dişlerini gösteren birileri var.

Nerde ayıp örten, kalkar döner kadere söver.
Saadet boydan aşıyor, iki gözü kör olan birileri var.

Toprak su olanın gözü ne görebilir ki?
Temelli şaşırmış, canlı cenaze olan birileri var.

Nerde haya, mahrum olmak en şiddetli cezadır.
Dili tutuluncaya kadar,durmayıp konuşan birileri var.

Karanlıklar perde perde, güneş aydınlatmıyor.
Ne söylesem beyhude, gönülleri altüst eden birileri var.

Nereden bilecekler dallarım kurudu, güllerim soldu.
Can boğazda, ruhumun çıkışını seyreden birileri var.

Lessinse / 2005

Ali Kılıç Kakiz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-23-2009, 10:49 AM   #26
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57907
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Biz Bir Kütük Kadarda mı olamayacağız

- İbni Ömer r.a. anlatıyor:
- Başlangıçta peygamberimizin s.a.v camiinde minber yoktu,Resûlûllah s.a.v hutbe okurlarken kuru bir hurma kütüğüne dayanırlardı. Yeni yapılan minbere çıkıp ilk hutbesini okuduklarında,hamile deve ağlayışını andıran acı sesler ve ağlamalar duyuldu. Ağlamasını bir türlü kesmiyordu, peygamberimiz s.a.v.minberden inip yanına geldi. Elini üstüne koyup teselli edince sustu. Üzerinde yapılan zikrullah dan uzak kaldığı için ağlıyordu.
Peygamberimiz s.a.v. şöyle buyurdu:
‘Eğer ben onu kucaklayıp teselli vermeseydim,kıyamete kadar ağlaması böyle devam edecekti’.


- Cabir ibnu Abdullah r.a. anlatıyor:
- 'Resulullah aleyhissalatu vesselam hutbe sırasında bir ağaç kökünün veya bir hurma kütüğünün yanında ayağa kalkardı. Sonradan bir minber edindi.' Ravi der ki terk edildiği vakit hurma kütüğü ağladı.' Cabir der ki: 'Kütüğün bütün iniltisini mescid halkı işitti. O kadar ki Resulullah aleyhissalatu vesselam yanına gelip okşadı. Bunun üzerine kütük sustu.' Bazıları da: 'Eğer Resulullah aleyhissalatu vesselam yanına gelip teselli etmeseydi Kıyamete kadar ağlayacak' dedi.


- Enes r.a. anlatıyor:
- 'Resulullah aleyhissalatu vesselam bir hurma kütüğüne dayanarak
hutbe verirdi. Minber yapılınca hutbelerde kütüğü bırakıp minbere çıktı. Bunun üzerine kütük bu ayrılık sebebiyle ağlayıp inledi. Aleyhissalatu vesselam yanına gelip kucaklayıp teselli etti, kütük sustu. Aleyhissalatu vesselam bu açıklamayı yaptı: 'Eğer onu kucaklamasaydım Kıyamet gününe kadar inleyecekti.'


- Enes r.a. anlatıyor:
- 'Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir hurma kütüğüne dayanarak hitapta bulunurdu. Duyulan ihtiyaç üzerine ona bir minber yaptılar, onun üzerinde hutbe vermeye başladı. Hurma kütüğü kendisini terk etmesi üzerine bir deve inleyişi gibi inleyip ağlamaya başladı. Bunun üzerine Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm minberden inip kütüğü meshedip okşadı. Kütük inlemeyi bırakıp sükûnet buldu.'


.
Kaynaklar …………………
Kütübü sünne.. Süneni Ebi Davut, Süneni Tirmizi

Ali Kılıç Kakiz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-23-2009, 10:50 AM   #27
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57907
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Boşa Gururlanma

Dünyada hatıra dokunup yıkıcı olma.
Çabuk gecen bir zevkle gururlanma.

Basiretli insanlar,asla yılmaz aldanmaz,
Asla, bu yolda dönüp arkaya bakılmaz.

İlhamı,maneviyat önderlerinden alıp koşmalısın.
Sen bu ulvi zevki gönlünde yaşatıp, tatmalısın.

Brüksel /2004

Ali Kılıç Kakiz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-23-2009, 10:50 AM   #28
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57907
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Bu Bayrağı Sana Bıraktılar

Vakurlu yelkenleri atlasdan diken,
Halatları ibrişimden büken sendin.

Kırallara tac giydiren,zalimlere baş eğdiren,
Görkemli gemileri karada yürüten sendin.

Bu gün muzdarip,boynu bükük sensin.
Fakat yarın,mutlaka mutlaka, muzaffersin.

Asırlar boyu gerçek ilmi üstün ahlakı taşıdılar,
Şu mubarek ay yıldızlı bayrağı, sana bıraktılar.

Ezan seslerinin yükseldiği bu vatan batmayacak,
İstikbalimizin güneşi devletimiz yaşıyacak.

Brüksel 17/12/2004

Ali Kılıç Kakiz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-23-2009, 10:50 AM   #29
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57907
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Büyük Fetih...

Dünya kuruldu kurulalı hayır ile şer, Hak ile batıl kavga eder. Asırlar boyu inkarcılar, vicdan ve insanlığı çiğnemişler, hukuk dışı baskı ve talanı uygulamakla birbirleriyle yarışmışlardır. Müslümanların uğradığı ve uğramakta olduğu felaketler kalpleri sızlatıyor.İmanın kalbde yaşanması bir korun elde tutulmasından zor.İşte dünyanın hali malum meydanda. Allah rızasına ulaşma kapısının açılması gerek, korkunun umuda çaresizliğin çareye dönüşmesi gerek. Buda gerçek bir fetihle olur..
Ecdadımızın mazideki o yüksek ahlakının özlemi içindeyiz. Bizler de o insanların nesilleri olarak niçin bir caba gayret gösteremiyoruz. Kaldı ki imkanlar olarak onlardan daha ileri seviyedeyiz. Tarihin kanlı seyrine can ve kan borcumuzu ödemişiz.
Tarihimizde bazı hadiseler vardır ki, bunlar kulaktan dolma bilgilerle geçiştirilemez. İstanbul'un fethinin, sebep ve sonuçları itibariyle, özünü ve ruhunu yakalamakta her aklı selime büyük görevler düşmektedir.Fatih Sultan Mehmed Han sadece askerî sahada değil, ilim ve adalet sahalarında da dünyaya örnek olacak başarılar sergilemiştir. Bu nedenle Türk ve Dünya tarihini etkileyen bu önemli fethi, her yılın 29 Mayıs günü, aynı coşku ve sevinçle kutluyoruz.İstanbul fethinin yıldönümü münasebetiyle bu büyük fetihten ve Fatih Sultan Muhammed Han'dan bahsederek, kendisini saygı ve rahmetle analım.İstanbul'un fethi bizim için iki yönden önem arz etmektedir. Birincisi, Fatih Sultan Mehmed, bu şanlı zaferle birlikte bin küsur yıllık Bizans İmparatorluğu'nu tarihe gömmüş, böylece Müslüman Türk Milletinin kahramanlığını dünya tarihine altın harflerle yazdırmıştır.
İkincisi ise:Yüce Peygamberimiz (s.a.v.) in, İstanbul'un Müslümanlar tarafından fethedileceğini asırlar öncesinden müjdelemesidir ki, bu yönü ile de bütün dünya Müslümanlarını ilgilendirmektedir.
Tarihin yüz akı bu milletin başında geçmiş nice acıları, kahramanlıkları, sevdaları, hüzünleri, kayıpları var ki, üç kıta yedi denize yayılmıştır. Bu millet sabırlı, inandığı şeylere tam ve fedakarca inanan, askeri kabiliyetleri yüksek, devlet, yurt ve otoriteye bağlı, izzeti nefsine düşkün, bereketli özellikleri üzerinde taşıyan zengin bir millettir. Kuvvetli idarecilerin sevk ve idaresinde büyük devlet kurmaya kabiliyetlidir. Böyle bir milleti Allah İslam la müşerref kıldı. İslam Türk milletinin kabiliyetlerini en son noktasına kadar genişletti. Böylece Dünya tarihi, hakka dayalı düşüncenin, bayraktarlığını yapacak bir milleti tanıma şerefine kavuştu. Ancak fetih ve Fatih’ledir ki güçlü devlet, hami devlet hedefine ulaşmıştır.
Fatih, bir taraftan Molla Gürânî'den, diğer taraftan Akşemseddin Hazretleri'nden dersler görerek hem mânen, hem madden çok iyi bir eğitim ve terbiye ile büyüyordu. Bu fethe lâyık olacak bir ciddiyetle yetişiyordu.Fatih en keskin zekâyla yaratılmış, nadiren gülen,fevkâlade atılgan, şehir surlarında dövüşen, atını dalgalara sürecek kadar cüretkâr.Kimseden çekinmez keskin konuşan, verdiği sözlere bağlı kalan, adalet duygusuyla yanan,bir büyük şahsiyettir. Fatih doğu ve batının kapılarını aralayan bir Cihangirdir. Bu iki dünyanın yararlı özelliklerini toplayan büyük bir alimdir. Unutmamak gerekirki onu bu tahta ve başarıya malik kılan Cenab-ı Haktır.
Fatih ve ait olduğu toplumunu ayakta tutan değerler nelerdir ona bakmak gerekir.Daha hayatlarının baharında seve seve canlarını verenler, kalplerinde saklı olan değerlere nasıl sahip çıkıyorlardı. O çağda topluma mal olmuş adalet mekanizması nasıl çalışıyordu? Bu hususu bir örnekle açıklayayım.
İşte Hakkaniyet
Hatırlanacağı üzere fethin sonunda,hapishanelerdeki bütün mahkumlar Fatihin fermanıyla serbest bırakılmışlardı, Fatih Sultan Mehmed’in siyasî ve askeri dehâsı ile birleşen affı, mağlup Bizans halkını kayıtsız şartsız affetmekle her iki toplumun kalplerinin de fâtihi oldu, ancak üç mahkum hariç, onlar, Binansın yıkılacağına dair son sözlerini söyleyerek kalemlerini kıran bilginlerdir. Bizans İmparatoru, onları bu suçlarından dolayı hapsetmiş,Fatih Sultan Mehmed ise onları serbest bırakmıştı.Fakat Fatih der ki: ‘Siz Bizans için ömür biçtiniz, yıkılacağını söylediniz, benim toplumum içinde bir ömür biçiniz. Ne gerekiyorsa her türlü kolaylık gösterilecektir.’ Daha sonra bu üç Bizanslı bilim adamı Osmanlı imparatorluğunun hemen hemen her yerini gezerek ve görerek raporlarını tutarlar, bu arada bir de mahkemeye tanıklık ederler:
- Bir kişi dava ediyor, şikayet ediyor, kardeşim ben senden bu tarlayı aldım ama, bu tarlanın içerisinde hazine olduğunu bilmiyordum, hazine ben tarlayı sürerken sapanıma takıldı, o halde senindir. Ben böyle harama irtikap edip el süremem, al malını diyor.
- Öte ki cevaben diyor ki:Verdiğim tarlanın altıda üstüde senindir, o itibarla ben bunu alamam. Görüyor musunuz Müslümanların beş asır evvelki, aralarında ki şikayet konusu olan şey, harama el sürmemektir.
Bizi yücelten sırlarımız vardı.
Birincisi Allah’ın kitabına ve Resulünün sünnetine sımsıkı sarılmak, İkincisi alim olmak, Üçüncüsü Adil olmak, dördüncüsü Allah yolunda cihad etmek. Bunlar kalbe gömülü değerlerdir. Hakkı istiyorsak, zafer istiyorsak, ancak Allah’ın kitabına sarılmak...
Fatih sultan Mehmet’in huzurunda, o üç bilgin şöyle itirafda bulunurlar:
‘Padişahım siz de bu adalet varoldukça sizin devletiniz baki kalır.’ Dediler.
İşte Göğsümüzü kabartarak iftiharla biz Osmanlı torunlayız demenin sebebi budur. Burada aktarmaya çalıştığım olaydan anlaşılacağı üzere,bizim de hakkaniyet konusunda benzer hassasiyet göstermemiz gerekmez mi?
Fetih Nedir?
Kur’an-ı Kerim’de ‘el-Fetih ‘ diye isimlendirilmiş bir sure yer alır.Kuran’ın 48. suresidir.
Bu surenin girişi muhteşem bir fetih müjdesi içerir: 'Biz sana apaçık bir fethi müyesser kıldık/Senin önündeki engelleri ardına kadar açtık... ve Allah sana pek soylu bir zafer ihsan etti' Allah (c.c.) Resulü Ekrem (s.a.v.) ’e müyesser kıldığı fethin büyüklüğü övülüyor. sonunda eşsiz bir zaferle muzaffer kılınacağı haber veriliyor.Mekke’nin fethi, ileride meydana gelecek bir çok fetihlerin başlangıcı olan bir fetih. İslâm fetihlerinden her biri bunun altında bir şubesi sayılacak bir şekilde vaad edilmiş oluyordu ki sûrenin başı bunu ilâhî bir dil ile açıklamaktadır.
Fetih açmaktır; ülke ve şehirlerin İslamiyet’e açılması, Fetih, gaza ve cihad anlayışının bir sonucudur. Kur´anî bir ifadedir. İnsanları tevhid inancına davetin ifadesidir. Ancak, İslam tarihi boyunca fetih sonrası hiç kimsenin zorla Müslüman yapılması da söz konusu olmamıştır.
Fetih kelimesi, İslam’a has kavramdır.son derece nazik, ince ve yüce duyarlıkları olan bir eylemdir. 29 mayıs 1453 İstanbul’un fethidir, adı üstünde bir fetihtir, sadece bize has bir tabirdir.İşgal, zapt, ele geçirme, gibi kelimelerinin aynısı değildir. Fetih ilahi iradeye teslim olmanın, bütün Allah'tan gelen prensipleri hakim kılmanın, her şeyi Hak çizgileriyle örgüleştirmenin ifadesi. Top yekun Hakka teslimiyetin işareti.
İstanbul’un fethi, dünya tarihinde müstesna bir yer tutar. Çaldıran, Mohaç, başlı başına bir zaferdir, zafer abidesidir. İstanbul’un fethi de böyle bir zaferdir, ancak İstanbul’un fethini diğer fetihlerden ayıran bir hususiyet vardır.İstanbul un fethiyle dünya tarihinde, yenilmez güç, hami devlet, şefkatli ve merhametli bir devlet dünyaca kabul edilmiştir.
İstanbul’un fethi tarihin akışını değiştirmiştir.Bu azametli, 1453 İstanbul’un fethi, orta çağı kapar, modern çağların başlangıcını işaret eder. İşte Fatih ve fetih ordusu, Bizans hakkında tarihin tasfiye kararını tatbik ettiler.Bu karar yalnız Sultan Mehmed Hanın kararı değil, aslında tarihin Bizans için verdiği tasfiye kararıdır.
Prens Dukas, Bizanssın çürümüş halini şu cümlelerle anlatmaktadır:
‘Her milletten fazla haksızlık yaptık ve bize her ne yaptın ise, hakiki ve adil kararınla yaptın Tanrım’.
Evet bu çağ yorgundu, Bizans çürümüştü, gırtlağına kadar küfrün bataklığına gömülmüştü. Yorgun Bizans yaşamakta haklı değildi. Kiralık kafalar, ne kadar didinirlerse didinsinler, tarih hükmünü vermiştir.
Muhasaraya yakın günlerde son imparatorluk başkanı, lucas Notaras’ın Sözleri aynen şöyle: ‘ Bizans da Latin serpuşu görmektense Türk kavuğu görmeyi tercih ederim’. Sözü cihan tarihinin pek maruf sözleri arasında yer almıştır.
Fatih’in Dehası
Biliyoruz ki, Hz. peygamberin s.a.v. kölesi olmakla şeref duyan genç padişah, İstanbul’u fethetmekten öte Hz. Peygamber’in “Konstantınıyye elbette feth olunacaktır. Onu fetheden komutan, ne güzel komutan. Onu fetheden asker, ne güzel asker! ” müjdesine nail olabilmeyi en büyük bahtiyarlık telakki ediyordu. Fatih alimdir, velidir, şairdir, zamanın en büyük matematikçilerindendir. İşte Fatih, bizim yaşımızda iken o günün şartlarında topları döküyordu. Topların bütün planlarını kendisi çizdi, balistik hesaplarını kendisi yaptı. Kale kazan, burç düşüren, yılan vücutlu, ejder ağızlı toplar, tarihe geçen en büyük toplardır.Her biri birer harikadır.Fatih evrensel bir deha, bilime sanata akıl almaz derecede vurgundur.Fatihle mukayese edilecek insanlar Fatih’in yanında küçük kalır.Böyle bir Cihangire minnet borcumuz çok büyüktür.Çağları yırtan Fatih, bunlarla kaldı mı, Fatih öyle bir teknik ortaya koyuyor ki, Bizans şaşkınlıktan şaşkınlığa düşüyordu.
Halice gemiler iner inmez, Fatih hemen bir köPage Rankingü planı çiziyor.ayrıca büyük sallar yaptırıyor, bu sallara toplar oturtuyor. Öyle toplar ki, gülleleri Bizans gemilerinin, su kesiminden giriyor öbür tarafından çıkıyor, çağlara damgasını vurmuş büyük Fatih, bu harikaları ortaya koyuyor ama nasıl? Şöyle, Fatih *******i uyumuyor. Gece yarısı geçtikten sonra,Halil paşayı çadırına çağırıyor ve diyor ki: Paşa, yatağımın şu baş yastığını görüyor musun? Bu yastığı bütün gece, yatağımın bir ucundan öbür ucuna nakletmekle vakit geçirdim, bir türlü uyuyamadım. Hiç şüphe etme, imanın gibi inan tez vakitte Kostantinye bizim olacaktır. Kesin zafer bizim olacaktır. Evet hakkın önünde küfür diz çökecektir. Fatih Sultan Mehmed kararlıydı, ve bu kararında emindi.
Donanmasını karadan yürüten, toplarını tunç dan dökmüş, şahbazlarının yüreğini ölümle bilemiş bir kuvvet, Kostantinye’ye dayanıyordu. Bu kuvvet, merhametli bir milletin tarihte şanlı yürüyüşüydü. Bu yürüyüş iman sönmedikçe, milli ideallerimiz yok olmadıkça, böyle bir iman ordusunun karşısında hiçbir kudret dayanamazdı, Bizans’da dayanamadı. Fatih’in sarsılmaz kararıyla muhteşem toplar ateşleniyordu. Toplar Bizans surlarını gümbür gümbür dövüyordu.Fatih Sultan Mehmed Han evlatlarım bende sizinle beraber öleyim sedasıyla sulara atını sürüyordu. ‘Ya ben İstanbul’u alırım, ya da İstanbul beni ‘diyordu. Bu öyle bir fetihti ki, tahminleri alt üst etmişti, Bizans yıkılıyordu.
Tarihlere şan veren, destanlar yazdıran zaferlerimiz için şair ne güzelde söylemiş:

Naralar sanki gök gürültüsü, fethin haşmeti bu.
Yüreklerini ölümle bilemiş, fatihin şanlı ordusu.
Tebşir edilen ordudur, zaferlerden zaferlere koştu.

Çatır çatır çatlarken, çift duvarlar, ulaşılmaz surlar.
Mehterin cenk havasıyla, göz kırpmadan savaştılar.
Ölümü ölümsüzlük bilerek, birbirleriyle yarıştılar.

Tahminleri Alt üst Eden Fetih
Gök gürültüsü ile fırtınalar koptu, Şehir seller ve sular altında kaldı. Korku veren bu afetler yetmiyormuş gibi bir sis kapladı, Ay tutuldu üç saat karanlıkta kaldılar.Ümitler çabalar boşunaydı. İşçilik abidesi olarak ayakta duran surlarına güvenerek, gün sayıyorlardı.Kutsal eşyalar şehirde dolaştırılıyordu, çanlar çalıyordu ama boşunaydı. Bu kesin kes sonun geldiğinin işareti idi.Kader şehre sırtını dönmüştü. Kostantin Paleologos’un imparator, bütün ümitlerin yok olduğunu gördükten sonra, artık yaşamamaya karar verdi.’ Benim başımı kesecek bir hrıstıyan yok mu? ’ diye bağırdı. Tanınmamak ve korunmamak için erguvani imparator mantosunu sırtından attı. Muhariplerin en sık kalabalığına karıştı.İmparator sağ olarak en son orada görüldü. St. Romans kapısı önünde belkide en şiddetli çatışmalar oluyordu.Yeri göğü inleten top atışları devam ediyordu. Devleti Hümayûn karşısında titreyen Bizanslılar, paniğe kapılmıştı. Bu arada ellerinden alınmasın diye hazinelerini yere gömüyorlardı. Engizisyon zihniyeti çatır çatır çatırdarken, şanlı sancağımız Ulubatlı Hasanın eliyle Bizans’ın böğrüne böğrüne saplanıyordu. Çarpışma bütün şiddetiyle devam ediyor, Türk akıncıları ölümü ölümsüzlük bililerek cenk ediyorlardı. Mehterin cenk havasıyla Türk cengaverleri topların açtığı deliklerden içeri süzülüyorlar, uzun merdivenlerle de surları aşmaya çalışıyorlardı. Sancağı düşürmeyen 18 cengaver, şehit olurken, Asya kıyılarında yankılanan mert ve tok Allah Allah, sedalarıyla Bizans kafirlerini korku içinde boğuyorlardı.Bizans dayanamadı, çöktü ve yıkıldı. Türk fütuhatıyla boğulan köhne Bizans bir daha dirilemeyecek.

Fethe Muhtacız
Ey çağ açıp çağ kapayan, büyük komutan Fatih Sultan Mehmed’in temiz torunları.
Ey İstanbul surlarına,fetih idealinin sancağını diken Ulubatlı Hasan’ın evlatları.
Ey Fetih heyecanını Fatihle birlikte yaşayanlar.
Ey şanlı zaferlerimizin hatırasını yaşayanlar,.
İslam dünyasının başı Türk dünyasının sultanı değilmiydik. Onlar, insanlığa rahmet getiriyordu, fethedilen yerlere huzur ve hürriyet bahşediyordu, halkını selâmetlere gark ediyordu. Fetih, büyük Fatih’in 31 senelik ömrüne sığmış yüzlerce fethin başlangıcı ve ondan sonra devam eden zaferlerin anası olmuştur. 29 Mayıs 1453 de sadece bir şehrin sahiplerinin değişmesi değildir.1453 İstanbul’un fethiyle İslam aleminin 800 yıllık, Türk dünyasının 400 yıllık yüksek arzusu gerçek olmuştur.Fetih, üstün ve haklı düşüncenin zaferidir. Fetih zulmün yıkılışıdır. Hz. Peygamberin s.a.v. ‘O ne güzel asker …’ diye tebşir ettiği serden geçti yiğitler, komutan fatih’in her emrini yerine getirdiler.
. Fatih, Osmanlı hükümdarları içinde hem en büyük asker, hem de en büyük devlet adamı. 20 den fazla devleti ve bu arada 2 imparatorluğu tarih ve coğrafya sahasından yok eden, Cemal ve kemal sahibidir.
Dünya tarihinde geniş bir yer alan bu şanlı zaferlerimizden, şanlı Türk Ordusu'ndan bütün milletçe İftihar ve gurur duymaktayız. İşte bu Müslüman Türk ordusudur ki zaferlerden zaferlere koştu, Altaylardan Tuna ya, Akdeniz den Baklanlara, Viyana’ya, insanca yaşamayı götürdü. Fetih toplumu, Hz. Peygamberin s.a.v. gösterdiği ve emrettiği hususlara,uymak ve uygulamak görevini şerefle yerine getirmişlerdir. Maneviyat önderleri, paşaları ve ordusu saygıların en büyüğüne layıktır.Fethi anmayı ve anlatmayı, sadece bir milli bir görev değil, insani ve küresel bir görev sayıyoruz.,Fethin hikmeti, ahlâkı, erdemi yolunuzu aydınlatsın ve şevk versin. Bu vesile ile Fetih bayramınızı kutluyorum.
Allah,sevgili peygamberimizin müjdesini gerçekleştiren aslanlar aslanı, kahraman, dâhi hükümdara, yiğit silah arkadaşlarına, tüm şehitlerimize, rahmet eylesin, torunlarına da basiret nasip etsin.

Kaynaklar:………………..
Kur’an-ı Kerim 48:1,3., Fetih nedir Mehmet.A, Prof. Dr. Işın Demirkent B.Dergisi,Güldeste M. Özşimşekler, K Dergisi,Camiğ sağır,Şakir Tarım Fetih.

İstanbul / Fatih 2001


Ali Kılıç Kakiz

Ali Kılıç Kakiz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-23-2009, 10:50 AM   #30
GooD aNd EvıL
Aşmış Üye
 
GooD aNd EvıL Kullanıcısının Avatarı
 
Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98
Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57907
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi : GooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond reputeGooD aNd EvıL has a reputation beyond repute
Cinsiyet : Erkek
Varsayılan

Can Çıkmayınca Huy Çıkmaz

Yayla çayır cimen çicek, hep serin.
Kaygılanma, al nefesini derin derin.
Afyon Sivas bu kaçıncı gönül seferin,
Kırık dökük olsada, o senin kaderin.

Sürme çekmiş elâ göze, kara kaşa,
Güya iki onursal eş yaşarlar başbaşa.
Bu ne çelişki inanmıyormusunuz hâşa,
Gece gündüz geçiyor ömürler boşa.

Solmuş bir deri, çıplak ayak kol,
Öylemi göz göre göre çicek gibi sol.
Hiç kimseye davranmaz eli bol,
Mutfak banyo olmuş karıncalara yol.

Ciddiyet yok oynuyorlar hoppa şinanay,
Bedava bulsalar binecekler eğersiz tay.
Verirler üç beş zeytin,bir bardak acı çay,
Görmüyormusun olmuşlar ip ince paslı yay.

Yalana ne hacet, gelmişsin kırk elli yaşa
Bunda bir kastım,bir art niyet yok hâşa.
Artık ne önemi var paşa gönlünce yaşa,
Katıranda şeker olmaz,Kaynatma boşa.

İstanbul / Çamlıca 2003

Ali Kılıç Kakiz
GooD aNd EvıL çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:25 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.