|
Siyaset Meydanı Siyası tartışmalar buradan. |
|
Konu Seçenekleri | Görünüm Şekli |
06-24-2009, 10:49 PM | #1 |
Yeni Üye
Kayit Tarihi: Jun 2009
Yaş: 32
Mesajlari: 3
Teşekkür Etme: 0 Teşekkür Edilme: 0 Teşekkür Aldığı Konusu: 0
Üye No: 84607
Rep Power: 0
Rep Puanı : 10
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
AKP hükümetleri Cumhuriyet döneminin borçlanma rekorunu kırdı
AKP hükümetleri, Cumhuriyet döneminin borçlanma rekorunu kırdı. Erdoğan, 95.2 milyar dolardan devraldığı iç borç stokunu yüzde 124 artırarak, bu yıl Eylül sonu itibariyle 213.3 milyar dolara çıkardı. Buna göre Erdoğan döneminde 118.2 milyar dolarla önceki 80 yıldakinden daha fazla net iç borçlanmaya gidildi.
Merkezi yönetimin dış borcu ise aynı dönemde 11.6 milyar dolar artışla 57.1 milyar dolardan 68.8 milyar dolara çıktı. Böylece; merkezi yönetimin toplam borcu Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde yüzde 85.2 oranında 129.8 milyar dolar artarak, Eylül 2007 sonu itibariyle 282.1 milyar dolara ulaştı. Kasım 2002-Mart 2003 arasında iş başında olan 58. Abdullah Gül hükümeti de dahil edildiğinde AKP dönemindeki toplam borç artışı 132.2 milyar dolar olarak hesaplandı. Bülent Ecevit başkanlığındaki 56. ve 57. hükümetler, borç artışında yaklaşık 80 milyar dolarla ikinci sırada. Son 20 yıllık dönemde merkezi yönetim borcunu azaltan tek hükümet ise yaklaşık bir yıl süren 54. Necmettin Erbakan hükümeti oldu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başkanlığında kurulan 58. ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başında bulunduğu 59. ve 60. AKP hükümetleri, Cumhuriyet döneminin borçlanma rekorunu kırdı. AKP hükümetlerinin, yaklaşık beş yıllık icraat döneminde, kendinden önceki tüm Cumhuriyet hükümetlerin yüzde 127’si kadar iç borçlanmaya gittiği; dış borçlarla birlikte toplam merkezi yönetim borcunu ise bir kata yakın artırdığı belirlendi. Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizinin de yaşandığı 56. ve 57. Bülent Ecevit hükümetleri döneminde merkezi yönetim borç stoku yaklaşık 80 milyar dolar artarken, siyasi istikrar ve kalkınma dönemi olarak kabul edilen Türkiye’nin 58., 59. ve 60. AKP hükümetleri dönemindeki artış 132 milyar doları geçti. Ecevit, borcu en çok artıran ikinci başbakan olarak Erdoğan’ın ardından geldi. Merkezi yönetim borcunu en az artıran başbakanın ise Necmettin Erdoğan olduğu belirlendi. 80 YILDAKİNDEN DAHA FAZLA İÇ BORÇ Geçen yıl yaptığı bir konuşmada “Borç yiğidin kamçısıdır derler, ama yiğitsen kamçıdır, değilsen felakettir” diyen Erdoğan döneminde özellikle iç borç artışı, Cumhuriyet tarihinde oluşan toplam stoku aştı. İç borç stokunu 95.2 milyar dolardan devralan Erdoğan, bu yılın Eylül sonu itibariyle 213.3 milyar dolara çıkardı. Buna göre Erdoğan döneminde, 118.2 milyar dolarla önceki tüm hükümetlerden daha fazla net iç borçlanmaya gidildi. Bu dönemde merkezi yönetimin iç borç stoku yüzde 124 artış gösterdi. Merkezi yönetimin dış borcu ise bu dönemde 11.6 milyar dolar artışla 57.1 milyar dolardan 68.8 milyar dolara ulaştı. Böylece; Merkez Bankası ve yerel yönetimler gibi merkezi yönetim dışındaki kamu kuruluşları ile özel sektörün borcu hariç olmak üzere sadece hükümetin tasarrufundaki toplam iç ve dış borç olan “merkezi yönetim borç stoku” Erdoğan başkanlığındaki 59. ve 60. hükümetler döneminde yüzde 85.2 oranında 129.8 milyar dolar artarak, Eylül 2007 sonu itibariyle 282.1 milyar dolara ulaştı. Söz konusu borç stoku, 59. hükümetin iş başına geldiği Mart 2003’te 152.3 milyar dolar düzeyinde bulunuyordu. AKP DÖNEMİNDE TOPLAM ARTIŞ 132 MİLYAR DOLAR Ancak Kasım 2002 seçimlerinin ardından, Tayyip Erdoğan’ın siyasi yasaklı olması nedeniyle Abdullah Gül başkanlığında kurulan 58. hükümet de dahil edildiğinde AKP hükümetleri dönemindeki toplam borç artışı 132.2 milyar dolara ulaştı. Kasım 2002’de iş başına gelen 58. hükümet, siyasi yasaklarını kaldırdığı Erdoğan’ın, yapılan bir ara seçimle TBMM’ye girmesini sağlamış, daha sonra Mart 2003’te Erdoğan başkanlığında 59. hükümet kurulmuştu. Merkezi yönetim borç stokunu 57. Ecevit hükümetinden 149.9 milyar dolar olarak devralan Gül hükümeti, bunu 152.3 milyar dolara çıkararak Erdoğan hükümetine devretmişti. ECEVİT BORÇLANMADA İKİNCİ Bülent Ecevit başkanlığındaki 56. ve 57. hükümetler, merkezi yönetim borç stoku artışında yaklaşık 80 milyar dolarla ikinci sırada yer aldı. Ocak 1999’da iş başına gelen 56. Ecevit hükümeti, selefi 55. Mesut Yılmaz hükümetinden 70 milyar dolar dolayında merkezi yönetim borç stoku devraldı. Yaklaşık beş ay süren 56. hükümet döneminde söz konusu borç 1.8 milyar dolar arttı. Ayrılıkçı terör örgütü liderinin yakalanmasıyla seçmen desteği artan Bülent Ecevit’in partisi DSP yapılan seçimlerde en büyük parti çıktı. Bülent Ecevit başkanlığında kurulan 57. hükümet döneminde “baskılı kur”a dayalı IMF programı uygulanırken, hızla büyüyen dış açıklar ve siyasi istikrarsızlığın birleşmesi ve sermaye kaçışının yol açtığı Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizi patlak verdi. Koalisyon hükümetinin başında bulunan Ecevit’in sağlık durumunun bozulması da siyasi istikrarsızlığı artırdı. 2002 seçimleriyle iktidarı AKP’ye devreden 57. hükümetin iş başında olduğu Mayıs 1999-Kasım 2002 arasında merkezi yönetim borcu 78.1 milyar dolar artarak 149.9 milyar dolara çıktı. Böylece Ecevit’in başta olduğu iki hükümet döneminde toplam borç artışı 79.9 milyar dolar olarak gerçekleşti. |
06-24-2009, 10:54 PM | #2 |
ÇaKaL Üye
Kayit Tarihi: Mar 2007
Nerden: sİnOp...
Yaş: 35
Mesajlari: 1,510
Teşekkür Etme: 21 Teşekkür Edilme: 36 Teşekkür Aldığı Konusu: 23
Üye No: 37169
Rep Power: 2280
Rep Puanı : 68799
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Bayan
|
güzel paylasım
|
07-06-2009, 11:54 AM | #3 |
Daimi Üye
Kayit Tarihi: Mar 2006
Yaş: 34
Mesajlari: 340
Teşekkür Etme: 5 Teşekkür Edilme: 10 Teşekkür Aldığı Konusu: 6
Üye No: 10920
Rep Power: 1446
Rep Puanı : 1557
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
bu kadar borcu varda nasıl IMF ye rest çekebiliyor???
|
07-08-2009, 05:08 AM | #4 |
Yeni Üye
Kayit Tarihi: Feb 2009
Yaş: 47
Mesajlari: 2
Teşekkür Etme: 0 Teşekkür Edilme: 0 Teşekkür Aldığı Konusu: 0
Üye No: 76260
Rep Power: 0
Rep Puanı : 10
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
İç borç yiğidin kamçısı olabilir. Ama dış borç bağımsızlığın önündeki en büyük engel. Aşmanın en iyi yoluda milli sermayeye dayalı sanayileşme ve üretim + sıkı bi perhizle tasarrufa gidilip kaynakların borçlara öncelikli olarak dağıtılması. Bu ülke kendi yağında kavrulmalı, kavrulmak zorunda. Bu hükümet ve gelcek olan hükümetler Amerikan götü yalayıp, Avrupa boku yemekten vaz gecmeli. Son zamanlarda had safada olan doğal kaynakların, toprakların ve üretim organlarının yabancı yatırımcılara (özellikle yabancı yatırımcılara) peşkeş çekilmesi çok üzmekte beni. Umarım geri dönülemeyecek noktalara ulaşmaz bu durum. En cok canımı sıkanda halkın koyun gibi bakması, ses cıkarmaması, dahada kötüsü alkışlayıp helal olsun demesi. Bir millet kötü durumda bile isyan etmiyorsa, bu millet belli duygularını kaybetmiş demektir.. İnşallah yanılıyorumdur..
|
07-12-2009, 01:07 PM | #5 |
Yeni Üye
Kayit Tarihi: Jul 2009
Yaş: 39
Mesajlari: 1
Teşekkür Etme: 1 Teşekkür Edilme: 0 Teşekkür Aldığı Konusu: 0
Üye No: 86047
Rep Power: 0
Rep Puanı : 10
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
|
07-20-2009, 12:56 PM | #6 |
Daimi Üye
Kayit Tarihi: Mar 2006
Yaş: 34
Mesajlari: 340
Teşekkür Etme: 5 Teşekkür Edilme: 10 Teşekkür Aldığı Konusu: 6
Üye No: 10920
Rep Power: 1446
Rep Puanı : 1557
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
O zaman Gizli antlaşma yaptılar sadece kendileri biliyorlar!
|
07-21-2009, 04:57 AM | #7 |
Yeni Üye
Kayit Tarihi: Jul 2009
Yaş: 49
Mesajlari: 4
Teşekkür Etme: 1 Teşekkür Edilme: 0 Teşekkür Aldığı Konusu: 0
Üye No: 85599
Rep Power: 0
Rep Puanı : 10
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
bu nasıl bir borçmuş ki, caddeler arabadan geçilmiyor? kriz deyip durdular (özellikle koç ve yalakaları) ama KOÇ ne hikmetse dünya listelerinde 27 sıra birden yükseldi. krizde parası batanların büyük çoğunluğunun ise paraları isviçre bankalarında güvendedir. yani bu kriz tellalları kendi ülkesinin bankasına bile para yatırmayıp yabancı bankaları ve ülkeri zengin ederken, senin benim cebimden hortumladığı paralarıda isviçre bankalarına zulalar.
siz kriz mi görmek istiyorsunuz, buyrun gelin KANADA ya, görün kriz neymiş, işsizlik neymiş. ayrıca işsizlikten krizden dem vuran kişiler lütfen yarın bir HÜRRİYET GAZETESİ alıp orta sayfalarına bir baksın, kalem kalem saysın kaç tane işçi arayan yer var. erdoğan imf ye rest çekti çünkü daha önceki hükümetler daim olarak imf nin istediği faiz oranıyla borç alıyorlardı ki buda hatırlarsanız bankalardaki faizleri ne kadar yükseltiyordu. erdoğan ne dedi, şayet borç vereceksen şu faizden alırım işine geliyorsa? mesele budur. beyler akp aman aman o kadar iyi güzel şöyle böyle demiyorum ama gelen hükümetlere oranla çok çok iyi. çalmıyormu, yedirmiyormu, yandaşlarına peşkeş çekmiyor mu? evet illaki yapacak , bunu ben sizlerde yaparsınız yapmam diyen zaten yalan söyler. hiç değilse hepsini sömürmüyor ne yapacağız dünyanın düzeni bu işte. kimse Hz. Ömeri beklemesin. şunu atlamamak gerekir bazı şeyleri söyleyebilmek için evvela güçlü olmanız gerekir. buda el birliğiyle olur. ama biz öylemiyiz? halen memleketimizde adamcılık, memleketcilik, hemşerilik, yandaşcılık, siyasi görüşçülük hakim. solcumusun tamam bende , o zaman seni işe alırız, sağcımısın sana iş yok kardeşim. bunun örneklerini çoğalta biliriz. daim olarak bizi aşalayan, inançlarımıza hep laf söyleyen bir medya ile karşı karşıya değilmiyiz? siyonistlerin ilk yaptığı şey medyayı ele geçirmektir ki şuan bunu fazlasıyla yaşıyoruz. Türkiye yi baltalayan onca kişi medya kurumlarında hep baştacıdır, hatta hapiste olanlara dahi sahip çıkmaktan geri kalmaz. peki bu kadar ucuzmudur? ağızlara pelesenk olan 2 kelime ile her haltı yapmak yaptırmak bu kadar ayağamı düşmüştür? ATATÜRK ve LAİKLİK. bu ikisini söyle kefeni yırt. Ayıptır günahdır. Daha şurda kaç yıl oldu, 28 şubatı yaşayalı. memleketini vatanını çok seven sözüm ona ordu paşaları yönetimi ele geçirip ülkeyi 40-50 yıl geriye götürmediler mi? krizin parasızlığın işsizliğin dik alasını yaşamadık mı? ama şimdi bi görüyoruz , darbeyi seven, kişiler konuşup duruyor. sizin bizim insanlarada GÖBEĞİNİ KAŞIYAN ADAM, APTALLAR, SIĞIRLAR diyebiliyorlar. herşey siyasidir ve para da öyledir. uyanma zamanı gelmedi mi? |
07-21-2009, 08:59 AM | #8 |
Daimi Üye
Kayit Tarihi: Mar 2006
Yaş: 34
Mesajlari: 340
Teşekkür Etme: 5 Teşekkür Edilme: 10 Teşekkür Aldığı Konusu: 6
Üye No: 10920
Rep Power: 1446
Rep Puanı : 1557
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
katılıyorum sana kardeş kriz var diyorlar mağazalar tıklım tıklım yoollarda arabalardan geçilmiyor
|
07-21-2009, 11:44 PM | #9 |
ÇaKaL Üye
Kayit Tarihi: Mar 2007
Nerden: sİnOp...
Yaş: 35
Mesajlari: 1,510
Teşekkür Etme: 21 Teşekkür Edilme: 36 Teşekkür Aldığı Konusu: 23
Üye No: 37169
Rep Power: 2280
Rep Puanı : 68799
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Bayan
|
mantıklı düşünmek gerek krız olsa mıllet evınden dısarı cıkmaz para harcamamak ıcın ellerınden gelenı yaparlar gidip bakın alısverıs merkezlerıne tıklım tıklım..
|
07-22-2009, 01:09 AM | #10 |
Forum Kalfası
Kayit Tarihi: Aug 2005
Nerden: ManisA
Yaş: 38
Mesajlari: 7,071
Teşekkür Etme: 5 Teşekkür Edilme: 16 Teşekkür Aldığı Konusu: 15
Üye No: 4
Rep Power: 3489
Rep Puanı : 67186
Rep Derecesi :
Cinsiyet : Erkek
|
Bu konuda sana katılıyorum(alış veriş merkezleri ) .Ama krizin vurduğu yerler fabrikalar fabrikada çalışan işçiler
__________________
|
Bu Konudaki Online üyeler: 38 (Üye Sayisi : 0 Ziyaretçi Sayisi : 38) | |
|
|