Zeki Çalar

[GooD aNd EvıL]

Umut

Umulmadık şeyler gelirse başa,
Gerek yok telâşa, üzülme boşa.
Para, pul bulunur, bu can bulunmaz,
Ne olursa olsun umutla yaşa.

Her umut, çağlayıp akan bir ırmak,
Ne güzel umutla bir yere varmak.
Yaşamak ölmekten zor geliyorsa,
Birinci vazifen; zoru başarmak.

Yıldızları seyret gece olunca,
Nasıl da umutla parlıyor hepsi.
Fikrimi söylerim gönlüme göre,
Dünya bir portakal, gökyüzü tepsi.

Boşa dostum, boşa bu üzülüşün,
Karamsar olursan, bitiktir işin.
Yıldızlar geçmişten gelen ışıktır,
Geçmişe bak, geleceği bir düşün.

Zeki Çalar

[GooD aNd EvıL]

Unut

Şeytanı unut, rahmanı an
Düşmanı unut, dostunu an
Nefreti unut, sevgiyi an
Unutmak zorsa; derdine yan.

Zeki Çalar

[GooD aNd EvıL]

Usta

Sakalların ak usta,
Elin, yüzün pak usta.
Yaş tahtaya basmazsın,
Senin gözün sak usta.

Ayır var ile yoku,
Düşün aç ile toku.
Geçmişi iyi oku,
Geleceğe bak usta.

Hin olanlar hinlenir,
İnsan bazen kinlenir.
Her dediğin dinlenir,
Senin sözün hak usta.

Üzen biz, üzülen biz,
Ağlayan biz, gülen biz.
Bir mutluluk resmi çiz,
Çerçeveye tak usta.

Zeki Çalar

[GooD aNd EvıL]

Üçkâgıtçı Bey!

Yaptığın şeytanca, övemiyorum,
Teessüf ederim Üçkâğıtçı Bey!
Terbiyem elvermez, sövemiyorum,
Teessüf ederim Üçkâğıtçı Bey!

Beni kandırdınız, ben size küstüm,
Bir daha konuşmam, selâmı kestim,
Sayende milletin diline düştüm,
Teessüf ederim Üçkâğıtçı Bey!

Görenler anlatsın, duyanlar bilsin,
Doğrunun yanında tam bir eğrisin,
Verdiğin sözlere sadık değilsin,
Teessüf ederim Üçkâğıtçı Bey!

Hayal tarlasına umut ekmişim,
Ne çektimse, saflığımdan çekmişim,
Sana güvenmekle hata etmişim,
Teessüf ederim Üçkâğıtçı Bey!

Etik değerleri sulandırdınız,
Sinek gibi mide bulandırdınız,
Bugün hangi safı dolandırdınız?
Teessüf ederim Üçkâğıtçı Bey!

Dostlarım benimle alay ediyor,
Sarhoş hor görüyor, berduş gülüyor,
Aklıma attığın kazık geliyor,
Teessüf ederim Üçkâğıtçı Bey!

Zeki Çalar

[GooD aNd EvıL]

Üstüne

Elâ gözlerini sevdiğim dilber,
Süslenip çıkarsın yolum üstüne.
Kaş kaldırıp, göz süzerek bakarsın,
Çalım mı atarsın çalım üstüne?

Ak gerdana mavi boncuk dizersin,
Bana inat, salınarak gezersin.
Naz edersin, bu garibi üzersin,
Zulüm mü yaparsın zulüm üstüne?

Geçip gitti ilkbahar, yaz, sonbahar,
Kış gününde saçlarıma kar yağar.
Benim senden başka sevdiğim mi var?
Başka gül koklamam gülüm üstüne.

Aşkın şarabını içer giderim,
Eğriyi, doğruyu seçer giderim.
Kız sana doymadan göçer giderim,
Ağıtlar yakarsın ölüm üstüne.

Zeki Çalar

[GooD aNd EvıL]

Üzgün olma şair

Bin düşünür, bir söylersin,
Şair olmak bu, n'eylersin?
Dikenleri gül eylersin,
Gül dalında solma şair.

Aşka gönül bağlatırsın,
Yürekleri dağlatırsın.
Sevenleri ağlatırsın,
Böyle üzgün olma şair.

Varsın yorgun olsun yürek,
Güzelliği sevmek gerek.
Ara sıra gülmek gerek,
Hüzünlerle dolma şair.

Gönül hüznü söküp atsın,
Gam, kasavet yana yatsın.
Batar ise mehtap batsın,
Yüreğini burma şair.

Neşeli ol, gülsün yüzün,
Çok uzakta kalsın hüzün.
İlkbaharın, yazın, güzün,
Sitemini vurma şair.

Sanma ki, ben duygusuzum,
Aşk çölünde bir susuzum.
Kaç gecedir uykusuzum?
Hesabını sorma şair.

Zeki Çalar

[GooD aNd EvıL]

Üzme kendini

Gördüm ki canın sıkılır,
Üzme kendini güzelim.
Gam çekenler tez yıkılır,
Üzme kendini güzelim.

Aldırma olur, olmaza,
Bu da geçer kıştan yaza.
Değer mi bir vefasıza?
Üzme kendini güzelim.

Daha gonca bir çiçeksin,
Açılıp, süzüleceksin,
Güzel günler göreceksin,
Üzme kendini güzelim.

Umutlan gün saya saya,
Yine yaşa doya doya,
Dünyanın sonu değil ya?
Üzme kendini güzelim.

Gün doğacak, an gelecek,
Yine her şey düzelecek,
Senin de yüzün gülecek,
Üzme kendini güzelim

Zeki Çalar

[GooD aNd EvıL]

Var

Doktora kızıp da köpürenler var,
Hastayı okuyup, üfürenler var.
Bu çağda bu kafa hangi tarafa?
Sanatın içine tükürenler var.

5 Mayısta gezegenler dizildi,
Saçma sapan senaryolar yazıldı,
Bilen güldü, bilmeyenler üzüldü,
Kıyamet gününü getirenler var.

Nerde Güneş, nerde Dünya, nerde Ay?
Dokuz tane gezegen var, bir bir say.
Bilmeyene zordur, bilene kolay,
Bilgiyle her işi bitirenler var.

6 Mayıs 2000

Zeki Çalar

[GooD aNd EvıL]

Var mı?

Azıcık aşın var mı?
Tasasız başın var mı?
'Ben âşığım! ' diyorsun,
Gözünde yaşın var mı?

Yokuş olmasın düzün,
Saklı kalsın her hüzün.
Güldürsün güler yüzün,
Çatılmaz kaşın var mı?

Cevap verdim çağrına,
Sözüm gitmez ağrına.
Aşkla yanan bağrına,
Basacak taşın var mı?

Zeki der ki: Hep başar,
Azmin dağları aşar.
İnsan umutla yaşar,
Hayalin, düşün var mı?

12 0cak 2006

Zeki Çalar

[GooD aNd EvıL]

Vardır

Türküde özüm vardır,
Yürekte közüm vardır.
Yana yana söylerim,
Benim de sözüm vardır.

Attım deve kinini,
Tattım dostluk zevkini.
N'eyleyeyim çirkini?
Güzelde gözüm vardır.

Hasret çekmek kaderim,
Çeksem ne kaybederim?
Zor bir yolda giderim,
Bayırım, düzüm vardır.

Geceme, gündüzüme,
Meşk kattım bin düzine.
Bakarım dost yüzüne,
Bakmaya yüzüm vardır.

24 Temmuz 2006

Zeki Çalar