![]() |
![]() |
#51 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57910
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ellerimizle Tohumunu Attık Sevdamızın
Yavaş, yavaş filizlendi, yeşile boyandı dünyamız Ve nihayet tomurcuk verdi gönül karanfilimiz Önce iyi arkadaş olduk ikimiz, sonra iki kuzu sarması sevgili Cesaretle göğüs gerdik tüm zorluklara Düzlüğe çıktık dere tepe aşarak Olsun varsındı dizlerimizde yaralar Ellerimizde nasırlar Umut doluydu her bir hücremiz Gönül sazımız elimizde, yoktu çalacak mızrap Parmaklarımızla vurduk tellerine Türkülerle besledik sevdamızı Yüreğimizde büyüttük aşkımızı En olgun çağımızda Suya değil yıldızlarla semaya yazdık sabit Samanyolu kırmızı perdeli evimiz oldu Gökyüzünün en kadim dostu bizdik Dolun ay tek şahidimizdi Can canayken birlikte Ellerim ellerinde seninken Başın göğsümde her nefesinde soluklandığım Yürek atışların bedenimde çalarken en içli türküyü Gözlerimizle mühürledik Bastık parmağımızı bozulmamacasına onayladık Sonsuzdu ya sevdamız Solsa da günün birinde karanfiller, yeniden açacaktı Daha bir gür olacaktı yaprakları,rengi daha kızıl Sevgimizle suladığımız bahçemiz daima var olacaktı Umudumuz vardı,arzuluyduk Ama niye ayrıyız şimdi ne oldu da sen orada Bense burada yalnız tek başına Nefes almaya çalışır dururuz Kırıldı gönül sazımız yarım kaldı türkümüz Ellerimizle diktiğimiz,emekle büyüttüğümüz Karanfillerin rengini çaldılar Bize sadece nasırları kaldı,birde sızısı Ölgün yaprakları tarumar olup saçıldı yeryüzüne Sicim gibi ağlıyor üstüme Yürüyorum caddelerde bir başıma Islanan yüreğim yorgun ve çaresiz
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#52 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57910
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Eylül Akşamı
Bir eylül akşamı Serin meltem esintisi Saçlarımı savurarak İçime doldurdu seni Mehtapta dalgaların sesi Şiir söyledi kulağıma Demet, demet aktın yüreğime Yakamozların eşliğinde Deniz çırılçıplak Uzanmışken kumsala Bir yıldız kayıp düştü Doldu avuçlarımıza Serenat yapıyordu balıklar Keman çalıyordu her biri Melodiler saten bir çarşaf Örtmüştü bedenimizi Ay şahidimizdi Hem senin hem benim Yıldızlar raks ediyordu Samanyolu koynunda Ant içtik mühürledik yüreklerimizi Ayrılmamacasına parmak basıp Ölümsüzleştirdik aşkımızı Bir eylül akşamı
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#53 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57910
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Eyvah ki Eyvah
Gençliğim geçip gidiverdi Koşar adım bir çırpıda Elden ne gelir Saçlarıma düşüverdi Gümüşi teller Eyvah ki eyvah Ah o yıllar Nasılda aldattılar Engellemek ne mümkün Bir çırpıda yolun yarısını Geçivermişim bilmem ki neden Neden yüzümdeki bu anlamı zor Ve çaresi yok çizgiler Aynalar mı yalan söylüyor Bu ben değilim ki inanmam Bu kadar uzun zaman geçmedi ki Arkama şöyle bir baktım Ne elde var ne yanımda kimse Bir arpa bile yok avuçlarımda Gençliğim geçip gidiverdi. Koşar adım bir çırpıda Yorgun bedenim çaresiz. Kalmamış mecal dizlerimde Tükenmiş sevgiler, aşklar Yüreğim yapayalnız paramparça. Sonbahar rüzgarları savurdu Aşktan uzaklara Yüreğimde kopan fırtına Erer mi kışı geçip bahara Mevsim artık erdi hazana Eyvah ki eyvah Boşa mı geçti bu seneler Anlamadan anlamsız yaşadı bu beden
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#54 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57910
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Fark Etmez
O Yada Ben Alışmak mı Çabalamak mı Ne diye Hiç düşünmedim ki Ben yalnızda yaşarım O benim içimde Her bir noktamda Hücrelerimde Damarımdaki kanım, Soluk soluk nefesiyim onun Düşer ay gibi çehresine Gamzemde açan tebessüm Akan yaşım gözümde, mendiliyle sildiğim O mu yanımda, ben mi onunlayım Bilmem, bilemem Ben o' yum, yoksa o' mu ben Karıştı her şey, kördüğüm Çözemez aklım Yüreğimse, Ne bileyim işte Ben ve o Ayrılık acısıyla dolu Yaşarız birlikte Ayrı ayrı.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#55 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57910
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Farz Et ki İki Küçük Uçurtmayız
Farz et ki iki küçük uçurtmamız var Salıyoruz iplerini yükseklere Kumdan inşa ettiğimiz kalenin surlarından Süzülüyor semada her biri narin,coşkulu Seyre dalıyoruz gün batımını Mehtabı kızıla boyayan güneşin Son ışık yağmurunda yıkanıp arınıyoruz En saf halimize bürünüp mavi giyiyoruz Mavinin türlü çeşidinde Doyumsuz bir yolculuk başlıyor Labirent misali yürek atışlarında En ücralarına ulaşıp Karanlıklarını aydınlatıyoruz İç dünyalarında meltem estirip Kristal yıldızların altında Dolunaydan yükselen keman nağmeleri eşliğinde Beyaz dost karanfille umut Kırmızı gül goncasıyla aşk ekiyoruz yüreklerine Tüm aşıklara yol gösteren meleklere eşlik edip Aşk çeşmesinde yıkıyoruz yüzümüzü serin buz gibi Okyanuslara salıyoruz teknemizi Yelkeni yüreklerimiz Kucaklıyoruz evreni Farz et ki iki küçük uçurtma biziz Sen ve ben uçuyoruz meltemde savruluyor saçlarımız Özgürce kendimizi seyrediyoruz İpler ellerimizde salıyoruz bedenimize kulaç,kulaç Geziniyoruz yüreklerimizde Umut ve sevda dolu yolumuz Kocaman ölçüsü yok yüreklerimiz Tıka basa doluyor sevgilerle senli benli Sarılıyoruz dört elle birbirimize Sarılıyoruz aşka Bırakmamacasına Farz et ki iki küçük uçurtmayız Ve istikamet kendimiz Uçuyoruz sana,bana
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#56 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57910
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Firari sevda
Gönlüme bir sevda düştü, kaçıyorum Gönlümse firari bir sevda peşine, koşuyorum
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#57 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57910
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Garipti Kadının Adı
Sicim gibi yağan yağmurda Ve sırılsıklam olmuş haline Hiçbir şeye aldırmadan Hızlı hızlı yürüyordu Genç ve yalnız kadın Arkasına bile bakmadan Koşar adım ilerliyordu Belli ki bir şeylerden Ya da birisinden kaçıyordu İliklerine kadar ıslanmıştı. Üşümekten mosmor kesilmişti Adeta dişleri takırdıyordu Çaresiz ve yalnız kadın Savaştan çıkmışçasına perişandı. Göz pınarları da sanki Yağmura yardım eder gibi Sellere karışıyordu. Neydi o yüreğindeki acı Kimeydi öfkesi Niçin böylesine perişandı Hayata küskünlüğü Doruktaydı Etrafta kimsecikler yoktu Yağmurdan kaçanlar Sıcacık evlerine çekilmiş Pencerelerinden romantik Manzarayı seyrediyor belki de Sadece sırılsıklam Islanmış acılı kadın Yoldan tek tük geçen Araçların meraklı kornalarına Aldırmaksızın Bilinmeyene bilmez şekilde Koşarcasına ilerliyordu Yalnız ve perişan kadın Ne kadar yürüdü bilinmez. Bir hastanede açtı gözlerini Uzun saatler sonunda Kim getirmişti, nasıl gelmişti Hiçbir şey hatırlamıyordu. Kafasının içi bomboştu sanki. Geçmişe dair hatırladığı Bir kırıntı bile yoktu hafızasında. Aynaya baktı, tanımadı kendini. Kimdi bu kadın, adı neydi Ne geçmişini hatırlıyordu. Ne de gelecekteki düşlerini Ne yapmak istiyordu hiç bilmiyordu Aynadan yansıyan güzel yorgun yüz Günler sonra yürüyordu yavaş yavaş Artık onun adı yoktu İyileşmeye yüz tutmuştu yaraları Ya yüreğindeki yaralar Rüyalarında bile kanıyordu Gidecek bir yeri yoktu Hiçbir şey hatırlamıyordu ki Geçmişe dair Ne adını biliyordu Ne de evini yada çocuklarını Sahi bir evi var mıydı Ya çocukları Muammaydı hepsi Aradan günler geçmesine rağmen Bir Allah’ın kulu aramamıştı Belki de ortadan kayboluşuna Kimsecikler üzülmemişti Hastane personeli Çok seviyordu zavallı kadını Ona garip adını taktılar Sağlığı yavaş yavaş düzelirken Hemşirelere yardımcı oluyordu Yatan hastalarla ilgileniyordu da Kendine bir yardımı dokunmuyordu Günler günleri kovalıyor Ve garip habersizce olup bitenden İnci gibi dişlerini göstererek Bilinmeyene gülümsüyordu.
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#58 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57910
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gece Ve Ben
gecenin bir vakti parlıyor gökyüzü inatla uçsuz bucaksız kumsalda yürüyorum yalnız cebimde saklı köhnemiş umutlarım geleceğimse meçhul denizin iyot kokulu meltemi tarıyor saçlarımı,yolarcasına göz kırpıyor nemli bir bank yorgun bedenim,kırılmış kolum kanadım çöküyorum denize nazır bir ucuna mecalsiz sünger avcısı olsam, dalsam derinlere vurgun yese yaralı yüreğim kaybolsam koynunda dibe vursam örtse üstümü mavi de gömülsem hiç çıkmasam bir daha karanlık dünyaya ya da yamasam köhnemiş umutlarımı tevekkülle baksam yarınlara sarılsam yaratıcıma,teslim olsam med-cezire kapılan bedenim kıvranıyor korkuyla çaresiz gökyüzü tebessümlü hilalle cebimden çıkarıp köhne umutları onarıyor sevgiyle melekler yıldız yağıyor avuçlarıma yarın doğacak güneşi müjdeliyor bir peri zerk ediyor damarıma bir tutam yaşam arzusu yıllanmış gramofondan yükselen ilahi nağmelerle yarınlara uçsuz bucaksız denize akıyor karalar bağladığım kaderim yeni günle erecek huzura güller açacak yaralı kalbimde doğacak güneş Allah’ın lütfuyla gece, gökyüzü gizli gizli öpecek dudaklarından denizi bir çocukları olacak umut adında sıkı sıkı sarılacak hayata merhaba diyecek yeni güne el sallayacağım geçmişe
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#59 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57910
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gecenin Koynunda Şiirsizim
Gecenin ikisinde, odamdayım Sokak lambasından sızan cılız ışık Bölüyor karanlığı, Büyüyor gölgesi eşyaların Yalnızım, tedirgin duygularım Cam kenarındaki koltuğa Çökmüşüm, bitkin Dinliyorum gecenin sessizliğini Serin biraz sanki Ürperiyor içim Üşüyorum Üşüyor kalbim Sarılsam kareli battaniyeye, sarılsam Isıtır mı bilmem İyi gelir bir yudum acı kahve Çözülür buzullar yüreğimden Mahmur bakan gözlerim Elimde kağıt kalem İçimde kopan fırtına Dökülsün kağıda, kaybolsun saf beyazlığında Yazsam birkaç dize, mavi gülse şiir Sadece başlık atmışım ”yalnızlığım” Of sıkıldım Karalayıp üzerini Düşünüyorum yeni den Gözlerim kapalı Öyleyse var mıyım 'Sevgilim' yok o da olmuyor. Atıyorum bir çentik üstüne Sadece ben olsun. Evet sadece' ben' Takılıyor gözüm sokak lambasına Kilitleniyorum adeta Işığa sokulan korkusuz pervane gibi. Ne olurdu sanki Olsam bir böcek Yükselsem korkusuz, yükselsem yavaş yavaş Çıksam bulutlara çıksam, dokunsam Toplasam avuç avuç, dolsa umutla yüreğim Sicim gibi akıp ıslatsam, yıkansam damlacıklarında Doğursam güneşi sancılı Gökkuşağı dokunsa rengarenk Göz yaşlarım dinse Dolaşsa tebessüm dudaklarımda Öylece düşünüyorum. Yok, çıkmıyor bir dize Kaldım şiirsiz geceni n koynunda Söküp almışlar aklımı, bomboş beynim, yazamıyorum. Kalemim aciz, ben aciz, yüreğim lal Hay Allah’ım saat beş mi yoksa altı mı Kum kapı müdavimi çakır keyif misali Arıyorum el yordamıyla, kan çanağı gözlerle Uzanıp yatacağım soyunmadan Düşe kalka bulduğum yatağa Eyvah yatmamam gerek Yetişmeliyim altı otuz otobüsüne Fırlayıp çıkıyorum deli gibi yataktan Ne bulursam geçiriyorum sırtıma Aklım başımda değil, acıyor gözlerim Uyku akıyor, damlıyor sefil yalnızlık Geçirip günün maskesini suratıma Güne karışmam lazım güler yüzlü Bir an için yalnızlığıma seviniyorum Allah’tan kahvaltı yaptıracak Çocuklarım yok Olsaydı çocuklarım Daha bir güçlü olurdu Şu yalnızlık zengini bedenim Sarılırdı daha güçlü yaşama Siper ederdi göğsünü her zora kim bilir Savaşırdı hayatla Çok geçmeden düşünceler eşliğinde Fırlayıp çıkıyorum Ay ışığı altında Geceyle yıldızların oynaştığı O ıssız sokağa Koşuşturuyor insanlar, kalabalık Ben de karışıp kalabalığa Kayboluyorum Tek düşüncem işe yetişmek Dizelerim karışık cebimde Beklerken sessiz yeni geceyi Yittim günde
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
#60 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Aug 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 281,268
Teşekkür Etme: 98 Thanked 355 Times in 320 Posts
Üye No: 44033
İtibar Gücü: 57910
Rep Puanı : 34658
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Gökten üç Cemre Düştü
Barış, Sevgi, Dostluk Havaya düştü Gördüm, küçük penceremde Şavkıdı cemre Soyundu karanlık giysisini Aydınlandı dünya Ateş kusan büyük kuş, yok oldu sevenleriyle İmha etti kendini, paramparça demir kanatları Her bir çocuğun parıldıyor gözleri Yıldız yağıyor füzeler yerine Başları dik, büyüme arzusu yüreklerinde Beyaz güvercinler barış türküsü Eşliğinde uçuyor geleceğe Suya düştü Gördüm, yağmur oldu yıkadı bedenleri Kirli ruhundan arındırdı cemre, kararmış kalpleri Buzu çözüldü açıldı gönül gözü, gülümsüyor müjdeli Çalınmış tüm duygularına güneş doğdu bir bir Umut yolcusu artık. gelecek çocuklarımızın Gökkuşağı harelendi, geçiyor altından sevda konvoyu Yunuslar oynaşıyor, neşe saçıyor evrene Yüzüyor sevgi denizinde tüm insanlar Kardeşçe, birlikte, dünyayla el ele Ve Toprağa düştü Gördüm, efil efil esti meltem Gaflet uykusundan uyandı insanlık Artık sokak aralarında Çelik paletler kol gezmiyor Ezilmiyor fidanlar Saklambaç oynuyorlar neşeli Büyüyorlar, hatta yaşlanıyorlar bile Kucaklarında şiir emzirerek Büyütüyorlar meyvelerini Dostluk aşısıyla güçlenen güneş Aydınlatıyor karanlık geleceği Sevgi, barış, dostluk tohumları Atıldı toprağın bağrına, nasırlı avuçlardan Filizlendi renk, renk Beyazı:barışa uçurduk ak güvercin kanatlarında Maviyi: sevgi denizinde mayaladık bol kepçe Yeşili : savurduk evrene, boyandı insanlık dostane Sarıyı; kardeş ilan ettik sevecen yüreklerle yarenlik sofrasına kurulduk Kırmızıyı; aşka saldık, sevda denizinde yüzenlere yoldaşız artık Siyahı; güneşle yıkadık, umuda saldık, tükenmemecesine Gri: yok artık sevgi yüklü kalplerimiz Gökten üç cemre düştü Biri Barışın başına Biri Dostluğun başına Biri de yolu sevgiden geçenlerin (insanlığın) başına Aniden Karardı dünya Gürültüyle sarsıldı Bomba düştü yatağıma Barış düş’ tü Sevgi düş’ tü Dostluk düş’ tü Ben düştüm Cemrelerde düş’ tü Uyandım kara dünyaya Bomba yağıyordu yıldız yerine Kolunu, bacağını, annesini arayan Minik bedenlerin çığlıkları yükseliyordu Dua etmekten başka bir şey yapamadım
__________________
Buraya Kadarmış .. ![]() |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|