![]() |
|
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57905
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() HARD-DISK tipi kadın:
Her şeyi hafızasında saklar. RAM tipi kadın : İşiniz bittiği anda sizi de unutur. WINDOWS tipi kadın: Herkes hiçbir şeyi doğru dürüst yapamadığını bilse de kimse onsuz yaşayamaz. EXCEL tipi kadın: Söylendiğine göre bir çok kabiliyeti olmasına rağmen bir çok kimse basit ihtiyaçlar için kullanır. SCREENSAVER tipi kadın : Eğlendirmekten başka hiçbir işe yaramaz. INTERNET tipi kadın : Erişilmesi zorlu olan tiptir. SERVER tipi kadın : İhtiyacınız olduğundan her zaman meşguldür. MULTIMEDIA tipi kadın : Korkunç şeylerin güzel gözükmesini saglar. E-MAIL tipi kadın : Her 10 sözünden 8'i anlamsızdır. VIRUS tipi kadın : Bir başka ismi de "Eş" tir. Hiç beklemediğiniz bir anda gelir kendisini yerleştirir ve kaynaklarınızı kullanmaya başlar. Kurtulmaya çalıştığınızda kesin bir şeyler kaybedersiniz eğer kurtulmazsanız her şeyinizi kaybedersiniz.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57905
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() * Yukarıdaki şiirin ölçüsü nedir?
Cevap: Yaklaşık dokuz santimetredir. (Lise 1) Kimlere zekat verilmez? Cevap: Şeytana. (İlkokul 5) * Demokrasilerde kuvvetler ayrılığı kaça ayrılır? Cevap: Üçe. Kara, deniz, hava kuvvetleri. (Orta 3) * Mondros'u açıklayınız. Cevap: Mondros kimdir bilmiyor (Orhan/8) * İneğin midesi kaç bölümdür? Cevap: İki oda, bir salon, bir mutfak (Ortaokul 1) * Servet-i Fünun edebiyatı hangi edebi akımlardan etkilenmiştir? Cevap: Elektrik akımından (Yaşar/Lise 3) * Üremeyi açıklayınız. Cevap: Anne ve babanın gece yaptığı işe üreme denir. (Gül şah/Lise 1) * Canlıların ortak özellikleri nelerdir? Cevap: Yol, su, camii, mezarlık. * Orta Asya'dan göçün sebepleri nelerdir? Cevap: Elektirik kesintisi (Gülümser/6) * Türkiye'nin geçitlerini yazınız. Cevap: Altgeçit, Üst geçit, yaya geçidi (Serkan/7) * Kanuni Fransa'ya neden kapitülasyon tanımıştır? Cevap: Bir kadına yardım etmek için (Berat/İlkokul) * Güneydoğu Anadolu bölgesinde petrol nerelerden çıkartılır? Cevap: Petrol, Raman ve Gazman'dan çıkartılır. (Filiz/Ortaokul 2) * İzmir'i kim işgal etti? Cevap: Gazeteci Hasan Tahsin (Barış/Orta3) * Ailenin reisi kimdir? Cevap: Anam (Sabri/İlkokul3) * Koşma nedir? Cevap: Yürümenin hızlı şekline koşma denir. (Samet/Lise1) * Canlıların en küçüğüne ne ad verilir? Cevap: Bebek * Kasabayı kim yönetir? Cevap: Şerif ve adamları (Kamil/İlkokul5) * Mübarek ******* hangileridir, yazınız. Cevap: Kına, gerdek ve dolunay gecesi (Hatice/İlkokul 5)
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57905
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Massachusetts Avukatlar Birliği'nin raporlarına göre duruşma esnasında bazı avukatların gerçekten sormuş olduğu sorular ve aklı evvel tanıkların da verdiği cevaplardan seçmeler...
"Uykusunda ölen bir insan, ertesi günün sabahına kadar bunun farkına varamaz, değil mi doktor?" "En genç olan oğlunuz, hani şu 20 yaşında olan, kaç yaşındaydı?" "Resminiz çekilirken orada mıydınız?" "Yalnız mıydınız, yoksa kendi başınıza mıydınız?" "Savaşta öldürülen kardeşiniz miydi yoksa siz miydiniz?" "Sizi öldürdü mü?" "Çarpışma esnasında araçlar arasında ne kadar mesafe vardı?" "Oradan ayrılana kadar orada mı kaldınız?" "Kaç kere intihar etmeyi başardınız?" Soru: "8 agustosta mı hamile kaldınız?" Cevap: "Evet." Soru: "peki o anda siz ne yapıyordunuz?" Soru: "Üç çocuğunuz var, değil mi?" Cevap: "Evet." Soru: "Kaçı erkek?" Cevap: "Erkek yok." Soru: "Hiç kızınız var mı?" Soru: "Merdivenler alt bodruma iniyor dediniz, değil mi?" Cevap: "Evet." Soru: "Peki bu merdivenler yukarı da çıkıyor muydu?" Soru: "Bay ___, geçen yaz kusursuz bir balayına çıktınız, değil mi?" Cevap: "Evet, Avrupa'ya..." Soru: "Eşiniz de sizinle geldi mi?" Soru: "İlk evliliğiniz niçin sona ermişti?" Cevap: "Ölüm sebebiyle." Soru: "Kim ölmüştü?" Soru: "Şüpheliyi tarif edebilir misiniz?" Cevap: "Orta boyluydu, sakalı vardı." Soru: "Erkek miydi yoksa kadın mı?" Soru: "Bugüne kadar kaç ölü üzerinde otopsi yaptınız, doktor?" Cevap: "Bugüne kadarki bütün otopsilerimi ölüler üzerinde yaptım." Soru: "Bütün cevaplarınız sözlü olmak zorunda, anlaştık mı? Şimdi, hangi okula gidiyorsunuz?" Cevap: "Sözlü." Soru: "Otopsiye başladığınız zamanı hatırlıyor musunuz?" Cevap: "Aksam 8:30 civarinda basladık." Soru: "Bay___ o esnada ölü müydü?" Cevap: "Hayır, sandalyeye oturmuş neden otopsi yaptığımı merak ediyordu." Soru: "İdrar örneği verme imkanınız var mı?" Cevap: "Kendimi bildim bileli yapabilirim." Soru: "Otopsiye başlamadan önce Bay ___'in nabzına baktınız mı doktor?" Cevap: "Hayır." Soru: "Kalbini dinlediniz mi?" Cevap: "Hayır." Soru: "Nefes alıp almadığını kontrol ettiniz mi?" Cevap: "Hayır." Soru: "O halde siz otopsiye başlarken Bay ___ hala yaşıyor olabilir, değil mi?" Cevap: "Hayır." Soru: "Nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz, doktor?" Cevap: "Çünkü adamın beyni masamın üstünde bir kavanozun içindeydi." Soru: "Yine de hasta hala yaşıyor olamaz mıydı?" Cevap: "Evet, hatta şu anda bir mahkeme salonunda avukatlık yapıyor olabilir." "Doğum gününüz nedir?" "15 Temmuz" "Hangi yıl?" "Her yıl." "Saldırı anında üzerinizde ne vardı?" "Gucci kazağım ve Reebok ayakkabılarım."
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57905
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Cin devlet baskani Bush'a telefon ederek
Pentagon'a yapilan saldiriyla ilgili taziyelerini bildirir: "Cok üzgünüm baskan Bush, bu saldiriya cok üzüldüm, büyük bir trajedi. Gecmis olsun. Bu arada Pentagon'da saldiri sonucu kaybolan belgeler varsa endiselenmeyin. Hepsinin birer kopyasi bizde mevcut. Ne zaman isterseniz verebiliriz. ________________________________ Saddam 11 Eylül günü Bush'u telefonla arar: -Sayin baskan, inanin cok uzgunum. Bir sürü insan öldü, binalar yikildi. Gercekten cok üzücü. Ama sizi temin ederim ki olaylarla hicbir ilgimiz yok. Yani biz yapmadik Bush yanitlar: -Ne binasi ne insanlari, birsey anlamadim. -Eheee pardon Amerika'da saat kac? -Sabah 8 -Seyyy...ben sizi 1 saat sonra yeniden ararim, simdilik hoscakalin.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57905
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Önemligiller: Yanındaki arkadaşına veya herhangi bir yakınına bütün
minibüsün duyacağı şekilde çok önemli saydığı fakat saçmalıktan ibaret olan dertlerini hararetli bir şekilde anlatırlar. Genelde ağlamaklıdırlar. Yaşlı minibüs sakinleri tarafından kınanır, diğerleri tarafından sessizce ayıplanırlar. Aralıksız tepelenesicedirler... Ucuz kahramangiller: Ağzına kadar dolu arabaya inatla müşteri almak isteyen şoförlere ve ablası yaşındaki kıza yer vermeyen çocuklara ilk önce onlar bağırırlar. Doğaları gereği kayıtsız kalamazlar. Hele ki ayakta kaldıklarında çok daha tehlikeli olurlar. Huzurlu bir yolculuk için bu tiplere yer vermekte fayda vardır. Oturtulasıcadırlar... Tekerlek üstücügiller: Hiç hazzetmemelerine rağmen her otobüse binişlerinde muhakkak tekerlek üstündeki tekli koltuğa otururlar. Ve her seferinde hoplayıp zıplarken yer değiştirmiş organlarıyla inerken şoföre bol bol küfrederler. Pek anlaşılmayan bir yapıları, enteresan bir kimyaları vardır... Anlam verilemeyesicedirler... Numaracıgiller: Genellikle okul üniformalı genç arkadaşlardır. İkili hatta mümkünse bulabildikleri yedili koltukların cam kenarında iki büklüm uyuma taklidi yaparlar. Tek istekleri ulaşılamayacak bir koltuğa oturup kaldırılmamaktır. O ulaşılmaz boş koltuğa oturabilmek için bütün otobüs modelleri üzerinde ihtisas yapmışlardır. Her tip otobüsü/minibüsü avuçlarının içi gibi bilirler... Uyandırılasıcadırlar... En arkacıgiller: Biner binmez arkaya doğru uzamak isterler. Gidecek 2 santim yer olmasa bile "beyler, arkaya doğru sıkışır mısınız?" diye bağırırlar. Diğer insanlar onlar için sadece birer engeldir. Onları çekiştirerek ve aşarak bir şekilde arkaya varıp rahatlarlar. Huzuru neden orada buldukları bilinmez... Yol açılasıcadırlar...
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57905
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() 1.) Gonlunde yer yoksa bana guzelim; farketmez ben ayakta da
giderim. 2.) Bir sana, bir de sabah uykusuna hastayim. 3.) Karayollarinda degil, senin kollarinda öleyim. 4.) Vur kalbime hançeri, yüregim parçalansin; fazla derine inme, çünkü orda sen varsin. 5.) Rampalarin ustasiyim, gözlerinin hastasiyim. 6.) Asiksan vur saza, söförsen bas gaza. 7.) Oyle birini sev ki, sen ölünce o hiç yasamasin. 8.) Sana taptigim kadar paraya tapsaydim milyarder, Allaha tapsaydim peygamber olurdum. 9.) Sen gökyüzünde dogan günes, ben yollarda çilekes. 10.) Ben bir kadini sevdim mi gözüm gibi bakar, ilah gibi taparim; ama ki bir yanlisini görmeyeyim bir bidon benzin döker çatir çatir yakarim. * > 11.) Yollar gidisime, kizlar durusuma hasta. 12.) Burma burma biyiklarim, Tarkan seni ayiklarim.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57905
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Zeki Erkek + Zeki Kadin = Romantizm
Zeki Erkek + Aptal Kadin = Gebelik Salak Erkek + Zeki Kadin = Sorun Salak Erkek + Salak Kadin = Evlilik Zeki Patron + Zeki Isci = Kar Zeki Patron + Salak Isci = Uretim Salak Patron + Zeki Isci = Terfi Salak Patron + Salak Isci = Fazla mesai *********************************************** 1 erkek ihtiyaci varsa 2$ lik seye 1$ verir 1 kadin ihtiyaci olmasa da 1$ lik seye 2$ verir *********************************************** 1 Kadin geleceginden endiseliyse evlenecek bir erkek bulur 1 Erkek evlenene kadar geleceginden endiseli degildir *********************************************** Basarili bir erkek, karisinin harcayacagindan cok parasi olan erkektir Basarili bir kadin boyle bir erkek bulandir *********************************************** Bir erkekle mutlu olabilmek icin onu ondan daha fazla anlamali ve onu ondan daha az sevmelisiniz. Bir kadinla mutlu olabilmek icin onu ondan daha cok sevmeli ve onu anlamayi denememelisiniz. *********************************************** Evli erkek bekar erkekten daha cok yasar. Fakat evli erkek olmek icin daha heveslidir. *********************************************** Evli erkek hatalarini unutmalidir, 2 kisinin ayni seyleri hatirlamasina gerek yoktur. *********************************************** Kadin erkegin evlenince degisecegini dusunur, ama erkek degismez Erkek kadinin evlenince degismeyecegini dusunur, ama kadin degisir. *********************************************** Kadin her kavgada son kelimeyi soyler. Erkek birsey soylerse bu yeni bir kavganin baslama sebebidir.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57905
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() - Otobüs yolculuğu operaya gitmek gibidir. Yerinden kalkmaz ve gurultu etmezsen, horlamadığın surece uyumana kimse bir şey demez. Hatta tuvalete gitmen için ara bile verilir.
- Burnunu karıştırmak, sevişmek gibidir. Yaparken izlemekten çok utanırsın, gözlerden uzak yerlerde kimseye görünmeden yapmaya çalışırsın. Ama bir yandan da onu yapmaktan çok zevk alırsın. - Gazeteciler, futbolcular gibidir. En çok parayı verene anında giderler. Her gittikleri yerde de renk aşkından ve paranın ne kadar önemsiz olduğundan bahsedip dururlar. - Aşk sekerli sakız gibidir. Önceleri çok tatlıdır. Sonra tadı gider, yavanlaşır ve yormaya baslar. En sonunda bir kenara atılır. Bu sefer de insanin cani yeni bir tane ister. Bulamayınca kenarda sertleşen eskisine bile razı olunur. - Nazizim Elvis Presley'in donu gibidir. Kullanıldığı zamanlarda bile sahibinden başka kimsenin isine yaramazken yıllar sonra hala peşinden koşan insanlar bulunur. -Kiralık katillik yapmak, karpuz satmak gibidir. İkisinde de kan çıkmazsa para alamazsınız. -Evlilik decoder gibidir. Evlenip de ona sahip olmak başlangıçta harika gibi gözükse de bir sure sonra o kadar masrafa değmediği düşünülmeye baslar. - Demokrasi Van canavarı gibidir. Aslında yoktur, ama var olduğunu söyleyen bir suru insan çıkar. O kadar ki, olmadığından emin olanlar bile bazen şüpheye düşerler.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57905
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Her öğrenci evinde muhakkak 'nöbetçi sistemi' uygulanır ve günün nöbetçisi, resmi köle statüsünde kullanılır. Yemek sırasında en az elli kere mutfağa gönderilir.
· Evdekilerin temel gıda maddeleri yumurta ve patatestir. Bu ikisinin birleşiminden 12 çeşit yemek yapılabilir. Çay yemekten sonra değil, yemekle birlikte içilir. · Her gece kesinlikle saçma sapan bir tartışma konusu açılır. (Düşünmüyorum o halde yok muyum yani? Dünya döndüğü için mi güzel? Attan inip eşşeğe binilir mi?) · Her evin muhakkak suyu, çayı deviren bir sakarı vardır. Ha bi de işlerden kaytaran tembeli bulunmaktadır. · Yemek yapmaya karar verilir ve yemek yapmaya başlandığında eksikler ortaya çıkar, zamanla yarışarak yemek tamamlanır. · Kesinlikle ama kesinlikle temiz çatal, kaşık, tava kalmayıncaya kadar bulaşıklar yıkanmaz. · Her sabah derse geç kalınır ve öğle kalkıp okula yemek yemeğe gidilir. (Okulun yemeği ucuz olduğu için...) · Sınav dönemlerinin favori cümlesi "bu gece yatmıycam ders çalışcam"dır. Gece yatılmaz ama ders de çalışılmaz. · Evin duvarları vize-final tarihleri, ilginç sözler, nöbetçi listesi, harcama listesi gibi yazılı belgelerle süslüdür. · Öğrenci evinin, öğrenci misafirleri de eksik olmaz ve gelen misafire önce "bi kola al da içelim"diye başlanılan ısmarlatma olayına, iyice sövüşleninceye kadar devam edilir. · Ev genelde bodrum ve giriş katta olduğundan, pencereden girilebilir özelliktedir. (Her ihtimale karşı bi pencere muhakkak içeriden kilitlenmeyerek açık bırakılır.) Dış kapı ise zaten kilitlenmez. · Ev fertlerinin aşağı yukarı tamamı leyla gibidir, yani aşk trafiği yoğundur. Kimininki platoniktir, kafayı yer ve yedirtir, kimi romantik takılır, şiirler ezberlenir, kimi ise akşam ansızın nişanlı olarak eve dönebilir.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57905
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Kararım kesin, sigarayı bırakıyorum (...)
Şimdi masanın üzerindeki dolu sigara paketini buruşturup çöpe sallıyor ve saglıklı gürbüz bir kişi olma yolundaki ilk adımımı atıyorum. BIRINCI DAKIKA Sevgili günlük, Bu sabah Hürriyet'in Kelebek ekinde sigarayi birakmanin vücuda yaptigi olumlu etkileri anlatan bir haber okudum. Bu tarz haberlerden oldum olasi tiksinmeme ragmen nedense cosup sigarayi birakmaya karar verdim. Kararim kesin, sigarayi birakiyorum. Bu kararimin vücuduma etkilerini gösteren tabloyu basucuma astim. Içimin zehirden temizlenmesini tabloya bakarak daha rahat hissedecegim. Simdi masanin üzerindeki dolu sigara paketini burusturup çöpe salliyor ve saglikli gürbüz bir kisi olma yolundaki ilk adimimi atiyorum. SEKIZINCI SAAT Sevgili günlük, Tabloya göre sigarayi biraktiktan sekiz saat sonra tansiyon ve nabiz normale dönüyormus. Inanir misin, bunu hissediyorum sanirim. Tamam, tansiyon ve nabzimin bundan sekiz saat önceki halinde deanormallik hissetmemistim, ama normale dönmesi iyi bir sey herhalde. Coskumu paylasmak için Teoman'i aradim, sigarayi birakmama "geçici Ubeyd Korbey sendromu" adini takti. "Oglum" dedim, "bak tam sekiz saattir sigara içmiyorum, tansiyonum ve nabzim cillop gibi oldu". Bunu söyleyince kendi nabzinin ve tansiyonunun da harika oldugunu söyledi, meger sekiz saattir uyuyormus. Yavsak iste, ben ne diyorum o ne diyor. Yalniz laf aramizda, kafama takildi gerçekten, demek ki günde sekiz saat uyuyan bir sigara tiryakisinin tansiyonu ve nabzi da günde bir kere normallesiyor. E peki, tansiyon ve nabiz günde üç kez normale dönemeyecegine göre benim kazancim ne bu isten? Demek ki, savasi erken birakmayacaksin. Yoksa Teoman itinden ne farkim kalir? Onun tansiyonu da normal, benimki de.... Neyse, bakicaz.... ONUNCU SAAT Sevgili günlük, Sigarayi birakirken baslangicin çok zor geçtigini duymustum. Hiç de degilmis. Az önce yemek yedim, istahim açilmis, yemeklerin tadini daha iyi aldim. Yillardir ilk kez yemegin üzerine sigara içmeyecegim. ON BIRINCI SAAT Acaba azaltarak mi biraksam? Sadece yemeklerden sonra içsem mesela? Yok yok, dayanmam lazim. Kuruyemisçiye gidip kabak çekirdegi alayim, oyalanirim. ON ÜÇÜNCÜ SAAT Iki saattir araliksiz kabak çekirdegi yiyorum. Ve bir de yildiran dejavu: "abi bu çekirdege elini sürünce birakamiyorsun." ON DÖRDÜNCÜ SAAT Kabak çekirdegini birakinca yemekten sonrakine benzer bir sigara içme istegi uyandi. Çöpe attigim sigara paketini ararken telefon çaldi, Teomanmis. "Sagliginda yeni düzelmeler var mi?" diye sorup kahkaha atti. Vay ayi vaaay, sigarayla mücadelemde basarisiz olmami bekliyor demek ki. Bu beni sinirlendirmekten çok kamçiladi. Ulan Teoman, görüsürüz bakalim. Ilk isim sigara paketinin oldugu çöp torbasini evden atmak. ON YEDINCI SAAT Sevgili günlük, Kendimden utaniyorum. Az önce kapidaki çöp torbasini geri almaya karar verdim, kapici götürmüs. Kararsizim, sigarayi birakanlarin sinirli olmaya basladigi ve kilo aldigi söyleniyor. Sisman ve sinirli biri olup Hüseyin'e benzemeyeyim sakin? YIRMI DÖRDÜNCÜ SAAT Sevgili günlük, Biliyor musun, sigarayi biraktiktan 24 saat sonra kalp krizi riski yüzde 25 azaliyormus. Fena degil ha, ne dersin? Teoman'i aradim az önce, sana en fazla 15 gün veriyorum dedi. Kalp krizi riskinin azalmasindan sözettim, güldü. Gül bakalim Teoman efendi, gül... Gidip kabak çekirdegi alayim. IKINCI GÜN Sevgili günlük, Dün çok kötü geçti. Kuruyemisçiye gidip bir kilo kabak çekirdegi aldim. Gazeteleri çikmadan okusaydim keske, Hincal Uluç kösesinin yarisini "kabak çekirdeginin cinsel güce katkilari"na ayirmis. Allahim, ya kuruyemisçi de okumussa yaziyi? Ulan yüz gram al çik, bir kilo niye aliyorsun? Bundan sonra o dükkanin önünden geçemem. ÜÇÜNCÜ GÜN Sevgili günlük, Çok güzel bir gündeyiz. Sigarayi birakmamin üzerinden 72 saat geçti, yani sinir uçlarim bugünden itibaren yenilenmeye basliyor. Daha da güzeli, sevgilim geliyor. Bugün biraz sinirli gibiyim, kizin yaninda ariza yapmasam bari... DÖRDÜNCÜ GÜN Sevgili günlük, Dün ne güzel baslamisti hatirlarsin, ama korktugum basima geldi ve sevgilimle kavga ettim. Her sey iyi baslamisti halbuki. Bir ara disari çiktik, ben sosisli sandviç almak istedim, hanimefendi karsi çikti. Neymis, yürüyerek yemek yenilmezmis. Durduk yerde kavga çikti. Sonunda dayanamayip karsidaki lokantaya gittim ve patlican musakka söyledim. Garson tabagi getirir getirmez hatunun yanina kostum ve "yürüyerek yemek öyle yenmez böyle yenir" diyerek elimde tabak yürümeye basladim. Bir yandan da musakkayi yemeye çalisiyorum. Kiz kaçmaya basladi, ben de pesinden kosuyorum. Bir ara agzimdan köpükler çiktigini farkedince durakladim. Elimdeki tabagi çöpe atip eve döndüm. Sevgilimin telesekreterine not biraktim, umarim arar. BESINCI GÜN Bu sabah Istikbal'den çek-yat gelecekti, öglene kadar bekledim, ne gelen var ne giden. Birden sinirlerim tepeme çikti, elimde odunla beklemeye basladim. Hayir, niye sözünde durmuyorsun kardesim? Sabah dediysen sabah getir. Adamlar saat üçte geldiler, ben odunla kapiya çikinca tedirgin olup kaçtilar. Istikbal'i arayip siparisi iptal ettim, Yatas'i var Mobella'si var canim, banane yani... ALTINCI GÜN Sevgilim aradi, bana çok kizgin oldugunu söyleyip bir çuval zir zir yapti. Zaten ona moralim bozuk, bir de Teoman gelip karsimda fosur fosur sigara içmesin mi? Dumani suratima üflediginde çaktirmamaya çalisarak içime çekmeye çalistim. Ulan özlemisim be... YEDINCI GÜN Kabul etmem gerekir ki bugün çok sinirliydim. Gevsemek için televizyonu açip belgesel izlemeye basladim. Discovery Channel'da Timsah Avcisi diye bir lavuk var, 10 dakika dayanamadim herife. Eline bir yilan almis, yilan çitir çitir isiriyor, bu gevrek gevrek gülüyor. Neymis, yilan zehirsizmis. Ya arkadasim, zehirsiz diye ne bu yani? National Geographic'i açiyorum, zürafalar var, daha iyi. Ama zürafalardan, Mary ve ailesi diye söz ediliyor. Allah belanizi versin hepinizin. Süt içip uyumaya karar veriyorum, süt sisesinin üzerine "lütfen çalkalayiniz" yazmislar. Çal-ka-la-mi-yo-rum. Mecbur muyum lan sizin sisenizi temizlemeye. Para almasini biliyorsunuz essogluessekler sizi be! SEKIZINCI GÜN Aksam arkadaslarla bira içmeye gittik. Bu insanlar ne kadar anlayissiz var ya günlük, aklin oynar. Ulan zaten sigarasiz bira içiyorum, beynim sulanmis, hala üzerime geliyorlar. Masada ideolojik hadise çikti, disari kadar uzadi. Tartisma sorun degildi de "sigarayi biraktigindan beri kilo aldin lan kocagöt" deyince dayanamayip kafa attim Teoman'a. Yapmasam iyiydi. SEKIZINCI GÜN Teoman arayip bir daha benimle görüsmek istemedigini söyledi. Çok umurumdaydi lavuk. Gereken cevabi verdim zaten. Bu arada, gazetede okudum yine. Sigarayi birakmanin çesitli yöntemlerinden bahsediyordu. Azaltarak birakma ve marka degistirerek birakma maddeleri ilgimi çekti. Acaba? Ama yok yok, bu kadar dayandim, gerisini getirmek lazim. DOKUZUNCU GÜN Sevgili günlük, Sana ne zamandir sevgili günlük diye seslenmedigimi farkettim. Oysa sen bu dünyada beni anlayan tek varliksin, tek dostumsun. Bugün ne oldu biliyor musun, sevgilim beni terketti. Alçak kadin, manyaklastigimi söyleyip ayrildi benden. Bu arada kabak çekirdeginin bokunu çikardim, her tarafimda sivilce çikti. ONUNCU GÜN Iki gün önce, sigarayi birakmanin çesitli yöntemlerinden sözetmistim. Ben iki yöntemi birlestirip hem marka degistirdim hem de azalttim. Günde üç tane yemeklerden sonra Parliement içiyorum. O kadar zaman sonra ilk içilen sigaranin bir güzel kafasi var, sasiririsin. ON BIRINCI GÜN Kendime bir iyilik yapip sigarayi bese çikardim. Ha üç, ha bes. Eskiden günde bir paket içiyordum, simdi bes tane içiyorum. Yine kazançliyim yani... ON IKINCI GÜN Bugün gazetede Amerika'da yapilan bir arastirmayla ilgili haber okudum. Habere göre günde 10 taneye kadar sigaranin çok fazla zarari yokmus. Üstelik sigaranin markasini degistirmekten falan bahsedilmiyordu. Madem öyle günde 10 tane Camel içebilirim. ON ÜÇÜNCÜ GÜN Sevgilimi ve Teoman'i arayip özür diledim. Sevgilim, bir süre daha görüsmek istemedigini söyledi. Agzimdan köpükler çikarken kosturdugum sahneyi unutamiyormus. Hakli kiz, bir sey söyleyemedim.Teoman aramizda geçen hadiseyi sigaraya yordu, ona göre yavas yavas sigara içmeye baslayinca beynim tekrar faaliyete geçmis. Neyse baristik ve yarin aksam bulusmaya karar verdik. ON DÖRDÜNCÜ GÜN Teoman'la ocakbasina gittik. Içtigim sigaralari saymadim. Teoman'in da dedigi gibi, sigaranin zararlarini bilerek içiyorum, kime ne? Sana da soruyorum günlük, sanane? ON BESINCI GÜN Püfür püfür içiyorum sigaralari. Bir de, "sigaraya tekrar baslayinca ne olur" tablosu yapmaya basladim. Sevgilim de bir daha sigarayi birakmayacagim sözünü verince geri döndü. Elveda günlük, bir daha isim olmaz seninle.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|