![]() |
|
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sevgimi Sevgisizlikle Çarptım
Sevgimi sevgisizlikle çarptım Koskoca bir sonsuzluk oldu yalnızlığım Biz hep başkalarının yerine de sevdik Bu sevgisizlikten kırılan dünyada Onun içindi Sol koldaki bitip tükenmeyen sancımız Ve bu hayatın en önemsiz şahsiyetleri olup çıktık Temize çekilen ajandalardan Silinen ilk biz olduk Adı ilk önce unutulan Hep dudak bükülen biz olduk Koskoca bir okyanusun ortasında Eski püskü bir kayık içinde Küreksiz ve pusulasız kaldık Sevgisizlik denizinde Sevgiyi bulma umuduyla Issız da olsa Bulduğumuz ilk adaya sarıldık Panayır yerlerinde anne babasını kaybetmiş çocuklar gibiydik Gözümüz yaşlı Yüreğimizde müthiş bir tedirginlik Bize umut veren her sesin peşine takıldık Ama sevgisizlik hiçbir zaman yıldıramadı bizi Belki bu kadar sevgisiz kalmamış olsaydı yeryüzü Biz de olmayacaktık Yalnız başımıza bunca yükü taşımak zorunda kalmayacaktık, Belki gecenin bu saatinde Bu dizeleri yazmak zorunda hissetmeyecektim kendimi Bu kadar sevmek zorunda hissetmeyecektim... Bir savaştı belki de bu Bu dünyadan sevgiyi yok etmeye çalışanlara karşı açılan Biz hep ön saflarda çarpıştık İlk kurşun bizim göğsümüze saplandı İlk biz düştük... Bunca kalabalığa rağmen çok sessizdi dünya Biz hep başkalarının yerine de bağırdık Birleştirmek isterken herkesi ve her şeyi Parçalamakla suçladılar Oysa yaşamak ve yaşatmak istiyorduk sadece insanca Darağacı şahittir buna Bileklerimizdeki zincirler şahittir Kitaplarımızdan sökülüp çıkartılan dizeler şahittir (Bir şiir mi tehlike unsurudur anayasaya karşı yoksa şiiri kitaplardan silen bir anayasamı anlayamadık hiçbir zaman) Biz hep sorulamayan soruları sorduk hayata dair Hep yanıtsız kalan biz olduk Herkes bırakırken kendini nehrin azgın sularına Biz inadına akıntıya karşı kulaç attık Bunun bu kadar güçlü kaldı kollarımız Güçlü kaldık... Yenilmedik sevgisizliğe Bu yalnızlık yıldıramadı bizi Hala güçlüyüz Çünkü Seviyoruz Ve seveceğiz Başkalarının yerine de... 23 Şubat 2003 00: 07 Melih Coşkun |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sevileni de Aşar Sevmek
Öyle bir gün gelir ki O uğruna ölünecek sevda Sevileni de aşar Öyle bir gün gelir ki En önemli olan ne varsa önemsiz Ölüme gidilir En önemsiz olan uğrunda Zamanın dönme dolabında Şehre yükseklerden hayranlıkla bakan Bir çocuğun düşlerinde Günler yuvarlanıyor takvimin yamaçlarından Öyle bir gün gelir ki Nefretle bakan gözler dost Dostum dediklerin yabancı olur bir anda sana Gün gelir Çıkar sandık dibinde unutulmuş şiirler Yine saplanır o kalbe Binlerce iğnenin sancısı Sevilen hatırlanır Kirpikler nemlenir Gün gelir dost Sevileni de aşar sevmek... 2 Haziran 2003 00:36 Melih Coşkun |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sevinçlerden Payımıza Hüzün Çıkartmak Bizim
Sevinçlerden payımıza Hüzün çıkartmak bizim Biten her güzel şeyde doyasıya ağlamak Gülmek, Her şeye yeniden başlarcasına Koşar adım geçerken günlerimizden Tükenmenin tedirginliğidir Derin bir sancı gibi Tüm göğsümü kaplayan Sizin olsun bu yaşanası dünya Bana kalsın pişmanlıklarınız Dört duvarı gökyüzü bellemem Sizin içindir, Sefası sürülsün diye Çektiğimiz bunca cefa Yaşamak size kalsın Yaşamak için ölmek bizim... Melih Coşkun |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Seviyorum Seni Ey Hayat Sebepsiz Yere
Yaşadım, Gördüm Ve biliyorum diyebilmek İnsan yapmaya yeter mi seni? Söyle kaç insan sevdi seni, Kaç kişi düştü ardına dara düştüğünde Ve kaç yarayı sardın kendi ellerinle, Kaç kişiyi sevdin hiç karşılıksız, En son kime müjdeli bir haber verebildin, Aldırma diyebildin hayalleri yıkılmışa? Yaşadım, Gördüm Ve biliyorum diyebilmek İnsan yapmaya yeter mi hiç seni? Söyle kaç gece ağladın halkının gözleriyle, Kaç kez gülebildin Güldüğünde dostların? En son ne zaman Bir gül koyabildin sevdiklerinin mezarına En çok sevdikleri şarkıları okudun? Yaşadım Gördüm Ve biliyorum Seviyorum seni ey hayat Sebepsiz yere… 2004 |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Sevmiyorum Artık Bu Şehri
Dar geliyor artık bu şehir bana Dar geliyor insanları Dar geliyor yürekleri Burada evlerin ışıkları Vurmuyor deniz kıyısına Karşı kıyı sonsuz bir karanlık sanki Deniz kaybetmiş ruhunu Burada martılar duygusuz, ruhsuz Bu denizin dalgaları acımasız İnsanları gibi, İstanbul’um Ağlardı martıların biz ağlayınca Deniz ağlardı Ağlardı boğaz içi Gülerdi adaların gülünce Derin kırıklar ortasındaki Yüreği kırık insanların şehri İstanbul Derin fay kırıkları yüreğinin ortasında O kırıklar sende değil insanlarında aslında Bekliyor o büyük sarsıntıyı her gün Erimiş yaşadığım şehir cehennem sıcaklarında Yürekleri erimiş insanlarının Boşalmış göğüs kafesleri Bu yitik şehir Artık bir sürgün gibi geliyor bana Bende yitiyorum onunla günden güne Ve ben İstanbul’u özlüyorum Umutlarımın tükendiği bu yerde... 6 Kasım 2002 22: 50 Melih Coşkun |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Seyri Değişti Efkarın
Seyri değişti efkarın, Değişti Pazar sabahlarının Boğazı düğüm düğüm eden yalnızlığı Umutsuz bir aşkı anlatıyor Haber spikeri sabah bülteninde Ve dışarıda sabaha inat kavrulan sokaklar Tükenişi anlatıyor yorgun düşmüş bedenine Kendini bölmeye ve parçalamaya meyilliydi dizelerin Yazamadın... Korkmak değildi bu Ya da utanmak kendinden Üşüşmesin diye leş kuşları üzerine Kırmasınlar diye bilincinde uçuşan kuşların kanatlarını Değişti seyri efkarın Haydi deşifre et yüreğini Parçala dağılgan günlerini Dağıt yüreğini düşünmeden Adına mutluluk denen ne varsa, Yaşamak uğruna Yaşatıyorsa en mutsuz günlerini Alacaklısın elbet bu hayattan... Değişti seyri efkarın Haydi dağıt yüreğini yaşama Elbet toplayacaksın bir gün meyveleriyle Sensin tarla Bulut sensin Yağmur sende Öyleyse senindir bu hasat Bu direnç senin Senin bu güzellik Bu inanç sende Öyleyse senindir bu hayat. Hak ettiğin mutluluk... 9 Mart 2003 20: 27 Melih Coşkun |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Seyyar Bir Gözyaşı
Bir adam yürüyordu Eskimiş asfaltında şehrin Bir seyyar satıcı, Bir baba, Kafasında yuvasının yarını Yürüyordu yolları yararcasına Yürüyordu aldırmadan devirdiği yıllara Yüreğinde bir burukluk Dizlerinde yılların ağırlığı Beyninde ekmek kavgası Oğlu Ankara’da okuyordu. Siyasalda Üç kuruş gönderebilmek için oğluna Okutmak için oğlunu Okutup Kurtarsın diye onu Bu karanlıktan, sefaletten Yolları yararcasına aşıyordu Seyyar arabasıyla Yollar uzuyor, uzuyordu Akşam oluyordu. Onurlu geçiyordu akşamları Alın teriyle pişirilen iki kap yemeğin Gururuyla ve minnetle Sabah oluyor Topuklarını asfaltın yediği ayakkabılarını Takıp ayağına Düşüyordu yollara yine Emeğinin gururuyla yürüyordu sokaklarda Derken bir gün O lacivert üniformalı adamlar Göründü köşe başında Göründüler Emeğe karşı devlet hakkını savunmak için Emekle, namusla kazanılmış üç kuruşun Hesabını sormak için Kaçmak istedi Kaçamadı Devrilirken arabası Sanki yüreğini deviriyorlardı Bir köşeye ilişti İki damla gözyaşı süzüldü yanaklarından, Yarını silindi gözlerinden Oğlu geldi aklına Nasıl bakacaktı şimdi yüzüne Nasıl okuyacaktı Nasıl kurtulacaklardı bu Kokuşmuş karanlıktan Kimse silmedi gözyaşlarını Kimse sarmadı yaralarını Her yanda insanlığını kaybeymiş yüzler Boş bakışları içi boşalmış kalabalıkların O kalabalıklar ki çoğu aç ve işsiz O kalabalıklar ki bir o kadar suskun Bakışları anlamsız Ne zaman ki yürüyecek bu kalabalıklar Bu gözleri yaşlı adamla omuz omuza Ne zaman ki anlamlı bakmayı öğrenecekler Ne zaman ki haykıracaklar Gelecek diye, Eşitlik diye, Hürriyet diye, İşte o zaman dinecek Bu yaşlı adamın gözyaşları... 27 Ekim 2002 01: 18 Melih Coşkun |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Silinmeyen Yazılar
Belki sildiniz duvarlarımızdan Yazdığımız yazıları Ama yüreğimizden asla. Biz ki Güneşten koparttığımız kızıllıkla Kazıdık her harfini Göğsümüzün en beyaz sayfalarına Ve her bir rengini Aşkla ve kavgayla Taşıdık umut kokan yarınlara. Sadece ırmağına, suyuna değil Yangınına da sevdalı çocuklarıydık biz Kanamakta olan ülkemin. Aç uyuyan çocuklarına Çeşme başında çocuklayan kadınlarına, Kavuşmasız ayrılıklarına İflah olmaz sayrılıklarına... Belki söylettiniz dilimize Duymak istediklerinizi Ama yüreğimize asla. Biz ki Bir ülkeyi karşılıksız sevmenin bedelini ödedik Hiçbir mevsim çiçek açmayan darağaçlarında. Ve sökülmez boyalarıyla yazdık umudu Unutulmasın diye adımız Gelecek güzel yarınlarda... Melih Coşkun |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Siyah Beyaz Resimlerden Taşan Sevda
Siyah beyaz resimlerden taşan İsyankar bir kırmızıdır sevdam Dolmabahçe’nin denizine karşı Taş gibi savrulan Tek kırmızısı Siyah beyaz zamanların En cüretkar kurşunu Eski bir on dörtlünün Ve sen, Ölümüne türkü söyler gibi yürüyen İnan ki Darağacı yalan Sevdan ölüm kadar gerçek... Siyahtan başka rengi yoktur Zulmün Eskilerde kalmış olsa Kıpkırmızıdır hala bu sevda Damarlarında akan nehirler gibi. Bak gökyüzüne adlarını yazıyorlar Kavgalarını sevdası bellemiş çocukların Sıcak bir yuvanın hasretini Bir kere bile düşürmeden akıllarına Yaşamak Ve yaşatmak için eksik olanı Adlarını yazıyorlar gökyüzüne Bembeyaz elleriyle, Dinsin diye kara bulutların öfkesi Siyah beyaz resimler renklensin diye... Ay ışığı yarıyor gecenin siyahını boydan boya Durgun denizler Saklasalar da hoyrat fırtınaları arkalarında Yaşanacaktır Yaşanacak ne varsa... Saklı kalmayacaktır hiçbir düşüncesi insanoğlunun Saklı kalmayacaktır hiçbir sevda Söylenecektir Son gününde de olsa bir ömrün... Melih Coşkun |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57921
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Siz mi Fazlaydınız Benden!
Ey beni az bulan çoklar Siz mi fazlaydınız benden Yoksa ben eksik mi kalmıştım hayata... En iyi siz koklardınız Bahçe duvarından sokağa taşan bir manolyayı En iyi siz çekerdiniz ciğerlerinize iyot kokusunu Anlayamazdı sizin kadar kimse Dört duvar arasında hür olabilmeyi Ve anlatamazdı sizin kadar Haklı iken suçlu olmanın kederini Kimse sizin anladığınızı anlayamazdı okuduğu öyküden Sığdıramazdı dinlediği şarkının her notasına Binlerce sevinci ve kederi aynı anda... Yalnızca sizin boynunuzun borcuydu İçki masalarında devrimler yapmak her gece Bitmeyecek sanılan karanlık *******i Sabaha erdirmek... Ey kendini hayatın hamalı zannedenler, Siz mi fazlaydınız benden Yoksa ben mi eksik kalmıştım hayata... 2006 |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|