|
Şiirler Ve Güzel SözLer Aşka dair Şiirler Ve güzel Sözler |
|
Konu Seçenekleri | Görünüm Şekli |
04-06-2010, 02:34 AM | #1 |
Daimi Üye
Kayit Tarihi: Jun 2009
Nerden: Starbucks
Mesajlari: 640
Teşekkür Etme: 1 Teşekkür Edilme: 30 Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 84106
Rep Power: 1928
Rep Puanı : 67290
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Iyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta…
Iyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta…
diye başlayan yeminlerle evlilik müessesesini ayakta tutmak mümkün olmuyor artık. Başka bir şeyler yapmadıkça da bu ortaklığı sürdürmek pek olası gözükmüyor. Öyle bir ortaklık düşünün ki, bir kadınla bir erkeğin birbirine yakınlık duymasıyla başlasın. Ardından kendi istekleriyle birlikte yaşamaya karar vermeleriyle gelişsin, fiziksel ve ruhsal gizlilikleri ile düşüncelerini paylaşmalarıyla ve birbirlerinin çıkarını ön planda tutmalarıyla hayat bulsun. Eğer evliliğe bir çiftin iletişim ortaklığı gözüyle bakacak olursak bunu yürütebilmek için de bir hazırlık döneminden geçmemiz gerekiyor. Ne var ki çok az kimse evlenmeden önce bilgi eksikliğini gidermek için bir ön hazırlık yapmanın ciddiyetini kavramış durumda. Bir çoğumuzun evlenmeden önce yaptığı en önemli şey, düğünün veya nikahın nerede olacağını düşünmek, kurulacak yuvaya alınacak eşyaları modaya uydurmak. Oysa evliliğin sürekliliğini alınan eşyalardan ziyade çiftlerin iletişim konusundaki bilgilerinin yoğunluğu sağlamakta. Uygarlık tarihinin hiçbir döneminde evlilik ve onun getireceği sorunlar hakkında günümüzdeki kadar bilgi ve deneyim sahibi olmadık. Bugün geldiğimiz noktada herkes, ister evlenmeden önce, isterse evliyken evlilik konusunda birçok şeyi öğrenme olanağına sahip. Gerçek anlamda mutluluğu yaşamanın ilk adımı tabii ki öğrenmekten geçiyor. Ortaklık hiçbir önbilgi almadan devreye girince, daha ilk aylarda geçimsizlikler ortaya çıkıyor ve eşler arasındaki anlaşmazlıklar aileyi sarsmaya başlıyor. Belki aile içi anlaşmazlıklar eşleri hemen yargıç karşısına çıkarmıyor ama tatsız olaylar, gece-gündüz süren tartışmalar, artık bir istisna olmaktan çıkıp, bir alışkanlık haline geliveriyor. ~~~ Günümüzde sağlam ve mutlu bir yuva ancak eğitimli bir karı-kocanın desteğiyle ayakta kalmaktadır. Burada hiçbir sorunun olmadığı evlilikten bahsetmiyoruz. Niye sorunsuz olsun ki evlilikler ? Tabii ki sorunlar çıkacak, problemler yaşanacaktır. Aile hayatında inişler-çıkışlar, kayıplar-kazançlar, üzüntüler ve sevinçler de olacaktır. Bunlar eşleri düşünmeye, soru sormaya, çözümler aramaya motive eder ve hayatı daha anlamlı kılar. ~~~ Eğer evlilik gibi bir iletişim ortaklığında uzun süreli tatmin arıyorsak, bu ilişkinin temelinin sağlam olmasına özen göstermeliyiz. Yani bu temelde sevgi, karşılıklı saygı ve anlayışın ön planda olmasına dikkat etmeliyiz. O yüzden evlilik bize bu gibi değerlerin konuşulduğu Yaşama Sanatı’nı öğreten bir okul gibidir. Bizi bu okulda nelerin beklediğini önceden kestirmek pek kolay bir iş değil tabii ki. Ama evlilik süreci içinde karşılaşılacak sorunları önceden sorgulamak ve bunların önlemini almak amacıyla eğitime açık olmak da o kadar zor olmasa gerek. İnsanlar binlerce yıldan beri evlenip, evliliklerini mutlu bir şekilde yürütmek için mücadele veriyorlar. Bunun bir nedeni olmalı. Belki de o neden evliliğin bize öğretmeye çalıştığı Yaşama Sanatı’ndaki değişmez şu tanım: "Yaşama Sanatı, sevdiklerimize onlarla birlikte olmaktan ne büyük bir zevk duyduğumuzu göstermekten başka bir şey değil!" |
Bu Konudaki Online üyeler: 1 (Üye Sayisi : 0 Ziyaretçi Sayisi : 1) | |
|
|