![]() |
![]() |
#371 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Neyini Seviyorum ki Senin
neyini seviyorum ki senin zaman değişti karma renkler keşfedildi ve şimdi uzaydan görüntüleniyor insan atlar, atlılar öldü ve evler yıkıldı bir bir yuvaları dağıldı kuşların uçup gittiler birer birer izlerini rüzgar çaldı, nerede kusar bilinmez kan kokusuna boğuldu hava ve dalında kurudu yapraklar yani, sözün kısası ne gül, ne diken, ne meyve eşeklere kaldı meydan biri anırmasa diğeri anıracak cepleri ağzında kurtlarsa hala aç neyini seviyorum ki senin adım adım belliyorsun ya toprağı ne açsın ne de tok zulme açmıyorsun ya elini fazladan bir ekmeğin olmuyor ne yazar bir it çalsa kapını bir avuç toprağı devralmışsın babandan ekmesi biçmesi senin çocukların büyüyor üstünde sense boynu bükük güneşe açıyorsun elini ne yerinde saymaktır seninki ne de kuru kuruya direnmek bir tür karın doyurma işi neye seviyorum ben seni öte topraklarda olmuyor ya gözün günler yığılmış üstüne hava ağırlaşmış, beton tutmuş sokaklar cücelerin ayakları altındasın istedikleri yerden nasılda vurup geçiyorlar buğday başaklarına sen ki ufaktan sormaya yeltensen çocukların ağlaşır senden önce tutar çekerler eteğinden çocukların boynuna asılı kalır gözlerin ne tanrı yakındır sana ne de Hızır dar günündesin eşe dosta sığınırsın direndim diyorsun ya, direnmek rüzgarda kıvranan bir yaprak seninki neyini seviyorum senin bir bilsen şükrediyorsun ya ezbere neye şükrettiğini bir anlasan şeytanı kovarsın tarlandan Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#372 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Nifak
gülün dikeni de olsan gülü hiçe sayıp şımardın canımı incittin bir kez, de ki yerini mi beğenmedin suyun mu az geldi bu havada neyine senin etle tırnak arası... şimdi dinler miyim sanırsın kırmızı gülün hatırına da olsa açar mıyım kapımı Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#373 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Niye Tutmaz Bu Yapı
emeğe yabancı bir kaç haydut içinde kalırsan emeğine konar beş paraya satarlar seni bilesin onları, onların ayrıdır dilleri yüreklerinden ayrı üretmez, üretmesini bilmezler emektarların emeğini tüketmekten öğrenmeye olmazmış zamanı yapının dışındadır gözleri bildikleri, ağızlarında kalmış köksüz bir kaç sözle öter dururlar seriye bağlanmış bir makinalı tüfek gibi zamanenin süslü kelimeleri iyi bir örtüdür kendilerine yoksa niye çatırdıyor sanırsın şu içine girdikleri yapı sanma ki bunların arasında iş kalıyor düşmana ve düşmanın isteğinden de öte hızla bozulurken yapı... kim bulurdu bunları, bu yapılara kim katardı bilsem de bilemezdim bilmenin astarı pahalı bu zamanda köşe bucak adamları var haydutların göznuru emeğim kaybolur bir kaç haydut içinde bu devasa yapılarda ölürüm, duyan olmaz sesimi (Ezgilerde Kaldı Yüreğim 2. Kitap) Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#374 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Noktalar Kaldı Aklımda
Söyleyecek ne kaldı, sen önde ben arkada Tekrarlayıp durmadık mı yıllarca Anlatılanların üzerinden zıplayıp da gittin Kelimeleri parçaladın kendi ellerinle Sahibini çiğnedin ayaklarının altında Harfler dağıldı gitti Noktalar kaldı bana, virgüller Yığınla soru işaretleri birde Neresinden başlarsan hayata Bir yerlerde bir şeyler durmalı Sel ki alıp götüremez ya her şeyi Zulasında sakladığı bir taşı da olsa Sırtını dayadığı bir şeyleri olmalı Yatağı gibi derenin Ne yana dönsen de izler karışmış Yaş gelmiş kemale ermiş diyorlar Koşmak istersen koşamazsın Yürümeye kalkışsan az gelir nefesin Giden gitmiş ardından baksan ne yazar Yaşamadıklarından saysan gelip geçen günleri Değmezmiş der durursun yaşadığına Havada uçuşur o anlamsız kelimeler Eğilirsin yerini bulmayan sözlere inat Gülemezsin, somurtmak da olmaz ki Yarını beklersin, çaresiz… Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#375 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Nuro'ya
Ayrı zamanlardı, iki karanfil buluştuğunda Sıcak, çıplak tepe başında Boylu boyunca düştüler, yan yana Beyaz Dağ'ına Dersim'in, Bir karanfil kendi renginde Bedenine saplanmış kör bir kurşun... Uzak diyarlardan adres sorulurdu Ve saplanırdı bedenine, bir kurşun daha. Son mermisiydi Beyaz Dağ'da Çarpışmadan arta kalan İndirmeden kirpiğini, onu da Hüseyin aşkına Sıkıyordu karanlığın bekçisine. Dizleri dermansız, doğrulamazdı yerinden Son nefesine yakın, hayat bir film şeridi gibi Ama bitmemişti haykırmalar Ve mavzerini kırıyordu kayalara vura vura Sonra, fırlatıyordu uzaklara Parça parça, Ki geçerse de ellerine kör kurşunun Kullanılamaz halde geçsindi gaye... Ayrı zamanlardı dağlarda iki karanfil buluştuğunda Karanfillerle Kör kurşundu yıkılası Eleziz sokaklarında Saplanmıştı bedenine, Kan anonsu geçilirken mahalle sakinlerinden Sokaklara pusu atılmıştı Korkaklardı, doymamışlardı kana Karanlığın ortasındaydılar kana doymayanlar. İlk kurşundu sırtından giren Kalbinden vurup geçerdi Ve nabzın son atışlarında çevirirdi gözlerini yoldaşça, Yarasını kaparken bir eliyle Sıcak gülümsemesine diğer eliyle Pusuya yatanları gösterirdi. Korkaklardı, doymamışlardı Salya akıtır, kanla beslenirlerdi Kabarırdı ulumaklı sesler Eleziz sokaklarında... Şimdilerde portreleri ellerindedir ora insanının Duvarlara renk verirken gülümsemesi Dağlar aşılırdı O iki karanfille, Toprağa - güneşe - ateşe Yağmurun çiselemesinde Ayrı ayrı zamanlarda gülümsediler Rüzgarın okşayışında inlerken çınar Gülün rengine... İki karanfil düştü ateşe Bahara ton verdiler, daha da verecekler Dersim'in dağlarında... (Ezgilerde Kaldı Yüreğim 1.Kitap) Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#376 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() O Bir Üniversiteli
O bir üniversiteli başaramadığı bir eylemin mimarı diyorlardı yaralı ele geçtiğinde idamla yargıladılar suçu kime ne... Annesi hayattaydı haberini aldığında dizleri kırıldı yığıldı yere kaldı toprağı vura vura ağladı, ağladı, ağladı... hıçkırıklar arasında belli belirsiz söylendi durdu aldıran mı oldu -dayanamam buna dayanamam- diyordu hıçkıra hıçkıra hepsinden önce davrandı gidip kendini astı suçlu muydu kime ne... O mu, bir üniversiteli hala ayakta diyorlar yaşıyor mu bilemem ki... (Ezgilerde Kaldı Yüreğim 2.Kitap) Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#377 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Okyanusun İçinde Bir Balık
Kirlenmiş okyanus içinde balıktı Derinliğine bıraktı kendini Yer vermeksizin tereddüte, Bir ucundan girdi karanlığın Meydan okudu, sanki kök söktü Ve balık bildi kendini. Okyanus mavi gördü kendini, bildi ki Yüklenirdi karanlığa olanca hıncıyla Ki asırların kini - kiri yüklenmişti Karanlığa. Gemilerle geçtiler üzerinden Ve rüzgar Hep zamansız vurdu. Serpilircesineydi akarsuların mozaiği Balık çekilip yenircesine, Köpüren dalgaların içinden geçti Olmaz denilenine indi okyanusun Kaptanlarından kopmuş gemi enkazları gördü Fosillenmişti, hurda yığınları içinde. Yaşanılacağını gösterirdi balık Dosta - düşmana İncinmişti, horlanmıştı gerçekliği En olunmazıydı bilinenlerin içinden, Öğretiydi... Bulanıktı, kirliydi dere yatakları Kirletilirdi de gün içinde. Balık bir yer edinirdi kendine Doğurur, büyütürdü güzellikler içinde Emek verirdi amansız bir sabırla... Sabrı bileyenlerdi birer birer Daldılar okyanusa. Karanlığın temsilcileri yakındı sahile Avlanmaya geldiler Yosunlanmış kaya diplerinde, Yüzeye çıktı balık ışığın ardından Akarsulara uzandı koldan kola... (Ezgilerde Kaldı Yüreğim 1.Kitap) Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#378 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Olikarşi / 1
bu olikarşi de nedir kurro on bin yıldır burdasın bilirem saç, sakal ağartmışsın belli tanır, bilirsin sualim sanadır kurro eh vallahi tam adamına gelmişsen olikarşi nedir ki lo akıl sır erdiremisen aha şu gar var ya, demirden evlerin gittiği buraya kadar anlamışsen de ses ver şimdi o gar var ya keko, o gara trenler geli bilisen trenlerin başında bir, bilemedin iki de adam oli biri treni kullani, biri adamlari sayi tıpkı koyin gibi buraya kadar da tamam midir lo de ses ver o trene binenleri bilisen tanıdıkların çoktur rayları, garı, treni... onlar yapiler her bir şeyi sonra nasıl olise ben de bilmirem garda duran birileri onlari tek tek topli ayri ayri vagonlara bindiri, bilmedikleri yerlere gönderi bu kısmıni de anladın mi keko de ses ver o kere trene koyin gibi binenler garda duranlardan çoğ korkiler görsen bir avuçturlar o gardakiler ama bunca insani o kara trene bindirip gönderiler bi koyin gibi binenler demiler ki nereye bele gardakilerden çok ama çok korkiler, bilmirem doğrusuni sorarsan zamanında korkutmişler gardakiler de buni bililer, çok da mutliler ola ki trene binmezse koyinlerden bi tenesi hemen oracığda kurban ediler he vallahi aha görsen kan bele fışkıri diyacağsın ki tren nereye gidi he vallahi ben o gara gitmemişem ama görmüşem binmesinler diye koyinlere söylemişem laf aramızda kalsın keko, beni dinlememişler bilirem cennete diye götiriler amma işi biteni de kurtlara atiler... geç oldi kusira bağma, gene gelirsen anlatırım yanlış getmeye aklın, daha neler var olikarşide... Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#379 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Olikarşi / 2
o gara gitmediğimi söylemiştim değil olikarşi ile tanıştığında babamın babası... canıni zor kurtari bilisen ovalari, yaylalari bıraği bu dağlara sığıni o gün bu gündür keko anlayacağın dağ adamına çığmış adımız bağim bakışlarin değişti lo, ne oli sen sorisen ben de anlatim adam gibi diler ki olikarşinin panzehiri tam demokrasi demokrasi olduğunda barış koşarağ geli e vallahi barış dedinmi akan kanlar kesili gözyaşları dinip kelebekler bayram edi koyin kurtla kardeş olmi amma kurt ta haddini bili diler bağim yüzin gine değişti keko, suratın asıldi o da ne postalinin baği çoğ farkli aklıma köti köti şeyler geli ya desem ki sen o gardan gelisen olikarşinin diyarından hafiyelik yapıp beni koniştirisen... dünya alem konişi keko beni susturmak mı istisen de haydi işine lo, batmişen zaten batacağın keder. Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() |
#380 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57922
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Omuzumda Bin Yılların Ezgisi
Irmaktan okyanusa açılan suyum ben, Toprağın katmanından çıktım Kaya diplerinden toprağın ezgisini bin yılların Olanca gücümle yüklendim omuzlarıma Güneş inerdi berraklığıma Karanlığı söken kızılca güneş, Ak ederken yüzümü yıldızlar toplanırdı Karanlığı yırtarcasına. Dağların oyuğundan, vadilerden Akardım kendi kanımda ezgilerle Balık olurdum suya nehirlere açılırdım Toprağın yüzüne çıktıktan sonra, Akacağım yönü bilirdim... Ayı da severdi balığı ve balık için Suya inerdi, bir düşün ki Ayı ki meşeye sürtünür gücü yetmezdi Arıya... Geçtiğim yerlerde uçurumlar vardı, Derin vadilere gömülmüş ezgiler Gözeneklerim vardı şarıl şarıl akan, Ülkemin altın saçlı ak yüzü Uygarlık beşiği, Mezopotamya... Yoksundu günümüzden. Kayayı damarlarıyla parçalayan meşe ağacı, Yeşile boyanan vadi, Birbirini kollayan dere yatakları... Özgürlüğe yürüyenlerin patikasını bulurdu Dört parçada ezgilerin kesişmeleri. (Kaynak: Ezgilerde Kaldı Yüreğim 2. Kitap) Ercan Cengiz |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|