Mehmet Nacar

[GooD aNd EvıL]

Telaşlı

Gözlerimin içinde beliren hayalleri,
Sevgiyle kıskanırsın, nice yıllardan beri.
Kollarımı boynuna sarmak için ileri,
Adım atıp yanaşsam, telaşlanır, dur dersin.

Nakış gibi işlenmiş, çiçek gözler tenine,
Beni davet ederler, bir sevda şölenine,
Gözlerinin içine bakmak için ben yine,
Adım atıp yanaşsam, telaşlanır, dur dersin.

Özleyen ellerimle saçlarını okşamak,
O kadife teninin kokusunu koklamak,
Seni bağrıma basmak, yüreğimde saklamak,
Arzusuyla yanaşsam, telaşlanır, dur dersin.

Aramıza koyduğun o bir adım yüzünden,
Kırgın kırgın severim, sezdirmem ki, sana ben.
Ellerini ellerim okşayarak severken,
Biraz daha yanaşsam, telaşlanır, dur dersin.

[GooD aNd EvıL]

Türbe

Sanma ki, bu kahır, bu sitem sana,
Bütün kızgınlığım banadır, bana.
Aklım firar etti, kaçtı yabana,
Akıla rest çeken deliyim bugün.

Çılgınca çağlayan, bulanık akan,
Geçtiği yerleri dağıtan, yıkan,
Dünyanın, evrenin üstüne çıkan,
Kahreden bir sevda seliyim bugün.

Mecnun adaylığım geçer içimden,
Seçimi kaybedip, çıktım seçimden.
Gönül dergahında kendi açımdan,
Türbeye gömülmüş, veliyim bugün..

Dünya dedikleri köhne çatının,
Temeli çürümüş, sevgi katının.
Sevda dedikleri yarış atının,
Yarı yolda düşmüş, nalıyım bugün.

Seni sevmek suç mu, mutluluk hani?
Mutluluk özlemi bitirdi beni.
İkiyüz Azrail, beşyüz zebani,
Toplandı başıma, ölüyüm bugün.

[GooD aNd EvıL]

Ummazdım Senden

Issız denizlerde sahipsiz koydum,
Gölcük ovasında kırılmış faydım.
Dipsiz uçurumun kenarındaydım,
Sırtımdan itmeyi ummazdım senden.

Fettanlık içinde, nazla gülerek,
Aklımı başımdan alman mı gerek?
Hasret pazarına köle ederek,
Bedava satmayı ummazdım senden.

Başına giydiğin sevda tacını,
Kırarak alırsın, haksız öcünü.
Gönlüme sevdanın darağacını,
Gözünle çatmayı ummazdım senden.

Bir bakışta çaldın, uçan halımı,
Derya ortasında deldin salımı.
Zincire vurarak iki kolumu,
Zindana atmayı ummazdım senden.

Sevgi bahçemize kurdun çardağı,
Gönül masasında kırdın bardağı.
İçimde patlatıp bir yanardağı,
Gözümde tütmeyi ummazdım senden.

İlahi besteydik, sır idik dile,
İkimiz tek nota ağlayan telde.
Vefasız yıllara perişan halde,
Bırakıp gitmeyi ummazdım senden.

[GooD aNd EvıL]

Umut Gölü

Doyumsuz sevdayı, ela gözlerin,
Ekmeyi bilmiyor, gönül evinden.
Hüzün perdesinin ardından derin,
Bakmayı bilmiyor, gönül evinden.

Eski günler gelmez, geçirdik çağı,
Kördüğüme döndü, ayrılık bağı.
Hayalin sapladı, hasret mızrağı,
Çekmeyi bilmiyor, gönül evinden.

Saatler yıl oldu, geçse de tek tek,
Zehirler sızdırır, bal dolu petek.
Yağmur çok, bulut çok, vuslattan şimşek,
Çakmayı bilmiyor, gönül evinden.

Yıllardır kurudu, umudun gölü,
Hasretin çalısı kapladı çölü,
Hüzün yağmuruyla kükreyen seli,
Dökmeyi bilmiyor, gönül evinden.

Umut ağacında tuttuğum dallar,
Kırıldıkça beni kedere yollar.
Özlemle, hüzünle yıkılmış haller,
Çıkmayı bilmiyor, gönül evinden

[GooD aNd EvıL]

Umut Salıncağı

Gözleri ufukta, sevda yolcusu,
Her sevda uğruna ölünür sanma.
Aklını kandırır, gönül falcısı,
Mecnun aramakla bulunur sanma.

Bahtına adanmış sevda var serde,
Öğren sevilmeyi, sırrıma er de.
Mateme sararak gittiğin yerde,
Sevda şarkıları çalınır sanma,

Şeytanlar çirkini güzelde saklar,
Dönüşü olmayan yolu salıklar.
Yüzdüğü denizi bilmez balıklar,
Okyanus pazardan alınır sanma.

Zirvede bulutsun, gönül dağında,
En yüce sultansın, yar kucağında.
Umut bahçesinin salıncağında,
Bekleyen her zaman salınır sanma.

Düşünür beyinler, söyler dudaklar,
Tarih her acıyı özenle saklar.
Gelecek nesiller okuyacaklar,
Kendini vefalı bilinir sanma.

Sana gönül veren sarhoş serseri,
Dünyaya gelmedi, Mecnun'dan beri.
Ellerde bularak, bendeki yeri,
Her iki cihanda kalınır sanma.

[GooD aNd EvıL]

Unut Bu Sevdayı

Sen yolun başındasın, ben yolun sonundayım.
İkimiz bir araya neyle nasıl geliriz?
Deme ki, mucizeler yaşanan zamandayım,
Sen ileri ben geri, usul usul geliriz...

Sihirli bir define bulduğumuz kesin de,
Pazarda tek parayız, şeytanın kesesinde.
Halka açık oyunun perdesiz sahnesinde,
Sen çılgın pop müziği, ben de fasıl geliriz.

Zehirli arı dolu, gönlümün ince yeri,
Bıçaktan ayaklarla gezer yıllardan beri.
Çevremizi kuşatan bunca uygar serseri,
Sahtekâr arasında biz mi asıl geliriz?

Mutluluk gömleğini gönlümden çıkararak,
Unut sen bu sevdayı, vuslat yıldızdan ırak.
Kösele suratlara sevdayı haykırarak,
Kirlenmiş sevdalarda, aşka gusül geliriz.

Feleğin masasında defterimiz dürülür,
Sayfa sayfa çevrilir, hesabımız görülür.
Sur'un öttüğü günde belki izin verilir,
Dünyaya temiz sevda, yeni nesil geliriz.

[GooD aNd EvıL]

Unutulmuş Duygular

Gaipten bir sestin sanki, yüreğimde çınlayan,
Gözlerindi gönlümdeki, türküleri dinleyen.
Özleme köle dünyamı, umutlarla kuşattın,
Unutulmuş duyguları, yeni baştan yaşattın.

Yine düşürdün tuzağa, deli gönül biçare,
Başkasına kul olmuşsun, geç kalmışım, ne çare?
Bitti dediğim yolları, bakışınla baş ettin.
Unutulmuş duyguları, yeni baştan yaşattın.

Böyle bir yel esmemişti, nice yıllardan beri.
Soğuk külleri savurdun, ışıldattın közleri.
İki gamze, bir gülüşle, durgun göle taş attın,
Unutulmuş duyguları yeni baştan yaşattın.

Anladım ki, akıllanmam, zırdelinin tekiyim.
Sen sevda dağında yolcu, ben azılı şakiyim.
Yaşadığım cehennemi, varlığınla hoş ettin.
Unutulmuş duyguları, yeni baştan yaşattın.

[GooD aNd EvıL]

Uslanan

Kimlere gülümser, kimlere bakar?
Bir dalar denize, bir geri çıkar.
Narin bedeninden damlalar akar,
Düşen her damlayla ıslanan benim.

Kumlara serilip, uzandığında,
Binbir ışıltıyla bezendiğinde,
Sahilde salınıp, gezindiğinde,
Ah ile, vah ile beslenen benim.

Bülbül gibi öten, gülen, gülüşen,
Bakışları cennet, bedeni gülşen.
Hem doğarken şanslı, hem doğuştan şen,
Hüzün dağlarına yaslanan benim.

Şimdi uzaklarda, bensiz dolaşır,
Tatlı bakışını elle bölüşür.
Her adım atışı bana ulaşır,
Ayak izlerini kıskanan benim.

O sır öğretmeni, ben okuluydum.
O vefalı yolcu, ben de yoluydum.
Bir zaman çılgındım, deli doluydum,
Hasret sopasıyla uslanan benim.

[GooD aNd EvıL]

Uslanmaz Çocuk

Başıma bir kova, buzlu su döksen,
Yere ulaşmadan, buharlaşacak.
Bir sürpriz yaparak, karşıma çıksan,
Seni sarmak için, açılmaz kucak.

Bulutlar yan yana, bulutlar kat kat,
Umut yolcusuna, eder refakat.
Sen beni ne kadar, üzsen de fakat,
İçimde yıllarca, tüter bu ocak.

Kahırlar içinde, başladım güne,
Ne bıçaklar yemiş, sızlayan sine.
İnandırmak için, sevildiğine,
Karşına çıkarsam, kaç bucak bucak.

Benim sevdam bütün, sendeki buçuk,
Emelin gitmekse, kapılar açık.
Yüreğim dediğim, uslanmaz çocuk,
Seni aradıkça, bende bulacak.

[GooD aNd EvıL]

Uykusuz *******

Her gece yarısında uykularım delinir,
Kör karanlık açılır, dev bir hayal belirir.
Yüreğim hızla çarpar, seven gönlüm delirir,
Kan ter içinde kalır, koşarım ona doğru.

Hıçkırıklı gönlümü ******* avutamaz,
Kapıldığı büyüyü gözlerim unutamaz.
Uzar yorgun kollarım, deler geçer tutamaz,
Kahırlanıp yüz dönsem, eğilir bana doğru.

Yanardağlar misali kor saçar bacalarım.
Bu hayalle tükenir, uykusuz *******im.
Gitmesin kalsın diye, çırpınır bocalarım,
İsteksizce ayrılır, ışıyan güne doğru.