Baykal Kaanalp

[GooD aNd EvıL]

Sakla samanı
saklamalımıyım bilmiyorum
yiyemiyeceğim samanı
geçmelimiyim üzerinden
korkularımı yenemediğim köprünün

ya sevda bulaşırsa
yağmurlu akşamlarda ekmeğime
ya dönemezsem geriye
gittiğim buluttan
ya boğulursam
rüyamda ohrid 'de

ne kıymeti kalır
üstüste balyalanmış
burçağı sapından ayrılmış
çerçöpün
velev ki tonlarca olsa da

[GooD aNd EvıL]

Salkımları Sallnır Sevdanın
bir kıpırtı var yüreğinde
salkımları sallanır sevdanın
bir hasretlik çöker ekmeğine
salkımları sallnır sevdanın

ne bir duyumsama kulağında
ne bir gülümseme yanağında
ne de bir hoş ses dudağında
salkımları sallanır sevdanın

acılarını uc uca ekler
günahlarını dökmeyi bekler
ellerinde demet demet çiçekler
salkımları sallanır sevdanın

dallarında aşıklar öter
gövdesinde iştiyak tüter
tohumunda ayrılık biter
salkımları sallanır sevdanın

[GooD aNd EvıL]

Saman Nezlesi
bir çiçeği koklar gibiydi
bakışların
dokunmaktan korkar gibiydi
gülüşlerin

hiç sevda bulaşıklığı yoktu
hislerinde
aldatılmışlık da yoktu
gözlerinde

sadece ben vardım
görüş gününde
bir tek ben yakalandım
saman nezlene

[GooD aNd EvıL]

Sandık
anılar zamana ait değiller
senindirler
sakladığın yerde beklerler

çivisi çıktığında sandığın
saçılırlar
etrafa,uzun süre andığın

yolculuğa başlarsın hemen
zaman içinde
yakın olur birden gidilmez yemen

ıslaktır,nazlıdır,küskündür
unutulmuştur
bir köşede,geçmiş gündür

tekrarı yoktur,yeni baskı yapmaz
ama atılmaz
gümüş rengi hiç bir renge sapmaz

gözümüzün içi gibi bakarız
kıymetlidirler
canımız sıkıldığı anlarda açarız

ama yinede tüketilmiştir
eski bir mevkide
bitince anlamı farkedilmiştir

[GooD aNd EvıL]

Sanırsın ki
sanırsın ki; yıldırmaya çalışırım
akıntıyla sürüklenmeyi
adet haline getirmiş
ıslak dal parçalarını

sanısın ki; seyretmekten hoşlanırım
kurtarılmaktan korkan bedenleri
bir avuç içi sevdası kadar
belirlenemeyen dikdatör tarafından

sanırsın ki; korkarım
her türlü çamura bulaşmaktan
uzun çizmelerin içinde
yürümesi bu kadar zorken

sanırsın ki; duymaz bu
deniz kabarcığı kulaklarım
her türlü fiskosun içindeki
neşeli,sevdalı gülümsemeleri

[GooD aNd EvıL]

Sanki Sen Değilsin
hep sorguladın beni
beni ve yaşantımı
sanki seni hiç
yaşamamışım gibi

yeldeğirmenine savaş açan
sadece benmişim gibi
başıma kaktın
yürek yoksulluğumu

sanki öldünde
ardından ağlamadım
denizleri bırakıpda
karaları bağlamadım

hep sorguladın beni
beni ve yalnızlığımı
sanki sen kalabalıklar
içinde yalnız değilsin

sanki sen bir başına
meydan okumuyorsun
boş meydanlara
kalpsiz boşluklara

[GooD aNd EvıL]

Sarı Sayfalar
sarı sayfalarında kaybolduğum
o *******den biriydi
yanık kokusu vardı
ateşböceklerinin ışık verdiği
banklarda
oturanlar hissetmiyordu
bu bana has bir kokuydu
tüm benliğimi saran

sarı sayfaları okudukça
hala o koku burnumu sızlatır
kimi ilanların altını
kimi ilanların üstünü çizerim
hiç birisi beni ilgilendirmeyen
ilanları verenler çizileceklerini
hiçhesap ederler mi? acaba
birileri tarafından
kırmızı kalemlerle

[GooD aNd EvıL]

Savaş Arabaları
savaş arabalarım vardı
kendi ellerimle yaptığım
oymakuş madeninden
kılı kırk yarar
kırkını birbirine bağlar
öylece salıverirdim
savaş meydanına

tek özellikleri benimdiler
sosuz güzellikleriyse
benim yapmış olmamdı

atları birbirinden cins
özel yetiştirme
sağlıkları bozulmaz
beni hiç üzmezlerdi

[GooD aNd EvıL]

Savaş Oyunu
Onlar öldüler habersiz
Ne için öldüklerini
Bilmeden
Bir elma şekerinin
Tadına varmadan
Hiç bilmediler
Baba sevgisini
Ama sevdalıydılar
Babalarına
Hiç görmedikleri
Babalarına

Onların ki platonik
Bir sevdaydı
Hiç bilmediler,tadını
Babanın atmış olduğu tokadın

Hiç yaşamadılar
Oyun bahçesinde
Kaydıraktan düşmeyi
Kuma

Hiç sallanmadılar
Bir tahtıravallide
Hiç yüzmediler
Gözyaşlarında sitemin

Onlar yalnızca
Savaş oyunlarını,bilirler
Bilmelidirler

“halbuki babam beni
bir fiskecik incitmedi
hoş incitse de fark etmez
çünkü o benim babam”

[GooD aNd EvıL]

Savaşa Hayır
hisset, bu yaşanmış sayfayı
hisset, bu anlamsız kavgayı
biliyorum bu son olmayacak
hisset, bu faydasız macerayı

savaşa hayır, ağıta da
hayır, gözyaşlarında boğulmaya çocukların
hayır, susuzluğunda solmaya çiçeklerin
biliyorum bu son olmayacak
savaşa hayır, ağıta da

saygı duy, özgürlüğüne kelebeklerin
saygı duy, yenilmezliğine gönüllerin
biliyorum bu son olmayacak
saygı duy, ölümsüzlüğüne şehitlerin

savaşa hayır, ağıta da
istemem, rüyalarımı süslemesini cesetlerin
istemem, kumlarımı eşelemesini akreplerin
biliyorum bu son olmayacak
savaşa hayır, ağıta da