![]() |
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57904
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() “İzekleme” ile “adıllama” etkileşimi “İzekleme” ile “adıllama” etkileşimi
Prof. Dr. Ömer Demircan Sözel üretimde öge dışlama her ne kadar (ellipsis: dışlamak, atlamak >) “düşüm”[1] olarak anılıyorsa da, ona bağlı bilgisel bir kayıp oluşmadığı için bu işleme “izleme” (< bir ize indirgeme) denmiştir[2]. Sözgelimi (1)’de ayraç içine alınan ögeler: “o, o, iken, birileri, onun, o, -nin evin” dışlanmış olup; ya-zımsal birim olarak metinde yoktur (1). Yücel, 2005: s. 7’den: (1) (O) Yıllardan beri böyleydiø1ø2 işte, (o) evde ya da sokakta (iken) (birileri) ne zaman (onun) canını yaksalar, (o) soluğu Meryem Ebe(-nin evin)de alırdı ø1ø2 [3]. “Adıllama” (pronominalisation), bir ad öbeğini (AÖ) ya da adlaşmış bir öbeği (gerekli ulamsal, işlevsel ekleri koruyarak) gerçek bir “adıl”a (daha doğrusu adıllı bir öbeğe) indirgemektir. Söz üretiminde adıllar “yeni içerik” taşımayan ad işlevli birimlerin yerine: “daha önce verildi”, “daha sonra ve-riliyor” ya da “biliniyor” anlamında seçilip o ad öbeğine koşulan ulamsal, dizimsel ekleri de alırlar[4]. (1) örneğini izleyen ikinci tümcede(2) “Meryem Ebe” yerine üçüncü kişi adılı “o”, nesnel “o-na” biçimiyle tümceye girmiştir. (2) Kumru, (kendi) kafasına (birilerince) bir şey takıldığı zaman da ona koşardı ø1ø2,... (Yücel, 2005:7) Yücel’den (2005:7) alınan kesiksiz metinde (9) öncelenen iki kişi: Kumru, Meryem Ebe arasında bir etkileşimden söz edilir. Meryem Ebe birin-ci tümcede geçtiği, katılan olarak bilinen olduğu için, ikinci tümcede dolaylı nesne (yararlanan) olarak onun yerine, “o-na” seçilmiştir. Türkçede nesnel bir izek bulunmadığı, odak seçilen (yani en yüksek vurgu alan) öge dışlana-madığı için bu adıl (AÖ =) ‘ona’ zorunlu bir seçimdir. Bilinen olmak ile odak olmak ayrı işlemlerdir. Öyleyse ada göndermeler: (3) i. Gönderme önceki/sonraki ad ile özdeşse bilinen ad öbeği düşer. ii. Gönderme ad öbeği ile özdeş değilse o bilinen AÖ adıllanır. iii. Odak seçilen öge adıllanabilir ama dışlanamaz. Dışlanan bir ad öbeği yerine gerçek bir adıl kullanılmamışsa, orada düşmüş bir adılın bulunduğu varsayılıyor ve o adıl, İngilizce “pronoun”dan bir kısaltma: öncülü varsa ve uyumlu ise (PRO) ile, öncülü yoksa ve uyum-suz ise (pro) olarak veriliyor (Kornfilt, 1984). Yukardaki iki örneğe (PRO) ile gösterim uygulanırsa, işlem daha kolay anlaşılabilir. (4) (PRO) Yıllardan beri böyleydiø1ø2 işte, (PRO) evde ya da sokakta (iken) (PRO) ne zaman (PRO) canını yaksalar, (PRO) soluğu Meryem Ebe(-nin evin)de alırdı ø1ø2. Kumru, (PRO) kafasına (PRO) bir şey takıldığı zaman da ONA koşardı ø1ø2, (PRO) düşüp (PRO) bir yerini kanattığı zaman da (PRO koşardı ø1ø2), (PRO) so-kakta (iken) çocuklar(PRO) alay ettiği zaman da (PRO koşardı ø1ø2), (PRO) ana-sından ya da (PRO) kardeşlerinden dayak yediği zaman da (PRO koşardı ø1ø2). İngilizce türü bir dille karşılaştırıldığında Türkçe (PRO-drop) “adıl düşüren” bir dil olarak görülmektedir[5]. Bu açıklamaya göre adıllama işlemi ile izleme işlemi arasında şöyle bir dönüşüm algılanır. (5) Bilinen bilgi yüklü AD ÖBEĞİ Þ ADILLAMA işlemi Þ adıl DÜŞÜRME işlemi. Bu bakış açısına göre “bilinen içerik” taşıyan her ad öbeği önce bir adılla anlatılır. Bu adıl kavramı sonra “gerçek” ya da “sanal” (boş) bir adılla tümceye katılır. İngilizcede öznel olan ve öteki adıllar düşmez, ad öbeği ye-rine gerçek adıl kullanılır. O dilde bir adılın düşmesi için bir tümceciğe önce bağımlılaştırma işlemi uygulanır. Bu durumda Türkçenin İngilizceye göre sınıflanması doğru da olabilir yanlış da. “Düşüm” daha genel, adıllama ise daha dar bir işlemdir. Yalnızca adıllar düşmez, adıl-dışı ögeler de düşebilir. Yücel’den (2005:7-8) alınan metinde (7,8) gerçek öge kullanımı ile izleme oranlarına bakılırsa (6,8,9), adıllama izlemeden çok daha dar bir iş-lemdir. (7) içinde toplam izlemeye göre gerçek öznel adıl kullanımı %3.84 (6.3), (düşen + düşmeyen) toplam özne sayısı içinde gerçek ad özne/yapan kullanımı ise %30.12 çıkmaktadır. Buna %3.84 adıl kullanımı da katılırsa öznel düşüm oranı %66.04 olur. Ad olarak nesne kullanım oranı %30, adıl nesneye dönüşme %6.04’dir. %4 dolayında gerçek adıl özne, % 6 kadar gerçek adıl nesne kullanılan bir dilde adıl düşümü değil de gerçekte ad öbeği düşümünden söz etmek gerekmiyor mu?
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|