![]() |
Sor Kalbine
Bir suçlu arıyorsan tutuklat onu tutuklat şu deli kalbini Suçu bir değil iki değil Hep yaptığı vukuat neyin nesi şu her gördüğüne takılmak Yine kaçamak yapmışsın gitmişsiniz deniz kenarına ay ışığı da varmış |
Söndürün Yangınları
Bu yangınlar nasıl nasıl söner Sarılır yaralar acılar diner Nasıl diner yüreğimizdeki tasa Sabırlar dularla huzur bulmasa Ne de olsa kavuşmak umudu var Nasıl çekilir ayrılık umut olmasa Tahammülüm kalmadı kalbim öfkeli Nerede başımı okşayan annemin eli Kim silebilir gözümden akan seli İn yüreğime gözyaşım ferahlat beni İn yüreğime in in in Nefretin sevgiye yenildiği gün Yetmiyor ah yetmiyor yine de sevgin Bundan sonra yaşlar sevinçler için akmalı Eller tokat için değil sevgiyle kalkmalı Ölenler öfkeyle değil dualarla uğurlanmalı Dost olmalı dost el eletutuşmalı 4 Ağustos 1996 Erenköy |
Sönmüş se aşkın ışığı
Her şeyi bırakıp Gidesi gelir insanın Hissiz birrobot sevgisiz Biri varsa karşın da Ne aşkın ışığı ne de Kalmamışsa hiç heyecanın Bir gece ansızın gidesi gelir insanın Belki kahreder kendine Geride kalan Nafile şimdi yanıp yakılmak Nafile ardın dan ağlamak Bir kez o kapı kapan ma ya görsün İnsan sevilmediğini bilirse Yaşamasın ölsün Onusuzmu ki geriye dönsün Sonuna kadar denerse sabrını Hiç ummadığı bir anda Hiç olmadık bir zaman da Herşeyi bırakıp gelir insanın |
Şu fani dünya
Uzat ellerini bir daha Bir daha öpem anam Ağlarsa anam ağlar Gerisi yalan ağlar demişler Ne de doğru söylemişler Nedir bu gurbetlerden Bu hasretlerden çektiğimiz Bitmedi mi bunca çile Niye yalnız bıraktı ki felek Neden gittiniz sizlerde istemiyerek Önce babam sonra sen Şimdi şef te yok ki Bir alo desin kısık sesiyle Canı abim sen de karıştın O kara topraklara Nasıl kıyıp ta basarım Dökülen yapraklara Nasıl kıyıp keseyim Bir ağacın dalını Ya dile gelirde derse ki Parmağımı kestin kızım Ya derse ki abim de Ne yaptın bacım kafamı kırdın Ah bu fani dünya Ne gerçek nede rüya Göz yaşımla sularım Kuruyan topraklarınızı ya Yazık ki uzaklardayım Unutamam taptaze hatıralarınızı Umarım kavuşuruz mahşer gününde |
Teşekkürler orman
Kara kara bulutlarsardı yüreğimide Sönmüş ruhumun yıdızı İçimde bir sızı bir sızı Siyah beyaz filmler Şimdi kan kırmızı Sönmüş meşaleleri dört nala Koşan sevimli kıratları Karşımda karanlıklar içinde bir ev Ormanda bir dev Her anışığı yanacak diye o evin Sabırla bekliyorum Ve masallarda kaldığınaİ İnandırmalıyım kendimi Ormandaki devin Kurdu kuşu börtü böceği Gizemine saklamış yeşil, Her mevsim yeşil kalan ormanın Teşekkürler orman |
Unutulma malı onlar
Fırtınalar kopmuştu içimde Haberi vardı Gözlerim den anlardı Zaten onun gönderdiği rüzgardı Biraz hoyratca da esse Normaldi Geçkin biri gibi olacak değildi ya Pek manalı bakardı Ben de yazardım cevabını Gönül postasıyla yollardım Himayeye ihtiyacı vardı Ara sıra kollardım Gitmek zorun daydı gitti Ben unutmalımıydım Hayır bin defa hayır Hayatıma sunduğu cönert sevgisi Saygısı ilgisi unutulmayı Hiç haketmiyor |
Unutulmaz yapan
Bahçedeki beyaz gülün Fidesini sen dikmiştin Yıkamıştın bahçeyi boydan boya Çay demlemiştin Ellerinle işlediğin beyaz keten örtü Fırından alıp servis yaptığın Dumanı üstünde tuzlu kurabiyelerin Birde misafirperverliğin Üçümüz oturmuştuk masanın çevresine Hatmi çiçeği Defne ağacı Malta eriği üzüm asması Pencerende sümerbank basması Perdelerin O şevkatli marifetli bonkör ellerin Günü unutulmaz yapan Bir daha ne gördüm Ne tanıdım sen gibisini Sohbetigüzel yüzü ay gibi Gözleri sürmeli tatlı kız |
Yağmur duası
Ders almadı kulların diye Rahmet yağdırmıyorsun Yağdır mevlam yağdır Şehitlerin toprağına Onların hürmetine bizide nurlandır Yetim çocukların kısmetine Sadık kullarının ismetine El açıp yalvaranların hürmetine Ezanın bayrağın bayrağa renk veren kanın Bir lokma peşinde koşanların Vatan millet için savaşanların Kuşların böceklerin karıncaların Köylünün çifçinin dualarının Hürmetine yağdır mevlam Susuz bir yazda ne yaparız biz Affet bağışla bizi yağdır mevlam |
Yağmur veGül
Sen ağlarken bulutlarla Ben de ağlarım Sen yağarken yağmurlar la Ben de yağarım Sen açarken güller le Ben de açarım Yağ yağ toprağıma Filiz filiz filizlen Gül de sensin gonce de sen Neşem de kederim de Kokun sinerken her yere Sedan mavi gökler de Renginle çiçeklerle Açarken sen gönlümde Güzelliğin mazeretim Mazur gör be sevdiğim |
Yalnız Değilim
Arıyormusun sen de eski günleri Bakıyormusun resimlere Eski dediğime bakma Onlar bugünkü gibi yeni Yeniden yaşıyorum hatırladıkca Nasılda bir hiç uğruna İnatcı iki keçi Yani sen ve ben Nasıl da inatlaştık Bir daha ne karşılaştık Ne de aradık birbirimizi Ben seni unutmadım Biliyorum sen de beni anıyorsundur Kulağımı çınlatıyorsun arasıra Sen de pişmansın değil mi Sanki hep öyle genç O yaşlarda kalacaktık O günkü gibi Yine Fesleğen Katmer Küpeli, Hanımeli, Gül de yetiştiriyorum Hani şu yedi verenlerinden Onlar taze taze ya Hayat dolu ya Ben de onlarla kendimi Genç hissediyorum Aynı mahalledeyim Yine eski komşularımla görüşüyorum Kış *******i bazen Çok üşüyorum Sıtma gibi bir titreme sarıyor bedenimi Biliyorum nedenini Yaşlılık belki de yalnızlık Ama çoğu zaman Yalnız değilim Sen geliyorsun dertleşiyoruz Romatizmalarımızdan İlaçlarımızdan yakınıyoruz Sigarayı bıraktım Bıraktım bırakmasına da Sen gelince bir tane Tek bir tane içiyorum Dayanamıyorum hem senin Hem de tütünün yokluğuna |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:58 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.