Size acı veren her şeye dayanma gücünü yüzleşme cesaretini ve her şeyden önce yaşamın ta kendisini veren yine sevgidir, aşktır. Aşkın size uzanan ellerine bir bakın. Kendinizi görün o ellerde kendinizi dipsiz kuyulara terk etmeyin. Kendinizi yargılamaktan kaçmayın. Kaçmak hiçbir şeye çözüm değil. Her kaçışınız yeni yeni acılar biriktirerek dönüyor ruhunuza. Acılarınız vücudunuzla sınırlı kalsaydı her şey daha kolay olurdu. Oysa içinize işliyor. Bu tahribatın vücudunuza yarattığı fırtınayı dindirebilir misiniz?
Küsmeyin içinizdeki sevgiyi küstürmeyin. Küskünlükler değil mi sizi asıl yaralayan.? Yüzlerinize yalan kokan gülücükler saklamayın. Sevgi yanı başınıza kadar gelmişse ve aldırmamışsanız işte o zaman yalnızsınız.
Ne kötüdür yalnız kalmak. İçinizden birikerek artan yalnızlığın acısını eksik heyecanlarla gidermeye başlarsınız. Bir türlü anlayamazsınız neyin eksik olduğunu. Eksikliğin ürkütücü yüzleşmesinden kaçmak için daha değişik tatlar arar bedeniniz. Ruhunuza yaşattığınızı sandığınız her yeni heyecan bir öncekini aratır olur. Bir gece vakti çıkmaz bir sokakta , devrilmiş çöp bidonlarının arasında bulursunuz kendinizi günün birinde. Ne zamanın, ne yerin önemi kalır. Kaybettiğiniz gülleri çöplerin arasında bulursunuz.
|