Çiğdem Çakır

[GooD aNd EvıL]

Gecenin Mor Gövdesi Hasan Dağı

Gecenin mor gövdesi Hasan Dağı
Anadolu neşesidir mavi türkülerin,
Değerini gösterirsin yüksekliğinle,
Rüzgârlar sana uğruyor her gelişinde,
Dokunuyorsun şehrimize bu misafirle.

Sıcak günlerin perişan bedeni kavrulurken
Karlı başından nefes iletiyorsun arzularla,
Teşekkür alıyorsun tüm serin bakışlardan,
İsminle tanınıyorsun yurdumun insanına.

Sisler birikse de bazen yüce başına
Yine hoş bir tablosun o yeşil doğada,
Özelsin, var olan yılların toprağıyla,
Günlere yazılırsın mevsimi sarmanla.

(Aksaray / 11 Nisan / 2005)

Çiğdem Çakır

[GooD aNd EvıL]

Gelincik Tarlasındaki Ağacımız

Hatırlıyor musun elimizle dikilen ağacı
Gelincik tarlasının kınalı toprağındaki.

Boy alan o yeşilimiz ün kazanan gölgesiyle
İsmimizi yaşattırıyor, aşkımıza yakıştırılan.

Sen yoksun şimdi, ayrılığın yürekleriyiz
Ayrı şehirlerdeyiz, rüyalarda buluşturan.

Sevdalılara heyecan sunuyor bu ağacımız,
Aşkı bulamayana hayaller veriyor,
Bizde kaybolan bahar, ağacımızda yaşıyor.

Gövdesine çizdiğimiz kalpteki sevgiler
Dil oluyor oradan geçen gönüllere,
Kapıyorlar serinliğinden o güzelliğimizi
Tebessüme katıyorlar tutulan elleriyle.

Nerdesin kör öfkeden doğan hasretim,
Sen olmasan da can kokuyor ağacımız,
Gölgesine yer kazanıyor çoğalan dallarıyla,
Kalbimizdeki damarla büyüyen gövdesinden
Umut veriyor seni yaşayan gözlerime.

(Aksaray / 18 Nisan 2005)

Çiğdem Çakır

[GooD aNd EvıL]

Gök Adası

Kasvetli geçen yorgun günümün ardından
Bir mayıs akşamının adasındayım,
Gözlerime gülleri sunan o yüreğe daldım,
Şaşaalı bir göldeyim, sarısına boyandığım,
İsmini bulmak için gerek yoktur eforlara,
İsmi parlağındaydı, duygulara aktığında,
Bu akşama aittir kimliğim, gök adasındaki,
Rüzgârından bir gemi aldım, yolculuğum oraya,
Koyu mavili sözler aktı o sarının suyundan,
Ruh kendini buldu uçtuğu yıldız kanatta,
Bir kitap açtım, hayale sığmaz şiir dolusu,
Okunanı tebessümle dağıttım ada sinesine,
Akşam sarhoş oldu o sarılan güzellikte,
Gecenin dağ toprağına, taşlarına aşk yağdı,
Bir avuçta buluşan dilekler o bakışta tutuldu,
Sarı noktaların parlağında yarınlar mutluydu,
Havasında aldığım boyalar nefesime ulaştı,
Büyük huzurdu bu, gözlerimle tanıştığım.

(Aksaray / 24 Mayıs 2006)

Çiğdem Çakır

[GooD aNd EvıL]

Gökteki Şerbet

Yüreğini göster yârim şu yorgun gözlerime,
Gül dolu ay ışığında alalım müessir bakışı,
Göl notasıyla sürelim, yüzümüze tebessümü,
Hayal kokan coşkulu yıldızlarla parlayalım,
Umutların kokusunda içelim taze sevgimizi,
Şiirlerimizde tadalım, kır çiçeğindeki balları,
Gökteki şerbetleri içelim, yağsın ruhlarımız,
Pembe akşama toplayalım aynı heyecanları.

(Aksaray / 20 Nisan 2006)

Çiğdem Çakır

[GooD aNd EvıL]

Gökyüzü İle Denizi Birleştiren Mavi

Hatırlıyor musun gökyüzüyle denizi birleştireni
Bir ev sunduk kendimize, o sahneye yakın
Orada görülen her güzellik, aşktan yanaydı
Rüyalarda çok görülendi, bu aşk havası.

Ay o maviyi severdi kendi vaktinde
Boyanırdı sinesindeki ince tebessümle.

Yıldızlar da orda toplanırdı, hayrandı oraya
Altın kolyeler olurdu, akşamın doğasında.

Evimize parlarken gizemli mavilerin yağmuru
Yüzümüz bir umut olmuştu, oranın kokusuyla
Tenimiz,kızıl renkli çiçek almıştı mekândan.

Sevdalıların tercihi gemiler geçiyordu oradan
O sevginin sahnesinde dans geliyordu kollardan.

Yıllar tarihini soğutmadı, yine sıcaktır gönlümde
Mecburum bu harikaları birleştiren aşk rengine.

(Aksaray / 01 Haziran 2007)

Çiğdem Çakır

[GooD aNd EvıL]

Gökyüzünde Heyecan

Yazın serin akşamı ağır düşüncedeyken
Kaybolan heyecanımı sevgisiyle buldum,
Pullu aşk yıldızları kucakladı bedenimi,
Pembe arzularla yok oldu karanlığın sesi.

Güneş mavisi dağıldı gecenin gökyüzüne,
Ay mevsimi getiren sevgilim görüldü bana,
Gündüzün ışığını parlatır aşkın bu saatleri,
Geleceğe alıyorum hatıranın güzel ismini.

(Aksaray / 13 Mart 2006

[GooD aNd EvıL]

Gökyüzünde Okyanus

Şu gökyüzündeki mavi okyanusun
Rüzgârından dalgası iniyor hayalle,
Sır dolu yürekler yüzüyor serinlikte.

Aşkın gözlerine umut serpen heyecanı
Veriyor, yaşadığım o unutulmayanları.

Dokunan sevgiyle gülleri yağıyordu,
Yolcuydum tutkulu sessiz rüyalara,
Dalıyordum sevda kokusu sularına,
Yüreğim tatlı arzularla doluyordu.

Okyanus kadar geniş, sıcak yüreğim
Geceyi çekiyordu, ömre derman olacak,
Can buluyordum uykusuz düşüncelerde,
Mevsim kazanıyordum gönül günlerine.

(İstanbul / 01 Mayıs 2002)

Çiğdem Çakır

[GooD aNd EvıL]

Göldeki Sihir

Gölde sarılan mavinin hayalini kurdum yârime,
Dilim suskundur ama ruhumda güçlüdür ifade,
Pembe mumdan aldığım, güllerin aşk nağmesi,
Sarhoş eden kızıl gökten, iniyor bulut tanesi.

Gizli düşünceler, geceye dağıttı ümitlerimi,
Nefesimde göl sıcağı, bedenim uçacak sanki,
Kaybolmasın bu büyü, sevdasına tutuldum,
Her saniyem bir huzur, sevgiliyi bulduğum.

(Aksaray / 14 Mart 2006)

Çiğdem Çakır

[GooD aNd EvıL]

Gözlerdeki Yürek

Yüreğin sözüne uymayan davranışlar vardır
Kazandıran sahte kimliğinde sevda sunarlar,
Hâlbuki unutulan bir çift göz vardır
Doğruyu yalandan ayıran bakış dalgası
Gerçeği akıtan bir kaynağın yüzüdür
Seslerini yürekten alan aşkın ömrüdür.

Bazı gözler ise tecrübelidir çift karakterde
Yüreğin havasıyla bakışlarda akar,
Yorgunluk ulaşınca candan nefese
Gözler mecbur olur kalpteki özüne
Özünden harf döktürür, var olan cümlede.

(Aksaray / 06 Nisan 2007

Çiğdem Çakır

[GooD aNd EvıL]

Gül Şerbeti

Sabahın sekizi, pembe kokan evimde
Tanıdık o çiçeği, arayan gözlerimle
Gördüğüm gül şerbetidir tatlı nefesle.

Nur yüzlü anam, bahçenin köşesinde,
Sepeti elinde, topladığı güllerinin.

Kırmızıya boyanan, camdan şişeler
Biten süresinde, içilmeye davettir.

Aşk yazılı yüreklere, baharlar içilir,
Düşünceler gül kokar hayalleriyle,
Çiçekten bir renk, adı hasret ise
Gelmesi su gibi, kavuşur can özüne.

O günüm ay pembesi, aşklarındır rengi
Mevsimin nimetidir, toprağın bereketi.

(Aksaray / 18 Mayıs 2007)

Çiğdem Çakır