![]() |
|
|
#5021 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57937
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Günler bir yağmur damlası gibi akar gözümden
İstanbul’un bu loş ışıklarında ağlarım kaderime Kaybolurum ardına yalnızlığın saklandığı bu gecede Bir balık kadar hür olmak istemiştim Nerden bilebilirdim Bir oltaya takılıp öleceğimi Yavaş yavaş kararıyor gözlerim Böylemi olmalıydı Sen beni sevsen ben hiç ağlar mıydım Bak sevdiğim Bir günüm daha gitti hayatımdan Ölümüme saatler kaldı Kim bilebilirdi böle acı çekeceğimi Şimdi karanlık her yer Elveda İstanbul’un acı hatıraları.
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#5022 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57937
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Semaya kubbelerle
Mimar Sinan yükselir ..ve eşsiz bir şiirle Nabi dile gelir İstanbul gözüm benim İstanbul her şeyim ...Mavi bir patiskalarında gemileriyle boğazların istanbulu istanbul yapan benim ona olan sevdam
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#5023 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57937
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm, Kamyonlar kavun taşır ve ben Boyuna onu düşünürdüm, Niksar'da evimizdeyken Küçük bir serçe kadar hürdüm. Sonra alem değişiverdi Ayrı su ayrı hava, ayrı toprak. Sonra alem değişiverdi Ayrı su, ayrı hava, ayrı toprak. Mevsimler ne çabuk geçiverdi Unutmak, unutmak, unutmak. Anladım bu şehir başkadır Herkes beni aldattı gitti, Anladım bu şehir başkadır Herkes beni aldattı gitti, Yine kamyonlar kavun taşır. Fakat içimde şarkı bitti.
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#5024 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57937
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
İlk görüşte aşktı benimki
Resminden vuruldum sana Işıklarınla Kulelerinle Camilerinle Öyle ısıttın ki içimi Düşünmeden geçmez oldu Bir dakikam seni.. Sana kavuşmanın hayali vardı Ulaşırsam biter mi bu aşk korkusu Ama bilirdim Sensiz olmazdı bu ömür Ve sonunda gerçek oldu hayal Kalabalığına karıştım ben de Korkuttun beni önce Alıştım sonra Karışıp gittim Kayboldum sokaklarında Biliyorum başkaları da var kalbinde Seni benim gibi seven birileri Birçokları var hatta Kıskandım ama ona da alıştım Çünkü sen İstanbul sun Çünkü sen İSTANBUL….
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#5025 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57937
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Gün ve gece bir başka tablo İstanbul da;
Sabah erken, akşam geç olur İstanbul da... Kalbin uzak ise, O na yakın olsan da; Hasret yaman, sevda güç olur İstanbul da!... Birazcık gölge, bir yudum çay Çamlıca da; Mana derin, madde hiç olur İstanbul da... Gün gelip, nefes bitip, vade dolduğunda Yıl ne zaman, saat kaç olur İstanbul da?
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#5026 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57937
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Bir gün uzaklardan geldim bir ziyarete
Bir masalı yaşadığım yere acı şehrine İstanbul’a bir ömür gibi beni harcayan şehre Sarıyeri, Beykozu, Kartalı, Nişantaşını, ve Heyecanda sınırı olmayan Bağdat Caddesini Her birinin ayrı tadı vardı ayrı heyecanı Oturup içtiğim çayı, poğaçayı, ayranı Ufakta olsa gücüm yettiğince eğlendiğim şehri Cebimde beş kuruş bırakmadığım günleri Her geri döndüğümde İstanbul’dan arta kalan bileti Saklıyordum şimdi de saklıyorum neden dersiniz O zamanın hangi gün hangi zaman olduğunu unutmamak için Her elime aldığımda o bileti o İstanbul’a geri dönüyorum Aklımdan hep yeditepeyi gezmek geçerdi İstanbul’un Ama ne benim sevgim nede onun sevgisi yetti buna Bir ayrılık vurdu bir akşam Kadıköy’de Tek kelime çıktı o hep gülen dudaklardan buruk bir şekilde ‘Ayrılmalıyız’ diye inanamıyordum bu ne demekti Tam sevgim için herşeyimi vermeye hazırken Boyun eğdim o akşam hiç konuşamadım Koştum deli gibi İstanbul sokaklarında ve Yoruldum bir yıkık harabe evin içine girdim kimse ağlayışımı Güçten düşüşümü, acımı görmesin bilmesin diye Duvara yaslı bir şekilde dizlerime kapanık açtım gözlerimi Güneş doğuyordu İstanbul’da ve ben bir söz verdim Bir daha ama bir daha asla acı çekmeyeceğim Çünkü artık sadece seveceğim ama aşık olmayacağım Tek yol koydum kendime aşık olmak için Evlenmek bir ömür yaşamak için aşık olabilirim artık Ve o gün İstanbul şahidimdir bu sözlerime bu inancıma Dinle İstanbul sana sesleniyorum ‘Eğer ki sen beni hem sevindirip Hem de üzeceğini sanıyorsan yanıldın İstanbul, bir daha asla ağlamayacağım Şunu da bil İstanbul ben seni taşın toprağın altın diye değil O toprağın içimde bıraktığı acıyı ve sevinci gördüğüm için seviyorum Ben seni hiç yalnız bırakmadığın için seviyorum Ben yaşamayı seviyorum!!!
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#5027 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57937
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
boş gözlerle baktım dün gece sana,
farkettin mi beni, koca istanbul? isyankar olmuştum bahtımdan yana, hissettin mi beni, koca istanbul? altından toprağın betona dönmüş, gökyüzü simsiyah, yıldızlar sönmüş, insanlık, dürüstlük sende de ölmüş, hakettin mi beni, koca istanbul? seni, yüreğinde yaşayan bilir, menfaat, her zaman en önde gelir, kimbilir kaç garip sen de can verir? tükettin mi beni, koca istanbul? ******* bir kuyu, görünmez dibi, balıklar kovalar, sende akrebi, gelen de ağlıyor, bak giden gibi, yokettin mi beni, koca istanbul?...
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#5028 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57937
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
kanatları parça parça bu ağustos *******i
yıldızlar kaynarken şangır sungur ayaklarımın dibine dökülen sen eğer yine İstanbul'san yine kan kopuklu cehennem sarmaşıkları büyüteceğim pancak pancak şiirler tüküreceğim demek yine ben limandaki direkler ormanında bütün bandıralar ayaklanıyor kapı önlerinde boyunlarını bükmüş tek tek kafiyeler Yahudi sokaklarını aydınlatan telaviv şarkıları mavi asfaltlara çokmuş diz bağlıyor eğer sen yine İstanbul'san kirli dudaklarını bulut bulut dudaklarıma uzatan Sirkeci Garı'nda tren çığlıklarıyla bıçaklanıp intihar dumanları içindeki Haydarpaşa'dan Anadolu üstlerine bakıp bakıp ağlayan sen eğer yine İstanbul'san aldanmıyorsam yakaları karanfilli ****ler eğer beni aldatmıyorsa kulaklarımdan kan fışkırıncaya kadar yine senin emrindeyim utanmasam gözlerimi damla damla kadehime damlatarak kendimi yani su bildiğim Atilla ilhan'ı zehirleyebilirim sonbahar karanlıkları tuttu tutacak tarlabaşı pansiyonlarında bekarlar buğulanıyor imtihan çığlıkları yükseliyor üniversite'den tophane iskelesi'nde diesel kamyonları sarhoş direksiyonlarının koynuna girmiş biçkin şoförler uykusuz dalgalanıyor ulan İstanbul sen misin senin ellerin mi bu eller ulan bu gemiler senin gemilerin mi minarelerini kurdan gibi dişlerinin arasında liman liman götüren ulan bu mazot tüküren bu dövmeli gemiler senin mi aksamlar yassıldıkça neden böyle devleşiyorlar neden durmaksızın imdat kıvılcımları fışkırıyor antenlerinden neden peki İstanbul ya ben ya mısralarını dört renkli duvar afişleri gibi boy boy gümrük duvarlarına yapıştıran yolcu Abbas ya benim kahrım ya senin ağrın ağır kabaralarınla uykularımı ezerek deliksiz yaşattığın çaresiz zehirle kusan çılgın bir yılan gibi burgu burgu içime boşalttığın o senin ağrın o senin eğer sen yine İstanbul'san yanılmıyorsam koltuğumun altında eski bir kitap diye götürmek istediğim Sicilyalı balıkçılara Marsilyalı dok isçilerine satir satir okumak istediğim sen eğer yine İstanbul'san eğer senin ağrınsa iğneli beşik gibi her tarafımda hissettiğim ulan yine sen kazandın İstanbul sen kazandın ben yenildim kulaklarımdan kan fışkırıncaya kadar yine emrindeyim ölsem yalnız kalsam cüzdanım kaybolsa parasız kalsam tenhalarda kalsam çarpılsam hiç bir gün hiçbir postacı kapımı çalmasa yanılmıyorsam sen eğer yine İstanbul'san senin ıslıklarınsa kulaklarıma saplanan bu ıslıklar göz bebeklerimde gezegenler gibi donen yalnızlığımdan bir tekmede kapılarını kırıp çıktım demektir ulan bunu sen de bilirsin İstanbul kaç kere yazdım kim bilir kaç kere kirpiklerimiz kasaturalara dönmüş diken diken 1949 eylul'unde birader mirc ve ben sokaklarında mohikanlar gibi ateş yaktık sana taptık ulan unuttun mu sana taptık
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#5029 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57937
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
Martılar nasibini arıyor,
Şu kocaman denizde, Gerdan kırmış boğaz köprüsü, Denizin daraldığı yerde, Bir sis perdesi sarmış gökyüzünü, Dolmabahçe tarih kokuyor, Bulutlar küme küme olmuş, geziniyor, Şubat ayının serin havası, İstanbul baharı arıyor... Denizin mavisi kaybolmuş, Yeşille tanışmış, Kız Kulesi nice umutlarla bekliyor, Selam sana! Sultan Mehmet, Fethettiğin şehirdeyim. Allah Allah sesleri Çınlıyor, kulaklarımda, İçim ürperdi, gördüğüm kalelerde, Üşüyüp titredim, esen rüzgarla, İstanbul baharı arıyor... Emirgan, Bebek arasına yerleşmiş, Rumeli Hisarı nöbette, Öylesine dimdik, öylesine gururlu, Avrupa yakasının boğaz gülü, Tarabya’sı, İstinye’si, Nasılda ağlıyor gökyüzü çise çise, Akşamın gizemiyle sarsıldı, koca şehir, Sarıyer’den baktım, son kez boğaza, Hasret türküleri dinledim, Çamlıca eteklerinden, İstanbul baharı arıyor...
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
|
|
#5030 |
|
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57937
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
'Sevilen daima düşünülür.'
İstanbul bildiğin gibi, 'Boğaz' maviliğine mavi, Dalgalar hürlüğüne hür... Kıyılar yorgun amma, Sular gene hovarda. Gene bahçeli kahvede Bizim plaklar çalınır. 'Aznif' oynayan çocuklar, Her nağmeden efkarlanır. Her nağme hüzün taşır. Her nağme hasret dolu. Her nağmedeki hasret Kırar kanadı-kolu. Taşlar unutulur elde Ve bir şarkı dillerde: 'Turna gelmez diyardan. Haber çıkmadı yardan.' Partiler gider gelir, Plaklar tazelenir, Ve sırasıyla o yerde, Bizim şarkılar söylenir. Beni de efkar basar; Ben de mahzunlaşırım. El-alem bilmese de Sen iyi bilirsin ki; Bu küçücük yürekte, Ben de bir dert taşırım. Bir dert, düşmandan uzak! Bir dert, Allah'a yakın! Bir dert perişan eder beni. Bir dert ki; 'Kara gözlüm, Ne haldeyim, gör beni! '
__________________
Buraya Kadarmış ..
|
|
|
|
![]() ![]() |
| Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 19 (0 üye ve 19 misafir) | |
|
|