Enerji Boşa Gidiyor

[Bostandere]

Greenpeace, Türkiye`deki güneş enerjisi potansiyelinin değerlendirilmesiyle elde edilecek enerjinin dört nükleer santrale eşit olduğunu açıkladı.
Greenpeace Akdeniz Enerji Kampanyası Sorumlusu Hilal Atıcı, "Çatılara yerleştirilecek güneş pilli (fotovoltaik) sistemle Türkiye`de potansiyelin değerlendirilmesiyle elde edilecek enerji, dört nükleer santrale eşit. Ayrıca, çevreye de zarar vermiyor. Çernobillerin yaşanmaması için risk almayıp çok daha avantajlı bu enerji türüne yatırım yapmamız gerekir" dedi.

Yatırım yok
Türkiye`nin gerekli yatırımlar yapılmadığı için milyarlarca kilovat güneş enerjisini kullanamadığı söyleyen Aıcı, Türkiye`nin güneş enerjisi potansiyelin 131 milyar kilovat saate ulaştığını, fotovoltaik potansiyelin ise yıllık 28.6 milyar kilovat saat olduğunun belirlendiğini, ancak değerlendirilemediği için bunun heba edildiğini belirtti.

Tüketicilerin çatılarına güneş sistemleri kurup, ana dağıtım şebekesi hizmeti sunan kuruma satmalarını sağlayan teminat politikasının 41 ülkede uygulandığını belirten Atıcı, İspanya`da yasal düzenlemelerde zorlayıcı hükümler bulunduğunu, ancak bu sistemin henüz Türkiye`ye getirilemediğini bildirdi.

İki yılın ardından kar
Atıcı, çatılara kurulacak güneş pilleri sistemiyle tüketicilerin enerji üretebileceğini, ayrıca çift taraflı sayaçla evin sıcak su, ısınma ve elektrik ihtiyaçlarının karşılanabileceği, harcamaları amorti eden iki yıllık sürenin ardından da kar elde etmenin mümkün olduğunu söyledi.

Enerjinin kullanılmadığı saatlerde ise güneş pili sistemiyle biriken miktarın ana şebekeye aktarıldığını ifade eden Atıcı, "Daha sonra tüketici, bunun karşılığında enerji kullanabilecek veya ana şebeke hizmeti sunucusundan ödeme talep edebilecek. Bu dünyada uygulanan bir sistem" dedi.

Kış aylarında bile sorun yaşanmaz
Bu sistem ile güneş enerjisi potansiyeli yüksek olan Türkiye`de kış aylarında bile enerji sıkıntısı yaşanmayacağını belirten Hilal Atıcı, "doğalgaz tüketiminde kışın Rusya ile yaşanan sorunlar nedeniyle yapılan zorunlu tasarruflar, böylelikle ortadan kaldırılabilir`` diye konuştu.

Politikalar gözden geçirilmeli
Güney bölgelerinde hemen hemen bütün evlerin çatısında güneş enerjisiyle su ısıtma sistemlerinin bulunduğuna, bu konuda Türkiye`nin dünyada üçüncü sırada yer aldığına dikkat çeken Atıcı, "Herhangi bir politika olmamasına karşın vatandaşların talebiyle gelişen su ısıtma sistemlerinde olduğu gibi fotovoltaik enerjide de aynı başarı sağlanabilir. Bu konuyla ilgili enerji politikaları gözden geçirilmeli. Güneş panellerinin üretiminin Türkiye`de yapılması için yatırımcıları cezbedecek bir garanti sistemi sağlanmalıdır" dedi.

Atıcı, fotovoltaik enerjinin hükümetler tarafından da desteklenmesi gerektiğini, çok sayıda ülkenin fosil yakıt ve nükleer yakıt enerjisini kullanmaktan vazgeçtiğini söyledi.

Türkiye`nin Japonya ve Almanya`dan daha fazla potansiyele sahip bulunduğunu vurgulayan Atıcı, "Fotovoltaik, küresel ölçekte son yılların hızlı gelişen sektörü olmasına karşın Türkiye`de emekleme aşamasına bile geçemedi" dedi.

2 milyar kişiye elektrik sağlanabilir
Uluslararası çevre örgütü Greenpeace ve Avrupa Fotovoltaik Sanayisi Derneği`nin ortak hazırladıkları `SolarGeneration` piyasa raporuna göre, 2025`e kadar her yıl 113 milyar dolarlık küresel yatırım yapıldığı takdirde güneş, 2 milyardan fazla insana elektrik ve 2 milyondan fazla kişiye de iş imkanı yaratabilecek.

Raporda, bu yolla 140 orta ölçekli kömür termik santralına eş 350 milyon ton karbondioksit salımının önleneceği ve 2040`da güneş elektriğinin küresel talebin
yüzde 16`sını karşılayacağını belirtildi.

Raporda, ayrıca, 2005 yılında tüm dünyadaki güneş fotovoltaik sistemlerinin kurulu gücünün yaklaşık 10 orta büyüklükteki termik santralın ürettiği değere ulaştığı, küresel ölçekte sektörün cirosunun yaklaşık 10 milyar doları bulduğu kaydedildi.