![]() |
|
![]() |
#1 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12096
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ve Acının Yazılmayan Tarihi
1- Ve Acının Yazılmayan Tarihi Gece serin eteklerini savurur Bozkırdır Anamdır Cümle mahlûkat uyur Bir çığıra uzanır uçsuz Hayaletler bekleşir susuz kuyu başlarında Gözleri bir çift ölü yıldız Gülüşleri boğazlanmış at kişnemesi... Yorgun tırpancılar uyur anızların arasında İtler birbirinin sesine ürür Sürüler örüme çıkar ülker doğduğu vakit Emlik kuzu anasının kokusun sürer Çobanlar Frigya' dan kalma Yüzlerine kazınmış acıyla yapılmış akit... Issızlık delidir Bahar dörtnal geçer Yaz rahvan Zemherinin yüreğini ölüm pençeler Ki kurumuş gülüşlerin can pınarları Kurt izinde su aranır serçeler Bozkırdır Anamdır Akşam serin yeldirmelerini savurur Elim yüzüm gün yanığı Ve acının yazılmayan tarihi Kanar kaval seslerinde Can kavurur... Hep bu ölü soykasını giyinir kıraç Kınalı bulutların düğününe yas düşer Sen de ay bileziği gencölen yetim kızın Ben deyim isli bir fener Ve cümle bozlaklarda aynı yangının külleri Gidip geri dönmeyenler.. |
![]() |
![]() |
![]() |
#2 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12096
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ve Sevda Dedikleri Ayrık Otudur
Ah bozkır Bütün unutulmuşlukların vatanı Zemherisi hançer ağustosu kan Toz burgaçlarının Tipilerin sultanı Anasının ölüme terk ettiği can Dağların ardında Gene kırbaç kırbaçtır yaşamak Dağların ardında Büyür de büyür hiçlik Sanırsın bir şeyler var gibi Avurtlar yer göçüğü Sevdalar kör uçurum Gülüşler yama yama yüzlerde Yara yara sızlar gibi Ah bozkır Ömür dedikleri savrulur gider Sarı anızlar gibi Sarı anızlar gibi... Sevda dedikleri ayrık otudur Semerlere doldurulur Yırtılınca derisi yedi yıl sonra Ayrık otları yeniden çiçeğe durur İnatla... |
![]() |
![]() |
![]() |
#3 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12096
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Ve Yağmur Bir Yerlerde Hep Yağar
Yanarım, Alınmıştır ağzım dilim elimden konuşamam yanarım. .................... Enver Gökçe Berrak bir sudur bozkırda temmuz Sabah kar dişli çingene Gülüşü güneş güneş Kısır kıraçların bağrında yıkık Boz suskunluklarda bozkır köyleri Memeleri kuru Boynu bükük Körüklü çizme nalçalanyla Ezilmiş özlemlerinin kü! ü Burulur burgaç burgaç bakışlarında Serin serin yellerden bir haber bekler Kaşlarına inen sırma kâkülü Bin yıllık korkular üşüşmüş düşlerine Yalaz yalaz umudunun kanadı Sevdaları sel baskını alaz alaz... Dedi ki -O çok uzak denizlere varsak Orada gemilerimiz olsa- Sustu hiç deniz görmemiş gözleriyle Bir an... bin yılmış gibi-sarsak Dedi -Nerede olursak olsak Yüreğimizin demiri Zehirli acıların örsünde narlanmış bizim Zincirimiz yangınlara bağlanmış bir yol. Çileden çileye köprüler kursak Gene de o çok uzak denizlere varsak Nice acılar var ki Nice insanı çökerten Yürek kızartan-gönül karartan Çok gülüp geçmişiz onlara Direnmek kimliğimizdir Tarihimiz acının da tarihi Sevda Bitmeyen yenilgimizdir Dedi ki -Suyun hiç varmadığı çöller var Bir yanda gazel dökümü Bir yanda çiçek sağnağı Bakma dudaklarımızın çöl olduğuna Gün doğmadan neler doğar Hem yağmur Bir yerlerde Hep yağar |
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12096
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Veda
hep seni arayan gece yolculuklarına çıktım düşünün karlı yollarında sabaha kadar sigara içilen yalnızlığın med-cezirlerinde sancılı sular gibi akan ömrüm yokluğunun çöllerine tuz kesti uyudu bütün şehir uyudu sokalar kahırda-yalnızlıkta-nefrette ateşlerin ortasında yanan yürek buz kesti son sarhoş da sızdı meyhane kapısında son yıldızları da bırakıp sana her şafak yeniden öldüm hasrette sabahçı kahvelerinde sakalı uzamış gurbetçilerden köy minibüslerinde ırgatların ter kokusundan bozkıra akşam çökerirken yorgun kervanlarıyla kerpiçlerin suretinden toplanan keder kokusundan akşam bulutlarının kentin eşkaline çizdiği hüzzam şarkı sokaklarda kuş sürüsü çocukların sevincinden sarı başakların hışırtısına karışan sevda türkülerinden dağ yamaçlarında akan çoban çeşmelerden haklı sevdaların bağrına kalbini bayrak yapan gerillalardan ve devrimci kitaplardan coşkulu –kederli şiirlerden ve yaşama dahil bize özgü ne varsa her birinden damıttığım içimdeki dünyayı varsın kimseler bilmesin üç günlük ömrümüzde varsın ormanlar kanasın sürgün isteklerimin akşamında yalnızlıkta kalayım ben çoğaltarak kendimi hüzün hüzün dalga dalga hırçın çaylar gibi kalbimi kayalara çarpa çarpa yanayım ben yüzünün patikasında giden arkadaşların koca bir tarihe gülerek bakan hüzün on bin yıllık esaretin görünmez duvarlarına çizilmiş sayısız adın yüreğe kattığı gök anlam yıkılmış düşlerin bizden sonrasına kalan ertelenmişliği ve bir gün aşkların da zincirsiz dallar süreceği güzel günlere dair düşüm ayakta tutar beni var sen git sürgünlerden yorulmuş bir ömrün bahçesine yol vurma artık bir kere bak son defa bak gözlerime son bakışım özeti olarak kalsın aşkımın başka bir şey istemem kendini al ve git bir kere bak son defa bak bakışın içimdeki dünyaya armağan kalsın son bakışın yüreğime ay olsun ey kanayan dizelerimin yanık yeri elveda |
![]() |
![]() |
![]() |
#5 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12096
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Yabancı
gölge giymiş duygular geçer akşamları bulutlar gibi yüzünün göğünden ne yakamoz gözlerinden haberdar ne yüz yıldır girilmemiş bahçelerinden ruhunda sessizliğin kahkahaları nerelisin yabancı yüreğinin patikalarından tırmanan yağmur giyinmiş duyguları harlayan başka ve derin bir hikayen vardır elbet şimdi akşam karanlığında durgun gözlerin karanlığa karanlığa güldüğü her an bir yangın hızıyla çiçekler çoğalırdı gözlerin ki ayçiçeği tarlasıydı bir zaman bir hikayen vardır elbet nerede-nasıl yıkıldı karlı dağlar ansızdan düşlerinin üstüne heyelanlarla ve bulutlar ne zaman bir sümük gibi yapıştı göğün suratına belli çok öncelerden de sonsuzluk dalgınıydın dev dalgalar beklerdin-coşku biriktirirdin bulutlar gözlerinden geçerdi gülüş gibi bakışında sürü sürü turnalar bin yıldır biriken bir öpüş gibi yol yorgunu dalgalar fırtınasını harlandırırdı yüreğinin ve kim bilir ne zaman savrulduğun her yerin yabancısı kesildin terkedilmiş düş gibi yurtsuzsun gayri gömülü içindeki toplu mezarda yaşanmış onca şey var nere gitsen yüreğin baştan ayağa efkar heybende kanayan kasvet ölümse saçlarına takılmış rüzgar yaralı hayvanlar gibi yalnızsın işte eski bir fotoğrafın kopyası günler aynı pozu verme şansın yok artık o yeşil duyguların üstünden kaç eylül kaç kış aktı yatağından fotokopi ayların ne varsa sürükledi yaşamdan yana ve şimdiki sen başkasın acılarla lehimlenmiş bir yürek biraz sonra burda olmayacaksın gözlerin bir başka yere ellerin bir başka yere gidecek üzerine gece giymiş duygular nasıl ulaşır sabaha ay yürümezse “bir sigara yakmak istiyorum ateşin var mı...” |
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12096
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Yalaka
dilleri dizlerine yetişir sarkıtsalar boşluğu didikler dudakları eşeğin kıçında sinek tilkinin postunda bit aslandan daha aslan itten daha it... ne halk oldular halka halka ağıtta acıda ve halayda... başta böyle değillerdi sonradan halk oldular devrana yamak oldular her iklimde yaşadılar ekvator... kuzey kutbu kuş olup uçar oldular balık olup deryalara daldılar... ne ırgat pazarına düşüp iş aradılar ne haciz dayandı kapılarına terlemediler gün boyu yapılarda... tarlalarda ne şaki oldular dağlarda ne mayın tarlalarında paralandılar tipide karda han hamam sahibi oldular bir elleri yağda diğeri balda... ne nöron yaktı onları ne takip edildiler katil sultanların ajanlarınca sadabatta kayık alemi bazan firavuni *******de kan sarhoşu pezevenk birbiriyle yarıştılar bokla sidik karıştılar gülüşleri yüzlerinde pislik gibi durdu gerdan kırıp göbek attılar ağa sofralarında hüzünleri sahte ağlayışları şaka tarihte yer alan en garip mahluktular ne halk ne kral ama hep kralın yanındaydılar hep bezirgandan yana bir garip yaratık ki her daim iktidarda yalaka... |
![]() |
![]() |
![]() |
#7 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12096
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Yalnızlığa Serenad
geçti bu gün de geçti an vardı koynunda sonsuz taşıyan su dağları yıktı dönmez bir daha geçti bu gün de geçti şimdi yurdumuz gece gerek kalmadı gayrı giden aşka eyvaha bu yürek her ateşte erir mi sandın her gönülü yari bilir mi sandın yalnızlığım benim-celladım ve sevdiğim gecenin yağır sırtına nice kederler yükler karlı kelimeler ki kafiyeli bekleyişlerin kadim şiirini tamamlar zamanlarda dem oldu bahar kokar uzaktan hüzzam sevinçler söyleşir rüzgardan kemanlarda yeşerir mi bir defa küflenmiş kütükler arı her çiçeğe konar mı sandın her ateş sonsuzca yanar mı sandın ayrılıktır ki her soluk bir diğerinden zaman küt kırılır biten sevdalarda en güzel yerinden yürek sonsuzlara sığınır bulutların dilinden kan düşer giden her sevgilide toprağımıza kan düşer gülüşe kan düşer düşe yaralar ömür boyu kanar mı sandın andığın da seni anar mı sandın |
![]() |
![]() |
![]() |
#8 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12096
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Yanık Kibrit Çöpü Köşkler
Sen beni unuttun ömrünü törpülere vurarak sen beni unuttun yanık kibrit çöplerinden köşkler kurarak göğsümde coşkumla yanardı on sekizlik aylar vardı kara katranlar katıp kuruttun zaman esti saçlarından salkım saçak yüzünden şavkımı sildi yüreğimde demlediğim tavşan kanı-gül dizeler zehir kesildi beni unuttun betonlaştı çimenlerin gülüşlerin azraillere azık düşlerini leş kuşları paylaşır yüreğini sırtından sen hançerledin yazık... kurudu döküldü gözlerimden bakışım gayri başka rüzgarlar savursun saçlarını söndürdün yüreğinde benden kalan ateş ağaçlarını sanki hiç doğmamışım çölde kumun örttüğü mezarmışım ömrünü törpülere vurarak yanık kibrit çöplerinden köşkler kurarak unuttun beni... |
![]() |
![]() |
![]() |
#9 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12096
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Yaralı Ceylan
bana işte öyle bakışın var ya gözlerinin gözlerimde yaralı ceylan çırpındığı kanlı salgılar içinde yaşamın rahminden fışkıran cenin çığlığı gözlerin gözlerimde denizin yüreğine dökülen ay ışığı 0 bakışın var ya bana 0 çıldırtan coğrafyan yıldırım inişin-şimşek çakışın çöllerime sağnak sağnak yağışın bütün mahremiyetinle anadan doğma dağlarımı-taşlarımı yıkışın bahtıma gözlerini çivi gibi çakışın yakışın... |
![]() |
![]() |
![]() |
#10 |
Aşmış Üye
![]() Üyelik Tarihi: Jun 2007
Konum: İstanbul
Mesajlar: 50,906
Teşekkür Etme: 70 Thanked 143 Times in 89 Posts
Üye No: 43266
İtibar Gücü: 12096
Rep Puanı : 59275
Rep Derecesi :
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cinsiyet : Erkek
|
![]() Yaşamak Budur Çocuk
her zirvenin bir uçurumu olduğunu unutmuş yamaçlara yokuşlara sarplara akıyorsun bir düşsüzlük fırtınası sayıyorsun geriye dönüşleri hangi adaya çıksan gemini yakıyorsun içindeki uçurumlar daha da büyüyor çocuk geçtiğin limanlan kan içinde bırakıyorsun yüreğin bu kadar mı hançer ormanı aşkların bu kadar mı yargısız infazlarda bundan mı kasırgalar içinde severken her şeyi yıkıyorsun çocuk biliyorum sana göre değil durgun sular biliyorum nerede olursan ol yabancı kalacaksın suskunluğun sustası olacak hoyratlığının içindeki su bilmemiş çoraklar her kentten sürülüşünde isyan harmanlayacak gülüşünden gökyüzü yırtılacak çocuk zaman paralanacak bulutlar aralanacak bakışından hep o sürgün güneş doğacak yalnızca güzelliğin hükmettiği yüreğinde ceylanlar suya inip göçmen kuşlar havalanacak anılamayacaklar dalgın duruşlarında bir çift pars boğuşacak herkesin kârı değil anlamayacaklar bir avuçluk yaşamda senin kuraldışılığın doğrudur sen bildiğin gibi kanat yasaları ölçüleri suskunlukları elbette gözü kesmez herkesin ama yaşamak budur işte direnmektir acıdır savaşmaktır coşkudur yaşamak budur... |
![]() |
![]() |
![]() ![]() |
Konuyu Görüntüleyen Aktif Kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 misafir) | |
|
|