Kamil At

[GooD aNd EvıL]

Parlamento'ya Gelin

Dünya daha iyiye gitsin derken
Dün den kalan hırsız geliyor
Soymak için ***, uyanmış erken
İçimize ışıksız nursuz geliyor.

Atom suyu döker ıslatır közleri
Renkliydi siyah etti denizleri
Bundan böyle canlı saymaz bizleri
Ölün diye bize yarsız geliyor.

Kötü kullandı bela ettiler bilimi
Çaktırmadan sansür etmiş dilimi
Gidişata ayarlanan alçak çalımı
Başından gitmeyen iz geliyor.

Acımasız bozdu berrak çayımı
Böyle gözetler durur köyümü
İnsan eli değmeyen bir büyümü
Tipsiz berbat star yıldız geliyor.

Kamil At, hayvanda vahşi rüya
Yer sıçar boşaltır doya doya
Yüz senelik fahişe parlamento'ya
Gelin olarak gidip kız geliyor.

Kamil At

[GooD aNd EvıL]

Peki Yanlış Biliyorsa! ...

Ben insanım diyenler, emin insanmı
Ya insan kavramını yanlış biliyorsa
Gecenin karası hayalin, serap tanmı
Gelirse diyor, ya çıkarcı geliyorsa.

Gerçekler, düzenbazların kozlarıdır
Kafası beyni taşıp dolsada yarıdır
Nasılsa toprağa uzanır iskelet deridir
Peki ya, boş yaşayıpta ölüyorsa.

Çölde serap görenler işe yaramaz
İnsanlık bilemezler ona varamaz
Girse yanlış girerler uyanıp göremez
Hırsız değil diyor, ya hep çalıyorsa.

Kalacaksa işte dedim insanlık kalır
Yanlış demişsem ikna et oda gelir
Diz çökersen sanmaki kötü ceza bulur
Nerden bilirsin, ya toprak kalıyorsa.

Çok dinliyoruz artık yeter diyelim be
Yama dikmeye iplik yok giyelim be
Girdikten sonra yanlış kaldı yolum be
Ya, satılmışlar amerikayı yalıyorsa.

Kamil halk dili yazmaya gayret ettim
Gece yalan dolan kendimi uyuttum
Okumadan olmazdı, doludizgin attım
Ya sizi kandıranlar kıs kıs gülüyorsa.

Kamil At

[GooD aNd EvıL]

Pir Sultan

Pir Sultan tek başına gezdi dağları
Elinde saz beyninde zinciri kırdı
Üstüne vardılar savruldu zulüm çığları
Paşalar yıkıldı dedi ki yıkılacaksın.

Düşlediği divan davası, insanlıdır
Mahşer dediği gün, bu hanlıdır
Enel Hak idi beyanı, düşü canlıdır
Paşalık yıkıldı dedi ki yıkılacaksın.

Şimdi birkaç dalkavuk onu söyler
Pir Sultan dan habersiz yıkık köyler
İsteği gibi çalamaz emircisi beyler
Paşalar yıkıldı dedi ki yıkılacaksın.

Pir Sultan anadolu direniş simgesi
Dalkavuklar bilemez ondaki sesi
İçini boşaltamazlar onun yoktur ötesi
Paşalar yıkıldı dedi ki yıkılacaksın.

Pir Sultan dönemin kendi inancı
Sözünü boşaltma girişimi bir sancı
Halk adına gezdi şimdikiler benci
Paşalar yıkıldı dedi ki yıkılacaksın.

Şahatay idi Pir Sultan'ın onun şahı
Senin bildiğin gibi değil dergahı
Ulu güneş aşkına dönmüştü semahı
Hınzırlar yıkıldı dedi ki yıkılacaksın.

Utanmaz dalkavuk çalar deyişini
Yardaklık ezenlere yapar sanat işini
Pir Sultan kalede yaza verdi kışını
Kamil At, güneşe döküleceksin.

Kamil At

[GooD aNd EvıL]

Rosa Luxemburg

Dışarı çıkardıklarında
Biliyordu
Cellatların ölüm planlarını
Sinsi cellatlar sırtından ittiler
Bir köprüden sonsuzluğa
Ebedi yaşamıştı, ebediye vardı
Derin suların derinliğinde

Onu vuran cellatların ne adı biliniyor
Ne de birgün yaşadıkları,
Geçemişte olduğu gibi
Bugün hala olduğu gibi
Bütün kralların donu düşüyor.

Rosa daha yaşıyor
Üreten biziz yöneten de
Biz olacağız, tezleri yaşıyor
Dünyanın üzerinde izleri
Yaşıyor, unutulmaz silinmez
Sonsuz bir yolculukta gözleri

Kamil At

[GooD aNd EvıL]

Rüyasında Leş Var

Gerçeği yazana çatlar bilmezler
Her şeye uygun kulp takar şair
Dünyalıdır bu dünyaya gelmezler
Devamlı gerçeklere bakar şair.

Bilmezler kızarken çatlar patlar
Hepsinde bellidir düşük fiyatlar
Yıkılacak yapısı çürüktür katlar
Tabular içinde sıyrılıp çıkar şair.

İnkar ediyor dünyada güneş var
Bilmezin rüyasında çok leş var
Tabulardan beslenir nice keş var
Görmediğini kafada yakar şair.

İnsanı bir görmeyen bozuk diller
Boş yazıyor hiç değerli değiller
Yıldızlar gözükür kızıldır şu güller
Her mananın resmini çeker şair.

Kamil At, tabular insanlık belası
İnsan olmaz dünyada puşt zulası
Yavaş yavaş fakat siliniyor cilası
Cihana sadece doğru eker şair.

Kamil At

[GooD aNd EvıL]

Rüzgara Karşı Nefes!

Esince rüzgar bir delinin işi değildir
Sular çoşar, göğsü aniden kabarır
Kaba rüzgarda direnen nazik güldür
Belli bir yükseklik, dünyamıza varır.

Rüzgar başka eser dağın başında
Ağaç şekilli çok diktir savaşında
Kaşlar yağmur için, akıyor kaşında
Ağacın ismi sonradan kimisi çürür.

Dünyaya yücelir hortlak okyanusta
Bulutlar şekil alır dağın başı siste
Rüzgara nefes savurur doğa küste
Dumanlar organize alır marş yürür.

Çok canlı zarar toplar yel estiğinde
Nefessiz boğaz cana küstüğünde
Dağılınca element bozar as yığında
İşe yaramaz artık, girdiğini kemirir.

Kamil At der rüzgar büyür nefes ile
İnsanın ömrü evrimde büyük his ile
Dünya döndükçe gizemlenir ses ile
Kötülük, süreç içinde iyiye yakarır.

Kamil At

[GooD aNd EvıL]

Sadece Sözde Şairsin

Kelimeleri kaynatıp
Güzel pişirirsin
İmla hataların sıfır
Kurtlarla enikleri oynatıp
Senin gibi düşünenleri
Zıplatıp şişirirsin...
Sadece sözde, şairsin

Senden belli, kimseyi
Asla beğenmezsin
Sözleri yan yana
Çok süper dizersin
Kötü alışkanlıklarını
kesinlikle yenmezsin
Yazı operasyonun dengesiz
Seni koyarsın.
Yazım hataların hiç bulunmaz
Hadi diyelim rastlanmaz
Ne anlatmak istediğin anlaşılır
Yazı yazmakta süpersin.
Fakat içi boş...
Hiç biri tarihte kalmaz

Kamil At

[GooD aNd EvıL]

Sadece Sözde Şairsin 2

Zalimin kara zulüm saraylarını översin
Yeter ki soyu senden olsun
Saray yanlısı bir dertsin
Sen boş, sözde şairsin
Yaşamak istiyoruz bizde diyenlere
Yırtınıp söversin
Dilinde saray yanlısı naralar
Boşa yüzersin denizde...
Kanlı kralların istediği gibi
Bir karanlık şairsin
İçilmez zehirsin...

Karanlıkların şairi
Karanlık yanlısı bir hiçsin
Kan emiciler sana dokunmaz
Kanını emdikçe
Buda hoşuna gittikçe
Çünkü soyu senin soyundan
Yeter ki karalların gönlünü eğlendir
Paşaların haremini özlersin
Modern çağda ilkel karalları ararsın
Vay nerde eski kan emiciler dersin...

Sözlerin çağ dışı
Burnun kralların kıçında
Akıl işilemin krallardan
Bu böyle devam edip gider
Sen öldüğünde sözlerin bilinmeyecek
Senden sonrada aynı maldan
Sözde şairler olacak
Taa ki sıra kanı bitip etine geldiğinde
Sıra kendine geldiğinde
O zaman her şey, her şeyden
Geçmiş olacak, yem olacaksın
Kanlı krallar senden, ondan tanımaz
Ama hiç bir zaman ders almıyacaksın
Çünkü bilimden nasip almamışsın
Sen bilimden insandan, ne anlarsın
Anlamak istemezsin, kafan karanlık
Dünya dışı... Gözün ahirette...
Bilimden dersini almamışsın
Hiç bir zaman olmayana inanırsın
Sıra size geldiğinde, oflayıp puflayacaksın
Bu kesindir, faydası olmayacak...
Baskıcı gelenek böyle emrediyor sana
Akıl işlemin krallardan
Bağımsız yaşamayı bilmeden öleceksin
Dizelerin hayal, bağ dışı, dünya dışı

Kamil At

[GooD aNd EvıL]

Sağırlar Topallar Körler

Körler,
Ben nasıl gördüysem
Sizde öyle görün
Her şeyi ben
görüyorum demişler

Sağırlar,
Ben duydum yeter size
Duydum işittim
İşte bak uyguluyorum
Pratikte budur demiş

Bacaksızlar - topallar,
Ezelden beri klavuz benim
Önünüzde eşsiz çığırlar açtım
Benim gittiğim mesafe
Ulaşılmaz benzersizdir
Bacaklarım gücüm demiş

Sağırlar topallar ve körler
Zorda olsa değişmeli
Yoksa yaşanmaz bu yerler

Kamil At

[GooD aNd EvıL]

Saldırgandır!

Dediğim gibi
Faşist sözde şiir yazarken
Hırsından kudurup
Önünde klavyesi kırık
Saldırgandır, tuşa etti

Düşündüm
Robotlar herhalde
Kendisini insan zanediyor
O yüzden birileri
Onu kaldırıp maşa etti

Mevsimin anlamını bilmemiş
Her mevsimi birinin
Vergisidir diye düşünmüş
Bu yüzden ayağını kaldırıp
Soğuk kışa etti

Kafasında linç barınan biri
Ne insan olur, nede hayvan
Gelecek yıllar onun son deviri
Kafasızlıktan yorulunca
Yüksüzdür yokuşa etti

Sözde şiir yazıyor
Linç mahluklarını övüyor
Yazarken tuşları salya dolu
Islanmış parmağına yapışır
Pençesi kanlı, boşa etti...

Kamil At