![]() |
![]() |
#12 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57906
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ömrüm Geçti Yürüye Yürüye
Zindan diyordu kimisi kimisi de mapushane, benim ömrüm geçti kahve ile soğuk dilimlenmiş tatlı kavun lezzetinde, İstanbul'un serin ikliminde. Rüzgar ağaç yapraklarındaki yağmur sularını dökerken yerlere, ceketimin düğmeleri ilikli ve ben gezdim sahili. Yağmur bulutların arasında gizli, telgrafın tellerimi kaldı kuşlar konsun. İstanbul'a kış geldi, sobalarmı kaldı ki kurulsun. Sandallar kıyıda sallana dursun, ben gidiyorum evime ellerim cebimde. Yürüyerek gitmek istedim de yürüyorum. Şarkı söyleyeceğim çalkalanan denize alişimin kaşları kara şarkısı gün akşama dönerken söylenir bilirim. Onu söylemeyeceğim. Bir ilkbahar sabahı desem o da olmaz güneş batmak üzere hafif de rüzgar var. Ağlar gezerim sahili desem; Ağlanacak ne var? En iyisi 'hava ayazmı ayaz' diyeceğim. İstanbul'un ayazı da ayazmı be siz Isparta'nın ayazını görün kulakları çatlatır, güle kokusunu katan ayazlar. Hiç bir şey boşuna değil. |
![]() |
![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|