![]() |
![]() |
#1 |
Administrator
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2005
Mesajlar: 8,106
Teşekkür Etme: 20 Thanked 155 Times in 28 Posts
Üye No: 1
İtibar Gücü: 70000
Rep Puanı : 434913
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet :
Ünvan : Admin
|
![]() Bipolar bozuklukları, sanatsal yaratıcılığı kışkırtıyor...
Aşağıdaki yazıyı, Yusuf Ziya AY’ın bir yazısından alıntıladım. Delilik ve Sanat üzerine çarpıcı bir inceleme. Yapılan araştırmalar, nevrotik kişiliğin sanata çevrilebildiğini, iki uçlu duygu durumu bozukluklarının sanatsal yaratıcılığın önünü açtığını, akıl hastalıklarının sanatla tedavi edilebildiğini gösteriyor. Geçirdikleri depresyonlarda çektikleri dayanılmaz acılarını ölümsüz resimlerine yansıtan Van Gogh ve Munch. Çağının kaos dolu altüst oluşlarında, insanın coşkun öz varlığını bilinçdışında ve akıldışında arayan Dali ve gerçeküstücüler. Ruhsal bozukluklar ya da akıl hastalıkları, sanatsal yaratıcılığı kışkırtıyor mu? Bilinçdışında olup bitenler, sanatsal yaratma sürecinin kaynağı mı? Farklı bilinç düzeyleriyle algının kapılarını ardına kadar açıp, eserleriyle gerçekliği ve düşleri bize de algılatan sanatçı ve onun aykırı kişiliği... Bu aykırı kişilik hiçlikle yüzleşerek mi sanatı yaratıyor? Yapılan araştırmalar, nevrotik kişiliğin sanata çevrilebildiğini, iki uçlu duygu durumu bozukluklarının sanatsal yaratıcılığın önünü açtığını, akıl hastalıklarının sanatla tedavi edilebildiğini gösteriyor. Psikiyatr Dr. Cem Mumcu'nun araştırması, bipolar duygu durum bozukluğunun, sanatsal yaratıcılığa yöneltici etkisi olduğunu gösteriyor. Birçok psikiyatr ve sanat felsefecisine göre sanatçı, çağının ötesine seslenebilen sanat eserini yaratırken bilincinden ötede aşkın duygulanımlar yaşıyor. Bu duygulanımlar, sanatçıyı algi düzeyinde hiçlikle karşılaşıp varlığını ortaya koymaya zorluyor. Sanatçının zihninde yaşadığı duygusal-düşünsel karmaşa, onu toplumun geçerli ölçütleriyle "normal"in dışına itebiliyor. "Normal" yanlısı psikolojik kuramlar, normalden niteliği gereği normalden sapan sanatçıyı hasta ilan edebiliyor. Çağdaş varoluşçu psikiyatri ise normalden sapmanın yaratıcılığın gereği olduğunu kabul ediyor. Örneğin Otto Rank ve Rollo May, sanatçıyı psikanalizin hasta yorumundan kurtarıyor. Rank, nevrotik hastanın normale doğru değil, yaratıcı sanatçıya doğru yöneltilmesine yardım etmekten yana. Kişinin 'öteki' ile ilişki kurmasını amaçlayan sanatla terapi yöntemleri de bilinçdışıyla kurulan ilişkinin bilinci tedavi edilebildiğini ortaya koyuyor. Yaratıcılıkla ruh hastalıkları ve delilik ilişkisi üzerine bugüne kadar çok sayıda inceleme yapılmış. Daha çok biyografik nitelikteki bu çalışmalarda yaratıcılıkla akıl hastalıkları arasında bazı ilgiler kurulmuş. Psikiyatr Dr. Cem Mumcu da yaptığı bir araştırmayla manik-depresif duygu durum değişimlerinin, sanatçıların yaratıcılığında etkili olduğunu saptamış. Mumcu, sanatsal yaratıcılıkla iki uçlu duygu durum bozuklukları spektrumu (manik-depresif bozukluk yelpazesi) arasındaki ilişkiyi sınadığı araştırmasıyla benzer araştırmaları yapan Rush, Andreasen, Jameson gibi birkaç psikiyatr arasında yer alıyor. |
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|