www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee  

Geri Git   www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee > Forum > Eskiler (Arşiv)

Eskiler (Arşiv) Eski konular

CevaplaCevapla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Old 04-27-2006, 08:08 PM   #1
CaKaLBoT
ÇaKaL Üye
 
Üyelik Tarihi: Jan 2006
Mesajlar: 1,791
Teşekkür Etme: 0
Thanked 88 Times in 15 Posts
Üye No: 26295
İtibar Gücü: 2552
Rep Puanı : 76884
Rep Derecesi : CaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond reputeCaKaLBoT has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Talking İnci Aral, “Ölü Erkek Kuşlar” kitabında aşka daır

Aşk-ı Manya

“Rüzgarın sizi götürüp aralıksız vuracağı o kıyı.” İnci Aral, “Ölü Erkek Kuşlar” kitabında, aşka kapılmayı böyle tanımlıyor. Zaten sevgi seline kapılmışsanız, gerçeklerden uzaklaşan duyularınız kapamışsa kapılarını başka kollara, sevmeye yeni başlamış ya da sevdikçe coşuyorsanız, aşkınızın tarifini dile dökemezsiniz. Düşüncelerinizde bir bütündür artık o duygu biçimi.

Unutulmamak! Yaşarken, sevgi duyduğunuz birinden ayrı düşerseniz, unutulmaktan korkarsınız. “Seviyorsa terk etmez” cümlesi, en büyük telkindir. Uzaklık, özlemin ateşini körükler ama, bazı mesafelerde bağlantılar zayıftır. Aşkın gücü, yollara yenik düşer. Yeni bir aşk kokusu, dokunmaya açlık, bekleme girdabı, sizi taze bir mıknatısın çekim gücüne götürür. Yine de aşk, inadına sevmektir.

Saplantılı aşk… Karşı konulamaz bir cazibe, üstelik karşı tarafın herhangi bir tepki göstermesine gerek kalmadan, hayat boyu bağlı kalmak, hayat boyu ümit etmek! Erotomanyak, yani aşk hastalığı tutarsa midenizi, geçmiş olsuna gelenlerden anlayış beklersiniz, çünkü anlamaz kimse sizi. Çevrenize zarar vermek, kalbinizi yaralamaz. Varsın karşı taraf sevmesin sizi. Angélique’i oynayan Audrey Tautou, “À la folie... pas du tout” filminde ne kadar etkili anlatmıştı aşk hastalığını. Ve "aklım çılgınca olsa da mantığım sabırlı olmamı ve daima ümit etmemi söyleyerek kalbimin acısını yatıştırıyor." diyordu 50 yıl akıl hastanesinde tedavi gören bir erotomanyak. Sabretmek, kimi zaman ermişlik boyutuna götürse de sizi, bazen de bataklığa sürükler, çabalamanızla daha da dibe saplanırsınız. Çekip çıkarmak mümkün olmaz sizi o çamurdan, kurtarma çalışmaları paramparça eder bedeninizi. Ruhunuz zaten artık bedenden kopmuş, sevgiliye ait vücutta yer bulmaya çıkmıştır.

Çelişkiler… Belki yüzlerce, binlerce kez, fikirleriniz arasında bocalarsınız. Artık algılamaktan uzakta, söylenenler sizi etkilenemeyecek, bakar-kör olacaksınız. Yağmur damlalarından kaçamazsınız. Bir şekilde aşkın suları bir yer bulup ıslatır bedeninizi. Aşka karşı eve kapanmak, sizi yağmur sularından ancak bir süre koruyabilir. İçe kapandıkça, fırtına derinlerinize sokulur. Aşkta kıskançlıkla birlikte, iyi ya da kötü çelişkiler bırakmaz paçanızı. Ne yana baksanız, aklınızdaki görüntüleri silemezsiniz. Saniyeler, saatlere dönüşüp sizi yer bitirir, zaman güneşte kalan yağ misali sinirlerinizi eritir. Soğuk değildir belki ama, titrersiniz.

Aşk şair yapar insanı. Öyle kafiyeler çıkar ki kaleminizden ya da dilinizden, kendiniz olduğuna inanamazsınız. Okunan her şiir, sanki sizin için yazılmıştır. Her rüyanın yorumu, aşka yorulmalıdır. İşinizi kaybetmeniz aşktan, işe girmeniz aşktan, acıkmanız aştan…

Aşka inancını kaybetmek. Duyguları körelmek. Bunlar, göz kamaştırıcı ışıktan korunmak için, elleri gözlerde birleştirmekten öteye gidemez. Aşka inancı kaybetmek değil, çıkış yolunu bulamamak, ya da yolları bile bile labirent haline getirip başladığınız yere geri dönememek olsa gerek.

Buluşma adına kararlaştırılan ya da aşk için ara verilen bir zamanın ardından, tüm çalan telefonlar, kapıya gelen ve kapının ardında bekleyen her kişi, gözlerin saate takılması, gürültü içindeki sessizlik, toparlanamama, uykusuzluk, nefes darlığı, yutkunma zorluğu, ağız kuruluğu, işte bunların her biri beklentilerin bütününü oluşturur.

Sanki, radyoda sizin aşkınızı anlatan yeni bir şarkı daha çalıyor. Pes doğrusu, hepsi de duygularınızdan yola çıkmış. Sakinleştirmediği halde öyle düşünülmek istenen, ardı arda yakılan sigaranın boğucu ortamı, görüş açınızı da damarlarınız kadar tıkar. Sarhoş olmak istersiniz. Sarhoş olunca, en güzel ses sizindir. Seviyorsunuzdur ve bunu da herkesin bilmesi gerekir. Saatlerce karşınızdakine aşkı anlatır, tarif eder, hiçbir ayrıntıyı atlamamaya çalışırsınız.

Yoksa anlamaya mı başlıyorsunuz. Aşk adına oluşan tüm saplantılar, mutluluk içinde bile yaşanan kaoslar, her aşk şarkısı ya da yazılan her duygusal kitapta sizin motifleriniz… Aşk acısı, olumlu ya da olumsuz ve yorumsuz, her birey için toplamda aynıdır. Sadece, beklenen sonlar farklıdır.
__________________
CaKaLBot Banlanmış ve üyeliği iptal edilmiş üyelerin mesajlarını tek nickte toplayan bir bottur.
CaKaLBoT çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
Old 04-27-2006, 08:13 PM   #2
RoStWell
Forum Demirbaşı
 
Üyelik Tarihi: Dec 2005
Yaş: 38
Mesajlar: 5,215
Teşekkür Etme: 76
Thanked 3,698 Times in 908 Posts
Üye No: 4324
İtibar Gücü: 4408
Rep Puanı : 193277
Rep Derecesi : RoStWell has a reputation beyond reputeRoStWell has a reputation beyond reputeRoStWell has a reputation beyond reputeRoStWell has a reputation beyond reputeRoStWell has a reputation beyond reputeRoStWell has a reputation beyond reputeRoStWell has a reputation beyond reputeRoStWell has a reputation beyond reputeRoStWell has a reputation beyond reputeRoStWell has a reputation beyond reputeRoStWell has a reputation beyond repute
Cinsiyet :
Varsayılan

saol kanka
RoStWell çevrimdışı   Alıntı ile Cevapla
CevaplaCevapla


Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir)
 

Yayınlama Kuralları
Yeni konu açamazsınız
Cevap gönderemezsiniz
Eklenti ekleyemezsiniz
Mesajlarınızı düzenleyemezsiniz

Kodlama is Açık
Smilies are Açık
[IMG] code is Açık
HTML code is Kapalı


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
“İzekleme” ile “adıllama” etkileşimi GooD aNd EvıL Eskiler (Arşiv) 0 12-28-2008 05:49 PM
AŞka Ve Sevgİye Daİr GooD aNd EvıL Eskiler (Arşiv) 0 10-29-2007 09:11 AM
AŞka Daİr GooD aNd EvıL Eskiler (Arşiv) 0 10-29-2007 09:09 AM
AŞka Daİr Kéan aRs Eskiler (Arşiv) 2 08-21-2007 01:24 PM
AŞka Daİr Kéan aRs Eskiler (Arşiv) 0 08-21-2007 10:03 AM

Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 02:21 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.