![]() |
|
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12091
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ölü Yıldızlar
ölü yıldızlar düşerken bakışıma yol kıyısında ölmüş itin gözlerindeki gibi kim konuk eder beni... türkmen kilimlerine benzer üstünde uyuduğum keder yazgısını kabullenmiş bir yitik olduğum çölde dilimde yaralı geceyi giyinmiş kelimeler sevda sevda dedikleri sürgünlüğe söylenmiş bir şarkıdır rüzgarımda ellerim yalnızlıktan kırılmış ıssızlığın dalları gülüşüm deli yellerde savrulan yurtsuz yelkovan dikeni doğuştan sürgün bir yitiğim bu çölde kim konuk eder beni... aslında gül de bir gurbetçidir hep en güzel yerinde karışır toza küle savrulur dönmemesine hançerse zaten ölümün ellerinde... ey sevgili beni başkaları gibi sevme... dağlarla konuşup sularla öpüşmemi bakışların diline dökebilirler kendi akrabalarını kendileri seçenler bilirler tüm haklı kavgalarda ateş kadar ölümsüzüm ne aşklar bensiz olur ne dünya döner ey sevgili beni başkaları gibi sevme... uzaklar yakını yakınlar uzağıyım bu çölde yitik serapsız hesapsız uzak... yakın yitiklik ki gitmelerin yazgısı her gidişimizde yağmurlardan başka kimler ağlar ki yıldızlardan başka kimimiz var ki bir başka bizden gayrı kim konuk eder bizi… |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12091
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Önce İçimizdeki Çocuklar Sevdi Birbirini
-1 'şair mürekkebini damlattı kırmızı karanfile karanfil geceye dönüştü şair geceyi severdi sevgilisi mürekkebini şairin *******i tükenmesin diye kanını akıttı kırmızı karanfil karaya dönüştü şair *******de kaldı.... ..as' türküleri külrengi bakışları gülsüz özleyişi sızım sızım sevdası köz baharı güz gülüşleri yama yama yara yara düşleri yağmalanmış yaşamların orada başka yağmurlar gibi yağdın delisularınla geldin yangınlarıma zamanın vurulduğu akşamların orada korunaksız yanlanma sapladın hançerini vurgun düşürdün beni sürgün düşürdün... vahşi rüzgârlarımla savurdum dallarını duvarına çarptım -dağlarına saldırdım denizlerine isyanla dövdü kıyılarını düşlerimi çıldırttı uçurumların bağrımdaki diken tarlasında nazlı bir ceylan önce içimizdeki çocuklar sevdi birbirini ne sen farkına vardın el ele tutuştuklarının birlikle oynadıklarının ne benim haberim oldu gizlerini parçaladım çöllerini seçtim deli akışlarının gelip bağrına düştüm orada gece çatladı ve ay kerpiç duvarların yüzünde başka türkülerle anlamlandı ateştin ve alevlerin ellerimde evcilleşti gül açtı.... -2 Şimdi sevdiğimi söylesem yelkovan dikenlerine ki yellerde savrulmaktır yaşamları kerpiçlerin arasından imgeler toplarım gökyüzü bir şenliğe dönüşünce akşamları sesin yüreğimin tan sökümüdür bahar yeline keser nefesimde nefesin sözcükler dizelerden gazel olur dökülür dilsizliğimsin sen ey şarkım gözlerimdesin... -3 şimdi bozkırımda bir ayçiçeği tarlası seni sevmek ve rüzgârda halay çeken yeşil ekinler gibi yıldızlara gülümsemek seni gökyüzünde kuş sağnağı o linç edilmiş toprakta yedi kollu can ırmağı seni sevmek... aşkın ki acının örsünde dövülmüş yüreğimi körpeyeşil şiirlerle tutuşturur suyu ateşle seviştirir aşkın ki bahar bahçe bin bir gece masalı gülüşün dünyamı değiştirir gidersen gülüşünün gökkuşağından bana ışık ver yüreğim karanlıkta kalmasın boğulurum sevdiğini fısılda geceye arada bir o zaman bir yıldız göz kırpar bana seni içimde bulurum avunurum... -4 güneşin düştü ömrüme sevincinin milâdıdır bahar soluğun olmalı bağrımda esen imbat dindi içimdeki sızı aşkının fermanıdır kolların boynuma dolanan şafak senin ellerin yanağımda yalnızlığın dermanı işgilli sarılardan kurtuldu gülüşler baştan başa öpüşünün bahçesinde gül harmanıdır... -5 yeşerecek ayak izlerin hüzünler ürkecek salnışından hep böyle geleceksin sevinçli bir çocuk olacağım bakarken gözlerine gökkuşağı yüzünden doğacak güleceksin her gece kolların samanyolu olacak boynumda ne kadar sevdiğimi söylemeyeceğim sen bileceksin... -6 şairdim coşkudan çıldırdı kalemim geceye dönüştürdüm kırmızı karanfili delirdim yaktın şiirlerimi sonra sen kırınızı karanfile dönüştürdün geceyi... |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12091
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Özlem
gül üşür ben yanarım tül bulut silemez yüzümden kederi umut acır- umut kanarım ısıtamaz içimi ufktumda solgun güneş düşlerim diken üstünde bir gülüşün kaldı gülüşün dağ dağ dağlayan ateş kördür gece ellerim kollarım kırık özlemin çıban kesmiş bağrımda acı bu yürek kavlarım uçamam kanadım yanmış gamla kan sızar umut sızlar gözlerim alışamaz karanlığına gül açar ağlarım yokluğuna gecenin yanaklarında yıldızlar damla damla ve gün solar uzaklarda bekleyişin deli suyu sürükler yüreğini için için yanarsın şimdi gövdesini taştan taşa hışımla çarpan bu deli yağmurum ben bu ne demek sen anlarsın... |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
Konu Araçları | |
Görünüm Modları | |
|
|